ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Osmanlıyı osmanlı yapan güzellikler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=146369)

Prof. Dr. Sinsi 06-25-2012 12:59 AM

Osmanlıyı osmanlı yapan güzellikler
 
Osmanlı'da sadaka taşları varmış, ihtiyacı olan sadaka taşının
üzerindeki keseden, yabancı elçilerin de şaşkın şehadetleriyle, sadece
ihtiyacı kadarını alırmış. Aynı şey yolların üzerinde vakıflar
tarafından kurulan konaklarda da uygulanır, yolcu eğer ihtiyacı varsa
yatağının başucundaki keseden alabilirmiş. Binitine ücretsiz bakılır,
ücretsiz üç gün yemek verilirmiş.
***
Eskiden "Kapıyı kapat!" denilmezmiş. Allah (c.c.) kimsenin
kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş. "Kapıyı ört, ya da sırla"
denilirmiş. Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edebdenmiş.

***

"Lambayı söndür" demezlermiş. Allah (c.c.) kimsenin ışığını
söndürmesin, "Lambayı dinlerdir" derlermiş. Lamba yakılmaz,
uyandırılırmış. Uyuyan birisi uyandırılmak için sarsılmaz veya adı ile
çağırilmazmış. "Agah ol erenler" derlermiş. Nezaket, incelik, edeb her
işin başı imiş de ondan… Ona eren uyanık olurmuş. İnsanların sözü
kesilmez, işaret ve işmar edilmez, fısıltılar, gizli konuşmalar hoş
karşılanmazmış.
***


Hanımlar "Efendi" derlermiş beylerine, "siz" derlermiş.
Hanımefendiliklerini gösterirlermiş. Gezerken yere yumuşak basılır,
ses çıkarmamaya çalışılırmış. Yerdeki haşerata basmamaya özen
gösterdiği için, adı "Karınca basmaz Efendiye" çıkan insanlar varmış.


***
Kapıdan çıkarken arkasını dönmemek, geri geri çıkmak edebmiş.Kapı
eşiğindeki ayakkabılar, dışarıya doğru değil, içeriye doğru
çevrilirmiş. "Git bir daha gelme!" der gibi değil de, "gitsen de
ayağının yönü buraya dönük olsun" der gibi dizilirmiş.

***

Canlı cansız her şeyin bir hatırı varmış. Bediüzzaman, kendisine
arkadaşlık eden, vefa gösteren eski elbisesinden bir parçayı koparıp
alırmış. Yumurtayı ucundan, çok az kırar, fazla kırmayı tahrip olarak
düşünür, tahribin hiçbir türünü sevmezmiş.

***


Eskiler hayatı o kadar nurani, o kadar temiz, o kadar manâlı yaşarmış.



"Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler, Ölçülü uzaklıkta yakın
beraberlikler." diye tarif eder Üstad N. Fazıl bu hali…



***



Eskiler "Edeb Ya Hu!" derler, O'nu(Allah'ı) görüyor gibi yaşamaya çalışırlarmış.



O(Allah) varken başkasına bakmaz, O'nu(Allah) unutmuş gibi hallere girmezlermiş.



Ezel ve Ebed Sultanı'nın huzurunda nasıl hareket edilmesi gerekiyorsa
öyle hareket etmek isterlermiş.



"Bizi takip eden, her halimizi perdesiz, engelsiz gören, şu anda bizim
durumumuza bakan Allah var!" der gibi, o mânâyı hatırlatmak İçin her
yere "Edeb Ya Hu!" yazarlarmış.



"Allah'ın huzurunda edeb" demekmiş bu… insan nerede olursa olsun
Allah'ın huzurunda değil midir?





Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.