![]() |
Anlamı Güzel İsimler
AHAD: (Ar.) Er. 1. Bir. kişi kimse. 2. Birler birden dokuza kadar olan sayılar. 3. Ünlü Türk denizcilerinden Ahad bey (Umur bey donanmasın*dan). .. AHAVİ: (Ar.) Er. - 1. Kardeşçe dostça. Kardeş gibi. . AHBARÎ: (Ar.) Er. - Haber veren ri*vayet eden. . AHDİ: (Ar.) Er. - Ahd and icabı ve*ya ahd ve ahda müteallik. Ahdî Türk tezkire yazan ve Divan şairi (Bağdat 1593). .. AHENK: (Fars.) Ka. 1. Uygun uyum düzen armoni. 2. Renkler arasında uygunluk. Sesler arasında uygunluk düzen makam. 3. Çalgılı eğlence-Saz takımınca icra edilen beste. 4. Kasıt ..... niyet. AHFA: (Ar.)- Kalb ruh sır hafi ah-fa şeklinde sıralanan "Ietafet-i hamse" sonuncusuna verilen ad.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. .... AHFAZ: (Ar.) Er. - 1. Belleği çok kuvvetli. 2. Kur'an'ı en iyi hıfzetmiş kişi. 3. Alçak gönüllü. AHFEŞ: (Ar.) Er. 1. Küçük gözlü. zayıf bakışlı. 2. Yalnız gece gören kimse. Ahfeş lakabında üç büyük Arap alimi vardır. Abdülhamid Said b. Mes'ade Ali b. Süleyman. .. AHİ: (Ar.) Er. 1. Ahi ocağına mensup olan kimse. 2. Cömert eliaçık. Ahi Benli Hasan. Türk şairi. Yavuz döne*minde yaşamış ve Şirinu Perviz mes*nevisini yazmıştır. . AHİD: (Ar.) Er. 1. Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek. 2. Söz ver*mek. Emir talimat taahhüt yükümlülük. ... anlaşma. AHKAF: (Ar.) Er. 1. Kum fırtınası 2. Kur'an-ı Kerim'in 6. suresi. Araplar bu ismi Arabistan'ın güneyinde kim*senin bilmediği ve giremediği çöle vermişlerdir. .. AHLA: (Ar.) Ka. - Çok tatı. Pek şi*rin. AHLAS: (Ar.) Er. - 1. Saf. halis ka-rışımsız. 2. İyi yürekli temiz kimse. 3. Kur'anî ıstılahta Allah'a halis ola*rak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dere*ceye varmış kul. ... AHMED: (Ar.) Er. - Çok en çok övülmüş methedilmiş. Kur'an-ı Kerim'de Saf suresinin 2. ayetinde: Hz.İsa İsrailoğullarına: "...adı Ahmed olan peygamberi de müjdeleyici ola*rak geldim" şeklinde geçen isimlen*dirme ile Peygamberimizin isimlerin*den birisi olarak anıldı ve kullanılma*ya başlandı.- Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Ahmed-i Muh*tar Hz. Muhammed (s.a.s). .... AHMER: (Ar.) Er. - Kırmızı kızıl. . AHNEF: (Ar.) Er. 1. Ayaklan çarpık ve eğri büğrü olan. Daha çok lakap olarak kullanılır. Ahmet b. Kays as-habdan. . AHNES: (Ar.) Er. - Basık ve sivri bu*runlu. Daha çok lakap olarak kullanı*lır. AHRA: (Ar.) Ka. - Daha layık. mü*nasip uygun . AHSA: (Ar.) - Arabistan'ın Kuveyt-Katar kısmına verilen isim- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AHSEN: (Ar.) - Daha güzel. çok gü*zel en güzel. Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır. Ahsen-i takvim: En gü*zel şekil. Kur'an-ı Kerim'in Tin sure*sinin 3. ayetinde insanın ahsen-i tak*vim üzere yaratıldığı beyan buyurulmaktadır. Ahsen kelimesi Kur'an'da 16 yerde zikredilmiştir. .. AHTER: (Fars.) Ka. - Yıldız. AHU: (Fars.) Ka. 1. Ceylan. karaca gazal. 