![]() |
Ordumuz Gururumuzdur
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
Katiliyorum..bastan sona..... Bu Vatan Kimin? Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır, Bir tarih boyunca onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir. Tutuşup kül olan ocaklarından, Şahlanıp köpüren ırmaklarından, Hudutta gaza bayraklarından Alnına ışıklar vuranlarındır. Ardına bakmadan yollara düşen, Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan, Huduttan hududa yol bulup koşan, Cepheden cepheyi soranlarındır. İleri atılıp sellercesine Göğsünden vurulup tam ercesine, Bir gül bahçesine girercesine Şu kara toprağa girenlerindir. Tarihin dilinden düşmez bu destan, Nehirler gazidir, dağlar kahraman, Her taşı yakut olan bu vatan Can verme sırrına erenlerindir. Gökyay’ım ne yazsan ziyade değil, Bu sevgi bir kuru ifade değil, Sencileyin hasmı rüyada değil, Topun namlusundan görenlerindir. Orhan Şaik Gökyay, İkinciteşrin (Kasım) 1938 |
Ordumuz Gururumuzdur
ORDUMUZ GURURUMUZDUR
Vatanına, özgürlüğüne ve şerefine büyük önem veren Türk Milleti'nin, milli varlığı ve istiklali uğruna gösteremeyeceği kudret, yapamayacağı fedakârlık yoktur. Fedakâr Türk evlatlarının her kademesinde görev aldığı Türk Ordusu, geçmişte olduğu gibi günümüzde de tüm dünya tarafından örnek gösterilmektedir. Ordumuz, Türk ulusunun varlığının teminatıdır. Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve dünyanın terazisinde dengeyi muhafaza edebilecek bir coğrafyada bulunduğunu unutmamak gerekir. Milletimiz askerliği kutsal bir görev saymış, asker ocağını "peygamber ocağı" olarak bilmiştir. Bu kutsiyet duygusu bugün de tüm canlılığıyla sürmektedir. Batılı ülkelerde askerlik para kazanmak için girilen bir "meslek" iken, Türk gençleri için seve seve yapılan bir "vatan hizmeti"dir. Bölücü terör örgütüne karşı yürütülen çetin mücadele, bu bilinçle kazanılmıştır. Bu bilincin sürekli olarak ayakta tutulması ve yeni nesillere aynı coşkuyla aktarılması ise, devletimizin gücü ve bekası açısından son derece önemli bir meseledir. Bu gerçek göz önünde bulundurulursa, TSK ile devletin diğer kurumlarının arasını açmaya çalışan ve hatta sanki TSK'ni Türk milletinin değerlerinden uzakmış gibi göstermeye çalışan dış kaynaklı telkinlerin sinsi bir planın parçası olduğu anlaşılır. TSK, Türk Milleti'nin içinden çıkmış kahraman vatan evlatlarından oluşmaktadır ve Türk Milleti'nin değer, inanç ve ideallerinin hepsi TSK tarafından paylaşılmakta ve temsil edilmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türkiye, dünyanın çok sorunlu, istikrarsız ve kritik bir bölgesinde yer almaktadır. Bu bölgede bir ülkenin güvenli, istikrarlı, müreffeh ve baki olabilmesi için, büyük bir askeri güce sahip olması gerektiği aşikârdır. Irak'taki savaş ve bu savaşla birlikte bir kez daha gündeme gelen Kuzey Irak meselesi, kahraman ordumuzun gücünün ve basiretinin ülkemizin en büyük güvencesi olduğunu bizlere bir kez daha hissettirmiştir. Her Türk evladı Kahraman Ordumuzun Kurtuluş Savaşı'nda verdiği mücadeleden haberdardır. Sayıca az olan ordumuz çektiği büyük sıkıntılara rağmen vatanını korumak için var gücüyle savaşmıştır. Kurtuluş Savaşı'nda mücadele veren herkes ülke savunması için ölümü göze almış ve birçoğu da verdiği mücadelede şehit düşmüştür. Ama sonuçta zafer, bu yürekliliği gösteren Türk Milletinin ve Ordusunun olmuştur. Günümüzden yaklaşık 90 yıl önce topraklarımız, onu parçalamak isteyen düşmanların işgali altındaydı. Bu düşmanlar, içten ve dıştan yürüttükleri sinsi faaliyetlerle ülkemizin yönetimini ele geçirmeye çalışıyorlardı. 