ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Ülkemizin Komşuları (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=173455)

Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:26 PM

Ülkemizin Komşuları
 



Azerbeycan




Tam Adı: Azerbaycan Cumhuriyeti Yüzölçümü: 86 600 km² Başkenti: BakuPara Birimi: Azeri Manatı Dili: Azerbaycan DiliNüfusu: 7,798,497 kişi (2002 tahmini)Ortalama Ömür: 63.06 yıl (2002 tahmini)Okur Yazarlık Oranı: % 97 (1989 tahmini)Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 3 100 $ (2001 tahmini)

KONUM

Asya'nın batısında Kafkaslarda yer alan Azerbaycan; kuzeyde Rusya Federasyonu ve Gürcistan, doğuda Hazar Denizi, güneyde İran, batıda Ermenistan ve Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile de Türkiye ile komşudur.
Hazar Denizine 800 km kıyısı olan ülkenin 2 013 km kara sınırı vardır. Gürcistan ile 322 km, Rusya Federasyonu ile 284 km, İran ile 611 km (bunun 179 km'si Nahcivan sınırı), Ermenistan ile 797 km (bunun 221 km'si Nahcivan sınırı), Türkiye ile 9 km sınırı bulunmaktadır.
Toplam 86 600 km² alan kaplayan Azerbaycan 41° 53' K - 38° 23' K paralelleri ile 45° 00' D - 50° 20' D boylamları arasında yer almaktadır. Ülke arazisinin 500 km² si göller oluştururken, 86 100 km² si kara yüzeyidir.
Ülkenin en alçak yeri - 28 m ile Hazar Denizi kıyısında yer alırken, en yüksek yeri 4 485 m ile Bazardüzü tepesidir.


TARİH

Bugünkü Azerbaycan, önemli bir göç yolu üzerinde olduğu için çeşitli toplumların yaşadığı bir saha olmuştur. 7. yüzyılda Müslüman Arapların hâkimiyetinde kalan ülkede İslâmiyet kabul edildi. Daha sonra Preslerle Türklerin arasında el değiştiren Azerbaycan'a 1700'lü yıllarda Ruslar girmeye başladılar. 1917'de Rusya'daki devriminden birkaç ay sonra Azerbaycan bağımsızlığını ilan etti. Ancak Türkler ve Ermeniler arasındaki çatışmalar ülkeyi zayıflattı; bunu fırsat bilen Kızıl ordu ülkeyi işgal etti. Sovyetler Birliği bloğuna giren Azerbaycan, 1936'da federal bir cumhuriyet şekline geçti.
1991'de Sovyet Rusya'dan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. 1992'de devlet başkanlığına getirilen Elçibey, görevden uzaklaştırılarak doğduğu yer olan Nahcivan'a sığındı. 1993'ten beri Sovyetler döneminde de ülke idaresinde etkin olan Aliyev, devlet başkanlığına getirildi.
Azerbaycan'ın dış politikada en önemli sorunu, Ermenistan'ın sürekli hak iddia ettiği Dağlık Karabağ bölgesinin aidiyet durumudur. Rusya destekli Ermenistan saldırısı karşısında Azerbaycan büyük bir can, mal ve toprak kaybına uğramıştır.1994'teki ateşkese rağmen Dağlık Karabağ bölgesindeki Azeri-Ermeni çatışması henüz sona ermemiştir. Halen Rusların da desteği ile Ermeniler, Dağlık Karabağ Bölgesi'ndeki toprakların bir bölümünü elinde tutmaktadır. Azerbaycan çarpışmalar sonucu neredeyse topraklarının % 25'sini kaybetme tehlikesi yaşamaktadır. Bu savaş sebebiyle 750 000 insan mülteci durumuna düşmüştür.
Rüşvetin çok yaygın olduğu Azerbaycan'da zengin petrol yatakları ümit verici bir zenginliktir.
Bugün Azerbaycan toprakları ikiye bölünmüş durumdadır. Kuzey Azerbaycan ve Güney Azerbaycan. Güney Azerbaycan, İran sınırlan içersinde kalmakta ve iki il Teşkilatını oluşturmaktadır. 97 750 km2 alan kaplamakta ve nüfusu ise 6 milyon dolayındadır.

Ermeni mezalimi

YÖNETİM
Ülkenin Tam Adı
: Azerbaycan Cumhuriyeti
Kısa Adı
: Azerbaycan
Yönetim Şekli
: Cumhuriyet
Başkent
: Bakü
Kurtuluş Günü
: 30 Ağustos 1991 (SSCB'den)
Milli Tatil Günü
: 28 Mayıs (1968) Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetinin Kuruluşu

Ülke toplam 59 rayon, 11 şehir, 1otonom cumhuriyetten oluşmaktadır; Abşeron Rayonu, Agcabadi Rayonu, Agdam Rayonu, Agdas Rayonu, Agstafa Rayonu, Agsu Rayonu, Ali BayramlıŞehri, Astara Rayonu, BaküŞehri, Balakan Rayonu, Barda Rayonu, Beylaqan Rayonu, Bilasuvar Rayonu, Cabrayil Rayonu, Calilabad Rayonu, Daskasan Rayonu, Deveci Rayonu, Fuzuli Rayonu, Gadabay Rayonu, GenceŞehri, Goranboy Rayonu, Goycay Rayonu, Haciqabul Rayonu, Imisli Rayonu, İsmayilli Rayonu, Kalbacar Rayonu, Kurdamir Rayonu, Lacin Rayonu, Lankaran Rayonu, Lankaran Şehri, Lerik Rayonu, Masallı Rayonu, Mingacevir Şehri, Naftalan Şehri, Nahcivan Muhtar Cumhuriyeti, Neftcala Rayonu, Oguz Rayonu, Kabala Rayonu, Kaks Rayonu, Kazak Rayonu, Kobustan Rayonu, Kuba Rayonu, Kubadli Rayonu, Kusar Rayonu, Saatli Rayonu, Sabirabad Rayonu, Saki Rayonu, Saki Şehri, Salyan Rayonu, Samaksi Rayonu, Samkir Rayonu, Samuks Rayonu, Siyazan Rayonu, Sumqayit Şehri, Susa Rayonu, Susa Şehri, Tartar Rayonu, Tovuz Rayonu, Uçar Rayonu, Kaçmaz Rayonu, Hankendi Şehri, Hanlar Rayonu, Kizi Rayonu, Koçali Rayonu, Hocavand Rayonu, Yardımlı Rayonu, Yevlaks Rayonu, Yevlaks Şehri, Zangilan Rayonu, Zakatala Rayonu, Zardab Rayonu
Anayasa:12 Kasım 1995'te kabul edildi.
Adli Sistem: Sivil Hukuk Sistemine dayanır.
Oy Hakkı: 18 yaşını dolduran herkesin oy hakkı bulunmaktadır.

Devlet Arması
Kabine: Bakanlar kurulu Devlet Başkanı tarafından atanır ve Millet Meclisi tarafından onanır.
Seçimler: Devlet Başkanı 5 yıllığına halk oyuyla seçilir. Son seçim 11 Ekim 1999'da yapıldı. Bir sonraki seçim Ekim 2003'te yapılacaktır. Başbakan ve Başbakan 1. yardımcısı Devlet Başkanı tarafından atanır ve Millet Meclisi tarafından onanır.
Seçim Sonuçları:Haydar ALİYEV yeniden Devlet Başkanı seçildi. Haydar ALİYEV % 77.6, Etibar MEMEDOV % 11.8, Nizami SÜLEYMANOV % 8.2 oy aldılar.
Yasama Dalları: 125 üyeli Millet Meclisi 5 yıllığına halk oyuyla seçilirler.
Seçimler: Son secim 4 Kasım 2000'de yapıldı, gelecek secim Kasım 2005'te yapılacaktır.
Seçim Sonuçları:Yeni Azerbaycan partisi ve müttefikleri 108, Azerbaycan Halk Cephesi 6, Yurttaş Dayanışma Partisi 3, Azerbaycan Milli Bağımsızlık Partisi 2, Musavat Partisi 2, Azerbaycan Komunist Partisi 2, Azerbaycan Halk Partisi Gelenekçiler 1 ve Vatandaş Partisi 1 millet vekili çıkardılar.
Adli Dallar: Yargıtay
Politik Patiler ve Liderleri: Azerbaycan Halk Cephesi (Ali KARIMLI - reformcu kesimin lideri; Mirmahmud FATTAYEV - gelenekçi kesimin lideri); Yurttaş Dayanışma Partisi (Sabir RÜSTEMHANLI); Yurttaş Birlik Partisi (Ayaz MUTALİBOV); Azerbaycan Komunist Partisi (Ramiz AHMADOV); Vatandaş Partisi (Mais SEFERLİ); Azerbaycan Demokrasi Partisi (ResulKULİYEV); Adalet Partisi (İlyas İSMAİLOV); Azerbaycan Liberal Partisi (Lala Shvkat HACIYEVA); Musavat (İsa GAMBAR); Yeni Azerbaycan Partisi (Haydar ALİYEV); Azerbaycan Milli Bağımsızlık Partisi (Etibar MAMMADOV); Azerbaycan Sosyal Demokrat Partisi (Zerdüşt ALİZADE ve Araz ALİZADE)
Katıldığı Uluslar Arası Organizasyonlar:AsDB, BSEC, CCC, CE, CIS, EAPC, EBRD, ECE, ECO, ESCAP, FAO, IAEA, IBRD, ICAO, ICFTU, ICRM, IDA, IDB, IFAD, IFC, IFRCS, ILO, IMF, IMO, Interpol, IOC, IOM, ISO (correspondent), ITU, NAM (observer), OAS (observer), OIC, OPCW, OSCE, PFP, UN, UNCTAD, UNESCO, UNIDO, UPU, WFTU, WHO, WIPO, WMO, WToO, WTrO (observer)
Uluslar Arası Çevre Anlaşmaları:
Taraf Oldukdukları: Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişiklikleri, İklim Değişiklikleri - Kyoto Protokolü, Çölleşme, Tehlikedeki Türler, Tehlikeli Atıklar, Denize Boşaltma, Ozon Tabakasının Korunması, Sulak Alanlar.
Uluslar Arası Sorunları:
Anlaşmazlıklar:Ermenistandan destek gören Dağlık Karabağ Bölgesindeki ayrılıkçı Ermeniler nerdedeyse Azerbaycan topraklarının 1/5'ini işgal altına aldılar. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü devamlı olarak meselede arabuluculuk yapmaktadır.
Azerbaycan Rusya ile Hazar Denizindeki karasuları sınırının yeniden belirlenmesi konusunda iki taraflı bir anlaşma imzaladı. Fakat Hazar'a kıyısı olan ülkeler Hazar denizindeki karasuları ve buradaki kaynakların paylaşımı konusunda tüm kıyı ülkelerinin katılacağı bir anlaşma istemektedir. İran; Hazar Denizinin İran, Azerbaycan, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan arasında 5 eşit parçaya ayrılması konusunda ısrarlı davranmaktadır. İran Azerbaycan'ı tartışmalı bölgelerde petrol aradığı için tehdit etmekte ve bu konunun bir an önce kendi lehine çözülmesi için çaba sarfetmektedir.
Yasak İlaçlar: Esrar ve eroin üretiminde kullanılan bitkilerin tarımı sınırlandırılmıştır.

YERŞEKİLLERİ



Kuzeyde yer alan oldukça derin vadilerle yarılmış olan Kafkas sıradağlarının yükseltisi yer yer 4000 m.yi geçer. Ülke sınırları içersindeki en yüksek noktası, 4480 m.ye ulaşan Bazardüzü’dür. 4000 m.nin üzerinde yükseltiye sahip olan Bazardüzü, Bazaryurd ve Tufan dağlarında, kalıcı kar (toktoğan kar) sınırının üzerinde, buzullar vardır. Söz konusu bu buzullardan Tihisar buzulu Bazardüzü dağlarında yer alır ve 1100 m uzunluğunda, 100 ile 200 m. genişliğinde olup, kapladığı alan 3,5 km.yi bulur. Kafkas dağları, güneydoğuya doğru gidildikçe yükseltisi azalır.

Güneydoğusunda ise Küçük Kafkas Dağları uzanır. Bu kısım Şah dağ, Murat dağı ve Zangezur dağları ile Karabağ platosundan oluşur. Güneyde, Taliş dağları (Kuyum Yurkvay tepesi, 2477 m.) uzanır. Kuzeybatı-güneydoğu istikametinde 100 km uzanan bu dağlar üzerinde, sürekli akarsular yanında, çok sayıda kuru vadiler de yer almaktadır.

Bu iki dağlık kütlenin arasında Hazar Denizine açılan Kura-Aras oluğu oldukça geniş ve düz bir ovadır. Kura-Aras ovaları; dağ eteği düzlükleri, ova düzlükleri ve kıyı ovaları olarak üç ayrı morfolojik üniteye ayrılır. Dağ eteği düzlükleri içinde; Gence, Karabağ-Mil ve Cebrail düzlükleri önemlidir. Ova düzlükleri arasında ise; Şirvan, Karabağ-Mil, Güney Mugan, Mil-Mugan-Şirvan ovaları, Akarsuların getirdiği alüvyal depolarla örtülmüştür. Söz konusu bu ovalar, Azerbaycan tarımında önemli rol oynarlar. Kura ırmağının Hazar denizine döküldüğü delta kesiminde, Salyan ve Güneydoğu Şirvan kıyı ovaları yer almaktadır. Bu oluğun doğu kısmında Hazar denizi kıyılarında yükseklik, deniz seviyesinin altına iner. Türkiye'den kaynağını alan Kura nehri, bura dan geçerek Hazar denizine dökülür. Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'nden Türkiye'den gelen Aras nehri geçer ve daha sonra Kura nehri ile birleşerek Hazar denizine kavuşur. Bakü'nün yerleştiği Apşeron Yarımadası Hazar Denizine sokulmuştur.

Ülkenin en önemli nehirleri; Kura ve Aras'dır. Kura nehri, Azerbaycan'ın olduğu gibi, tüm Kafkasya bölgesinin en büyük akarsuyudur. Nehrin toplam uzunluğu 1515 km, akaçlama alanı ise 188.042 km²yi bulur. Kura nehrinin 200 km'si Türkiye, 900 km.si Azerbaycan toprakları içinde kalır. Kura nehrinin en büyük kolu olan Aras nehri ise, 1 072 km uzunluğa ve 102.000 km2 akaçlama alanına sahiptir. Kura üzerinde yapılan ve 1955 yılında tamamlanan Mingeçaur Barajı yer alır. Hem elektrik üretimi ve hem de sulama amacıyla inşa edilen baraj gölünün yüzölçümü, 620 km2 yi bulur. Öte yandan, ülkede 250 kadar küçük göl vardır. Ancak bu göller, pek o kadar önemli değildir.


Gence'de Kepez Gölü

Azerbaycan'da, mineralli su kaynaklan çok sayıdadır. Büyük Kafkas silsilesinin güneydoğu kesiminde, Küçük Kafkas silsilesinde, Lenkoran ve Apşeron bölgeleri ile Nahçıvan'da jeolojik özelliklerine bağlı olarak, çok çeşitli mineraller içeren kaynaklar vardır. Söz konusu bu kaynakların özellikleri, birbirinden farklıdırlar. Ülke genelinde, dünya ölçeğinde önemli sayılabilecek 200'ü aşkın madensuyu kaynağı bulunmaktadır

Doğal Afetler:Kuraklık

Çevre konusunda önemli noktalar:Azeri bilim adamları, Apşeron Yarımadası ve Hazar Denizini hava, su ve toprak kirliliği yönünden dünyanın en çok tahrip edilmiş sahası olarak kabul etmektedirler. Pamuk üretiminde DDT ve zehirli pestisidlerin kullanımı sonucunda toprak aşırı derecede kirlenmiştir.

İKLİM

Azerbaycan'ın doğu ve orta bölümlerinde, subtropikal iklim şartlan görülür. Ülkede kurak ve yarı kurak step iklimi görülür. Kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Ancak gölün havayı yumuşatıcı etkisinden dolayı Hazar kıyıları kışın oldukça ılık, yazın da nispeten serin geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 14-16 °C dolayındadır. Yağış miktarları; orta ve doğu kesimde 200-250 mm. (Baku 200 mm.) kadar iken, kuzeybatıda 1000 mm.yi aşar. Yağışlar daha ziyade kış mevsiminde düşer.



BİTKİ ÖRTÜSÜ

Ülkede farklı iklimlerin görülmesi, bitki örtüsü özelliklerine de yansır. Ülkedeki yüksek sahalar yağışlı olup çoğunlukla iğne yapraklı ormanlarla kaplıdır. Kafkas Dağlarında endemizm (sadece o bölgeye ait, yerel) kuvvetlidir. Ülkenin iç kesimlerinde, Kura oluğunda step formasyonu hakimdir. Yağışın 200 mm'nin altına düştüğü kesimlerde step, kurakçıllaşır ve cılızlaşır. Nehir tabanlarında ve Hazar Denizi kıyılarında tuzcul ve bataklık bitkileri yetişir.



YERLEŞME

Ülkenin en büyük şehri Hazar denizi kıyısında Apşeron yarımadası üzerindeki Bakü'dür. Bakü, Farsça'da "üzerinde dağ rüzgarları esen" demek olan "Bad Kube" deyiminin değiştirilerek söylenmiş bir isimdir. Şehrin nüfusu 1,2 milyonu aşar.



Başkent Bakü'den görünümler

Diğer önemli şehirleri, Gence (282.200), Sumgait (236.200), Mingeçaur (70.000), AK Bayramlı (59.000), Seki (57.000), Yevlah (38.000), Lenkeraft (42.000), Ağdam (25.300), Guba (24.000), Şemahi (21.000) ve Nahçıvan (60.000)'dı.

Gence İmamzade camii

Azerbaycan'ın ikinci büyük kenti, Baku'nun 363 km. Batısında, Gence Nehri'nin her iki yakasında kurulmuş olan Gence şehridir. Leyla ile Mecnunun yazarı olan Nizami Gencevi'nin anıt mezarı, şehrin tarihsel hüviyetini ortaya koymaktadır

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti olan Nahçıvan, Bakü'den 536 km. Uzaklıktadır. Şehir, Nahçıvan nehrinin kıyısındaki düzlük alanda kurulmuştur. Nahçıvan, bugün yönetim merkezi olmanın dışın­da, önemli bir kültür ve sanayi şehridir.



Nahçivan Bakü Limanı



NÜFUS

Nüfusunun tamamına yakınını Oğuz boylarından olan Azerî Türkleri oluşturur, 1700'lü yıllardan beri zaman zaman Rusların istilasına uğrayan ülkeye azınlık durumunda olan Ruslar ve Ermeniler de yerleşmişlerdir.