2. Güzel ince alımlı kadın. 3. Gözleri ceylan gözüne benzeyen ka*dın. 4. Kardeş dost ... AHVER: (Ar.) Er. -1. Müşteri yüzlü güzel gözlü adam. 2. Zeki akıllı. .. AHVES: (Ar.) Er. - Cesur kahraman yiğit. .. AİŞE: (Ar.) Ka. - 1. Yaşayan zen*ginlik ve bolluk gören. Yaşayış. Aişe binti Ebu Bekir. Peygamberimiz (s.a.s)'in hanımlarından. Muhterem annelerimizden biri olan Aişe (r.a.) İslami bilgisi ve fakihliği ile de meş*hurdur (bkz. Ayşe). . AJDA: (Tür.) Ka. 1. Filiz sürgün. 2. Çentik çentik olan şey AKABE: (Ar.) Er. 1. Sarp geçit. çı*kılması zor yokuş. 2. Tehlike. Atlatıl*ması zor güçlük muhtıra. . AKAD: (Tür.) Er. - Doğruluğuyla dürüstlüğüyle tanınmış kimse. . AKALP: (Tür.) Er. - Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse. AKALIN: (Tür.) Er. - Alnı açık. suçu olmayan onurlu. Akalın (Besim Ö-mer Paşa). Türk hekim. . AKANAY: (Tür.) Ka. - Yıldız küme*si. AKANSEL: (Tür.) Er. 1. Akarsu. 2. Uzun mesafeler geçerek denize dökü*len akarsu. AKAR: (Tür.) Er. 1. Akıp geçen. 2. Gelir getiren. AKASMA: (Tür.) Ka. - Beyaz. mavi morumsu pembe çiçek veren yabani tırmanıcı bir bitki. ... AKASOY: (Tür.) Er. - Sevilen sayı*lan soydan gelen . AKASYA: (Yun.i.) Ka. - Küçük sıra yapraklı gölgeli küçük cinsleri süs için yetiştirilen baklagillerden bir ağaç. Salkım ağacı da denir. . AKAY: (Tür.)- Beyaz ay ayın tam bir daire olarak dolgun parlak görün*düğü evre. Ak ve ay kelimelerinden .. birleşik isim. Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır. AKBATU: (Tür.) Er. - Yiğit erkek. AKBATUN: (Tür.) Er. - (bkz. Akbatu). AKBEHMEN: (Tür.) Er. Peygamber çiçeğinin eşanlamlısı. AKBİLGE: (Tür.) - Alim. bilgili dü*rüst kimse.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. . AKBOĞA: (Tür.) Er. - Boğa gibi güçlü ve temiz şahsiyetli. Akboğa Celayir: Moğol emir ve komutanı. AKBORA: (Tür.) Er. - (bkz. Bora) AKBUDUN: (Tür.) Er. - Temiz. ta*nınmış soydan gelen AKBURAK: (Tür.) Er. - (bkz. Bu*rak) AKÇAN: (Tür.) Ka. - Temiz. dürüst kimse AKCEBE: (Tür.) Er. - Beyaz zırh sa*hibi yiğit. AKÇA: (Tür.) Ka. 1. Oldukça ak. be*yazca. 2. Eskiden kullanılan küçük gümüş para nakit. 3. Temiz saf iyi niyetli kişi. ... AKÇAKİRAZ: (Tür.) Ka. - Bir kiraz çeşidi. AKÇAKOCA: (Tür.) Er. - Temiz ve namuslu erkek. - Osman Gazi ve Or*han Gazi'nin silah arkadaşı. AKÇALI: (Tür.) Er. - Varlıklı. zen*gin. AKÇAM: (Tür.) Er. - Kuzey Ameri*ka'da yetişen bir çam türü. AKÇAR: (Tür.) Er. - iyi ruhlar. AKÇIL: (Tür.) - Beyazımsı. solgun Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. AKÇİÇEK: (Tür.) Ka. - Beyaz çi*çek- Daha çok örfte kullanılır. AKÇORA: (Tür.) Er. - İyi ruhlar. AKDA: (Ar.) Ka. - Himaye altında olan cariye. kadın köle. AKDEMİR: (Tür.) Er. - Demir gibi güçlü ve temiz yürekli. Yiğit. AKDES: (Ar.) Er. - En kutsal. AKDİL: (Tür.) Er. - İyi. doğru güzel konuşan kişi. . AKDOĞAN: (Tür.) Er. - (bkz. Doğan). AKDORU: (Tür.) Er. - Doruğu bulutlu dağ. AKEL: (Tür.) Er. 1. Doğru. dürüst iş*ler yapan kimse. Dürüst güvenilir er*kek. . AKERGİN: (Tür.) Er. - (bkz. Akerman). AKERMAN: (Tür.) Er. - Dürüst. soylu temiz kişi. . AKGİRAY: (Tür.) Er. - (bkz. Akergin) AKGÜL: (Tür.) Ka. - Beyaz gül. AKGÜN: (Tür.) Er. - Mutlu. sevinçli gün. AKHAN: (Tür.) Er. - Dürüst hakan. AKALP: (Tür.) Er. - Cömert. eli açık yiğit. AKIMAN: (Tür.) Er. - Cömert. eli açık kimse. AKIN: (Tür.) Er. - Her engeli aşan. güçlüklerden yılmayan hızlı hareket kabiliyetine sahip. . AKINALP: (Tür.) Er. - Akın yapan yiğit. Yiğit. AKINCI: (Tür.) Er. -Osmanlılarda ileri karakol. Ani vurkaçlarla düşman*larının moralini bozan uç süvarileri. Hafif süvari. AKINER: (Tür.) Er. - (bkz. Akınalp) AKINTAN: (Tür.) Er. - Tan yeri ağa*rırken yapılan akın AKİF: (Ar.) Er. 1. Bir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden. ibadet maksa*dıyla mübarek bir yere çekilen. İ'tikafa giren. 3. Direnen. M. Akif Er soy: Ünlü şair ve yazarımız. Safahat'ın ya*zan. İstiklal marşını telif etmiştir. AKİFE: (Ar.) Ka. 1. Bir şey üzerinde azimle duran. sebatlı kararlı. 2. İba*det eden hanım. . AKİL: (Ar.) Er.- Akıllı akıl sahibi. Uslu kavrayışlı. Ali b. Ebi Talib'in kardeşi. Akil b. Ebi Talib. .. AKİLE: (Ar.) Ka.- (bkz. Akil) |
Anlamı Güzel İsimler
ÂBAD: (Fars.) Er. 1. Şen bayındır. 2. (Ar.) Sonsuz gelecek zamanlar.
. ABADÎ: (Fars.) Er. - Şen bayındır mamurlukla ilgili. Abadı Mehmet Çe*lebi. Türk hukuk bilgini (1555). .. ABAKA HAN: (Tür.)- İlhanlı hü*kümdarı Hülagu'nun oğlu. ABAY (Tür.) Er. - Beceri. Sezgi. an*layış dikkat. Abay Kunanbayoğlu. Kazak Türk şiirinin kurucusu. . ABAZA: (Tür.) - Karaçay-Çerkes Özerk bölgesinde yaşayan müslüman bir halk. - Abaza Hasan Paşa Os*manlı vezirlerinden. . ABBAD: (Ar.) Er. -Allaha itaat ve ibadet eden kulluğunu hakkıyla yeri*ne getiren. Yasaklarından kaçınan. -Abbad b. Bişr. Ashab'dan. . ABBAS (Ar.) Er: 1. Sert çatık kaşlı kimse. 2. Arslan (bkz. Esed gazanfer şiir). - Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)'ın amcası Mek*ke'nin fethinde müslüman olmuştur. .... ABBASE: (Ar.) Ka. - (bkz. Abbas). Ahmed b. Hanbel'in hanımının ismi. Hz. Abbas'a mensup olan. ABBAZ: (Fars.) Er.- Yüzgeç. yüzü*cü. ABD: (Ar.) Ka. - Köle. hizmetçi itaat edici. Kul. Sonuna Allah'ın isimleri getirilince bazı isimler meydana gelir. Abdullah Abdurrahim Abdulmelik gibi. ... ÂBDAR: (Fars.) Ka. - 1. Sulu taze. 2. Parlak. 3. Sağlam vücutlu. 4. Nük*teli. 5. Zarif güzel hoş. 6. Su veren hizmetçi. ... ABDİ: (Ar.) Er. - Kulluk ve itaat eden. ABDULLAH: (Ar.) Er.