1. Dünya Savaşı'nda birçok cephede savaşmış Türk halkı oldukça güç durumdaydı. Açlık ve hastalıkların her köşeyi sardığı yurdumuzda, bir Kurtuluş Savaşı vermek imkânsız gibi gözüküyordu. Bu şartları gören ve ulusumuza son darbeyi vurmak isteyen düşman birlikleri hiç ummadıkları bir şekilde karşılık bulacaklardı. Sabırlı, tevekküllü, ümit var, fedakâr ve doğuştan asker Türk milletini göz ardı eden düşman birlikleri, kendilerinden emin bir şekilde başladıkları işgal girişimlerini, canlarını kurtarmak için topraklarımızdan kaçarak sonlandıracaklardı. Büyük Önder Atatürk öncülüğünde sürdürülen Kurtuluş Mücadelesi, Türk Ordusunun büyüklüğünü dost düşman herkese göstermiştir. Türklerin birçok özellikleri yanında en çok belirmiş olan yönü iyi bir asker olmasıdır. Çok eski devirlerden beri çeşitli adlarda kurulmuş olan Türk Devletinin temeli düzenli bir askeri teşkilata dayanır. Askerlik ilk önce Türklerde milli bir görev sonra bir meslek olmuştur. Türkler, mükemmel askeri kuruluşları ve değerli komutanları sayesinde varlığını ve bütünlüğünü dünyaya tanıtmıştır. Türk askeri cesur, feragat sahibi, disiplinli ve saygılıdır. Kanuni devrinde Avusturya sefiri olarak İstanbul'da bulunan Büsbek (Busbecq), Türk askerlerinden ve ordu kuruluşlarından şöyle söz eder; "Türkler, sefer esnasında sabırlı, tahammülü ve iktisatla hareket ederler. Türk sistemini kendi sistemimizle mukayese edince istikbalin başımıza getireceği şeyleri düşünerek titriyorum. Bu ordu galip gelecek ve payidar olacak, biz ise mahvolacağız. Çünkü Türkler hiç sarsılmamış kuvvete sahip oldukları gibi, kendilerine has zafer itiyatları, meşakkatlere tahammül kabiliyeti, intizam, disiplin, kanaatkârlık ve uyanıklık var." Son yüzyıllarda uğradığımız yenilgiler Türk askerinin değil, değersiz komutanların ve bozuk devlet kuruluşunun eseridir. Nitekim Birinci Dünya Savaşında küçümsenen Türk ordusunun çeşitli cephelerde gösterdiği başarılar, Türk askerlik ruhunun kahramanca bir görüntüsüdür. Yine Türk askerlik ruhunun ölmezliğini bilmeyen yabancılar, İstiklal Savaşındaki zaferimizi "Türk mucizesi" diye adlandırdılar. Tarihin bilinen en eski düzenli ordusunu Türkler kurmuştur. Doğuştan bir askeri zekâ ve kabiliyete sahip olan Türklerin ismi, tarih boyunca “asker” kelimesiyle bir arada kullanılmıştır. Bu yüzdendir ki; “Her Türk asker doğar!” terimi yabancı milletlerin bile kabullendiği bir cümle olmuştur. Milli varlığımızın teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri, Ulu Önder Atatürk'ün izinde emin adımlarla ilerlerken onun kendisine miras bıraktığı üstün seciyeyi, kişilik ve ahlak özelliklerini de büyük bir gurur ve liyakat la üzerinde taşımaktadır. Bu değerli emaneti gelecek nesillere aktarmayı şerefli bir görev kabul etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, iç ve dış düşmanlara karşı, ülkemizin varlığının ve bekasının en büyük teminatıdır. Bu şerefli kurum, milli varlığımızı korumak için yüz binlerce şehit vermiş, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir ordunun mirasçısıdır. Yüksek karakterini ve üstün seciyesini Türk'ün ayak bastığı her karış toprakta tarih boyunca ispatlamıştır Kurtuluş Savaşı Türk Milleti'nin tarihinde bir altın sayfadır. Ancak Türk'ün tarihi bunun gibi daha pek çok kahramanlıklarla doludur. Türk Milleti dünya tarihine damgasını vurmuş şanlı bir millettir. Asırlar boyunca üç kıtada eşsiz devletler kurmuş, ayak bastığı her yere barış, adalet ve medeniyet götürmüş, dünya milletlerine örnek olmuştur. Türk Milleti'nin devlet kurma ve yönetmedeki yeteneğini kavrayabilmek için Türk Milleti'nin medeniyet ve kültürünü, üstün ahlakını, vatan ve millet anlayışını, idari ve askeri yapılanmasını iyi tanımak gereklidir. Türk Orduları tarih boyunca tüm milletlere örnek olmuştur. Düşmanlarına korku, dostlarına ise güven vesilesi olan Türk askeri bugün de üstün vasıflarıyla