Azerbaycan toprakları içinde, Dağlık Karabağ Bölgesi vardır. 188.000 kadar kişinin yaşadığı bu bölgede, nüfusun etnik yapısı Ermeni ağırlıklıdır. Bu nedenle, bu bölgenin Ermenistan'a bağlanma talepleri vardır. Oysa Karabağ bölgesi, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde; bölgenin dağlık ve ayrı bir iklime sahip olmasından olsa gerek, "Küçük Azerbaycan" denilmektedir. Öte yandan yaklaşık 295.000 kişinin yaşadığı Nahçıvan Özerk Cumhuriyetinde ise tamamıyla Azeriler yaşar. Ancak bu cumhuriyetin Azerbaycan ile kara bağlantısı yoktur.

Nüfus: 7 798 497 (2002 tahmini)

Yaş yapısı: 0-14 yaş: % 28.3 (erkek 1 122 340 kişi; kadın 1 082 355)
15-64 yaş: % 64.3 (erkek 2 441 830 kişi; kadın 2 577 109 kişi)
65 yaş ve üzeri: % 7.4 (erkek 228 735 kişi; kadın 346 128 kişi) (2002 tahmini)

Nüfus artış oranı: % 0.38 (2002 tahmini)

Doğum oranı: 1 000 kişide / 18.84 doğum (2002 tahmini)

Ölüm Oranı: 1 000 kişide / 9.61 ölüm (2002 tahmini)

Net göç oranı: 1 000 kişide / -5.41 göç (2002 tahmini)

Cinsiyet oranı: Doğumda: 1.05 erkek / kadın
15 yaş altı: 1.04 erkek / kadın
15-64 yaş: 0.95 erkek / kadın
65 yaş ve üzeri: 0.66 erkek / kadın
Toplam nüfusun: 0.95 erkek / kadın (2002 tahmini)

Bebek ölüm oranı:1 000 canlı doğumda / 82.74 ölü (2002 tahmini)

Ortalama Ömür:Toplam nüfus: 63.06 yıl
Kadın: 67.53 yıl
Erkek: 58.8 yıl (2002 tahmini)

Doğurganlık oranı : Kadın başına 2.29 çocuk (2002 tahmini)

HIV/AİDS - yetişkin nüfusta yayılma oranı: % 0.01'den daha az (1999 tahmini)

Milliyet (Uyruk): Azeri
Etnik guruplar: Azeri % 90, Dağıstanlı % 3.2, Rus % 2.5, Ermeni % 2 (neredeyse tamamı Dağlık Karabağ bölgesinde yaşamaktadır) ve diğerleri % 2.3 (1998 tahmini)
Din: Müslüman % 93.4, Rus Ortodoks % 2.5, Ermeni Ortodoks % 2.3 ve diğerleri % 1.8 (1995 tahmini)

Dil: Azerice % 89, Rusça % 3, Ermenice % 2 ve diğerleri % 6 (1995 tahmini

Okur yazalık oranı: 15 yaş altındaki herkes okuma yazma bilmektedir.
erkek: % 99
kadın: % 96
Toplam nüfus: % 97 (1989 tahmini)


EKONOMİ

Genel Bakış
Azerbaycan'ın bir numaralı ihraç ürünü petroldür. Yabancı firmalar ile ortak üretim anlaşması için müzakereler edilerek 60 milyar$ yakın kaynak temin edildi. Bu paranın petrol üretim sahalarının geliştirilmesi ve gelecekte kurulacak tesislerin ihtiyaçlarında kullanılması bekleniyor. Azerbaycan Uluslararası Petrol İşletme Şirketi ile bu anlaşmalara bağlı ilk petrol üretimi Kasım 1997'de başladı.

Azerbaycan piyasa ekonomisine geçmek için gerekli değişiklikleri yaparken tüm eski Sovyet Cumhuriyetlerinde olduğu gibi birçok problemle karşılaştı. Fakat uzun süren araştırmalar sonucunda enerji sektörü canlanma gösterdi. Bakü şehri ancak son zamanlarda kalkınarak eski ekonomik bünyesini değiştirmeye başlamıştır. Ekonomik kalkınmanın önündeki bir diğer engelde enerji sektörü dışındaki yabancı yatırımların az olması ve Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerle olan çatışmanın sürmesidir.

Türkiye ve diğer Avrupa ülkeleri ile önemli ticari bağlantılar kurulurken, Rusya ve eski Sovyet Cumhuriyetleri ile ticari bağlar zayıflamaktadır. Uzun dönemde önemli gelişmeler dünya petrol fiyatları, bölgedeki petrol boru hatlarının güzergahları ve Azerbaycan'ın petrol zenginliğini yönetme kabiliyetine bağlı olacaktır.

Gayri Safi Milli Hasıla:24.3 milyar $ (2001 tahmini)

GSMH Gerçek Büyüme Oranı: % 9.9 (2001 tahmini)

GSMH Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 3 100 $ (2001 tahmini)

GSMH Sektörlere Dağılımı: tarım: % 22
endüstri: % 33
hizmetler: % 45 (2000 tahmini)

Fakirlik Sınırının Altındaki Nüfus: % 64 (2001 tahmini)

Hane Halkının Gelir Oran Yüzdesi: en düşük % 10: Bilinmiyor
en yüksek %10: Bilinmiyor

Enflasyon Oranı (tüketici fiyatları): % 60 (2001 tahmini)

İş Gücü:4.4 milyon (1989)

İş Gücünün Sektörlere Dağılımı: tarım: Bilinmiyor
endüstri: Bilinmiyor
hizmetler: Bilinmiyor

İşsizlik Oranı:Bilinmiyor

Bütçe:gelirler: Bilinmiyor
harcamalar: Bilinmiyor


Hane Halkının Gelir Oran Yüzdesi:en düşük % 10: % 2.8
en yüksek %10: % 27.8 (1995)


Enflasyon Oranı (tüketici fiyatları): % 1.6 (2001 tahmini)

İş Gücü:2.9 milyon (1997)

İş Gücünün Sektörlere Dağılımı:tarım ve ormancılık: % 32
endüstri: % 15
hizmetler: % 53 (1990 tahmini)

İşsizlik Oranı: % 1.3 (2001)

Bütçe: gelirler: 888 milyon $
harcamalar: 978 milyon $

TARIM
Azerbaycan'da elverişli iklim şartları, çeşitli tarım ürünlerinin yetişmesine imkan sağlamıştır, öte yandan nehirler üzerinde yapılan baraj ve sulama kanalları, tarım alanlarının genişlemesine sebep olmuştur. Halkın geçimi çoğunlukla tarıma dayanmaktadır. Çalışan nüfusun % 32'si tarım sektöründe çalışmaktadır. Kura nehrinin geçtiği alüvyal ovada sulama yapılır; burada çay, tütün, meyve, üzüm, patates, pirinç, pamuk, tahıl, sebze ve yağlı bitkiler yetiştirilir.


1457 bin hekta­rı bulan ekili alanların, yaklaşık % 73’ütahıl ve yem bitkilerine ayrılmıştır. Ovalık alanlarda sulamalı, dağlık alanlarda kuru tarım şeklinde yapılan tahıl tanını, hemen hemen, ülkenin her bölgesinde önemli bir uğraşıdır.

Hayvancılık ülke ihtiyacını karşılayacak şekilde gelişme göstermiştir. Ülkede daha çok sığır, domuz, koyun ve keçi beslenir. Ayrıca ülkede dut ağaçlarının çokluğundan, ipek böcekçiliği de gelişmiştir. Kura ve Araş nehirleri üzerinde ve Kura Nehrinin Hazar Denizine döküldüğü alanlarda balıkçılık yapılmaktadır. Mersin, yayın, sazan gibi balıklar avlanır. Özellikle mersin balığından elde edilen havyar, dünyaca ünlüdür. Yıllık 18 ton havyar üretimi ile Azerbaycan, dünya havyar üretiminin % 80'ini karşılar.

Arazi Kullanımı: Ekili-Dikili Alan: % 19
Sürekli Ürünler: % 3
Diğerleri: % 78 (1998 tahmini)

Sulanabilir Arazi:14 550 km² (1998 tahmini)

SANAYİ
Petrole bağlı olarak Baku’da kimya sanayi kolları gelişmiştir. Petrol ve doğal gaz, petrol ürünleri, petrol üretim ekipmanları, çelik, çimento, demir cevheri, kimya ve petrokimya ile tekstil.

Sanayi üretimi büyüme oranı: % 5.1 (2001 tahmini)

MADENCİLİK
Azerbaycan madenler bakımından çok zengin bir ülkedir. Petrol, doğalgaz, demir, demirsiz madenler ve alüminyum.

Baku çevresinde 1870'li yıllardan itibaren petrol çıkarılmaya başlanmış ve Baku petrolleri, boru hatları ile Karadeniz kıyısındaki Batum'a taşınmıştır. Ruslar, Azerî petrollerini önemli ölçüde işletmişlerdir. Baku petrollerinin, Rusya üzerinden Karadeniz'e ve Türkiye'den İskenderun Körfezi'ne boru hatları ile taşınması planlanmaktadır. Azerbaycan'da boksit yataklarına bağlı olarak alüminyum üretim tesisleri kurulmuştur. Azerbaycan yılda ortalama 15 milyon ton petrol üretilmektedir. Mevcut kaynakların, aynı üretim temposuyla, bir yüzyıl daha yeteceği hesaplanmıştır. Mevcut rezervlerin % 47'si Hazar denizinde, % 35'i Kura - Aras oluğunda, % 11'i Apşeron yarımadasında ve % 7'si Siyezan-Guba bölgesinde yer almaktadır.

Bugüne kadar ülkede 29 doğal gaz yatağı işletilmeye açılmıştır. Mevcut rezervlerin % 40'ı Hazar denizinde, % 33'ü Kura - Aras oluğunda, % 11'i Apşeron yarımadasında, % 5'i Şeki-zakatala, % 4'ü ise Siyezan-Guba bölgelerinde bulunmaktadır. Doğal gaz üretimi ise, yıllık 14 milyon m³ kadardır.

Ülkede metal madenleri arasında, alünit, bakır, demir, kobalt, krom, çinko, kurşun madenleri önemli yer tutar. Özellikle Küçük Kafkaslar bölgesi, önemli metal madenleri yataklarına sahiptir.

Elektrik Üretimi: 17.6 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik Üretim Kaynakları:fosil yakıtlar: % 91.37
su gücü: % 8.63
diğerleri: % 0
nükleer: % 0 (2000 tahmini)

Elektrik Kullanımı: 16.7 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik İhracatı: 900 kWh (2000 tahmini)

Elektrik İthalatı: 1.25 milyar kWh (2000 tahmini)

TİCARET
Azerbaycan'ın ticareti, Sovyetler Birliği dağılmadan önce merkezden yönlendirilmekteydi. Bağımsızlıktan sonra da ticari ilişkiler, Bağımsız Devletler Topluluğu ile devam etmiştir. B.D.T'nin ticaretteki payı, % 85'i bulur. Bu birlik içinde de en önemli payı, Türkmenistan, Rusya ve Ukrayna almaktadır.

İhracat: 2.1 milyar $ (2001 tahmini)

İhraç Malları:Petrol ve doğal gaz (% 90), makina, pamuk ve gıda maddeleri.

İhracat Yaptığı Ülkeler: İtalya %43.7, Fransa % 11.8, İsrail % 7.7, Türkiye %6 (2000)

İthalat:1.6 milyar $ (2001 tahmini)

İthal Malları: Makina ve ekipman, dayanıklı tüketim malları, gıda maddeleri, madenler ve kimyasal maddeler.

İthalat Yaptığı Ülkeler: Rusya % 21.3, Türkiye % 11, ABD % 8.9, Almanya % 5.8(2000)


Dış Borcu:1.5 milyar $(2001 tahmini)

Para Birimi:Azeri Manatı

Para Birimi Kodu: AZM

Mali Yıl: Takvim yılı

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kültürel, siyasi ve ticari ilişkiler çok iyidir. Ülkemiz her türlü yardımda bulunarak bu genç cumhuriyetin sorunlarını çözmeye katkıda bulunmaktadır, Azerbaycan'a bazı gıda maddeleri, çamaşır makinesi gibi dayanıklı tüketim malları ve taşıt araçları satmaktayız. Bu ülkeden bakır, alüminyum gibi bazı madenler ve pamuk almaktayız.




ULAŞIM

Demiryolu: 2 125 km
1 278 km'sinde elektrifikasyon işlemleri tamamlanmıştır. Daha çok yük taşımacılığında kullanılmaktadır (1993 tahmini).

Karayolu: Toplam: 36 700 km
Asvaltlanmış: 31 800 km
Stabilize: 4 900 km (1990 tahmini)

Boru Hatları: Ham petrol: 1 130 km ,
Petrol ürünleri: 630 km,
Doğal gaz: 1 240 km.

Limanları: Bakü

Hava Alanları: 52 (2001)




TURİZM
Azerbaycan'da tarihi ve doğal güzelliğe sahip birçok saha bulunmaktadır. SSCB'den bağımsızlığını aldıktan sonra ülkede turizm gelirleri artış göstermiştir. Kafkas Dağlarında dağcılık ve doğa yürüyüşleri potansiyeli mevcuttur. Özellikle Başkent Bakü ve Gence Birçok sanat eserinin ve tarihi yapıyı bünyesinde barındırmaktadır. Bakü konumu itibariyle İzmir şehrini hatırlatmaktadır.


Hazar Denizinde güneşin doğuşu













Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:26 PM

Ülkemizin Komşuları
 

Bulgaristan




Tam Adı: Bulgaristan Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 110 910 km²
Başkenti: Sofya
Para Birimi: LevaDili: Bulgarca
Nüfusu: 7 621 337 kişi (2002 tahmini)
Ortalama Ömür: 71.5 yıl (2002 tahmini)
Okur Yazarlık Oranı: % 98 (1999 tahmini)



KONUM
Avrupa'nın güneydoğusunda yer alan Bulgaristan; doğusundan Karadeniz'e komşudur.

354 km kıyısı olan Bulgaristan'ın, toplam 1 808 km olan kara sınırının; 240 km'si Türkiye, 494 km'si Yunanistan, 148 km'si Makedonya, 318 km'si Yugoslavya ve 608 km'si de Romanya iledir.

Toplam 110 910 km² alan kaplayan Bulgaristan 41° 14' K - 44° 13' K paralelleri ile 22° 22' D - 28° 34' D boylamları arasında yer almaktadır. Ülke arazisinin 360 km² si göller oluştururken, 110 550 km² si kara yüzeyidir.

Ülkenin en alçak yeri 0 m ile Karadeniz kıyıları iken, en yüksek yeri 2 925 m ile Musala Tepesidir.


Musala Tepesi


TARİH
Bulgaristan'a M.Ö. 7. yüzyılda Orta Asya'dan gelen Hun Türkleri yerleşerek buradaki Slavlarla kaynaşmışlardır. Takip eden yıllarda Balkan ülkelerini ele geçirmek için Bizans İmparatorluğu ile mücadeleye giren Bulgaristan 14 yy'dan itibaren (1396) Osmanlılar tarafından alınarak yaklaşık 500 yıl Osmanlı idaresinde kalmıştır. 1878'de Berlin Antlaşması ile özerklik verilmiştir. 5 Ocak 1908'de Osmanlı Devleti'nden ayrılarak bağımsızlığını almıştır. Bulgaristan girdiği her iki Dünya Savaşında da kaybeden tarafta yer aldığı için Sovyetler Birliğinin etkisi altına girdi ve ve 1946 yılında ülkede Halk Cumhuriyeti ilan edildi. Bu dönemde Bulgaristan'da yaşayan Türklere sürekli zulüm yapılmış, dil ve dinlerini değiştirmek için uğraşılmıştır.

II Dünya Savaşından sonra çok partili ilk seçimin yapıldığı 1990 yılında Komünist etkisi sona erdi ve devlet başkanı Todor Zhivkov görevden uzaklaştırılmıştır. Ülkede demokrasinin getirdiği politik çekişmeler, piyasa ekonomisinin yol açtığı enflasyonla mücadele, işsizlik, rüşvet ve suç faaliyetleri baş gösterdi.

Bugün reformlarını büyük ölçüde tamamlayıp demokratikleşen Bulgaristan nihayetinde NATO ve AB'ye girecektir ki, 2000'de AB ile üyelik müzakereleri başlamıştır.

Son yıllarda Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ilişkilerde önemli ölçüde iyileşme görülmektedir. Türk kökenli milletvekilleri de parlamentoya seçilmektedir.

YÖNETİM
Ülkenin Tam Adı
: Bulgaristan Cumhuriyeti
Kısa Adı
: Bulgaristan
Yönetim Şekli
: Parlamenter Demokrasi
Başkent
: Sofya
Kurtuluş Günü
: 3 Mart 1878 (Osmanlı İmparatorluğu'ndan)
Milli Tatil Günü
: 3 Mart Bağımsızlık Günü (1878)



Ülke toplam 28 idari bölgeden oluşmaktadır. Blagoevgrad, Burgaz, Dobrich, Gabrovo, Khaskovo, Kurdzhali, Kyustendil, Lovech, Montana, Pazarcık, Pernik, Plevne, Plovdiv, Razgrad, Ruse, Shumen, Silistre, Sliven, Smolyan, Sofya, Sofya-Grad, Stara Zagora, Turgovishte, Varna, Veliko Turnovo, Vidin, Vratsa, Yambol.





İdari Harita


Anayasa:12 Temmuz 1991'de kabul edildi.

Adli Sistem: Yargı sivil hukuk ile ceza hukukuna (Roma Hukuku) dayanır.

Oy Hakkı: 18 yaşını dolduran herkesin oy hakkı bulunmaktadır.

Yürütme Dalları:
Devlet Başkanı: Cumhurbaşkanı Georgi PARVANOV (22 Ocak 2002'den beri); Cumhurbaşkanı Yardımcısı Angel MARIN (22 Ocak 2002'den beri).

Hükümetin Başı:Başbakan Simeon SAXE-COBURG-GOTHA (24 Temmuz 2001'den bu yana) Başbakan Vekili Nikolay VASILEV (24 Temmuz 2001'den bu yana), Kostadin PASKALEV (24 Temmuz 2001'den bu yana), ve Lidiya SHULEVA (24 Temmuz 2001'den bu yana).

Kabine:Bakanlar kurulu Milli meclis tarafından seçilir.

Seçimler: Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı aynı oy pusulasında 5 yıllık bir süre için halk oyuyla seçilirler. Son seçim 11 - 18 Kasım 2001'de yapıldı. Gelecek seçim ise 2006 yılında yapılacaktır. Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından atanırken Başbakan vekili Başbakan tarafından atanır.

Seçim Sonuçları: Georgi PARVANOV Cumhurbaşkanı seçildi; oy oranları - Georgi PARVANOV % 54.13, Petar STOYANOV % 45.87.

Yasama Dalları:Milli Meclis (Narodno Sobranie) 240 üyelidir ve üyeler 4 yıllığına halk oyuyla seçilirler.