- Allah'ın ku*lu. Peygamber (s.a.s)'in en sevdiği isimlerden aynı zamanda babasının adıdır. ABDURRAHMAN: (Ar.) Er. - Rahman'ın kulu. Rahman; dünyada her canlıya . mü'min-kafir ayırdelmeksizin herkese merhamet eden. Allah'ın isimlerindendir. Abdurrahman İbn Avf: Sahabedendir. ABDURRAUF: (Ar.) Er. - Rauf olan Allah'ın kulu. (bkz. er-Rauf). ABDUSSABUR: (Ar.) Er. - Sonsuz sabır ve genişlik sahibi Allah'ın kulu. Allah'ın isimlerinden. (bkz. es-Sabur). ABDÜDDAR: (Ar.) Er. - Zararlı şeyleri ve sebeblerini bir hikmete mebni olarak yaratan Allah'ın kulu. ed-Dar. Allah'ın isimlerindendir. ABDÜLAFUV: (Ar.) Er. - Geniş Avf ve mağfiret sahibi yüce Allah'ın kulu. Allah'ın isimlerinden (bkz. el-Afuv).. ABDÜLA'LA: (Ar.) Er. - En yüksek. en yüce ve yücelikte eşi olmayan Allah'ın kulu. A'la kelimesi Kur'an-ı Kerim'in sıfatı olarak geçmektedir. Ünlü bir İslam bilgini. ABDÜLALİ: (Ar.) Er. - Yüce. ulu şan ve şeref sahibi Allah'ın kulu. Ali kelimesi Kur'an'da Allah'ın yüceliğini vasfetme anlamında kullanılmıştır. . ABDÜLALİM (Ar.) Er. - Alim ve mükemmel bilgiyi uhdesinde bulun*duran Allah'ın kulu. Alim kelimesi Allah'ın 99 isminden birisidir. ABDÜLAZİM: (Ar.) Er. - Azamet ve büyüklük sahibi Allah'ın kulu. - Al*lah'ın isimlerinden. (bkz. el-Azim). ABDÜLAZİZ: (Ar.) Er. - Büyük ve aziz olan. izzet ve şeref sahibi Al*lah'ın kulu. (bkz. Aziz). Aziz Allah'ın isimlerindendi r. - Sultan Abdülaziz: 32. Osmanlı padişahının adı. ABDÜLBAKİ: (Ar.) Er. - Sonsuz. ebedi olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Allah'ın kulu-Allah'ın isimlerinden (bkz. Baki). . ABDÜLBARİ: (Ar.) Er. - Yaratan yaratıcı Allah'ın kulu. Bari ismi Al*lah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı al*madan kullanılmaz. .. ABDÜLBASIT: (Ar.) Er. - Genişlik ferahlık ve kolaylık verici olan Al*lah'ın kulu. - Allah'ın isimlerinden (bkz. el-Basıt). . ABDÜLBASİR: (Ar.) Er. - Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı yüce Al*lah'ın kulu. - (bkz. el-Basir). ABDÜLBEDİ: (Ar.) Er. - Allah'ın isimlerinden.- Bedi'nin kulu. (bkz. el-Bedi). ABDÜLBERR: (Ar.) Er. - Berr'in kulu. Cömert ve ihsan edicinin kulu.-Berr . Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Berr). ABDÜLCEBBAR: (Ar.) Er. - Cebredici. zorlayıcı kuvvet ve kudret sahi*bi Allah'ın kulu. Cebbar .. Allah'ın isimlerindendir. ABDÜLCELİL: (Ar.) Er. - Büyük ulu yüce Allah'ın kulu. Celil Allah'ın isimlerindendir. ... ABDÜLCEMAL: (Ar.) Er. - Güzel*likleri kendinde toplayan Allah'ın ku*lu. ABDÜLCEVAT: (Ar.) Er. - Cömert olan Allah'ın kulu. ABDÜLEHAD: (Ar.) Er. - Şeriki ve ortağı bulunmayan. tek olan Allah'ın kulu. Ehad Allah'ın isimlerindendir. . ABDÜLESED: (Ar.) Er. - Aslan'ın kulu.