ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Aşk & Sevgi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=388)
-   -   Ayazlarım (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=16183)

RaHaTSiZ 05-10-2007 08:02 PM

Ayazlarım
 

"kendin yaratmadığın bir dünyada yaşıyorsun. kendini ona uydurarak onun senin dünyan olmasını sağlayabilir misin ?"


.......
bir çocuğun yaptığı resme gözün takılıyor... "beğendin mi?"
Nasıl beğenmem... nasıl... nasıl bu kadar safça izah edebilirdim ki yağmuru. acıtmayan yanlarıyla"ve yelkenlerin rüzgarı nasıl bu kadar üşütürdü daha bakmadan ve ısıtırdı ruhumu ?

Ama zamanı değil hiç değil" yazmayacağım bir süre. enerjimi emiyor bu sözcükler.
sözcükler benim, benim sözcüklerim
"dilim sende" oynar mısın benimle ?

" dilim senin olsa hangi sözcükler akıtırsın içime, hangilerinin benim olmasını istersin ?
söylediğim her şey benim değil.’

tanrıya olan inancımı sıfırladığım gündü o... sonrasında her arkasından baktığımda bunu nasıl düşünebilmişim dedirten cümleler kurmak için değildi bu sıfırlanış" aksine ona yeniden inanmak kendimi yanında küçücük görmek" kendimden dönebilmek ve kendime dönebilmek için sıfırlamıştım, içimdeki tüm inançları..hevesini kursağında bırakmıştım la mexiko’ların ve odamda şu mavi hüzünleri duvarlarına hapsettiğim sığınağımda... benin bulunduğu yerde, senin olmadığın yerden, sizden sıyrıldığım bu bedenin kapandığı yerde... kendime kaçtığım yerde ve
bu gece; sessiz olmadığı, ayın doğmadığı" aşkın bıçaklaşma yetisini üzerimde kaybettiği ve canımın acımaktan sıkıldığı için artık acımayıp yalnızca durgunlaştığı, kabullenişlerin feryat figan içimde taştığı, cümlelerin karıştığı her cümlenin uzunca düşündükten sonra tam dile ulaşmışken gözü yarı acık ve kıçı kırık bir ‘öyle işte’yle sonlandığı, başladığı ve seni, onu, sizleri, ben olanları ve yazık ki ben olmayanları bu gece işte bu gece erittim içimde... yeni bir tanrıya" gücüne... kudretine ve onun mevlasına ulaşmak için erittim. çok sıcaktı her şey ve ben bu sıcaklığın içinde çıplak kalmaktan hiç mi hiç korkmuyordum. Korkularım, çıkarttığım giysimde. senin aldığın, benim sırf sen kırılma diye kabul ettiğim öncesinde gözümün kaldığı sonrasında her giyişimde kendimi sana karsı bir suçlu gibi hissetmeme neden olan mor elbisemle yatağımın kenarına bıraktım, katlamadan korkum sızsın diye odama. sonra çıkıp gitsin diye kapının altından. düzensizleştim. hala vücudumun o hoşlanmadığım selini muhafaza ediyordu. onun da bir benliği vardı. belki de üzerine iyi kötü yaşananların izlerini kaydetmekle görevli... ama kusura bakma; bu gece böyle bir gece ve her şey beni acıtan her şey üzerimde yetisini aynen nasıl geldiğini anlamadığım bir güçle kaybetti. acımıyordum artık ve içimde beni beklediğine inandığım, doğrusu beni bekleyen bir tanrı vardı... senin olanların, ben olanların ya da olmayanların gör(e)meyeceği bir el... şaraplar ülkesinin eli" biçimli parmaklarıyla ilk dokunuş... ve çıplak kaldığım o an ...dünyevi şeylerden... anahtar unutmaların sıkıntısından, verilen selamların alınmamasından, çabuk kalkılan sohbet masalarının yarattığı iç burkmalarından...çığırtkan, beni yemeye çığırtkan sesin uğultusundan kurtulduğum o gece.

dokundum bana avuç açan o ele.

gece karanlık değ,ildi; gündüzden de almıştı biraz, gece sandığım geceden de rengini.
renksiz miydi yoksa...
hayır renkliydi...düpedüz.
bu rengi ilk kez kırlangıcın kanatlarında görmüştüm... o gördüğümün kırlangıç olduğunu bilmeden. eşlik etmek istemiştim göç boyunca... göç etmek istemiştim tüm benlerden, dokunduğum, dokunduğumu sandığım, dokunup da dokunduğumu anlamadığım tüm bedenlerden.o an tam o an kendimden sıyrılmak ve çıplak kalmak istemiştim kendime, içimdeki ben’e, içime(den) göç eden kırlangıca karşı. olmamıştı... istediğim bir çok şey gibi bu da olmamış, hamuru tutmamıştı. tanrıya olan inancım sıfıra yaklaşmıştı" bir rahat edememiştim...bir kendime dönememiştim.
annemin sesi yetmişti; ‘bunu neden buraya koydun, hangi maksatla?’

