![]() |
Büyü Bozmada Yeni Formüller
konu güncel olmakla birlikte çok basit büyü bozma formülü arıyan veyahut okutmuyorlar vesair hesaplarla bu sihir denilen ameliyeden kurtulmak maksadı ile beyyine sure-i şerifesini temiz bir kağıda yazıp veya yazdırıp suda silip 3 gün içmekte çok etkilidir.
ve en çok dikkat ettiğim konuda bu işlerle uğraşan bazı arkadaşlar genelde süfli cin veyahut şeytan tifesi ile uğraşan ve bu tip işleri ,para şan şöhret vesair gibi dünya menfaati meseleler için uğraşmaktadırlar.insanların dini duygu ve düşüncelerini menfaat uğruna kullanmak küfür ile eşit günahtadır.hz kuran kimsenin tek elinde değildir.tevbe,istiğfar kapısı açıktır.hz.Allah cc insana şah damarından daha yakındır.medet kapısı kulun değil,hz Allah cc ün elindedir.duaya icabet edende kabul edende etmiyende sadece odur.başımıza gelenler muhakkakki kendi elimizle yaptıklarımızdan ve ondan başka varlıklardan medet ummak sebebi iledir.kabul edilmeyen duaların veya sıkıntı ve eziyetler çekilen cefalar hakkında ahiret günü hz.Allah cc. hükmünü verecek ve mükafatlandıracaktır. İnşaallah |
Büyü Bozmada Yeni Formüller
bazı arkadaşlar okuma süresi ve şartların ağırlığı vesair durumları bahane ederek kendi nefslerine uyma suretiyle hemen okuyalım olsun mantığı içersinde büyü bozma işlemlerini çıkmaza sokarak halkı umutsuzluk ve çaresizliğe sevkederek sözde havas uzmanı hoca takımının üzerine sürerek hem paralarını hemde zamanlarını kaybettiriyorlar.veyahut okudun büyüde görevli süfliyat takımı gitti geri gelecek veya süfliyat takımı okumanı engeller perdeler gibi nefsi düşünceleri yardıma muhtaç insanların aklında soru işaretleri bırakıp yeniden çaresizliğe itiyorlar.bu tip sapkın mantık dışı söylemlere kulak asmadan dimdik bir şekilde ALLAHÜ tealadan af ve mağfiret dileyerek maruzatını talep etmek daha sonra okunacak ayetlere mümkün olduğu kadarıyla riayet etmek büyü bozmada veyahut başka bir müşkülatta size yardımcı olacaktır.okunmasını istediğimiz mekr tuzak manasındadır.size yapılan bu şeytani tuzağı sadece ALLAH cc çözer.hiç merak etmeyin temiz bir niyet ile yapılan dua mutlaka karşılığını bulacaktır.büyü veyahut herhangi bir kötülük karşısında mekr ayetleri okunduğu zaman yapan kişi önce yaptığının pişmanlığını duyacak pişman olmayıp süfli işlerine devam ederse bir tokat gibi yüzüne çarpılacaktır.nihayetinde hz ALLAH cc duaya icabet edendir.