Seçimler:Son seçim 17 Haziran 2001'de yapıldı. Gelecek Seçim Haziran 2005'de yapılacaktır.

Seçim Sonuçları: Partilerin aldıkları oy yüzdeleri - Simeon II Milli Hareketi % 42.74, Birleşik Demokrasi Güçleri % 18.18, Bulgaristan Koalisyonu % 17.15, Hak ve Özgürlükler Hareketi % 7.45; Partilerin kazandığı koltuk sayısı - Simeon II Milli Hareketi 120, Birleşik Demokrasi Güçleri 51, Bulgaristan Koalisyonu 48, Hak ve Özgürlükler Hareketi 21;

Adli Dallar: Yüksek İdari Mahkeme, Yüksek Temyiz Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi (12 yargıç görev yapar. Görev süreleri 9 yıldır. Yüksek Adli Heyet (İki Yüksek Mahkemenin Başkanı, bir başsavcı ve 22 üyeden oluşur. Adelet sistemindeki hakim, savcı ve yüksek düzeydeki memurları atamaktan sorumludurlar. Yüksek Adli Heyet üyelerinin 11'i Milli Meclis 11'i Yargıçlar arasından 5 yıllık bir süre için seçilirler.).

Politik Patiler ve Liderleri: Radikal Bulgaristan Birliği (Evgeniy BAKURDZHIEV); Bulgaristan Sosyalist Partisi (Sergei STANISHEV); Bulgaristan Koalisyonu (Lideri bilinmiyor); Uluslararası Makedonya Devrim Organizasyonu (Krasimir KARAKACHNOV); Hak ve Özgürlükler Hareketi (Ahmet DOĞAN); Simeon II Milli Hareketi (Simeon SAXE-COBURG-GOTHA); Yeni Bulgaristan Vatandaş Partisi (Bogomil BONEV); Halk Birliği (Anastasiya MOZER); St. George's Günü (Lyuben DILOV, Jr.); Demokratik Güçler Birliği (Ekaterina MIKHAYLOVA); Özgür Demokratlar Birliği (Stefan SOFIYANSKI); Birleşik Demokrasi Güçleri (Ekaterina MIKHAYLOVA)

Politik Baskı Gurupları ve Liderleri: Tarımsal Hareket, Bulgar Demokrasi Merkezi, Bulgaristan Bağımsız Ticaret Birliği Konfederasyonu, Cumhuriyet için demokratik ittifak, Demokrasi için Yeni Birlik, Podkrepa İşçi Konfederasyonu ve çok sayıda bölgesel, etnik grup.

Katıldığı Uluslar Arası Organizasyonlar: ACCT, Australia Group, BIS, BSEC, CCC, CE, CEI, CERN, EAPC, EBRD, ECE, EU (aday), FAO, G- 9, IAEA, IBRD, ICAO, ICFTU, ICRM, IFC, IFRCS, IHO (askıda üye), ILO, IMF, IMO, Interpol, IOC, IOM, ISO, ITU, NAM (misafir), NSG, OAS (gözlemci), OPCW, OSCE, PCA, PFP, UN, UN Security Council (geçici), UNCTAD, UNESCO, UNIDO, UNMEE, UNMIBH, UNMIK, UNMOP, UPU, WCL, WEU (hakları sınırlı üye), WFTU, WHO, WIPO, WMO, WToO, WTrO, ZC

Uluslar Arası Çevre Anlaşmaları:
Taraf Oldukları: Hava Kirliliği, Hava Kirliliği - Nitrojen Oksit, Hava Kirliliği - Sürekli Organik Kirleticiler, Hava Kirliliği - Sülfür 85, Hava Kirliliği - Uçucu Organik Bileşikler, Antarktika Çevre Protokolü, Antarktika - Deniz Yaşamı Kaynakları, Antarktika Antlaşması, Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişiklikleri, Çölleşme, Tehlikedeki Türler, Çevresel Değişiklikler, Tehlikeli Atıklar, Deniz Hukuku, Nükleer Silah Denemeleri, Ozon Tabakasının Korunması, Gemilerin Yol Açtığı Kirlilik, Sulak Alanlar. Hava Kirliliği - Sülfür 94 ve İklim Değişiklikleri - Kyoto Protokolü'nü imzaladığı halde henüz onaylamamıştır.

Uluslar Arası Sorunları:
Anlaşmazlıklar:Bulgaristan ile Romanya arasında Denuba Bölgesinde 1920'lerde yapılan sınır değişiklikleri yüzünden çeşitli problemler vardır.

Yasaklanmış İlaçlar:Ortadoğu üzerinden gelen eroin ve Güney Amerika'dan gelen kokainde Avrupalı tüketicilere ulaştırılmaktadır.

YERŞEKİLLERİ
Dağlık bir ülke olan Bulgaristan'da Balkan ve Rodop dağları olmak üzere iki ana dağ kuşağı vardır. Türkçe, sarp ve ormanlık sıradağlar anlamına gelen Balkanlar, Alp dağ kuşağına girer ve ülkenin orta bölümünde yer alır. Yüksek kısımları 2000 m'yi aşan bu dağlar, doğu da Dobruca bölgesine kadar devanı eder.


Balkanların kuzeyinde Romanya ile Bulgaristan arasında Tuna nehri boyunca uzanan ovalara ve alçak platolara geçilir. Bu kesimde Balkanlar'ın etekleri, Tuna'ya kavuşan akar sular tarafından yer yer yarılmıştır. Güneyinde ise Meriç nehrinin geçtiği alçak oluklar uzanır. Ülkenin güneybatısında uzanan Rodop dağları, Trakya'da Yıldız dağları ile birleşir. Bu dağlar üzerinde en yüksek tepeler 3000 m'ye yaklaşır (Musala tepesi 2925 m). Bulgaristan'ın Karadeniz'e bakan kesimlerinde yer yer düzlükler görülür. Karadeniz kıyısında Varna ve Bur gaz körfezleri yer alır.

Doğal Afetler:Şiddetli depremler ve heyelanlar ülkedeki en önemli doğal afetleridir.

Çevre konusunda önemli noktalar:Sanayinin yol açtığı hava kirliliği; kanalizasyon, ağır metaller ve deterjanın neden olduğu akarsu kirliliği; orman tahribatı; hava kirliği ve asit yağışlarının ormanlara verdiği zararlar; ağır maden sanayi ve endüstriyel atıkların neden olduğu ağır metallerin neden olduğu toprak kirliliği ülkenin önemli çevre problemleridir.


İKLİM
Bulgaristan'da iklim ılımandır. Kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır. Ülkenin güneyinde Akdeniz ikliminin etkileri hissedilir. Kışın Karadeniz kıyıları, iç kısımlar kadar soğuk değildir. Yaz mevsimi de yağış alan Bulgaristan'ın yıllık ortalama yağış miktarı 500-600 mm dolayındadır.


BİTKİ ÖRTÜSÜ
Ülkenin alçak kısımlarında ağaçlı bozkırlar, dağların eteklerinde geniş yapraklı ve yükseklerde ise iğne yapraklı ormanlar görülür.






Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:27 PM

Ülkemizin Komşuları
 



Tam Adı: Ermenistan Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 29 800 km²
Başkenti: Erivan

Para Birimi: Dram
Dili: Ermenice
Nüfusu: 3 330 099 kişi (2002 tahmini)
Ortalama Ömür: 66.59 yıl (2002 tahmini)
Okur Yazarlık Oranı: % 99 (1989 tahmini)
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 3 350 $ (2001 tahmini)


Asya'nın batısında yer alan Ermenistan; kuzeyde Gürcistan, doğuda Azerbaycan, güneyde İran ve güneybatıda Nahcivan ve batıda Türkiye ile komşudur.

Denize kıyısı olmayan ve toplam 1 254 km kara sınırı olan Ermenistan'ın; Gürcistan ile 164 km, Azerbaycan ile 787 km (bunun 566 km'si Azerbaycan, 221 km'si Nahcivan iledir), İran ile 35 km, ve Türkiye ile 268 km sınırı bulunmaktadır.

Toplam 29 800 km² alan kaplayan Ermenistan 38° 50' K - 41° 18' K paralelleri ile 43° 33' D - 46° 37' D boylamları arasında yer almaktadır. Ülke arazisinin 28 400 km'si kara yüzeyinde oluşurken 1 400 km'si göllerden oluşmaktadır.

Ülkenin en alçak yeri 400 m ile Debed Nehri kenarında yer alırken, en yüksek yeri 4 090 m ile Aragats Lerrnagagat tepesidir.



Ermenilerin kökenleri sahaya yerleşmeleri nasıl ve ne zaman geldikleri pek bilinmemekle beraber eski tarihçilere göre Anadolu'nun doğusundaki Urartu krallığının hakimiyeti sonrasında milattan önce 6. yüzyılda çevrede yaşayanlar bu alanda bir topluluk oluşturmuşlar ve daha sonrada burası Pers İmparatorluğu'nun bir vilayeti haline gelmiştir. 3. yüzyılın başlarında Hıristiyanlığın etkisinde kalan Ermenistan'a Müslüman Arapların eline geçmesiyle nispi bir özerklik verilmiştir. Abbasiler zamanında ayrı bir krallık olarak tanınmıştır. 11. yüzyılda Büyük Selçuklular, ardından Moğollar ve Tatarların eline geçen ülke, Osmanlılar (1473) tarafından alınmıştır.

Ermenistan, 1828'de Çarlık Rusyası ile ve 1920'de de SSCB ile ortaklık kurmuştur. 1917'de bir yıl süren Azerbaycan ve Gürcistan’la birlikte bolşevik olmayan Transkafkasya Federasyonu kuruldu. 1920'de Kızılordu ülkeye girdi. 12 Mart 1922'de Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'dan oluşan Transkafkasya Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruldu. Ermenistan, 1936'da Sovyetler Birliği içinde ayrı bir cumhuriyet oldu.

Moskova tarafından 1920'de Sovyet Azerbaycan'ına verilen Dağlık-Karabağ Bölgesinde uzun süredir devam eden çatışmalar Ermeni liderleri düşündürmektedir. Ermeniler ile Azeriler arasındaki mücadele 1988'de başladı ve 1991'de her iki ülkenin Sovyetler Birliğinden bağımsızlığını alana kadar devam etti. Mayıs 1994'te Dağlık-Karabağ Bölgesinde ateşkes yapıldı. Fakat bu çok uzun sürmedi. Çünkü bu saha Azerbaycan topraklarının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Her iki tarafında ekonomisi bu işten ciddi zararlar gördüğü için barış yolunda ilerlemek zorunda kaldılar.

1995'te Rusya Federasyonu ile yapılan bir antlaşma ile ülkede iki Sovyet askerî üssünün kalmasına müsaade edildi.




Ermenistan'ın İdari Bölgeler Haritası


Anayasa:5 Temmuz 1995'de kabul edildi.

Adli Sistem: Sivil hukuk sistemine dayanır.

Oy Hakkı: 18 yaşını dolduran herkesin oy hakkı bulunmaktadır.

Yürütme Dalları:
Devlet Başkanı: Cumhurbaşkanı Robert KOCHARIAN (30 Mart 1998'den beri)

Hükümetin Başı:Başbakan Andranik MARKARYAN (12 Mayıs 2000'den beri)

Kabine:Başbakan tarafından atanan Bakanlar Kurulu.

Seçimler:Cumhurbaşkanı 5 yıllık bir süre için halk oyuyla seçilir. Son seçim 30 Mart 1998'de yapıldı. Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından atanır.

Seçim Sonuçları: Oyların % 59.5'ini alan Robert KOCHARIANCumhurbaşkanı seçildi. rakibi Karen DEMIRCHYAN ise % 40.5 oy aldı.

Yasama Dalları: Milli Meclis (Parlamento-Azgayin Zhoghov) 131 üyelidir. Üyeler dört yıllığına halk oyuyla seçilir.

Seçimler:Son seçim 30 Mayıs 1999'da yapıldı. Gelecek seçim 2003 İlkbaharında yapılacaktır.

Seçim Sonuçları: Birlik Bloku 61 Cumhuriyetçi Parti 41, Ermeni Halk Partisi 20, Kararlı Gurup (Bağımsız millet vekillerinin oluşturduğu birlik) 21, Ermeni Komünist Partisi 10, Ermeni Devrim Federasyonu (Daşnak) 8, Hukuk ve Birlik Partisi 7, NDU 6, Hukuk Yönetim Partisi 6, Bağımsızlar 10, boş 2.

Adli Dallar: Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi.

Politik Patiler ve Liderleri:Teknik Tarım Halk Gurubu (Hmayk HOVHANISSIAN); Ermeni Komünist Partisi - ACP (Vladimir DARBINYAN); Ermeni Demokratik Partisi (Armen SARGSIAN); Ermeni Devrim Federasyonu (Daşnak) - ARF (Hrant MARKARYAN); Demeokrat Hıristiyan Birliği- CDU (Azat ARSHAKYN); Anayasal Haklar Birliği (Hrant KHACHATRYAN); Demokratik Özgürlük Partisi (Ruben MIRZAKHANIAN); Hukuk ve Birlik Partisi (Artashes GEGAMIAN); Hukuk Yönetim Partisi (Artur BAGDASARIAN); Milli Mutabakat Birliği (Ashot MANUTCHARIAN); Milli Demokrasi İttifakı (Arshak ZADOYAN); Milli Demokrasi Partisi (Shavarsh KOCHARIAN); Milli Demeokratik Birliği - NDU (Vazgen MANUKIAN); Birleşik Ermenistan Milli Hareketi - PANM (Alex ARZOUMANYAN); Demokratik Halk Partisi (Gagik ASLANYAN); Halkın Vekilleri Gurubu (Hovhannes HOVHANISSIAN); Ermeni Halk Partisi (Stepan DEMIRCHYAN); Cumhuriyet Partisi (Aram SARGSIAN); Cumhuriyetçi Parti - RPA (Andranik MARKARYAN); Shamiram Kadınlar Hareketi - SWM (Shogher MATEVOSIAN); Sosyal Demokrat Parti (Yeghia SHAMSHAYN); Sosyal Demokrat Birliği (Paruyr HAYRIKIAN); Yirmibirinci Yüzyıl Partisi (David SHAKHNAZARIAN); Birlik Bloku (Stepan DEMIRCHIAN ve Andranik MARKARYAN) Yerkrapah Birliği (Manval GRIGORYAN).

Katıldığı Uluslar Arası Organizasyonlar: BSEC, CCC, CE, CIS, EAPC, EBRD, ECE, ESCAP, FAO, IAEA, IBRD, ICAO, ICRM, IDA, IFAD, IFC, IFRCS, ILO, IMF, Interpol, IOC, IOM, ISO, ITU, NAM (observer), OAS (observer), OPCW, OSCE, PFP, UN, UNCTAD, UNESCO, UNIDO, UPU, WFTU, WHO, WIPO, WMO, WToO, WTrO (observer)

Uluslar Arası Çevre Anlaşmaları:
Taraf Oldukları: Hava Kirliliği, Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişiklikleri, Protokolü, Çölleşme, Tehlikeli Atıklar,Nükleer Silah Denemeleri, Ozon Tabakasının Korunması, Sulak Alanlar. Hava Kirliliği-Sürekli Organik Kirleticiler'i kabul ettiği halde Mecliste henüz oylamamıştır.

Uluslar Arası Sorunları:
Anlaşmazlıklar:Ermenistan'dan destek bulan Dağlık-Karabağ Bölgesindeki ayrılıkçı Ermeniler Azerbaycan topraklarının neredeyse % 20'sini işgal etmişlerdir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü sürekli olarak meselede arabulucuk etmektedir. Dağlık-Karabağ sorunu nedeniyle Türkiye Ermenistan sınırını kapatmıştır. Ermenistan'ın kendi toprağı olarak kabul ettiği Doğu Anadolu üzerindeki isteği yumuşamıştır.

Yasak İlaçlar:İç tüketime yönelik kaçak olarak haşhaş ekimi yapılmaktadır. İran, Orta Asya ve Rusya üzerinden Batı Avrupa ve Amerika'ya esrar ve eroin aktarımı yapılmaktadır.

Orta Doğu'da Kafkas ülkeleri içinde yer akın Ermenistan'ın uzun yıllar boyunca çevresindeki ülkeler ile pek iyi bir uyum içinde olduğu söylenemez. Bu bakımdan çevresi ile siyasi, ekonomik ve ticari ilişkileri fazla gelişmemiştir. Ticari ilişkilerin yoğun bir biçimde sürdürdüğü ülke Rusya Federasyonu'dur. Ancak Ermenistan son yıllarda çevresindeki ülkeler ile olan anlaşmazlıklarını barış yolu ile çözmek için girişimlere başlamış olduğu da dikkati çeken bir husustur.

Türkiye ile olan ilişkileri iyi değildir. Bunun nedenleri, 1970'li yıllar da yurt dışındaki bazı Türk diplomatlarının Ermeni terör örgütünce şehit edilmesi, Türkiye aleyhine propaganda yapmaları ve Azeri topraklarını işgal etmeleridir, işgal altındaki Azerbaycan topraklarını terk ettiği takdirde Türkiye, Ermenistan'a yardım yapacağını vaad etmiştir. Tüm bunlara karşın Türkiye, Ermenistan'ın komşuluk haklarını gözetmektedir.


Denize bağlantısı olmayan Ermenistan dağlarla kaplı yüksek bir ülkedir. Ortalama yükseltisi 1800 m.'dir. Yüksek ve arızalı bir yapıya sahip olan ülkede, derin yarılmış vadiler, sönmüş volkanlar ve bunların meydana getirdiği lav platoları, iç içe girmiş durumdadır.


Ermenistan'ın Fiziki Haritası

Doğu Anadolu'nun yüksek sahaları, Ermenistan'da da devam eder. Burada yüksekliği 4000 m'ye ulaşan volkanik dağlar ve yüksek platolar yer alır. Dağlık kesimlerde heyelanlı sahalar yaygındır. Zaman zaman şiddetli depremler meydana gelir.

Bu arızalı yüksek alanlar arasında doğuda Gökçe (Sevan) gölü ile yakın çevresinden oluşan çöküntü alanı, güneybatıda Aras ırmağının alüvyonlarla doldurduğu Ararat ovası ülkenin alçak düzlük alanları olarak dikkati çeker. Ülkedeki en önemli akarsular Aras ve Razdan'dır.

Doğal Afetler:Ülkede zaman zaman kuraklık ve şiddetli depremler görülür.

Çevre konusunda önemli noktalar: DDT gibi zehirli kimyasallar yüzünden toprak kirlenmesi, enerji sıkıntısı, Azerbaycan ile devam eden çatışmalar, yakacak odun temini için ormanların tahribi, Razdan ve Aras nehirlerinin kirlenmesi, elektrik enerjisi üretiminde kullanılması sonucunda Sevan (Gökçe) Gölünün kuruması, içme suyu stoklarının yetersizliği, faal bir deprem kuşağında yer almasına rağmen Metsamor Nükleer Santralinin yeniden çalışmaya başlaması ülkenin en önemli çevresel problemleridir.


