![]() |
Lanetli Yalnızlık!
http://img341.imageshack.us/img341/2159/ccxg0.jpg
Hayalleri konuşan dilimi kapattım yine bu defa, yalnız ayrılıktan dem vuran dakikalara sitem dolu mektuplar yazdım kırık cümlelerimle. Belki bu nedenle her masumluğumda, ruhum terk ediyor bedenimi. Bir şehre saklanıyor, ya da küçük bir yüreğe… Ben aramaktayım kendimi gecelerim kaybolduğunda. Cevaplarını bulamadığın sorularla diplere batan ve oralarda bir yere demir atmış umudunun demir alıp geri dönmesine yardım edecek gücün var mı? Yüreğinin her atışı aldığın her nefes seni hayatta olduğuna inandırmaya çalışıyor oysa. Kalmadı ki artık geride martıların kol gezeceği bir sahil. Darmadağın ve yorgunluğunun perçinlediği mevsimler saklı artık yangınların dinmediği topraklarımda. Sussam ve bir adım dahi geri gelsem kül olacağım biliyorum .Seni görmeden sana gelmekte yangın. bunu da biliyorum. Ellerimi havaya kaldırıyor, yüzümü iyice yansıtıyorum aynaya. Gözlerim, dalabildiği en son noktaya kadar dalarken, yüreğim başka birini getiriyor bu kırık parçalara. Tanıyamadığım bir parçamı daha... Başka bir "ben"i daha.. Kendimide alıp yok olmak istiyorum buralardan, güneşin ışınları açamaz rengini siyahlarımın. En mavi denizler kollarımda, en beyaz düşler kanatlarında.. Koca İstanbul ayaklarının altında... Bir sokak lambası bile bütün sokağı aydınlatmıyor.. Akasyaların soyu tükenmeli ben ölene dek. yapraklarındaki saçaklar kirpiklerini hatırlatır diye. Senin güzelliğini hatırlatacak hiçbir şey istemiyorum. Sadece gözlerimde bakışların kalmalı ve geçmişte kalan tüm hayallerimi süslemeli bir yılbaşı ağacı gibi. Artık göremiyorsun... Aydınlık yavaş yavaş daralıyor... Ve karanlık kaplıyor her yeri... Evet, hala görüyorum seni... Direnci tükenmiş ruhunun sere serpe halini... Bu gece yine ihtiyacım var kendime. Yanacağım ve yakılana şahid olacağım bu gece. Cehennem gibi yanacak aklımdan geçenler, gördüğüm hayatlar yakılacak hece hece... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.