- Hz. Rasûlullah (s.a.s)'m reddet*tiği isimlerdendir. Müslümanlar kul*lanmazlar. ABDÜLEVVEL: (Ar.) Er. - Herşe-yin evveli. ilk olan varlığının başlan*gıcı bulunmayan Allah'ın kulu. . ABDÜLEZEL: (Ar.) Er. - Ezelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah'ın kulu. ABDÜLFERİD: (Ar.) Er. - Tek. eş*siz eşi olmayan kıyas kabul etmez üstün olan. Allah'ın kulu. (bkz. Ferid). ... ABDÜLFETTAH: (Ar.) Er. – Zafer kazanmış üstün gelmiş fetheden-açan kullarınının kapalı-müşkil işle*rini açan Allah'ın kulu. (bkz. Fettah). Allah'ın isimlerindendir. ... ABDÜLGAFFAR: (Ar.) Er. - Kulla*rının günahlarını affeden Allah'ın ku*lu. - (bkz. Gaffar). Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanıl*maz. ABDÜLGAFUR: (Ar.) Er. - Kulları*nın günahlarını tekrar tekrar bağışla*yıcı olan Allah'ın kulu. - (bkz. Gafur). "Abd" takısı almadan kullanılmaz. ABDÜLGANİ: (Ar.) Er. - Zengin. varlıklı bol doygun olan Allah'ın ku*lu.- Allah'ın isimlerinden (bkz. Ga*ni). ... ABDÜLHABİR: (Ar.) Er. - Her şe*yin iç yüzünden gizli ve saklılıklarından haberdar olan Allah'ın kulu. (bkz. el-Habir). Allah'ın isimlerinden. . ABDÜLHADİ: (Ar.) Er. - Hidayet eden doğru yolu gösteren Allah'ın kulu. - Allah'ın isimlerinden .. (bkz. Hadi). ABDÜLHAFIZ: (Ar.) Er. - Herşeyi bütün ayrıntı ve inceliğiyle kayıtlayıp tutan ve dilediği zamana kadar bela ve afetlerden koruyan Allah'ın kulu. -(bkz. el-Hafız). Allah'ın isimlerinden. ABDÜLHAK: (Ar.) Er. - Hak ve ger*çek olan. varlığı hiç değişmeden du*ran Allah'ın kulu. - Hak . Esmau'l-Hüsna'dandır. ABDÜLHAKEM: (Ar.) Er. Bütün iş*lerin kendisine döndürüldüğü onun adalet ve kararına baş vurulduğu yüce Hakem Allah'ın kulu. - (bkz. el-Ha-kem). Allah'ın isimlerinden. . ABDÜLHAKİM: (Ar.) Er. - Her şe*ye hükmeden Allah'ın kulu.- Hakim Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. . ABDÜLHALİK: (Ar.) Er. - Yaratan yoktan vareden yaratıcı Allah'ın ku*lu. - Halik Allah'ın isimlerinden. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. ... ABDÜLHALİM: (Ar.) Er. - Tabiatı yavaş olan yumuşak huylu hikmetli Allah'ın kulu. - (bkz. Halim). Al*lah'ın isimlerinden. .. ABDÜLHAMİD. (Ar.) Er. - Hamdolunmuş övülmüş bütün varlığın di*liyle övülmüş Allah'ın kulu. - Hamid; Allah'ın isimlerindendir. (bkz. Ha*mid).- Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. .. ABDÜLHASİB: (Ar.) Er. - Bütün varlıkların takdir edilen hayatları bo*yunca yaptıkları bütün işlerin ayrıntı*larıyla hesabını en iyi bilen Hasib'in kulu. - Hasib; Allahın isimlerinden*dir. ABDÜLHAY: (Ar.) Er. - Daima diri olan. ebedi hayat sahibi her şeye gü*cü yeten Cenab-ı Allah'ın kulu. -(bkz. el-Hay). Allah'ın isimlerinden. . ABDÜLKADİR: (Ar.) Er. - Bitmez tükenmez kuvvet sahibi olan her şeyi yapmaya gücü yeten Allah'ın kulu.