Dağlık ve engebeli alanların fazla olduğu Ermenistan'da karasal iklim özellikleri görülür. Kışlar çok soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır. Yağış miktarı yükseltiye bağlı olarak değişir. Çukur alanlara düşen yağış miktarı azdır (250 mm); özellikle dağların Karadeniz'den gelen nemli hava kütlesini alan kesimlerine fazla yağış (800 mm) düşer.


Ülkenin çukur alanlarında yazın kuruyan bozkırlar görülür. Özellikle dağların Karadeniz'den gelen nemli hava kütlesini alan kesimleri ormanlarla kaplıdır.





Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:27 PM

Ülkemizin Komşuları
 



Tam Adı: Gürcistan Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 69 700 km²
Başkenti: Tiflis
Para Birimi: Lari
Dili: Gürcüce
Nüfusu: 4,960,951 kişi (2002 tahmini)
Ortalama Ömür: 64.67 yıl (2002 tahmini)
Okur Yazarlık Oranı: % 99 (1989 tahmini)
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 3 100 $ (2001 tahmini)

Asya'nın batısında yer alan Gürcistan; kuzeyde Rusya Federasyonu, doğuda Azerbaycan, güneyde Ermenistan ve güneybatıda Türkiye ile komşudur.

Karadeniz'e 310 kıyısı ve toplam 1 461 km kara sınırı olan Gürcistan'ın; Rusya Federasyonu ile 723 km, Azerbaycan ile 322 km, Ermenistan ile 164 km ve Türkiye ile 252 km sınırı bulunmaktadır.


Toplam 69 700 km² alan kaplayan Gürcistan 43° 34' K - 41° 07' K paralelleri ile 40° 01' D - 46° 43' D boylamları arasında yer almaktadır.

Ülkenin en alçak yeri 0 m ile Karadeniz kıyısında yer alırken, en yüksek yeri 5 047 m ile Kafkas Dağları üzerinde Kazbek tepesidir.

. yüzyılda bir krallık olan Gürcistan, Arapların (7, yüzyıl) ve Büyük Selçukluların (11. yüzyıl) eline geçti. 16. ve 18. yüzyıllar arasında Rus ve Osmanlıların mücadele sahası haline geldi.

Gürcistan 19. yy'da Rus İmparatorluğu tarafından yutulmuştur. Bir ara Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ile birlikte Kafkasya devletini kurmaya çalışmışlardır. Rusya'daki devrimi müteakip 1918-1921 yılları arasında üç yıl bağımsız kalan ülkeye 1922'de Kızılordu girdi ve Rusların baskısına dayanamayarak 1936'da Sovyetler Birliği içinde ayrı bir cumhuriyet olarak kaldı. 1990'da bağımsızlığını ilan etti. 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılması ile tam bağımsız bir devlet halini almıştır.


Hükümetin Rus askeri üslerini reddetmesi ile ülkenin bütününde etkili bir kontrol sağlayamadı ve Abhazya ile Güney Osetya'da ayrılıklar bağ gösterdi. 1993'te Abhazya Bölgesi'nde hükümet güçleri ile ayrılıkçı güçler arasında çatışmalar oldu. Gürcistan'da; Abhazya, Güney Osetya ve Acaristan'dan oluşan üç ayrı Özerk cumhuriyet bulunmaktadır. Ülkede zaman zaman etnik gruplar arasında çatışmalar olmaktadır.

Pek çok probleme rağmen piyasa reformlarını ilerletmek ve demokratikleşmek için ülke batının politik, ekonomik ve güvenlik kurumlarıyla büyük bir entegrasyona dayanmıştır.






Anayasa:17 Ekim 1995'de kabul edildi.

Adli Sistem: Sivil hukuk sistemine dayanır.

Oy Hakkı: 18 yaşını dolduran herkesin oy hakkı bulunmaktadır.

Yürütme Dalları:
Devlet Başkanı: Cumhurbaşkanı Eduard Amvrosiyevich SHEVARDNADZE (daha önce 10 Mart 1992'de Hükümet meclisinin başkanlığına seçildi, meclis dağılınca 11 Ekim 1992'de Parlamento başkanlığına seçildi ve 26 Kasım 1995'den beride Cumhurbaşkanı).

Hükümetin Başı:Cumhurbaşkanı Eduard Amvrosiyevich SHEVARDNADZE (daha önce 10 Mart 1992'de Hükümet meclisinin başkanlığına seçildi, meclis dağılınca 11 Ekim 1992'de Parlamento başkanlığına seçildi ve 26 Kasım 1995'den beride Cumhurbaşkanı). SHEVARDNADZE, hem Devlet başkanlığını hem de hükümet başkanlığını birlikte yürütmektedir.

Kabine:Bakanlar kurulu.

Seçimler: Devlet Başkanı 5 yıllık bir süre için halk oyuyla seçilir. Son seçim 9 Nisan 2000'de yapıldı.

Seçim Sonuçları: Eduard SHEVARDNADZE oyların % 80'ini alarak yeniden Cumhurbaşkanlığına seçildi.

Yasama Dalları: Yüce Divan (Parlamento olarak bilinir) 235 üyelidir. Üyeler dört yıllığına halk oyuyla seçilir.

Seçimler: Son seçim 31 Ekim ve 14 Kasım 1999'da yapıldı. Gelecek seçim 2003'de yapılacaktır.

Seçim Sonuçları: Seçimlerinde Partilerin aldıkları oy yüzdeleri; Gürcistan Yurttaş Birliği %41.85, "Uyanış" Birlik Partisi %25.65, Sanayi Gürcistan'ı Kurtaracak %7.8, diğer tüm partiler %7'den az oy aldılar.Partilerin kazandıkları koltuk sayısı;Gürcistan Yurttaş Birliği 130, "Uyanış" Birlik Partisi 58, Sanayi Gürcistan'ı Kurtaracak 15, Abhaz (sürgündeki hükümet) temsilcileri 12, bağımsızlar 17, diğerleri 3.

Adli Dallar: Yargıtay (Yüce Divandan Cumhurbaşkanı'nın tavsiyesi ile seçilirler) ve Anayasa Mahkemesi.

Politik Patiler ve Liderleri: Gürcistan Yurttaş Birliği - CUG (Zarab ZHVANIA); Gürcistan Halk Cephesi (Nodar NATADZE); Gürcistan Birleşik Komünist Partisi - UCPG (Panteleimon GIORGADZE); Yeşiller (Giorgi GACHECHILADZE); Sanayi Gürcistanı Kurtaracak - IWSG (Georgi TOPADZE); İşçi Partisi (Salva NATELASHVILI); Milli Demokrtasi Partisi - NDP (Irina SARISHVILI-CHANTURIA); Yeni Milli Hareket (Mikheil SAAKASHVILI); Yeni Sağcılar (Levaii GACHECHILADZE); Cumhuriyetçi Parti (David BERDZENISHVILI); "Uyanış" Birlik Partisi- AGUR (Alsan ABASHIDZE); Sosyalist Parti - SPG (Irakli MINDELI); Gelenekçiler(Akaki ASATIANI).

Politik Baskı Gurupları ve Liderleri: Abhazya'dan gelen bağımsız millet vekilleri (Gürcistan Parlamentosundaki ayrılıkçı Abhazlar ); Abhazya'nın bağımsızlığı için mücadele etmektedirler; Muhalefet sürgüne gönderilen eski Cumhurbaşkanı Zviad GAMSAKHURDYA'a dayanmaktadır.

Katıldığı Uluslar Arası Organizasyonlar:BSEC, CCC, CE, CIS, EAPC, EBRD, ECE, FAO, IAEA, IBRD, ICAO, ICFTU, IDA, IFAD, IFC, IFRCS, ILO, IMF, IMO, Interpol, IOC, IOM, ITU, OPCW, OSCE, PFP, UN, UNCTAD, UNESCO, UNIDO, UPU, WHO, WIPO, WMO, WToO, WTrO

Uluslar Arası Çevre Anlaşmaları:
Taraf Oldukdukları: Hava Kirliliği, Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişiklikleri, İklim Değişiklikleri - Kyoto Protokolü, Çölleşme, Tehlikedeki Türler, Tehlikeli Atıklar, Deniz Hukuku, Ozon Tabakasının Korunması, Gemilerin Yol Açtığı Kirlilik, Sulak Alanlar.

Uluslar Arası Sorunları:
Anlaşmazlıklar:Çeçenler ve diğer silahlı guruplar Pankisi vadisinden geçerek Akhmeti Bölgesine sızmışlardır. Rusya ile olan sınır birkaç stratejik bölge dışında belirlendi.

Yasak İlaçlar:Esrar ve eroin üretiminde kullanılan bitkilerin tarımı sınırlandırılmıştır. Daha çok iç tüketim için üretim yapılmaktadır. Orta Asya ile Batı Avrupa - Rusya arasındaki uyuşturucu trafiği üzerinde yer almaktadır.

Gürcistan'ın Türkiye ile olan ilişkileri iyidir. Karadeniz halkımızın akrabaları da vardır. Sarp sınır kapısında sınır ticareti de yapılır. Gürcistan, Türkiye'ye boksit ve bazı demir-çelik ürünleri satmaktadır. Ülkemizden Gürcistan'a bazı gıda ürünleri (un, seker, tahıl) ve makine ihraç edilmektedir. Ardahan ve Posof üzerinden Gürcistan'a ve Orta Asya'ya geçecek yolun yapımına başlanmıştır.


Engebeli olan Gürcistan'ın kuzeyinde Alp sıradağlarına alt Büyük Kafkaslar, güneyinde Kuzey Anadolu dağlarının doğu uzantısında bulunan Küçük Kafkaslar yer alır. Kafkasların yüksekliği 5000 m'yi aşar ve dağın yüksek kesimlerinde buzullar görülür. Burada ülkenin en yüksek zirveleri (Şahara 5068 m., Kazbek 5033 m.) dikkati çeker.







Gürcistan'ın Fiziki Haritası


Ülkenin orta bölümünde dağlar arasında ise bir oluk uzanır.Karadeniz kıyılarına yakın kesiminde Enguri, Rioni, Kodori ırmaklarının getirdiği alüvyonlardan oluşan Kolkhida düzlüğü batıda Karadeniz'e açılır. Doğuda Türkiye'den kaynağını alan Kura nehrinin geçtiği Kura oluğu uzanır. Bu iki düzlük arasındaki Meshedi ve Lihi dağlarından oluşan eşik, Karadeniz ile Hazar Denizinin su bölümü hattını oluşturur. Türkiye'den doğan Çoruh nehri de, Batum'dan Karadeniz'e dökülür.

Karadeniz'in doğusunda stratejik bir konumda yer alan Gürcistan Kafkas Dağlarının bir çok kısmını ve oradan geçen güzergahları kontrol altında tutmaktadır.

Doğal Afetler:Ülkede zaman zaman şiddetli depremler olur.

Çevre konusunda önemli noktalar: Hava kirliliği, özellikle Rustavi, Mtkvari nehrinde ve Karadeniz'de görülen ağır kirlilik, yetersiz içme suyu ve toprağın toksik maddeler tarafından kirletilmesi en önemli çevresel sorunlardır.


İklim bakımından Gürcistan, diğer Kafkas ülkelerinden farklı özellikler gösterir. Büyük Kafkaslar, kuzeyden gelen Kutbi Kontinental soğuk hava kütlelerini engeller, Karadeniz'in denizel etkileri ise orta kesimdeki doğal oluk sayesinde kolaylıkla ülkenin iç kesimlerine kadar girer. Bu bakımdan ülkenin büyük bölümünde nemli ve ılıman karakterli bir iklim görülür. Batıda yağışlar 1500-2000 mm.'yi bulurken (Batum 2553 mm.), doğuda ise yağışlar 500-700 mm. arasındadır (Tiflis 555 mm.). Yüksek dağlık kesimlerde ise iklim oldukça serttir ve yağışlar kışın kar şeklindedir.


Ülkenin yüksek alanlarında iğne yapraklı ormanlar yer alır. Yağışlı Karadeniz kıyıları, bitki örtüsü yönünden çok zengindir.


Ülke nüfusunun yarıdan fazlası kentlerde yaşar. Başkent Tiflis, modern görünümlü büyük bir kenttir. Tiflis dışındaki başlıca şehirsel merkezleri ise Kutaisi, Suhumi, Batum, Poti ve Rustavi ile Gori'dir. Ülkenin batı bölümünde ekonomik bir merkez olan Kutaisİ ile Abhazya Özerk Bölgesi'nin başkenti ve Karadeniz kıyısının önemli turistik merkezi olan Sukhumi'dir. Abhazya Özerk Bölgesi'nde ülkenin en büyük etnik azınlığı olan Müslüman Abhazlar yaşar.





Gürcistan'ın Siyasi Haritası



Gürcistan'da nüfusun büyük çoğunluğu şehirlerde, 1000 m. altındaki sahalarda ve düzlük alanlarda iklimin elverişli olduğu sahalarda yaşar. Km2'ye 72 kişinin düştüğü ülkede yoğunluk orta kesimdedir. Kura nehrinin kenarında kurulmuş olan başkent Tiflis, ülke nüfusunun yaklaşık 1/4' ini barındırır. Tiflis dışındaki başlıca şehirsel merkezleri ise Kutaisi, Suhumi, Batum, Poti ve Rustavi ile Gori'dir.


Nüfus: 4 960 951kişi (2002 tahmini)

Yaş yapısı: 0-14 yaş: % 19 (erkek 481 669 kişi; kadın 462 966)
15-64 yaş: % 68.2 (erkek 1 631 351 kişi; kadın 1 752 230 kişi)
65 yaş ve üzeri: % 12.8 (erkek 264 663 kişi; kadın 386 072 kişi) (2002 tahmini)

Nüfus artış oranı: % -0.55 (2002 tahmini)

Doğum oranı: 1 000 kişide / 11.48 doğum (2002 tahmini)

Ölüm Oranı: 1 000 kişide / 14.61 ölüm (2002 tahmini)

Net göç oranı: 1 000 kişide / -2.39 göç (2002 tahmini)

Cinsiyet oranı: Doğumda: 1.05 erkek / kadın
15 yaş altı: 1.04 erkek / kadın
15-64 yaş: 0.93 erkek / kadın
65 yaş ve üzeri: 0.64 erkek / kadın
Toplam nüfusun: 0.91 erkek / kadın (2002 tahmini)

Bebek ölüm oranı:1 000 canlı doğumda / 51.81 ölü (2002 tahmini)

Ortalama Ömür: Toplam nüfus: 64.67 yıl
Kadın: 68.32 yıl
Erkek: 61.19 yıl (2002 tahmini)

Doğurganlık oranı : Kadın başına 1.48 çocuk (2002 tahmini)

HIV/AİDS - yetişkin nüfusta yayılma oranı: % 0.01'den daha az (1999 tahmini)

Milliyet (Uyruk): Gürcü

Etnik guruplar: Gürcü % 70.1 Ermeni % 8.1, Rus % 6.3, Azeri % 5.7, Osetyalı % 3, Abhaz % 1.8 ve diğerleri % 5.

Bir milletler mozayiği halinde olan ülkede, nüfusun 2/3'si Gürcüdür. Nüfusun diğer kısmını, çoğunluk sırasına göre Ermeniler, Ruslar, Azeriler, Osetler, Rumlar, Abhazlar ve diğer etnik gruplar oluşturur. Ahbazlar, Osetler ve Acarların çoğunlukla yaşadığı yerlerde üç özerk bölge dikkati çeker. Bunlar Acaristan, Abhazya ve Güney Osetya'dır.

Osetler, Abazalar ve Acaralar; Eski Sovyet Yönetimi sırasında kısmen özerkliğe kavuşabilmişler. Ancak diğer gruplar karışık olarak yaşamakta. Kuşkusuz ülkenin bu kadar karışık bir demografik yapıya sahip olmasında; tarihi özelliği ve coğrafi konumunun etkisi büyüktür.

Gürcüler, bir efsaneye göre; Yafes'in oğlu Targoman'ın ikinci oğlu Kartlos'un soyundan geldiklerine inanırlar ve bu nedenle kendilerine "Kartveli" derler. Genellikle düz ve güzel yüze sahip olan Gürcüler, Kafkas ırkına mensupturlar ve soldan sağa yazdıkları Gürcü dilini kullanırlar.

Çerkezlerin bir kolu olan Abaza veya abazıhlar; orta boylu, sağlam vücutlu ve cesur insanlardır. Abaza dilini konuşurlar ve Kafkas ırkına mensupturlar. Müslüman olanlarına Abaza veya Abazıh, Hıristiyan olanlarına ise Abhaz denilmektedir.

Büyük Kafkas dağlarının yamaçlarında oturan Osetler, Hint-Avrupa ailesinin İran öbeğine bağlı bir dil konuşurlar. Kafkas ırkına mensup olan Osetlerin büyük bir çoğunluğu Müslüman'dır. Yine çoğunluğu Müslüman olan Acaralar da, Kafkas ırkına mensup olup, Acara dilini kullanırlar.

Din: Gürcü Ortodoks % 65, Müslüman % 11, Rus Ortodoks % 10, Ermeni Ortodoks % 8, bilinmeyenler % 6.

Gürcü, Rus, Ermeni ve Yunanlıların çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan'dır. Ancak ülkede Müslüman Gürcüler de yaşamakta. Bugün Müslüman gürcülerin sayısının 150.000'i aştığı biliniyor. Bu sayıya Müslüman Abazalar, Acaralar, Osetler ve Azeriler de ilâve edilince, 650.000 kişiyi buluyor.

Dil: Gürcüce % 71 (Resmi), Rusça % 9, Ermenice % 7, Azerice % 6 ve diğerleri (Abhazca, Acarca, Oseya dili vb) % 7.

Okur yazarlık oranı: 15 yaş altındaki herkes okuma yazma bilmektedir.
erkek: % 100
kadın: % 98
Toplam nüfus: % 99 (1989 tahmini)

GENEL BAKIŞ

Gürcistan'ın ana ekonomik faaliyetleri; turungil, çay, fındık ve üzüm gibi tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, manganez ve bakır madenciliği, alkollü ve alkolsüz içecek üretimi yapan küçük bir sanayi sektörü ile metal, makine ve kimyasal madde üretimi yapan sanayi tesislerinden oluşmaktadır.Ülke ithalatının en büyük kısmını doğalgaz ve petrolden oluşan enerji ihtiyaçları oluşturur. İçerdeki tek ve büyük enerji kaynağı hidrolik enerjidir.

Ağır ekonomik hasarlara rağmen, iç karışıklıklardan daha çok zarar gördü. Gürcistan IMF ve Dünya Bankası'nın yardımı ile gayri safi milli hasılayı pozitif hale getirdi ve enflasyonu düşürerek 1995'ten beri sağlam ekonomik kazançlar elde etti. Bununla birlikte Gürcistan hükümeti sınırlı ekonomik kaynaklara ve kronik gelir vergisi toplayamama başarısızlığına maruz kalmaktadır. Keza Gürcistan enerji kıtlığı da yaşamaktadır.

