![]() |
Kadın Hakları-Kadının İnsan Hakları(Hukuk)
Kadın Hakları-Kadının İnsan Hakları Kadının insan hakları kavramını Birleşmiş Milletler süreçlerine sokan Haziran 1993 Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı uluslararası kadın hareketi için bir dönüm noktası oldu. 1993 Konferansı’nın kadın haklarının insan hakları olduğunu dünya gündemine taşımak için iyi bir fırsat olduğu düşüncesiyle harekete geçen dünya kadınları, dünyanın dört bir köşesinden kadın kuruluşlarının ve bağımsız kadınların katıldığı büyük bir Kadının İnsan Hakları kampanyasında buluştu. Bu başarılı kampanya sonunda devletler düzeyindeki Dünya İnsan Hakları Konferansı “kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının evrensel insan haklarının ayrılmaz, bölünmez ve vazgeçilmez bir parçası” olduğunu kabul etti. O güne kadar, “özel alan” içinde yer aldıkları için devletlerin yetki alanına girmediği varsayılmış insan hakları ihlalleri, devletler arası resmi konferansların gündemlerine uluslararası kadın hareketi tarafından sokulmuş oldu. Kadının insan hakları kavramını Birleşmiş Milletler süreçlerine sokan Haziran 1993 Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı uluslararası kadın hareketi için bir dönüm noktası oldu. Kadının insan hakları kavramını Birleşmiş Milletler süreçlerine sokan Haziran 1993 Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı uluslararası kadın hareketi için bir dönüm noktası oldu.
|
Kadın Hakları-Kadının İnsan Hakları(Hukuk)
bir HİKAYE:............ Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale : -Hayatını bağışlarım ama bir şartım var , der. 'Kadınlar hayatta en çok ne ister?' budur bilmek istediğim.......Bu sorunun yanıtını getir ; kurtar kelleni der. General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar ve Kafdağındaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir....Günlerce gecelerce at koşturur , cadıyı bulur ve sorar: -Kadınlar hayatta en çok ne ister? Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil..... -Evlen benimle!!!!..... O zaman öğrenirsin ancak istediğini... Bu ölümcül teklifi kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşit'e ve : -Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!. Harun Reşit Generalin hayatını bağışlar ancak cadıyada evlenmek için söz vermiştir. Neyse evlenirler.İlk gece General bir bakar ki , o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada.....Konuşur cadı : - Benim kaderim böyle.... Günün sadece yarısı güzel olabilirim , diğer yarısı çirkinim der.Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım , yoksa gündüzleri dışardayken mi?..... General düşünür ve : - Sen bilirsin kararı kendin ver der.İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır.... Peki bu öyküden çıkarılacak 3 ders nedir??? 1.Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler. 2.Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir. 3.İster güzel olsun, ister çirkin olsun her kadın aslında bir cadıdır. Hayatınız seçtiğiniz kadındır.......Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz , zeki bir kadına rastlarsanız zekanız gelişir.Hayat kat kattır.Babil'in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.Ve bugün durduğunuz teras , seyrettiğiniz manzara , gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası , manzarası ve hayatıdır.....Hayatınız seçtiğiniz kadındır...... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.