|
Büyü Bozmada Yeni Formüller
arkadaşlar büyü ve sihir tılsımda çok etkili bir formülü sizle paylaşmak istiyorum.hem büyüyü bozmak hem kötülüğü yapanın kendisine dönmesi için 9 gün geceleri herkes el ayak çektikten sonra abdest alıp kıbleye karşı oturulacak en az 2000 defa
ve mekeru ve mekerallah vallahu hayrul makirin ayeti kerimesini okuyun yapılan bütün büyü tılsım vs kötülükler biiznillah sahibine geri dönecektir --- Sonraki mesaj --- Sual: Al-i İmran ve Enfal suresinde, (ve mekeru ve mekerallah, vallahü hayrül makirin) = (Allah mekr [hile] yapanların hayırlısıdır) buyuruluyor. Allah’ın hile yapması ne demektir? CEVAP Mekr, hile yapmak, tuzak kurmak suretiyle zarar vermek demektir. Mekr-i ilahi, Allahü teâlânın mekr [hile] yapanların mekrini kendilerine çevirmesi, kötülüklerini, kurdukları tuzaklarını bozması, mekrlerine karşılık onları cezalandırması gibi anlamlara gelir. Cenab-ı hak, insanların yaptığı mekrden [hileden] münezzehtir, her istediğini yapmaya kadirdir, hâşâ hileye muhtaç değildir. Mekr-i ilahi, mekr yapanların mekrini bozmak suretiyle onlara mekrin kötülüğünü bildirmek ve bazılarının tevbelerine sebep olmak yönünden iyidir. Mekr-i ilahi için birkaç örnek: 1- Allahü teâlâ, Müslümanları, müşriklerin gözlerine az gösterdi. Onları Bedir’e getirdi Onlar da, Müslümanlara hücum ettiler. Ama hezimete uğrayıp, öldürüldüler. Bu bir mekr-i ilahi idi. 2- Yahudiler, Hazret-i İsa’yı öldürmek için hile yaptılar. Allahü teâlâ da Hazret-i İsa’yı kurtarıp Yahudileri de felaketlere maruz bıraktı. Kralları Yahuda, Hazret-i İsa’yı öldürmek için evine bir münafık gönderdi. Hazret-i Cebrail ise daha önce gelip Hazret-i İsa’yı semaya kaldırdı. Münafık, Hazret-i İsa’yı bulamayınca dışarı çıktı. Cenab-ı hak o münafığı, Hazret-i İsa gibi gösterdi. Onlar da Hazret-i İsa sanıp o münafığı çarmıha gerip öldürdüler. Münafığı böylece cezalandırması da bir mekr-i ilahidir. 3- Müşrikler, fesat ocağı olan Dar-ün nedve’de toplanarak, her gün yayılan İslamiyet’i durdurmak için çareler arıyorlardı. Kimi, Peygamber efendimizi ölünceye kadar bir zindanda hapsetmek, kimi bir deveye bindirilip Mekke’deki yurdundan çıkarıp sürgün için planlar düşünüyorlardı. Ebu Cehil ise, her kabileden seçilecek gençler tarafından kılıçlarla bir anda öldürülmesini teklif etmişti. Böylece kim öldürdüye gideceği, belli birine düşmanlık beslenemeyeceği fikri beğenilmişti. O gece bu plan uygulanacaktı. Ama Cebrail aleyhisselam, durumu Resulullaha haber vermişti. O da yatağına Allah’ın aslanı Hazret-i Ali’yi yatırarak şerefli evinden ayrılıp, en güvendiği arkadaşı Hazret-i Ebu Bekir ile birlikte hicret etmişti. Bunları takip eden kişinin atının ayaklarının kumlara batması ve mağaranın kapısına örümceğin ağ yapması gibi mucizeler görülmüştü. Bir âyet meali şöyledir: (Habibim, hani kâfirler seni bağlayıp hapsetmek, öldürmek veya sürgün etmek için sana mekr ederken [tuzak kurarken] Allah da onlara mekr etti. [tuzaklarını boşa çıkardı.]) [Enfal30] 4- Mekrin, azap anlamı da vardır. Bir âyet meali şöyledir: (Hüsrana uğrayanlardan başkası mekr-i ilahiden [azab-ı ilahiden] emin olamaz.) [Araf 99] 5- Haram işlemeye sebep olan harika işlere de mekr veya istidraç denir. Mesela Firavun’un ömründe hiç başı ağrımamıştır. Dişlerinin arasına et ve yemek artıkları girip rahatsız olmaması için dişleri çok sık idi. Atı ile yokuştan inerken atının ön ayakları uzardı. Kendinde böyle haller görünce, ben tanrıyım demişti. 19 cu bir kâfir de buna benzer haller olduğu için, o da ben peygamberim demişti. 