Ülke uzun dönemde boru hatlarının transit geçiş durumu ve ticaretten gelir beklemektedir. 2002 yazında başlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı inşaatı ülkeye iş imkanı ve yatırım getirecektir.

Gayri Safi Milli Hasıla: 15.5 milyar $ (2001 tahmini)

GSMH Gerçek Büyüme Oranı: % 8.4 (2001 tahmini)

GSMH Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 3 100 $ (2001 tahmini)

GSMH Sektörlere Dağılımı: tarım: % 25
endüstri: % 20
hizmetler: % 55 (2000 tahmini)

Fakirlik Sınırının Altındaki Nüfus: % 54 (2001 tahmini)

Hane Halkının Gelir Oran Yüzdesi: en düşük % 10: % 2.3
en yüksek %10: % 27.9

Enflasyon Oranı (tüketici fiyatları): % 4.6 (2001 tahmini)

İş Gücü:2.1 milyon (1989)

İş Gücünün Sektörlere Dağılımı: tarım: % 40
endüstri: % 20
hizmetler: % 40 (2000 tahmini)

İşsizlik Oranı: % 17 (2001 tahmini)

Bütçe: gelirler: 499 milyon $
harcamalar: 554 milyon $


TARIM
Gürcistan'ın Karadeniz kıyı kuşağında yer alan batı kesiminde özellikle Kolkhida ovasında yetiştirilen başlıca tarım ürünleri; turunçgil, üzüm, çay, sebze, patates yetiştirilir; ayrıca mısır, tütün ve sulanan sahalarda şeker pancarı ve pamuk üretilir.

Tarıma elverişli dar alanda, makineleşmiş modern metotlar sayesinde en yüksek verim alınmaya çalışılır. Karadeniz kıyılarında çay ve turunçgil üretimi yaygındır. Bu bakımdan ülkede yılda 150 bin ton turunçgil üretilirken 30 bin ton çay üretimi yapılır. İç kesimlerde ise Kolhoz ve Solhoz gibi kollektif çiftlikler halindeki işletmelerde daha çok tahıl şekerpancarı, tütün ve meyve üretimi yapılır. Gürcistan'da tahıl türleri içinde en fazla (450.000) mısır üretilir. Bunun yanında ülkede 7 bin ton şeker, 8 bin ton ayçiçeği, 1000 ton tütün üretilir.

Ülke eski Sovyet Rusya'nın bir "Bahçesi" unvanını almıştır. Çünkü eski Sovyet Rusya'nın toplam çay üretiminin % 95'ini Gürcistan sağlıyor. Türkiye'nin sadece 660 ton çay ürettiği 1989 yılında, Gürcistan 143.000 ton çay üretmiştir. Birliğinin dağılmasıyla birlikte (1990-91), Gürcistan'ın ürettiği çayı Sovyet Rusya'ya teslim etmemesi sonucunda Moskova'da büyük sıkıntılar yaşanmıştır.


Ülkede hayvancılık pek gelişmiş bir ekonomik faaliyet değildir, bundan başlıca neden mera sahalarının az oluşudur. Meralar daha ziyade dağların yüksek kesimlerindedir. Ülkede daha çok büyük baş hayvan besiciliği yaygındır, l milyon baş sığır hayvanına karşılık 600 bin baş koyun beslenir. Ayrıca domuz, keçi, ve kümes hayvanı beslenir.

Arazi Kullanımı: Ekili-Dikili Alan: % 11
Sürekli Ürünler: % 4
Diğerleri: % 85 (1998 tahmini)

Sulanabilir Arazi: 4 700 km² (1998 tahmini)

SANAYİ
Başlıca endüstri kolları; demir-çelik, uçak, makineli araçlar, elektrikli aletler, madencilik, kimyasal maddeler, çimento, orman ürünleri döküm takımları, elektrikli lokomotif, kule vinci, tarım alet ve makineleri, et işleme, kaynak takımları ve şarap üretilir. Önemli sanayi tesisleri, Rustavi ile Tiflis'tedir.

Sanayi üretimi büyüme oranı: % 3 (2001 tahmini)

MADENCİLİK
Manganez, demir, bakır, az miktarda kömür ve petrol.

Elektrik Üretimi: 7.404 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik Üretim Kaynakları: fosil yakıtlar: % 20.99
su gücü: % 79.01
diğerleri: % 0
nükleer: % 0 (2000 tahmini)

Elektrik Kullanımı: 7.886 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik İhracatı: 200 milyon kWh (2000 tahmini)

Elektrik İthalatı: 1.2 milyon kWh (2000 tahmini)

TİCARET

İhracat: 450 milyon $ (2001 tahmini)

İhraç Malları: hurda metal, makine, kimyasal maddeler, ithal edilen petrolün ihracı, turunçgil, meyve, çay, şarap ve diğer tarımsal ürünler.

İhracat Yaptığı Ülkeler: Türkiye % 22.3, Rusya % 20.6, Almanya % 10.4, Azerbaycan % 6.3,Ermenistan % 4, ABD % 2.2 (2000).

İthalat: 723 milyon $ (2001 tahmini)

İthal Malları: Yakıtlar, Makine ve parçaları, ulaşım ekipmanları, buğday ve diğer gıda maddeleri ve ilaçlar.

İthalat Yaptığı Ülkeler: Avrupa Birliği % 23.8, Türkiye % 16,Rusya % 12.8, ABD % 10.1, Almanya % 7.9 (2000).

Dış Borcu: 1.7 milyar $ (2001 tahmini)

Ekonomik Yardım: aldığı; 212.7 milyon $ (1995)

Para Birimi: Lari

Para Birimi Kodu: GEL

Mali Yıl: 1 Ocak - 31 Aralık







Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:27 PM

Ülkemizin Komşuları
 



Tam Adı: İran İslam Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 1 648 000 000 km²
Başkenti: Tahran
Para Birimi: İran Riyali
Dili: Farsça
Nüfusu: 66 622 704 kişi (2002 tahmini)
Ortalama Ömür: 70.25 yıl (2002 tahmini)
Okur Yazarlık Oranı: % 72.1 (1994 tahmini)
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 6 400 $ (2001 tahmini)


Asya'nın güneybatısında yani Ortadoğu'da yer alan İran; kuzeyde Nahcivan, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkmenistan, doğuda Afganistan ve Pakistan, güney ve güneybatıdan Basra Körfezi, batıda Irak ve Türkiye ile komşudur.

Basra körfezine uzun bir kıyısı olan ülkenin toplam kıyı uzunluğu 2 440 km'dir. Hazar Denizine olan kıyı uzunluğu ise 740 km'dir. 5 440 km kara sınırı olan İran'ın; Türkiye ile 499 km, Ermenistan ile 35 km, Azerbaycan ile 432 km, Nahcivan ile 179 km, Türkmenistan ile 992 km, Afganistan ile 936 km, Pakistan ile 909 km ve Irak ile 1 458 km sınırı bulunmaktadır.

Toplam 1 648 000 km² alan kaplayan İran 25° 05' K - 39° 42' K paralelleri ile 44° 02' D - 63° 20' D boylamları arasında yer almaktadır. Ülke arazisinin 12 000 km² si göller oluştururken, 1 636 000 km² si kara yüzeyidir.

Ülkenin en alçak yeri -28 m ile Hazar Denizi kıyısında yer alırken, en yüksek yeri 5671 m ile Demavent tepesidir.


Zağros Dağları Üzerindeki Demavent Tepesi


İran adı, Persler tarafından verilmiştir ve Farsça Aryanam'dan gelişen bir sözcüktür ve anlamı "Arilerin Ülkesi" demektir. Batılılar bölgeye Persia ya da Persis diyorlardı. Ancak Persia ya da Persis sözcükleri, bölgede ülke ya da millet adı olarak hiç bir zaman kullanılmamıştır. Pers ya da Fars, genelde körfezin doğusundaki eyaletin adı olarak kullanılmıştır. İran adı; 1935 yılından sonra tüm Dünya ülkelerine kabul ettirilmiştir.

En eski uygarlıkların bulunduğu İran toprakları, yaklaşık 10.000 yılı bulan bir yerleşim alanı olma özelliğine sahiptir. İran daha ilkçağlarda güçlü bir imparatorluktu. Asırlar boyunca da çeşitli imparatorluk ve devletlerin baskılarına karşı koymuş bir devlet olarak ayakta kalabilmiştir. I. Darius zamanında, Nil ve İndus nehrine kadar uzanan sahaya egemen oldular. Asur, Med, Sasani ve Romalılardan sonra ülke, Müslüman Arapların etkisinde kaldı. Daha sonra ülkede Safavi Devleti kuruldu.

1921'de General Rıza Pehlevi ile 1925'te başlayan monarşik yapıda Şah dönemi 1979'a Kadar sürdü. Bu döneminde İran'da sanayi tesisleri, bankalar ve sigorta şirketleri kuruldu. Ancak halka yönelik reformların yapılmaması ve dini liderlere karşı gösterilen sert tutum, ülkede sosyal istikrarı sağlayamadı. İran'daki dini liderlerle yönetim arasında yoğun bir mücadele başladı. Ülkede ardı arkası kesilmeyen gösteriler sonucu İran Şahı, M. Rıza Pehlevi'nin ülkeyi terk etmesinden hemen sonra Fransa'da sürgün hayatı yaşayan ülkenin dini lideri Ayetullah Hümeyni İran'a döndü.

1979'da İran İslam Cumhuriyeti ilan edildi. Çok sayıda devlet adamı asıldı, yüz binlerce İranlı yurt dışına kaçtı. İran İslam devrimi esnasında bir gurup devrim yanlısı İranlı öğrenci Tahran'daki ABD elçiliği 4 Kasım 1979'da basılarak elçilik görevlileri esir alındı. Bunun üzerine ABD Başkanı Carter, ülkesinde İran'a ait hesaplara ve mallar el koydu; bazı Batılı ülkelerle birleşerek İran'a ekonomik ambargo uygulandı; ABD'deki İranlı öğrenciler ülkelerine gönderildi. Batılıların devreye girmesiyle 52 Amerikalı esir 20 Ocak 1981'de serbest bırakıldı. 2 Ocak 1981'de Ayetullah Hümeyni, İran devlet başkanı oldu.


İran Rejiminde Dini Liderlerin Etkisi Çok Fazladır

1980'de Irak’ın İran’a saldırması ile başlayan ve Ağustos 1988'de sona eren İran-Irak savaşları meydana geldi. Bu savaşta yaklaşık 100 bin insanını kaybetti.

Haziran 1989'da Hümeyni'nin ölmesinden sonra devlet başkanları seçimle işbaşına gelmektedir. 1997'de devlet başkanı seçilen M. Hatemi ılımlı bir politika izleyerek ABD ile ülkesi arasındaki buzları çözmeye çalışmakta ve dini liderlerin ülke yönetimindeki ağırlığını azaltmaya uğraşmaktadır.


Tahran'daki Hürriyet Anıtı


Tarihi Bam Şehri


Ülke toplam 28 bölgeye (vilayet) ayrılmıştır; Erdebil, Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Buşehir, Cahar Mahal ve Bahtiyari, İsfahan, Fars, Gilan, Gülistan, Hamadan, Hürmüzgan, İlam, Kerman, Kermanşah, Horasan, Kuzistan, Kohkiluyeh ve Buyer Ahmad, Kürdistan, Luristan, Markazi, Mazandaran, Kazvin, Kum, Semnan, Sistan ve Belücistan, Tahran, Yezid, Zanjan



Anayasa:2-3 Aralık 1979'da kabul edildi ve revize edilerek Devlet Başkanının gücü arttırılıp Başbakanlık iptal edilmiştir.

Adli Sistem: Hükümet anayasayı İslami hükümlere bağlamıştır.

Oy Hakkı: 15 yaşını dolduran herkesin oy hakkı bulunmaktadır.

Yürütme Dalları:
Devlet Başkanı: İslami Devrim Lideri Ayetullah Ali Hüseyin-HAMANEY (4 Haziran 1989'dan beri)

Seçimler: İslami Devrim Lideri din alimleri tarafından yaşamı boyunca göreve atanır. Cumhurbaşkanı 4 yıllığına halk oyuyla seçilir.Son seçim 8 Haziran 2001'de yapıldı. Gelecek seçim 2005'te yapılacaktır.

Seçim Sonuçları:Cumhurbaşkanı (Ali) Muhammed HATEMİ-Ardakani oyların % 77'sini alarak tekrar seçildi.

Kabine:Bakanlar kurulu Mollaların onayıyla Cumhurbaşkanı tarafından atanır.

Hükümetin Başı: Cumhurbaşkanı (Ali) Muhammed HATEMİ-Ardakani (3 Ağustos 1997'den beri); Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Dr. Muhammed Rıza ARİF-YEZDİ (26 Ağustaos 2001'den beri)





Cumhurbaşkanı Muhammed HATEMİ


Yasama Dalları: Parlemento yada İslami İstişare Meclisi (Meclisi Şura) 290 üyelidir ve üyeler 4 yıllığına halk oyuyla seçilirler.

Seçimler: Son seçim Şubat-Nisan 2000'de yapıldı.

Seçim Sonuçları: Şu an Parlamentoda Reformcuların 170, Muhafazakarların 45, Bağımsızların 10 koltuğu bulunmaktadır.

Adli Dallar: Anayasa Mahkemesi

Politik Patiler ve Liderleri: 2000 başlarında 6. meclis seçimlerinde ortaya çıkan guruplar önemli bir başarı elde ettiler. Bu guruplar; İmamın Çizgisinin Taraftarları, Özgür Düşünceliler Cephesi, İran İslami Katılım Cephesi, İtidal ve Gelişme Partisi, Tefsirin Hizmetçileri Partisi ve Fedakar Sofular Derneğidir.

Politik Baskı Gurupları ve Liderleri: Faal öğrenci gurupları, "Güçlenen İttifak Örgütü" ve "İslami Öğrenci Birliği" dir. İslami Cumhuriyetin dayandığı guruplar, "Hizbullah'a Yardım Edenler", "İslami Devrim Mücahitleri", "İmamın Çizgisinden Giden Müslüman Öğrenciler" ve "İslami Birlik Derneği" dir. Yönetime muhalif gurupların başında ise "İran Kurtuluş Hareketi" ve İran Milli Partisi" gelmektedir. Neredeyse tamamen yönetim tarafından baskı altına alınmış olan silahlı politik guruplar arasında; "Mücahit Halk Örgütü", "Halk Fedaileri", "İran Kürdistanı Demokratik Partisi" ve "Özgürlüğü Savunanlar Derneği" bulunmaktadır.

Katıldığı Uluslar Arası Organizasyonlar: CCC, CP, ECO, ESCAP, FAO, G-19, G-24, G-77, IAEA, IBRD, ICAO, ICC, ICRM, IDA, IDB, IFAD, IFC, IFRCS, IHO, ILO, IMF, IMO, Interpol, IOC, IOM, ISO, ITU, NAM, OIC, OPCW, OPEC, PCA, UN, UNCTAD, UNESCO, UNHCR, UNIDO, UPU, WCL, WFTU, WHO, WIPO, WMO, WToO

Uluslar Arası Çevre Anlaşmaları:
Taraf Oldukdukları: Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişiklikleri, Çölleşme, Tehlikedeki Türler, Tehlikeli Atıklar, Denize Boşaltma, Nükleer Silah Denemeleri, Ozon Tabakasının Korunması, Sulak Alanlar. Çevresel Değişiklikler, Deniz Hukuku, Deniz Yaşamının Korunması'nı imzaladığı halde henüz onaylamamıştır.

Uluslar Arası Sorunları:
Anlaşmazlıklar:Irakla 1990'da diplomatik ilişkiler yeniden kurulmasına rağmen halen hem deniz hem kara hem de Basra Kanalı ve savaştan kaynaklanan diğer meselelerde münakaşalar devam etmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri Basra Körfezinde yer alan müşterek yönetimleri altındaki adaları işgale kalkıştıkları ve Büyük Tunb ile Küçük Tunb adalarını işgal ettiği gerekçesi ile Arap Birliği ve diğer uluslararası örgütlerden destek aramaktadır.

İran Hazar Denizinin Azerbaycan, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve İran arasında 5 eşit parçaya bölünmesinde ısrar etmesine karşılık, diğer ülkeler deniz tabanının sınır uzunluklarına eşit bölünmesi konusunda anlaşmışlardır. İran'ın bütün tehditlerine rağmen Azerbaycan İran'ca tartışmalı kabul edilen sularda petrol aramaya devam etmektedir.

Yasak İlaçlar: İran'da uyuşturucu madde kullanmak, bulundurmak ve ticaretini yapmak idamla cezalandırılmaktadır. Bu ağır cezaya rağmen ülkede 1.8 milyon uyuşturucu bağımlısı olduğu tahmin edilmektedir. Ortadoğu'da üretilen uyuşturucuların bir kısmı İran üzerinden Avrupa pazarlarına nakledilmektedir.

Türkiye ile İran arasındaki siyasal ve kültürel ilişkiler yeteri kadar gelişmemiştir. Bundan da İran’ın kendi siyasal rejimini ihraç etme girişimlerinin önemli payı olmuştur. Ayrıca bu ülkenin Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bölücü terör örgütlerini topraklarında barındırması ve onları desteklemesi de bu ilişkilerin gelişmemesinde önemli rol oynamıştır. Iran, Türkiye'ye karşı her platformda ve her zaman düşmanca politikalar izleyen Yunanistan ile de çeşitli konularda zaman zaman ittifaklar yaparak, anlaşmalar imzalayarak Türkiye'ye karşı dostça olmayan davranışlar sergilemektedir.


İran'ın yeryüzü şekilleri üç bölümde incelenir. Bunlar; İç platolar, Dağlık alanlar ve Alüvyal kıyı düzlükleridir.

Bütünü ile Alp-Himalaya kıvrım sisteminin içinde kalan İran toplam yüzölçümünün % 17'si, 2.000 m'nin üzerindedir. Bu bakımdan ülke morfolojisinde Alp paroksizması büyük ölçüde etkili olur. Kuzey, batı ve doğudan dağlarla çevrili olan İç platoları, doğu kesimde Afganistan ve Pakistan sınırlarına doğru uzanan geniş düzlüklerle devam eder. Hazar Denizi kıyısında Elburz, güney ve batısında Zagros dağları yer alır.

Alp-Himalaya sisteminin bir bölümünü oluşturan Elburz ve Zagros sıradağları boyunca etkin fay hatları uzanmaktadır. Bu fay hatları, zaman zaman etkin hale gelmekte ve yıkıcı depremlere yol açabilmektedir.

Elburz Dağlarında volkan konilerinden oluşan bazı tepelerin (Damavend tepesi 5671 m.) yüksekliği 5000 m'yi aşmaktadır. Üzerinde, bir bölümü hala etkin olan birçok volkanik doruk bulunmaktadır.