tüm dünyaya örnektir Tarih boyunca Türk Orduları diğer tüm milletlerin hem imrendikleri hem de çekindikleri bir güç olmuştur. Türk askeri, düşmanlarına korku, dostlarına ise büyük güven vermiştir. Bu güven Büyük İslam âlimi İmam-ı Azam tarafından "Kılıç, Türklerin elinde bulunduğu sürece senin dinine zeval yoktur" şeklinde dile getirilmiştir. Bu sözle İmam-ı Azam, Türk askeri yeryüzünde bulunduğu sürece İslam Dinine kimsenin zarar veremeyeceğine işaret etmiştir. Türk Milleti sahip olduğu güçlü ordular sayesinde tarih boyunca çok güçlü devletler kurmuştur. Şöyle bir ansiklopedileri karıştırdığımızda görüyoruz ki Türklerin tarih boyunca 180'e yakın devlet kurup birçok başarıya imza atmıştır. Ordumuz, halkına verdiği güven ve gururla dünyada Türk Silahlı Kuvvetleri olarak şanlı tarihiyle yerini almaktadır. Büyük bir görev aşkıyla bu emaneti alan Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün çizdiği yolda emin adımlarla taviz vermeden şerefle yürümekte, Türk Milleti'nin bekasına ve bağımsızlığına karşı gelişen, gizli ve açık her türlü tehditle mücadele etmektedir Atatürk'ün Türk Ordusuna Son Mesajı; Zaferleri ve mazisi insanlık tarihiyle başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu; Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmış isen Cumhuriyetin bugünkü feyizli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtaları ile mücehhez olduğun halde vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur. Bugün, Cumhuriyetin on beşinci yılını mütemadiyen artan büyük bir refah ve kudret içinde idrak eden büyük Türk milletinin huzurunda kahraman ordu, sana kalbi şükranlarımı beyan ve ifade ederken büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum. Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefine dâhili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir iman ve itimadımız vardır. Büyük ulusumuzun orduya bahşettiği en son sistem fabrikalar ve silahlar ile her türlü vazifeyi ifaya müheyya olduğunuza eminim. Bu kanaatle kara, deniz ve hava ordularımızın kahraman ve tecrübeli komutanları ile subay ve eratını selamlar ve takdirlerimi bütün ulus muvacehesinde beyan ederim. Büyük Önder Atatürkün, "Ordumuz; Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır" ifadesiyle de dikkat çektiği gibi, Ordumuz varlığımızın en önemli güvencesidir. Şanlı Ordumuz, milli varlığımızı korumak için yüz binlerce şehit vermiş, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir ordunun mirasçısıdır. Ve bu mukaddes ordu, Türk Milleti'nin sahip olduğu üstün seciyeyi büyük bir gurur ve liyakat la en güzel şekilde üzerinde taşımaktadır. Şerefli Ordumuz yüksek karakterini tarihin her döneminde tüm dünyaya ispatlamıştır. Ordumuz bugüne kadar, hiçbir karşılık beklemeksizin memleketimizin ve milletimizin hayrını, güvenliğini ve bütünlüğünü gözetmiş; tüm kurumlarıyla Cumhuriyetimizin savunucusu olmuştur Tarih boyunca "Öleni görüp, üç dakikaya kadar kendisinin de öleceğini bilip, en ufak bir fütur (yılgınlık) bile göstermeyip; sarsılmadan! Okumak bilenler ellerinde Kuran'ı Kerim, Cennete girmeye hazırlandığı. Bilmeyenler, kelime-i şahadet getirerek ölüme yürüdüğü Bir örnek yoktur. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalıyız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur. Bu ruha sahip bir milletin evlatları olarak bizler sahip olduğumuz tüm güzel değerlerimize önce evlatlarımıza, ailemize ve toplumumuza sonrada her Türkün kutsal bildiği vatanımıza ve bu vatanın muzaffer bekçileri ordumuza sahip çıkmalı onları korumalı yıpranıp güçsüz düşmesine sebep olacak her türlü davranış eylem ve sözden uzak durmalıyız. Yazar & Kaynak: Nevzat ERDAĞ |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.