6- Mekrin istidraç manası da vardır. Yani Allahü teâlâ, bir kimseye bir müddete kadar hakkında hayırlı olmayan nimetler verir. Bunlar nimet gibi görünen musibetlerdir. Bir âyet meali şöyledir: (Kâfirler, kendilerine çok mal ve evlat vermekle, iyilik ettiğimizi mi sanıyorlar? Hayır; işin farkında değiller. Bunların nimet değil, musibet olduğunu anlayamıyorlar.) [Müminun 55-56] Demek ki, kâfirlere verilen dünyalıklar, hep felakettir. Şeker hastasına verilen tatlılar, helvalar gibidir. Onu bir an önce helake sürükler. Kâfirin malına özenmek Sual: Müslümanlıkla ilgisi olmayan birçok kimse ve gayri Müslimlerden çoğu, mal mülk sahibi iken, birçok Müslüman yokluk ve sıkıntı içindedir. Allah kâfirlere niye bu kadar mal veriyor? CEVAP Müslüman, dünyayı, yani malı mülkü de ahiret için ister. Eğer bu mal, sonsuz olarak yaşayacağımız ahiret yurduna zarar verirse makbul olmaz. Bunun için Peygamber efendimiz buyuruyor ki: (Ya Rabbi, azdıran fakirlik ve azdıran zenginlikten, bunların vereceği fitneden sana sığınırım.) [Buhari, Müslim] Demek ki, fakirlik de, zenginlik de fitne olabilir. Hakkımızda hangisi hayırlı ise onu istemelidir. Âdet-i ilahi sebeplerle yaratmaktır, bu sebebe yapışan herkese istediği şeyi verir. Çalışmasını bilen kazanır. İslamiyet, insanın ne yapacağına dair bildirilen kuralların toplamıdır. Bunları kâfir de uygularsa faydasını görür. Müslüman olarak uygulayan kimse de, ahirette de faydasını görür. Kâfirlere mal mülk vermek onlara iyilik değildir. Bir âyet meali: (Kâfirler, kendilerine çok mal ve evlat vermekle, iyilik ettiğimizi mi sanıyorlar? Hayır; işin farkında değiller. Bunların nimet değil, musibet olduğunu anlayamıyorlar.) [Müminun 55-56] Allah indinde dünya malının zerre kadar kıymeti yoktur. Bir hadis-i şerif meali: (Allah’a yemin ederim ki, bu dünyanın, Allah indinde sivrisinek kanadı kadar bir kıymeti olsa idi, kâfire bir yudum su vermezdi.) [Tirmizi, İbni Asakir] Allahü teâlâ kâfirlere çok mal ve mülk verirdi. Ancak bütün insanlar, kâfirliğin makbul bir şey olduğunu, bu yüzden mala mülke sahip olduklarını zannederek hepsi kâfir olabilirdi. Bunun için her kâfiri zengin yapmadı. Yoksa hiçbir kâfiri dünyada fakir yapmazdı, hepsini mala mülke boğardı. Nitekim Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Rabbinin rahmetini [Peygamber göndermesini] onlar mı paylaştırıyor? Dünya hayatında onların maişetlerini [gelir giderlerini] aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için [kimini âlim, kimini cahil, kimini zengin, kimini fakir, kimini sağlam, kimini zayıf, kimini âmir, kimini memur, kimini patron, kimini işçi yapmak suretiyle] birini diğerine üstün kıldık. [İşte ancak bu suretle aralarında kaynaşma ve birleşme hâsıl olur, âlem nizama kavuşur. Zenginin zenginlik yönünden bir üstünlüğü olmadığı gibi, fakirin fakirlik yönünden bir eksikliği yoktur. İnsanlar arasında yalnız rızıkta değil, ilimde, cehalette, iyilikte, kötülükte, kuvvette, zayıflıkta, vs.de farklılık vardır. Eğer her hususta eşitlik olsaydı kimse kimseye hizmet etmez, dünyanın nizamı bozulur, âlem harap olurdu. Bunlarda bile onların hiç bir rolü yoktur. Nerde kaldı ki peygamber göndermekte yetkileri olsun.] Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. Eğer insanlar [kâfirliğe imrenerek, hepsi kâfir] bir tek millet haline gelmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah’ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını, üstünden çıkacakları merdivenleri, odalarının kapılarını, üzerine yaslanacakları tahtları hep gümüşten yapar, onları altın ziynetlere boğardık. Bunların hepsi dünya hayatının geçici menfaatlerinden başka şey değildir. Ahiret saadeti ise, Rabbinin katında Ona karşı gelmekten sakınanlaradır.) [Zuhruf 32-35] --- Sonraki mesaj --- burada bahsi geçen mekr hile tuzak manasına havas adı altında hz kuran ayetleri ve ALLAH cc esmalarını okuyanlarıda koymak lazım zaten sihirde bir hile bir tuzak bir göz yanılmasıdır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.