Elburz Dağları


Türkiye'deki Güneydoğu Toros dağlarının İran'daki uzantısını oluşturan Zagros Dağları, Basra Körfezi ve Umman denizi kenarları boyunca yükselir. Kalkerli yapıda olan ve birbirine paralel üç sıra halinde uzanan yer yerde aralarında yüksek platoların görüldüğü Zagroslar, Mezopotamya ile iç plato arasında, genişliği 200 km.'yi bulan yüksek bir duvar gibidir. Burada yükselti 4000 m.'yi aşar. Zagrosların yükseltisi güneydoğuya doğru azalır.





Zağros Dağları


Ülkenin iç kesimi yükseltisi 900-1300 m. arasında değişen geniş bir platodan oluşur. Kurak ve çorak olan platonun büyük bölümünde yer, yer yükseltisi 400-600 metrelere inen alçak alanlar ile karşılaşılır ki buraları çöller ile tuzlu bataklıklar, taş çakıl yığınlarından ibarettir. Ayrıca bu platonun kuzeyinde bulunan Deşti Kebir ile güneyindeki Deşti-Lut çölleri dünyanın en kurak ve sıcak yerleridir.

Platonun bazı yerleri Zagroslar ve Elburzlardan inen muvakkat akışlı akarsular ve yer altı sularının meydana getirdiği kaynakların bulunduğu alanlar tarımsal faaliyetin geliştiği nüfusun topladığı hatta büyük şehirlerin kurulduğu yerler olarak karşımıza çıkarlar. İşte bu nedenledir ki ülkenin bütün tarihi boyunca dikkati çeken büyük şehirleri (Tahran, Hemadan, Kazvin, İsfahan, Şiraz) buralarda kurulmuştur. Ortaçağ'da doğuyu batıya bağlıyan önemli kervan yollan da (İpek yolu, Baharatyolu) hep bu şehirler üzerinden geçmekteydi. Gerçekten bu şehirler ülkenin uzun tarihi boyunca bir yandan ticaret bir yandan da sulama tesisleri ile genelde önemlerini korumuşlar, günümüze kadar gelmeyi başarmışlardır.

Kuzeyde Hazargüneybatıda Basra Körfezi güneyde Umman denizi ile ülke uzun bir kıyı boyuna sahiptir. Bu kıyılar fiziki yapı bakımından birbirlerinden çok farklıdırlar. Kuzeydeki Hazar denizi kıyıları genelde alçak ve az girintili çıkıntılı düz kıyılardır. Bu denizin yüzeyi, deniz seviyesinin 30 m kadar altındadır. Kıyının hemen güneyinde yükselen Elbruz dağlarının yamaçları yağışların bol olması nedeniyle gür bir orman örtüsü ile kaplıdır. Yağış değerleri bu kesimde 1500 mm.'yi bulur. Kıyı ile dağlar arasında olan saha geniş bir düzlük meydana getirdiğinden burada elverişli klimatik ve toprak şartlarına bağlı olarak, tarımsal faaliyetler yaygın, yetiştirilen kültür bitkileri ise çok çeşitlidir.

Güney ve Güneybatıdaki Basra körfezi ve Umman denizi kıyıları ise genelde dağların kıyıyı yakından takip etmesi nedeniyle dik falezli yüksek kıyılar olarak karşımıza çıkarlar. Bu kıyılarda kurak ve sıcak şartlar hakimdir. Ancak Basra körfezinin kuzeyinde dağların kıyıdan uzaklaştığı geniş bir düzlük alanın ortaya çıktığı görülür ki burası geniş bir alüvyal dolgu sahasıdır. Kuzistan havzası olarak da adlandırılan bu saha İran'ın zengin petrol yataklarının bulunduğu alandır. Kıyıdaki Abadan Limanı ve İç kısımlardaki Dezful, Mescidi Süleyman, Ahvaz, Bandar Humeyni gibi merkezler şehirli nüfusun toplandığı noktalardır. Kıyıdaki Buhşir Limanından Bender Abbas Limanı ve Hürmüz boğazının bulunduğu kesimlere kadar olan kıyı şeridi girintili çıkıntılı yüksek falezlidir. Daha sonra Pakistan sınırına kadar olan kıyı boyu az girintili çıkıntılı olup aynı zamanda çok sıcak ve kuraktır. Bu bakımdan bu kıyı boyu birkaç balıkçı köyü dışında nüfuslanmamıştır.

İran, akarsu ve göller bakımından pek fazla zengin sayılmaz. Zagros dağlarından kaynağını alan ve Şatt-ül Arap ile birleşerek, Basra körfezine dökülen Karun ırmağı en önemli ırmaktır. Bu ırmak ulaşıma elverişlidir. Ayrıca, Sefid, Zayende ırmakları da önemlidir. Kuzeyde Elburz dağlarından kaynaklanan Sefid ırmağı, Gılan ovasını geçerek, Hazar denizine dökülür. 1960 yılında tamamlanan Mencil'deki baraj, enerji üretimi ve sulama amaçlıdır.

Isfahan ovasının can damarını oluşturan Zayende ırmağı, Zagros dağlarından kaynağını alır ve güneydoğu yönünde akarak, İç Plato kısmında yer alan Gavhane bataklığında kaybolur. 1971 yılında Kuhreng barajının hizmete girmesinden sonra. Karun ırmağının yukarı çığırının suları, tünellerle Zayende ırmağına boşaltılır. Zayende ırmağına boşaltılan su, tarım arazilerinin sulanmasında kullanılır. Dağlardan kaynağını alıp yüksek ovaya inen ve oradan çöllere akan kısa mesafeli akarsular, tarım bakımından önem arz ederler. Bu tip akarsular, kaynak kısmında fazla su taşıdıkları halde, gittikçe tarımsal faaliyetler ve aşırı buharlaşma neticesinde suları azalır ve çöllerde, tuzlu bataklıklar oluşturarak kaybolurlar.

Ülkenin gölleri genelde tuzludur. En önemli göl, Urmiye'dir. Bu gölün deniz seviyesinden yüksekliği 1230 m., yüzölçümü 3750 km2'dir. Göl çok tuzlu olduğu için balık ve diğer deniz canlıları yaşamaz. Başkent Tahran'ın güneyindeki Namak gölü, Elburz dağlarından kaynaklanan kısa mesafeli akarsularla beslenir. Fars bölgesinde çanak biçiminde küçük havzalara rastlanır. Bu havzalar, yağışlı mevsimlerde göl karakteri kazanırlar. Seistan bölgesinde, akarsular genelde sığ ve geniş havzalarda toplanırlar, ancak diğer göllerin tersine suları tatlıdır.

Doğal Afetler:Periyodik kuraklık, sel, toz ve kum fırtınaları, kuzeydoğu ve batı sınırı boyunca depremler.

Çevre konusunda önemli noktalar:Özellikle şehir merkezlerinde taşıtlardan, rafinerilerin çalışma tarzından ve sanayi tesislerinden atmosfere bırakılan kirleticilerin yol açtığı hava kirliliği, orman ve meraların tahribi, çölleşme, Basra Körfezinde Petrol Kirliliği, kuraklık nedeniyle sulak alanların kuruması, toprak kirlenmesi (tuzlulaşma), içilebilir tatlı su kaynaklarının yetersizliği, lağım ve endüstriyel atıklar yüzünden su kirliliği, şehirleşme.


İran’da, Basra Körfezi ve Hazar Gölü kıyıları dışında, Karasal iklim özellikleri etkilidir. Yüksek plato özelliği gösteren ülkenin orta kesimlerinde büyük çöller (Deşti Lut, Deşti Kebir) oluşmuştur. Basra Körfezi kıyılarında ise kışları biraz daha ılık olan, yazları çok sıcak ve nemli geçen tropikal iklim etkilidir.

İran'ın iklimi, yeryüzü şekilleri ve coğrafi konumu ile sıkı ilişkilidir. Kış aylarında ülkede, soğuk Sibirya yüksek basıncının beraberinde getirdiği kontinental kutbi hava kütleleri etkilidir. Yaz aylarında ise ülkenin güneyinde derin bir alçak basınç merkezi oluşur ki buna bağlı olarak yazlar kurak ve sıcak, kışlar soğuk ve uzun geçer.

Ülkenin doğusuna doğru gidildikçe, karasallığın şiddeti artar. Kış mevsiminde sıcaklık değerleri çok düşer (-20 °C). Yaz sıcaklıkları ise, olağanüstü düzeyde artar. Deşt-i Lut çölünde, dünyanın en yüksek sıcaklıkları ölçülmüştür (58 °C). Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı yıl boyunca yüksek değerler gösterir. Yaz mevsiminden sonra aniden kış mevsimine geçilir. Kış mevsimi, soğuk, sert ve yağışlıdır.

Ülkenin iç kısımlarına çok az yağış düşer. Elburz dağlarının Hazar'a bakan yamaçları fazla yağış alır (1300 mm). Ülkede genelde kış yağışları kar şeklindedir. Zagros ve Elbruzlar çevresinde ise yükseltiye bağlı olarak sıcaklık farkı nedeni ile değişiklikler olur. Bu bakımdan yağışların tutarı yer yer 1000 mm.'yi bulur.

Ülkenin güneybatısında Mayıs ile Eylül arasında saatte hızı 100 km'yi aşan "100 gün rüzgarı" denilen şiddetli ve sıcak rüzgarlar eser. Bu rüzgarın estiği günlerde sıcaklık çok yükselir.

Elburz ve Zagros dağlarında, ılıman Akdeniz iklimi şartlarına özgü ormanlar yer almaktadır. Plato alanlarında step, çöl alanlarında çöl bitkileri yaygındır. Güneydeki vahalarda hurma ağaçlan ve akarsu kenarlarında ılgın ağaç toplulukları görülür.


Ülkenin Basra Körfezi Kıyılarında Hurma Bahçeleri Görülür.



Ülkenin Bir Çok Yeri Kerman'da Görüldüğü Gibi Bitki Örtüsünden Mahrumdur.

Eski İran bayrağında simgeleşen aslan, geçmişte ülkede çok sayıda yaşıyordu. Ancak bu ve buna benzer yabani hayvanların sayıları, soyu tükenme noktasına gelecek kadar azalmıştır.

Başkent Tahran'dır. Önemli şehirlerinin bir kısmı, Zagros dağlarının eteklerinde bir zincir gibi dizilirler. Isfahan (986.000), Şiraz (848.000) bunlardandır. Diğer önemli şehirleri; Meşhed (1,4 milyon), Tebriz (971.000), Ahvaz (380.000), Kirmanşah (340.000), Abadan (310.000) ve Kum (290.000) şehirleridir.



Modern şehir yerleşmelerinin tersine, kırsal yerleşmeler oldukça gelenekseldir. Köyler, genelde tezekten ve çamurdan yapılmış evler ve düzensiz sokaklar ya da küçük tarla içinde yapılmış ev ve eklentileri ile karakterize edilir

Ülkenin en büyük yerleşmesi başkent Tahran (6,5milyon), Elburz dağlarının eteğine kurulmuştur. Şehrin çevresinde ise hemen çöller başlar. Dağdan gelen kaynak suları, çınar ağaçlarının yer aldığı şehrin ana caddeleri boyunca yapılmış kanallardan akıtılır. Tahran'da bankalar, ticarethaneler, dokuma, gıda, kimya ve elektrikli makine tesisleri görülür. Buradan hava ve demir yolu ile ülkenin her tarafına bağlantı sağlanır.


Tahran

Bir vaha şehri olan İsfahan, tarihi eserlerle (cami, saray) süslüdür.


İsfahan'da İmam Mescidi

Meşhed, dini bir merkez olması yanında, geleneksel el sanatları, özellikle halı dokuma, altın mücevher, metal ve seramik işletmeleri ile de tanınır. Bu kentte; şeker, çelik ve çimento fabrikaları ile bazı imalat sanayine ait tesisler kurulmuştur.

İran Azerbaycanı'nın önemli şehri oları Tebriz'in etrafı dağlarla çevrilidir. Burada mozaiklerle süslü binalar, camiler, ağaçlı geniş caddeler ve pazarlar görülür. Gıda, dokuma, kimyasal madde üreten tesisler ve tabakhaneler yer alır.


Tebriz

Kum ise kutsal sayılan önemli merkezler arasındadır.




Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:27 PM

Ülkemizin Komşuları
 

DEVLETİN ADI:Suriye Arap Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ:Şam
YÜZÖLÇÜMÜ:185.180 km2
NÜFUSU:12.524.000
RESMİ DİLİ:Arapça
DİNİ:İslâm
PARA BİRİMİ:Suriye Paundu (= 100 piasters)

Ortadoğu ülkelerinden. Güneybatı Asya’da, Ortadoğu’nun kalbi durumunda bir mevkiye sâhiptir. 32° 19’ - 37° 20’ kuzey enlemleriyle 35° 37’ - 42° 22’ doğu boylamları arasındadır. Kuzey ve kuzeybatıdan Türkiye, doğudan Irak, güneyden Ürdün, batıdan İsrail, Lübnan ve Akdeniz ile çevrilidir.

Târihi

Suriye, toprakları üzerinden çeşitli medeniyet ve kültürlerin geçtiği ve pekçok istilâların, hâdiselerin meydana geldiği, eski ve kritik bir mevkiye sâhiptir. Ülkeye ilk yerleşenler hazret-i Nuh’un oğlu Sâm’dan türeyen ve Sâmi dilini konuşan Sâmilerdir. Müslümanların Suriye’ye hâkim olmasına kadar bölge Amoritler, Fenikeliler, İbrânîler, Hititler, Persler, Makedonyalı İskender, Roma ve Bizans imparatorlukları idâresinde kaldı.

Peygamberimiz hazret-i Muhammed’in tebliğ ettiği İslâm dîni bütün Ortadoğu’ya yayıldığında, Suriye de İslâmlaştı. Hazret-i Ebû Bekir’in halifeliği devrinde, Suriye’ye gönderilen İslâm orduları, hazret-i Ömer zamânında 635’te bölgeyi fethetti. Hazret-i Ömer bölgeye gelip, Suriye’yi teşkilâtlandırdı. Hazret-i Ömer, önce hazret-i Muâviye’nin kardeşi hazret-i Yezîd’i Şam vâlisi tâyin etti. Şam, bölgenin en büyük şehirlerinden olup, şehrin adı eskiden Suriye olarak bilinirdi. Yezîd’in vefâtıyla hazret-i Muâviye Şam vâlisi oldu. Hazret-i Muâviye, Suriye’yi teşkilâtlandırıp, medenîleştirdi.

662’de Emevî Hânedanı Suriye’de kurulup, Şam şehri merkezleriydi. Emevî Halîfeliğinden sonra,Abbâsîlerin hâkimiyetine geçti. Abbâsî Halîfeliği (662-749) devrinde Suriye, çok gelişip, pek çok ilim, kültür, medeniyet ve sosyal tesisler yapıldı.

Onuncu yüzyılın sonunda, Mısır’a hâkim Şiî Fâtımîler, Suriye’yi işgâl ettiler. On birinci yüzyıldaSelçuklular, bölgeyi hâkimiyetlerine aldılarsa da, 1096’da Haçlı Seferleri başladı. Haçlı Seferleri (1096-1270) esnâsında Haçlı-Şiî Fâtimî ittifakından Suriye çok zarar gördü. Haçlıları, Eyyûbî Hânedanının kurucusu Selâhaddîn-i Eyyûbî (1169-1193) Suriye’den uzaklaştırdı. Suriye, Selçuklu Atabekliği, Eyyûbîler ve Memlûklerden 1517 yılında Osmanlı hâkimiyetine geçti.

On altıncı yüzyılın başından 20. asrın başına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Suriye, bu zamanda gelişip, en huzurlu ve müreffeh devrini yaşadı. Osmanlı idârî teşkilâtında vilâyet hâlindeydi. 1833 yılında Osmanlıya tâbi Mısır Vâlisi Mehmed Ali Paşa sülâlesine verildi. Birinci Cihan Harbi (1914-1918) sonrasına kadarOsmanlı idâresinde kalan Suriye’ye Osmanlılar, pekçok ilmî, sosyal, kültürel, tarım, sınâî ve ulaşım tesisleri kazandırdılar. Bu devirde pekçok ilim adamı yetişip, medeniyete hizmet ettiler.

Birinci Dünyâ Harbinde müttefik ordularının yenilmesi netîcesinde, Osmanlı Devletiyle imzâlanan Mondros Antlaşmasıyla bölge Fransızların işgâline uğradı.

1920’de Fransa’nın mandasına girdi. Suriye, Fransa’nın idâresine girmesiyle Osmanlı devrindeki huzur ve müreffeh hayâtın yerini, anarşi ve sefâlet aldı. Suriye’de Müslümanlar çoğunlukta olmasına rağmen, idârede Fransızlar, Ermeniler ve Nusayrîler hâkimdi. Şam, Halep, Nusayrî merkezî Lazkiye ve Harran bölgesindeki Dürzilerle Fransa’nın mücâdelesi, Suriye’de hâlâ devâm eden anarşinin kaynağıdır. Fransa, Suriye mandasına âit Hatay ve İskenderun’u antlaşmayla 1939’da Türkiye’ye vermek zorunda kaldı.

İkinci Dünyâ Harbi (1939-1945) yıllarında, 1941’de, Fransa, nüfûzu altında kalmak şartıyla Suriye’ye kısmî istiklâl verdi. 1943 seçimlerinde Şükrü el-Kuwatli, Suriye’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Fransa harp sonrasında Suriye’den kısmî olarak çekildiyse de, geride pekçok problem bıraktı. 1945’te Birleşmiş Milletlere Cumhûriyet idâresiyle katıldı. 1948’de Arab-İsrail Harbine katılan Suriye’de, 1949 ihtilâliyle Şükrü el-Kuwatli iktidardan uzaklaştırıldı.

Sovyetler Birliği ile yakın münâsebete girince, idâre Rusya’ya yanaştı. İç huzursuzluklar artıp, komşularıyla münâsebeti bozuldu. Sosyalist Baas Partisi kurulup, memleketteki huzursuzlukdan faydalanarak, kuvvetlendi. 1958’de Mısır ile Birleşik Arap Cumhûriyeti adıyla birleşti. Birleşme uzun sürmeyip, 1961’de ayrıldı. Baas Partisi, dışta Pan-Arap, içte sosyalizm propagandasıyla Suriye’de güçlenip, 1963’te ülkenin tek kânûnî partisi hüviyetini kazandı. Baas Partisi, Suriye’de dikta rejimi kurup, ülkeye eski Lazkiye bölgesindeki Nasturî aşireti idâreye hâkim oldu. 1967 Arap-İsrâil Harbinde Golan Tepelerini İsrâil işgâl etti. 1973’te Mısır ile anlaşıp, İsrail’e kuzeyden saldırmışsa da başarılı olamadı. Arap ülkelerinden ve Sovyet Rusya’dan yardım aldı. 1976’da Lübnan’ın içişlerine müdâhale edip, asker gönderdi. Suriye askerleri Lübnan’da püskürtülerek, geri çekilmek zorunda kaldı. 1982’de İsrâil’in hava taarruzlarına uğradı. Baas Partisi’nin Rusya ile yakın münâsebeti, ülke içinde ve dışında çatışmaya sebep olmaktadır. Bitmek bilmeyen harp ve anarşi, Osmanlı Devletinin yıkılmasından sonra manda devleti ve Sosyalist Baas Partisi diktatörlüğünde hâlen devâm etmektedir. 1991’de Irak’ı, işgâl ettiği Kuveyt topraklarından çıkarmak için başlatılan harekâtta Çok Uluslu Müttefik Kuvvetlerin yanında yer aldı.