Maksatsız yasamaya özenmiştim.
Maksat-
Sızı
Olsun
İstemiştim.
ortaköy sokakları dar gelmiş, tüm satıcılar, tezgahlar...
tezgahtaki şeyler senin sevmeyeceğin ve benim bakmaktan sıkılmayacağım her şey ..
her şey o an beni orada tutmak istemişti; ama o inanç, o istek o kalmamam gerek duygusu beni azad etmiş.
Artık kalmam gerekmiyordu kimse için. kuşlar da göç etmişken; dışımdan içime, içimden içime, içimden ben’e.
Artık kabullenmem gerekmiyordu.
Neyi ,kimi?

Manyak mıydım ben?
Manyak mıydım?
Manyak
Man.
Yak.

Denizler ülkesi vardı;
orada uykusuzluk yoktu...
Kimse kimsenin uykusunu kaçırmıyor ve kimse kimsenin düşlerine engel olmuyordu.
Kimse kimseyi hayatından çıkartmak zorunda kalmıyor; çünkü kimse kimsenin hayatına dahil olmak istemiyordu.
Herkes kendine yetiyordu.
Güçlüydü herkes.
Güçlülük neydi bilmiyorlardı
kime, neye karşı?
Güçlü.
Güç(len)
İş yok güç yoktu denizler ülkesinde..
Herkesin ışı aynıydı
çünkü is
Denize bakıp
Dur
maktı.
Denize bakıp
hayal
kurmaktı..
Denize bakıp
Düş
mekti.
Denize bakıp
Doy
maktı .
Denize bakıp
Islan
(ma)maktı.
Bakıp ıslanmamayı başaranlar, bakıp da ağlamayanlardı.
Bakıp da ağlamayanlar, ağlayanlara gülmezdi
Ağlayanlar, bakıp da ağlamayanların baktıklarını görmezdi.
Bakıp da ağlamayanların baktıkları kendilerine bakıldığını görürlerse ağlamazlardı .
çünkü deniz her şeyi gösterirdi..
Deniz bir ayna(mıy)dı.
(?)
Tuzlu su yeterdi dile dökmeden
Anlamaya.
Anlaşmaya.
Bakışmaya
Akışmaya
Ayrışmaya
Akmaya
Öteden beri,
Dil denizde saklıydı
Denizin anadili akis ti.
su akis.

Denizi sevmem ki ben. korkarım tasmasından ve beni de taşırmasından.kendi içimde boğulmaktan ve dalgalarına karışmaktan boğazım yırtılırcasına bağırmaktan ve sesimi duyuramamaktan.martıların aç dolaşmasından ve vapurdan atılan sigarayla karınlarını doyurmasından. dibinde sakladığı suçlu bedenlerden, benden kalıntılarından ve senin bakışlarından, gözlerime değmiş bakışlarından.
bakışların denizde saklı. ben bakışlarından korkuyorum. denizden daha çok korkuyorum; daha çok korkuyorum bakışlarında boğulmaktan. tanıdık olmadığım inatçı bakışlarında boğulmaktan korkuyorum. sesimin sana ulaşmamasından daha çok korkuyorum. uzanan elimi görmemenden korkuyorum. uzanan elimi çiğnemenden korkuyorum.
Uzanan elimi tutmandan korkuyorum.
Uzanan her eli tuttuğunu görmekten korkuyorum.
Senin geniş kalbinden korkuyorum. senin coğrafyandan korkuyorum.
Senin seninden korkuyorum.
Ben senden değil kendimden korkuyorum.



Sadece sen oldum yanında. o yüzden kaybettim biraz da; fazla şeffaflık sonrasında tüm yakınlıkları gözünde küçültüyor. çünkü güçsüz hallerin de şeffaflığına dahil"


(çalıntı:)

bessraa 05-10-2007 08:05 PM

özelliklle en son kellime süpperdii=))
payllashım ichin saoll...

Ergenekon 05-10-2007 08:06 PM

yapma şimdi akşam akşam...
eline sağlık sevgili kardeşim, teşekkürlerr...

RaHaTSiZ 05-10-2007 08:13 PM

Alıntı:

Ergenekon tafarından gönderildi (Mesaj 99686)
yapma şimdi akşam akşam...
eline sağlık sevgili kardeşim, teşekkürlerr...

:blink: ~~ ßen ßişey yapmıyorum Valla :) ßişey yapSam ßöyLe ßi hayat SürmezDim.. Neyse.. ~~


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.