Fizikî Yapı

Suriye’nin yüzölçümü yaklaşık 185.180 km2dir. Mevkii îtibâriyle Akdeniz’in doğusundadır. Kuzey ve kuzeybatısında Türkiye, doğusunda Irak, güneyinde Ürdün ve batısında İsrail ve Lübnan ile komşudur. Başşehir Şam’dır. Halep ve Humus diğer iki önemli şehridir.

Suriye fizikî yapı bakımından bir farklılık ve tezat ülkesidir. Ülkenin üçte biri çöl veya çıplak dağlarla örtülü, üçte biri kıt ve elverişsiz çayırlık ve geri kalan üçte biri de ekilebilir arâzidir. Ülke, esâsen üç bölgeye ayrılabilir; kıyı kesimi, dağlık bölge ve Suriye Çölü. Suriye, kısa bir Akdeniz kıyısına sâhiptir. Kıyıyı doğuya ve güneye uzanan verimli ova ve yaylalar tâkip eder. Bundan sonra doğuya doğru, dağlar ve vâdiler uzanır. Bunların peşinden kısa ve verimli bir şeridin hemen arkasından, Fırat Nehriyle birlikte ülkeyi güneydoğu istikâmetinde baştan başa geçen, Suriye Çölü gelir.

Akdeniz, Suriye’nin dörtte bir batı sınırını meydana getirir. Kıyı yaylası kıyıdan îtibâren 8 ilâ 32 km kadar uzanır. Bu yaylanın doğusundaki dağlık bölge; ortalama yüksekliği 1585 m olan Ensariye Dağı, 2135 m olan Anti-Lübnan Dağ Silsilesi ve 2814 m ile ülkenin en yüksek yeri olan Hermon Dağından teşekkül etmiştir. Suriye’nin en verimli ve gelişmiş bölgesi bu bölgenin doğusu olup, Şam, Halep, Hama ve Humus şehirleri de buradadır. Şam ile Ürdün sınırı arasında yer alan Dürzi Dağı ise, ortalama olarak 1675 m kadar yüksekliğe çıkabilen yüksek bir yayla görünümündedir. Bu dağ volkanik olup, etek kısımları lavlarla dolu geniş bir çölün içindedir.

Ülkenin ortasını ve kuzeydoğusunu Suriye Çölü kaplamıştır. Bu geniş çöl orta kısımda tepeliktir. Çölde birkaç köy ve birkaç eski eserden başka bir şey yoktur. Suriye Çölünde ise, kuru ve kavurucu sıcak çöl iklimi mevcuttur.

Tabiî Kaynaklar

Suriye genel olarak tabii kaynaklar bakımından fakir bir ülkedir. Yeraltı kaynaklarından en önemli mineral petrol olup, daha çok kuzeydoğudan çıkarılır. Bundan başka alçıtaşı ve bazalt (volkanik taş, siyah mermer) da elde edilmektedir. Bulunan diğer mineraller şunlardır: Fosfat, kurşun ve bakır. Latakia bölgesi civârında ise çok az da olsa zift (katran) ve krom mevcuttur.

Suriye’nin kıyı bölgeleri nispeten yeşillik alanlar ve ağaçlarla kaplıdır. Dağlık bölgelerse, umûmiyetle çıplak olup, bir kısmı cılız otlarla örtülüdür.

Suriye Çölünün, batısında kalan bozkır-çöl arâziyse bitki örtüsünün kıt olduğu bir bölgedir. Bu bölgede ve Suriye Çölünde yağışlar olduğu zamanlarda bir miktar kısa ömürlü otlar, maki tipi çalılık ve dikenlikler yetişir.

Hayvanlar âlemi olarak pek fazla zengin bir ülke değildir. Daha çok çöl ceylanı (gazal, âhû), aktavşan (bir çeşit tarla fâresi), toykuşu, deve, keçi, koyun, eşek ve sığır yetişir.

İklim

Kıyı bölgesinde iklim, yaz aylarında nemli ve aşırı sıcaktır. Kış aylarında sık sık sis olayları olur ve bölge bol yağış alır.

Ülkenin ikinci bölgesi olan “dağlık bölgesi”, yılda aşağı yukarı 1000 mm’lik yağış alır. Öyle zamanlar olur ki, sularla dolan nehirler seller meydana getirir.

Halep civârındaki bölgede ve bozkır çölde tatlı bir iklim vardır. Kışın bol sis olur. Ağustos sıcaklığı yaklaşık 38°C civârındadır. Hemen hemen 380 ilâ 520 mm arasında bir yağış ortalamasına sâhip olan bu bölgenin nem miktarı düşüktür. Şam civârında ise gündüz-gece sıcaklık farklılıkları fazla olan ve genellikle kuru bir atmosferi olan kara iklimi hüküm sürer.

Ülkenin en büyük nehri Fırat olup, üç ana kolla kuzeyden gelir ve Meyadin’in güney doğusundan, Irak topraklarına girer. Diğer nehirleriyse Berada ve Oronto nehirleridir. Ülkede büyük göl bulunmayıp, az sayıda küçük göl vardır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Suriye’nin nüfûsu yaklaşık 12.524.000’dir. Yıllık nüfus artışı % 3,5 dolayındadır. Nüfus yoğunluğu ise aşağı yukarı 63’tür.

Suriyeliler, Arabistan, Asya ve Avrupa’dan göç etmiş insanların karışımından meydana gelmişlerdir. Ekseriyeti Sâmi soyundan gelen Araplar teşkil eder. Nüfûsun % 89’unu Araplar, % 6’sını Kürtler, % 3’ünü Ermeniler ve geri kalanını da Türk, Çerkez ve Asurîler teşkil eder.

Suriye’nin resmî dili Arapçadır. Sâmi soyundan gelen Araplar olduğu için, Suriyeliler genellikle Sâmi dilinden gelen Arapçayı konuşurlar. Bundan başka ayrıca Türkçe, Süryânice, Kürtçe, Ermenice ve Çerkezce de konuşulmaktadır.

Nüfûsun hemen hepsi Müslümandır. Çok az bir bölümü Hıristiyandır. Bu Hıristiyanlar genellikle Katolik, Ortodoks, Suriye Ortodoksu, Monofist, Protestan, Keldani ve Nesturî gibi ayrı gruplar hâlindedir.

Müslümanların büyük bir bölümü Sünnîdir. Ayrıca Alevîler, İsmâilîler veDürzîler de vardır. Çok az sayıda Yezîdî, Râfizî ve Şiî mevcuttur. Bunlardan Yezidîler “Şeytana taparlar”.

Nüfûsun yarısı okuma-yazma bilir. Genç nüfûsun % 60’ı okula gitmektedir.

En büyük ve gelişmiş şehir Şam’dır. Diğer önemli şehirleri Halep, Humus, Hama ve Lazkiye’dir.

Siyâsî Hayat

Suriye, Cumhûriyetle idâre olunan bir Arap devletidir. Devlet başkanı Hâfız Esad’dır. Çok partili cumhûriyet olmasına rağmen siyâsî iktidar Baas Partisinin elindedir. Şam ülkenin başşehri olmak üzere ülke 13 il’e ayrılmıştır. Birleşmiş Milletler üyesidir. Varşova Paktına dâhilken bu pakt resmen 1991 yılında feshedildi.

Ekonomi

Suriye, ekonomisi esas îtibâriyle tarıma dayanır. Tabiî kaynaklar bakımından ülke pek zayıftır. Arâzisinin % 40’ına yakın bir bölümü ekilebilir. Fakat sulama imkânları geniş değildir. Ormanlar, mâdenler, bitki örtüsü oldukça kıt olduğundan ekonomik olarak geri kalmış bir ülkedir. Başlıca tarım ürünleri şunlardır: Arpa, buğday, yulaf, darı, mısır, sebze, meyve, tütün ve şekerkamışı. Bâzı bölgelerde pamuk ve zeytin zirâati de yapılır. Deve, koyun, keçi ve sığır yetiştirilir.

Suriye’nin endüstrisi, tarıma nazaran gelişmiş ve ekonomiye katkısı büyüktür. Arap dünyâsında, Mısır’dan sonra endüstride kalkınmış ikinci ülkedir. Başlıca endüstri dalları; pamuklu ve ipekli kumaşlar, yünlü kumaşlar, çimento, yemeklik sıvı yağlar, tütün, kakmalı ve işlemeli mobilya eşyâlar, gümüş eşyâlar, petrol endüstrisi, tekstil, cam eşyâ, şeker ve pirinç âletlerdir.

Mâden olarak fosfat çıkarılır. Petrolü sınırlı ölçüdedir. Ayrıca Irak’tan Akdeniz’e akıtılan petrol boru hatlarından geliri vardır.

İthalât daha çok Irak, İtalya, Almanya ve Fransa’dan yapılmaktadır.

Ülkenin ihrâcatı ithâlatının ancak yarısı kadardır. Suriye ürettiği ürünlerini, genellikle İtalya ve Romanya’ya satar.

Son yılarda Suriye’nin dış ticâreti daha çok komünist ülkelere yönelikti. Böylece ithâlat ve ihrâcat yaptığı ülkelere Küba ve Çin gibi ülkeler de katılmıştır. Suriye’nin Türkiye ve Japonya ile de ticârî münâsebetleri vardır.

Suriye’nin başlıca ihraç ürünleri şunlardır: Ham petrol, pamuk, tekstil ürünleri, canlı havyan, hayvan ürünleri ve tahıl ürünleri. Buna karşılık Suriye dışardan genellikle tekstil ürünleri, katı yakıtlar, makina, inşaat malzemeleri, metaller, kimyevî maddeler, motorlu taşıtlar ve tütün satın alır. Suriye’nin içinde bulunduğu ödemeler dengesi, ülke ekonomisini dışarıya ve hârici para kaynaklarına bağlı bırakmıştır.

Suriye’nin ulaştırma imkânları oldukça gelişmiş, hem toprak ve hem de asfalt yollar uzanabildiğince bütün ülke boyunca inşâ edilmiştir. Suriye; Türkiye, Ürdün, Lübnan veIrak’ı birbirine irtibatlayan demiryolu sisteminin ortalarında yer alır. Lâzkiye ve Tortus limanları, ülkenin deniz ulaşımına kâfi gelmektedir. Hem dış ve hem de iç hat havayolu ulaşımı düzenlidir. Suriye’nin ulaştırma ve haberleşme alanında, ileri seviyede olması sebebiyle turizm ve otelcilik alanları önemli birer gelir kaynağı olmuştur.





Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:27 PM

Ülkemizin Komşuları
 


Tam Adı: Yunanistan Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 131 940 km²
Başkenti: Atina
Para Birimi: Euro
Dili: Yunanca
Nüfusu: 10 645 343 kişi (2002 tahmini)
Ortalama Ömür: 78.74 yıl (2002 tahmini)
Okur Yazarlık Oranı: % 97 (1999 tahmini)
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 17 900 $ (2001 tahmini)


Avrupa'nın güneydoğusunda yer alan Yunanistan; üç taraftan denizlerle çevrili bir yarım ada üzerinde yer almaktadır.

13 676 km kıyısı olan Yunanistan güneyden Akdeniz, doğudan Ege Denizi ve batıdan da İon Denizi ile üç çevrilmiştir. Toplam 1 228 km olan kara sınırının; 206 km'si Türkiye, 282 km'si Arnavutluk, 246 km'si Makedonya ve 494 km'side Bulgaristan iledir.

Toplam 131 940 km² alan kaplayan Yunanistan 34° 53' - K 41° 26' K paralelleri ile 20° 01' D - 29° 07' D boylamları arasında yer almaktadır. Ülke arazisinin 1 140 km² si göller oluştururken, 130 800 km² si kara yüzeyidir.

Ülkenin en alçak yeri 0 m ile Akdeniz kıyıları iken, en yüksek yeri 2 917 m ile Olimpos Dağıdır.


Akdeniz medeniyetinin geliştiği ülkelerden biri olan bugünkü Yunanistan'da, ilk çağlarda kent devletleri kurulmuştur. M.Ö. 5. ve 2. yy arasında en parlak dönem yaşanmıştır.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alarak Bizans Devleti'ne son vermesiyle peyderpey Osmanlı Devleti'nin hakimiyetine girmiştir. Yunanistan 1829'da kilisenin etkisi ile başlayan milliyetçilik hareketleri sonucu Osmanlı İmparatorluğundan bağımsızlığını kazanmıştır. 19. yy ikinci yarısı ve 20. yy'lın ilk yarısında kademeli olarak Osmanlı İmparatorluğu topraklarını işgal ederek genişlemesini sürdürmüştür.

1. Dünya Savaşı'ndan sonra başta, İngilizlerin destek ve himayeleri ile Batı Anadolu'yu işgal eden Yunanlılar, Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı sonucunda Anadolu'dan çıkarılmıştır.

1941'de Almanların işgalinden sonra ülkede 1944'de iç savaşlar başlamıştır. 1949'da Komünist isyancıların yenilmesine müteakip1952'de Yunanistan NATO'ya katılmıştır. 1967'de bir askeri darbe ile el koyarak krallık rejimine son verilmiş ve sürgünde olan C. Karamanlis ülkeye gelerek yönetimi ele almıştır. 1974'te demokratik seçimler yapılarak parlamenter cumhuriyet kuruldu. 1981'de Avrupa topluluğuna ve 1992'den sonrada Avrupa birliğine girdi.


Ülke toplam 51 idari bölge ve bir otonom bölgeden oluşmaktadır. Otonom bölge; Agion Oros (Mt. Athos). İdari Bölgeler; Achaia, Aitolia kai Akarmania, Argolis, Arkadia, Arta, Attiki, Chalkidiki, Chanion, Chios, Dodekanisos, Drama, Evros, Evrytania, Evvoia, Florina, Fokidos, Fthiotis, Grevena, Ileia, Imathia, Ioannina, Irakleion, Karditsa, Kastoria, Kavala, Kefallinia, Kerkyra, Kilkis, Korinthia, Kozani, Kyklades, Lakonia, Larisa, Lasithi, Lefkas, Lesvos, Magnisia, Messinia, Pella, Pieria, Preveza, Rethynnis, Rodopi, Samos, Serrai, Thesprotia, Thessaloniki, Trikala, Voiotia, Xanthi, Zakynthos

Anayasa:11 Haziran 1975'de kabul edildi.Mart 1986 ve Nisan 2001'de yeni düzenlemeler yapıldı.

Adli Sistem: Roma hukukuna dayanır. Yargı, Sivil Mahkemeler, Ceza Mahkemeleri ve İdari Mahkemeler olmak üzere üçe bölünmüştür.

Oy Hakkı: 18 yaşını dolduran herkesin oy hakkı bulunmaktadır.

Yürütme Dalları:
Devlet Başkanı: Cumhurbaşkanı Konstandinos (Kostis) STEPHANOPOULOS (10 Mart 1995'den bu yana)

Seçimler:Cumhurbaşkanı 5 yıllık bir süre için Parlamento tarafından seçilir. Son seçim 8 Şubat 2000'de yapıldı. Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından atanır.

Hükümetin Başı:Başbakan Konstandinos SIMITIS (19 Ocak 1996'dan bu yana)

Kabine:Bakanlar kurulu Başbakanın tavsiyesiyle Cumhurbaşkanı tarafından atanır.

Seçim Sonuçları:Cumhurbaşkanı Konstandinos STEPHANOPOULOS oyların % 90'ını alarak yeniden Cumhurbaşkanlığına seçildi.

Yasama Dalları: 300 üyeli Parlamento (Vouli ton Ellinon) 4 yıllık bir dönem için halk oyuyla seçilirler.

Seçimler: Son seçim 9 Nisan 2000'de yapıldı. Gelecek seçim Nisan 2004'te yapılacak.

Seçim Sonuçları:Parlemento seçimlerinde Partilerin aldıkları oy yüzdeleri; Panhellenic Sosyalist Hareketi - PASOK % 43.8, Yeni Demokrasi % 42.7, Yunanistan Komünist Partisi % 5.5, İlerici ve Sol Koalisyonu % 3.2; partilerin koltuk sayısı - Panhellenic Sosyalist Hareketi - PASOK 158, Yeni Demokrasi 125, Yunanistan Komünist Partisi 11, İlerici ve Sol Koalisyonu 6

Adli Dallar: Anayasa Mahkemesi (Yargıtay), Özel Yüksek Mahkeme. Hakimler Cumhurbaşkanı tarafından atanırlar. Göreve atanan hakimler ömür boyu hizmet ederler.

Politik Patiler ve Liderleri:İlerici ve Sol Koalisyonu (Nikolaos KONSTANDOPOULOS); Yunanistan Komünist Partisi (Aleka PAPARIGA); Yeni Demokrasi (Konstandinos KARAMANLIS); Panhellenic Sosyalist Hareketi - PASOK (Konstandinos SIMITIS)

Politik Baskı Gurupları ve Liderleri: Bilinmiyor.

Katıldığı Uluslar Arası Organizasyonlar: Australia Group, BIS, BSEC, CCC, CE, CERN, EAPC, EBRD, ECE, EIB, EMU, EU, FAO, G- 6, IAEA, IBRD, ICAO, ICC, ICFTU, ICRM, IDA, IEA, IFAD, IFC, IFRCS, IHO, ILO, IMF, IMO, Interpol, IOC, IOM, ISO, ITU, MINURSO, NAM (guest), NATO, NEA, NSG, OAS (observer), OECD, OPCW, OSCE, PCA, UN, UNCTAD, UNESCO, UNHCR, UNIDO, UNIKOM, UNMEE, UNMIBH, UNMIK, UNOMIG, UPU, WEU, WFTU, WHO, WIPO, WMO, WToO, WTrO, ZC

Uluslar Arası Çevre Anlaşmaları:
Taraf Oldukları: Hava Kirliliği, Hava Kirliliği - Nitrojen Oksit, Hava Kirliliği - Sulphur 94, Antarktika Çevre Protokolü, Antarktika - Deniz Yaşamı Kaynakları, Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişiklikleri, Çölleşme, Tehlikedeki Türler, Çevresel Değişiklikler, Tehlikeli Atıklar, Deniz Hukuku, Denize Boşaltma, Nükleer Silah Denemeleri, Ozon Tabakasının Korunması, Gemilerin Yol Açtığı Kirlilik, Tropikal kereste 83, Tropikal kereste 94, Sulak Alanlar. Hava Kirliliği - Sürekli Organik Kirleticiler, Hava Kirliliği - Uçucu Organik Bileşikler, Antarktika Antlaşması, İklim Değişiklikleri - Kyoto Protokolü'nü imzaladığı halde henüz onaylamamıştır.

Uluslar Arası Sorunları:
Anlaşmazlıklar:Yunanistan İle Türkiye arasında Ege Denizi ile ilgili sınır tartışmaları ve Kıbrıs sorunu devam etmektedir. Makedonya Cumhuriyeti ilede isim tartışması devam etmektedir.

Yasaklanmış İlaçlar: Ortadoğu üzerinden gelen eroin ve Hint kenevirinin Avrupa'daki giriş kapısıdır. Yine Güney Amerika'dan gelen kokainde Yunanlı tüketicilere ulaşmaktadır.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticari ve siyasî ilişkiler iyi değildir. Yunanistan, uluslararası alanda sürekli olarak ülkemizin hak ve menfaat­lerinin kısıtlanmasına çalışmaktadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Ege adalarını silahlandırarak Türkiye'ye komşuluk haklarına sığmayan tutu­munu sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak politikacıların bu tutumuna Yu­nan halkının büyük bir bölümü destek vermemekte ve ticarete dayanan karşılıklı ilişki istemektedir.


Yunanistan ve Mora yarımadaları üzerinde 480'i büyük 9000 adanın yer aldığı bir ülkedir. Yunanistan çoğunlukla dağlıktır. Dağ sıraları denize doğru yarım adalar şeklinde sokulmaktadır. Bazı dağ sıralar kıyı açıklarındaki adalarda devam etmektedir.

Yunanistan'ın bulunduğu saha 3. Jeolojik Zaman'ın sonlarına kadar Anadolu ile bitişikti. Burada yer yer göllerle kaplı Egeit denilen bir kıta parçası bulunuyordu. 3. Jeolojik Zaman'ın sonu ve 4. Jeolojik Zaman'ın başında meydana gelen faylanma hareketleri ile Egeit kıtası parçalanmıştır. Bu parçalanma ve çökme sonucunda Akdeniz suları sahayı kaplayarak günümüzdeki Ege denizi oluşmuştur. Ege denizindeki adalar, bu eski kıta kütlesinin su üstünde kalmış oları parçalarıdır. Egeit kıtasının parçalanması ile Ege denizinde yer yer volkanik faaliyetler meydana gelmiştir. Sık sık depremlerin meydana geldiği Ege denizi, Alp Himalaya deprem kuşağı içindedir.

Dağlık bir ülke olan Yunanistan'da Alp dağlarının bir kolu olan Pindus dağları uzanır. Ülkenin en yüksek kesimi batıdaki 2917 m'ye ulaşan Olimpos dağıdır. Ülkenin güneyinde ise üç parmak şeklinde Akdeniz'e doğru sokulan Mora yarımadası yer alır. Buradaki dağ sıralan Pelepones adını alır. Kıyıları çok girintili çıkıntılıdır. Kuzeydoğuda yine Ege denizine doğru sokulan Halkkidiki yarımadası yer alır. Mora yarımadası ile ülkenin ana gövdesini birbirinden ayıran Korint Körfezi, Korint Kanalı ile Ege denizine bağlanmıştır. Önemli ova ve tarım alanlarını, ülkenin orta bölümün deki Tesalya Ovası ile Selanik yakınındaki Vardar ve Meriç delta ovaları oluşturur.

Yunanistan'ın Ege denizinde bulunan başlıca büyük adaları, Eğriboz, Girit, Rodos, Midilli, Limni, Sakız ve Güneybatı Anadolu kıyısı açıkların daki On iki Ada'dır.

Yunanistan'ın en büyük akarsuyu, Makedonya'dan doğarak Selanik Körfezi'nde Ege denizine dökülen Varna'dır. Diğer önemli bir akarsu ise Bulgaristan'da doğduktan sonra, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırı çizerek Ege'ye kavuşan Meriç’tir. Ülkeden doğan diğer akarsuların boyları ise kısadır.

Doğal Afetler:Şiddetli depremler ülkedeki en önemli doğal afettir.

Çevre konusunda önemli noktalar:Hava ve su kirliliği ülkenin en önemli çevresel problemleridir.


Ülke, genel olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz iklim bölgesi içinde yer alır. Ancak iç kısımlara ve yüksek sahalara doğru karasal iklimin etkileri hissedilir. Yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkı artar. Kışın kuzeyden esen soğuk bora rüzgarı, sıcaklığın düşmesine yol açar. İlkbahar sonlarında başlayan ve yaz boyunca kuzeybatıdan esen etezyen rüzgarları ise yazın sıcaklığı düşürür. Ülkenin alçak sahalarında 500 mm'yi bulan yıllık ortalama yağış, dağlık kısımlarda artarak 1000 mm'yi aşar.


Yunanistan'da doğal bitki örtüsünü kıyı kesimlerinde kızılçam ve maki toplulukları oluşturur. Kuzeydeki Makedonya'da ise başta meşe olmak üzere geniş yapraklı ormanlar yer alır.




Atina, Selanik ve Pire Önemli şehirleridir.


Yunanistan'ın Siyasi Haritası


Ülkeye, Hint-Avrupa kökenli Helenler M.Ö. ki yıllarda yerleşmişler ve Helen medeniyetini kurmuşlardır. 15. Yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin hakimiyetine girmesiyle özellikle Batı Trakya'ya Türkler yerleşmiştir. Ülkenin nüfusunda önemli değişmeler olmuştur. Rumların bir bölümü 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, Filistin ve Mısır'a göç etmiştir. 1932'de Türkiye-Yunanistan arasında yapılan göç antlaşması ile 1,2 milyon Rum, Türkiye'den Yunanistan'a, 607 bin Türk’te Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmiştir. Halen Türkler, Batı Trakya'da Selanik, İskeçe, Dedeagaç ve Gümülcine'de yaşarlar. Ayrıca Girit, Rodos ve Türkiye'ye yakın adalarda da Türkler bulunur.

Ülke nüfusunun yarıdan fazlası kentlerde toplanmıştır. Özellikle nüfusun üçte bir kadarı Atina metropolünde yaşamaktadır. Nüfus yönünden adaların en kalabalık olanı Girit ve Rodos'tur. Kırsal kesimde toplu köy yerleşmeleri görülür. Selanik ve Makedonya'daki Türkler, genellikle çiftlik adı verilen köylerde yaşarlar.

Nüfus: 10 645 343 kişi (2002 tahmini)

Yaş yapısı: 0-14 yaş: % 14.8 (erkek 814 605 kişi; kadın 765 613 kişi)
15-64 yaş: % 67.1 (erkek 3 579 945 kişi; kadın 3 564 068 kişi)
65 yaş ve üzeri: % 18.1 (erkek 851 087 kişi; kadın 1 070 025 kişi) (2002 tahmini)

Nüfus artış oranı: % 0.2 (2002 tahmini)

Doğum oranı: 1 000 kişide / 9.82 doğum (2002 tahmini)

Ölüm Oranı: 1 000 kişide / 9.79 ölüm (2002 tahmini)

Net göç oranı: 1 000 kişide / 1.96 göç (2002 tahmini)

Cinsiyet oranı:Doğumda: 1.07 erkek / kadın
15 yaş altı: 1.06 erkek / kadın
15-64 yaş: 1 erkek / kadın
65 yaş ve üzeri: 0.8 erkek / kadın
Toplam nüfusun: 0.97 erkek / kadın (2002 tahmini)

Bebek ölüm oranı:1 000 canlı doğumda / 6.25 ölü (2002 tahmini)

Ortalama Ömür:Toplam nüfus: 78.74 yıl
Kadın: 81.48 yıl
Erkek: 76.17 yıl (2002 tahmini)

Doğurganlık oranı : Kadın başına 1.34 çocuk (2002 tahmini)

HIV/AİDS - yetişkin nüfusta yayılma oranı: % 0.16 (1999 tahmini)
HIV/AİDS - taşıyan insan sayısı: 8 000 (1999 tahmini)
HIV/AİDS - ölü sayısı: 100 (1999 tahmini)

Milliyet (Uyruk): Yunanlı
Etnik guruplar: Yunanlı % 98, diğerleri % 2.
Din: Yunan Ortodoks % 98, Müslüman % 1.3, Diğerleri % 0.7.
Dil: Yunanca.

Okur yazarlık oranı: 15 yaş altındaki herkes okuma yazma bilmektedir.
erkek: % 98.5
kadın: % 96
Toplam nüfus: % 97 (1999 tahmini)


Genel Bakış
Ülkede geleneksel olarak sürdürülen tarım ve diğer ekonomik faaliyetler son yıllarda köklü değişime uğramıştır. Özellikle Avrupa Birliği'ne girmesiyle ekonomisinde önemli bir canlanma başlamıştır. 20 yıl kadar önce yiyecek sıkıntısı çeken Yunanistan'a Arnavutluk'tan çalışmak için binlerce işçi gelmektedir.

Ülke ekonomisi kapitalist bir sistemle yönetilmektedir. Turizm, getirdiği dövizle gayrisafi milli hasılasının büyük bir bölümünü sağlayarak ülke ekonomisinin temelini teşkil etmektedir. Yunanistan'a AB'den gayri safi milli hasılasının % 3.3'ü kadar ekonomik yardım gelmektedir. Son birkaç yıldır hükümetin uyguladığı sıkı ekonomik politikalar ve Ocak 2001'de AB Ekonomi ve Para Birliğine girişi ile ülke ekonomisi iyiye gitmeye başlamıştır. Ülke işsizliği azaltmaya, ekonomiyi yeniden yapılandırmaya, bazı devlet teşebbüslerini özelleştirmeye, sosyal güvenlik reformlarını yapmaya, vergi sistemini yeniden elden geçirmeye ve bürokratik engelleri azaltmaya çalışmaktadır. 2002'deki ekonomik büyüme % 3.35 civarında tahmin edilmektedir.

Gayri Safi Milli Hasıla: 189.7 milyar $ (2001 tahmini)

GSMH Gerçek Büyüme Oranı: % 3.7 (2001 tahmini)

GSMH Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 17 900 $ (2001 tahmini)

GSMH Sektörlere Dağılımı: tarım: % 8.3
endüstri: % 27.3
hizmetler: % 64.4 (1998 tahmini)

Fakirlik Sınırının Altındaki Nüfus: Bilinmiyor.

Hane Halkının Gelir Oran Yüzdesi: en düşük % 10: % 3
en yüksek %10: % 25.3

Enflasyon Oranı (tüketici fiyatları): % 3.4 (2001 tahmini)

İş Gücü: 4.32 milyon (1989 tahmini)

İş Gücünün Sektörlere Dağılımı: tarım: %20
endüstri: % 21
hizmetler: % 59 (2000 tahmini)

İşsizlik Oranı: % 11 (2001 tahmini)

Bütçe: gelirler: 45 milyar $
harcamalar: 47.6 milyar $

TARIM
Ülkenin üçte birinden azında tarım yapılır; başlıca tarım ürünleri buğday ve arpadır. Akdeniz ikliminin etkisinden dolayı bol miktarda zeytin, tütün, turunçgiller ve üzüm yetiştirilir. Girit ve Sisam adasında yetiştirilen Sultaniye üzümünün bir bölümü ihraç edilir. Kuzeyde dut ağaçlarının yetiştirildiği Makedonya ve Batı Trakya'da ipek böceği beslenir ve ipekli dokuma ürünler üretilir. Ayrıca burada tütün yetiştirilir. Makedonya ve Tesalya ovalarında şeker pancarı, Meriç ve Varna deltasında pirinç üretilir.



Ülkede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri; buğday, mısır, arpa, şeker pancarı, zeytin, domates, üzüm, tütün ve patatestir. Ayrıca ülkede dağlık alanlarda keçi ve koyun, ahırlarda büyükbaş hayvan beslenir ve mandıracılık gelişmiştir. Balıkçılık pek fazla gelişmemiştir.

Arazi Kullanımı: Ekili-Dikili Alan: % 22
Sürekli Ürünler: % 9
Diğerleri: % 69 (1998 tahmini)

Sulanabilir Arazi: 14 220 km² (1998 tahmini)

SANAYİ
Ülkede son yıllarda sanayileşme alanında gelişme başlamıştır. Başlıca sanayi dalları; besin ve tütün işleme, tekstil, çeşitli kimyasallar, metal işleme, madencilik ve petroldür.

Sanayi üretimi büyüme oranı: % 7 (2000 tahmini)

MADENCİLİK
Önemli maden yataklarını; pirit, manganez, kurşun, çinko, linyit, gümüş, mermer, petrol ve boksit yatakları oluşturur. Elektrik enerjisi, termal ve hidroelektrik santrallerden sağlanır.

Elektrik Üretimi: 49.581 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik Üretim Kaynakları:fosil yakıtlar: % 91.53
su gücü: % 6.6
diğerleri: % 1.87
nükleer: % 0 (2000 tahmini)

Elektrik Kullanımı: 46.099 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik İhracatı: 1.74 milyar kWh (2000 tahmini)

Elektrik İthalatı: 1.72 milyar kWh (2000 tahmini)

TİCARET

İhracat: 12.5 milyar $ (2001 tahmini)

İhraç Malları: Çeşitli gıda maddeleri ve meşrubatlar, mamül maddeler, petrol ve petrol ürünleri, tekstil, ve kimyasal maddeler.

İhracat Yaptığı Ülkeler: Avrupa Birliği % 44, (Almanya %12, İtalya %9,İngiltere % 6), ABD % 5 (2000).

İthalat: 30.3 milyar $ (2001 tahmini)

İthal Malları: Makina ve ekipman, taşımacılıkta kullanılan ekipmanlar, yakıtlar ve kimyasal maddeler.

İthalat Yaptığı Ülkeler: Avrupa Birliği % 59 (Almanya % 13, İtalya % 13, Fransa % 7, Hollanda % 6, İngiltere % 5), ABD % 3 (2000).

Dış Borcu: 57 milyar $ (2001 tahmini)

Ekonomik Yardım: aldığı; 5.4 milyar $ (1997)

Para Birimi: Euro

Para Birimi Kodu: EUR

Mali Yıl: 1 Ocak - 31 Aralık

Yunanistan'dan sıvılaştırılmış doğal gaz, demir-çelik çubukları, portland çimento, nafta, konserve kutuları, pamuk ve kimyasal madde almaktayız. Karşılığında ağır fueloil, bakır tel, nohut, elma, sentetik elyaf, amonyak, fındık, deniz taşıtları ve alaşımsız alüminyum satmaktayız, iki ülke arasında karşılıklı turistik turlar düzenlenmektedir.


Prof. Dr. Sinsi 06-27-2012 07:27 PM

Ülkemizin Komşuları
 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye'nin güneyinde yer alan Kıbrıs adasının kuzey bölümünü oluşturur Ada yüz ölçümünün (9252 km2), %35,4'ünü kaplayan KKTC'nin başkenti, Lefkoşe’nin Türk kesimidir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuzeyinde Beşparmak sıradağları uzanır. Güneydoğusunda ise İç ova yer alır.
Ülkede, Akdeniz iklimi etkilidir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Hâkim bitki örtüsünü makiler oluşturur. Ancak, Beşparmak dağlarında seyrek orman örtüsüne de rastlanır.
Ülkedeki akarsuların hemen hepsi kısa ve rejimleri düzensizdir.
KKTC'nin nüfusu, 175 bin kadardır. Nüfus daha çok ülkenin kıyı kesimlerinde ve İç ova çevresinde yoğunlaşmıştır. Başkent Lefkoşa ile Girne, Gazi Magosa ve Güzelyurt önemli yerleşim birimlerini oluşturur.
1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedilen Kıbrıs adası, 307 yıl Osmanlı Devleti'nin yönetiminde kalmıştır. Kıbrıs Türkleri adaya, Anadolu'nun çeşitli yerlerinden gelip yerleşmişlerdir. Buradaki Türkler, inançlarını, geleneklerini günümüze kadar korumuş vatansever insanlardır. Yurdumuz Türkiye'den "ana vatan" olarak söz ederler.
Kıbrıs'ta Türk köyleri, Türk mahalleleri uzaktan görünen minareleri ile kendini belli eder. Adanın her tarafında cami, medrese, çeşme, su kemerleri, hamam, kütüphane, konak gibi Türk mimarîsinin izlerini taşıyan eserler bulunmaktadır.
1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı'ndan sonra Kıbrıs, geçici olarak İngiliz yönetimine bırakılmıştır.
İngiltere, Birinci Dünya Savaşı'nın başında (1914) adayı resmen egemenliğine geçirmiştir. İngiltere'nin, Kıbrıs'ı ilhak etmesinden bir süre sonra Kıbrıslı Rumlar ve Yunanlılar, adanın Yunanistan'a bağlanması yönünde faaliyete girişmişlerdir. 1950'lerde bu amaçla EOKA isimli bir terör örgütü kurarak tedhiş yoluyla adanın Yunanistan'a ilhakı (Enosis) mücadelesine başladılar. Başlangıçta İngiliz yönetimine yönelik olarak sürdürülen tedhiş faaliyetleri, kısa sürede Türk nüfusu üzerine de yönlendirildi. Uzun süren kanlı çarpışmalar oldu. Birçok masum Türk katledildi. Sonuçta, 1959 Londra ve Zürih Antlaşmaları ile iki toplumdan oluşan Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Ancak Rumlar, 1963 Aralık ayında Türklere karşı katliama giriştiler ve 1960'ta kurulan anayasal düzeni ihlâl ettiler. Kıbrıs'ı Yunanistan'a ilhak etme çalışmalarını yoğun bir şekilde yürüttüler. 15 Temmuz 1974'te Yunanistan'ın desteğiyle yapılan bir darbeyle adanın Yunanistan'a katılmasının yolunu açtılar. Bunun üzerine Türkiye, 1960 Garantörlük Antlaşması'ndan kaynaklanan hak ve görevlerine dayanarak adadaki Türklerin hayatını korumak ve kalıcı barışı sağlamak amacıyla 20 Temmuz 1974 günü Barış Harekâtı'nı başlattı. Yunanistan'ın ateşkes sonucundaki görüşmelerde alınan kararlara sadık kalmaması, Türkiye'nin 15 Ağustos 1974'te ikinci bir Barış Harekâtı'nı başlatmasına neden oldu. Bu harekât sonucunda bugünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sınırlarına ulaşıldı. Bugün soydaşlarımız, Kuzey Kıbrıs'ta 1983 yılında kurdukları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırlan içinde ve ana vatanlarının teminatı altında güven içinde yaşamaktadırlar.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.