-Kadir; Allah'ın isimlerindendir. (bkz. Kadir). . ABDÜLKAVİY: (Ar.) Er. - Sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah'ın kulu. -Kaviy kelimesi Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Kaviyy). ABDÜLKAYYUM: (Ar.) Er. - Bu isim her şeyin bir varlık olarak durabilmesi için neye ihtiyacı varsa onu veren. gökleri yeri ve her şeyi tutan baki kaim Allah'ın kulu. - Kayyum Allah'ın isimlerindendi. (bkz. el-Kayyum). .... ABDÜLKEBİR: (Ar.) Er. - Kebir'in büyüklük ve Azamette eşsiz olan Allah'ın kulu. - Kebir; Allah'ın isimlerindendi. (bkz. el-Kebir). . ABDÜLKERİM: (Ar.) Er. - Keremi bol cömert olan Aziz ve Celil Al*lah'ın kulu. - Kerim; Allah'ın isimle -rindendir. (bkz. Kerim). . ABDÜLLATİF: (Ar.) Er. - Latif gü*zel yumuşak hoş nazik olan bütün olayların ve eşyanın inceliklerini bi*len Allah'ın kulu. - el-Latif; Allah'ın isimlerindendi. (bkz. Latif). .... ABDÜLMACİD: (Ar.) Er. - Kadru şanı büyük cömertlik ve keremi bol olan Allah'ın kulu. - Macid kelimesi Allah'ın isimlerindendi. (bkz. el-Ma-cid). ... ABDÜLMALİK: (Ar.) Er. - Sahip olan her şeyin mülkiyetinin sahibi olan Allah'ın kulu. - Malik; Allah'ın isimlerindendi. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. . ABDÜLMECİD: (Ar.) Er. - Şanı bü*yük ve yüksek olan şan ve onur sahi*bi yüce Allah'ın kulu. - Mecid kelime*si Allah'ın 99 isminden biridir. Sultan Abdülmecid Han: 31. Osmanlı padi*şahı. . ABDU'L-MELİK: (Ar.) Er. - Her şey üzerinde tasarruf ve hükmeden tek hükümdar Allah'ın kulu. el-Melik Allah'ın isimlerindendir. . ABDÜLMENNAN: (Ar.) Er. – Çok ihsan eden ihsanı bol olan Allah'ın kulu. - Mennan kelimesi .. Allah'ın sıfatlarındandır. ABDÜLMESİH: (Ar.) Er. - Hastala*ra şifa veren mesih İsa'nın kulu.-(bkz. Mesih). İsim olarak kullanıl*maz. . ABDÜLMETİN: (Ar.) Er. - Metanet*li sağlam dayanıklı olan Allah'ın ku*lu. - (bkz. Metin). Allah'ın isimlerin-dendir. .. ABDÜLMUCİB: (Ar.) Er. - Kendisi*ne yönelip yalvaranların isteklerine cevap veren onların dua ve tevbelerine icabet eden yüce Allah'ın kulu. Mucib Esmau'l-Hüsna'dandır. - (bkz. el-Mucib). .. ABDÜLMUHSİ: (Ar.) Er. - Bütün varlıkların sayısını tek tek bilen Al*lah'ın kulu. - Muhsi Esmau'l-Hüs*na'dandır. . ABDÜLMUHYİ: (Ar.) Er. - Hayat veren can ve ruh veren bütün canlı*ları ve hayatı diri tutan Allah'ın kulu. - Muhyi Allah'ın 99 isminden birisi*dir (bkz. Muhyi). .... ABDÜLMUİD : (Ar.) Er. - Yaratıl*mışları yokettikten sonra tekrar diril*ten Allah'ın kulu. - Muid Allah'ın 99 isminden birisidir (bkz. el-Muid). . ABDÜLMUİZ: (Ar.) Er. - Muiz'in izzet veren şereflendiren Allah'ın ku*lu. - (bkz. el-Muiz). Allah'ın isimlerindendir. .. ABDÜLMÜMİN: (Ar.) Er. - Gönül*lerde iman nurunu yerleştiren kendi*sine yönelenlere iman nasib ederek onları hidayetine alan koruyan yüce Allah'ın kulu. - Mü'min Allah'ın isimlerindendir. .... ABDÜLVACİD: (Ar.) Er. - Yoktan vareden meydana getiren dilediğini anında elde eden zenginlik ve serve*tine nihayet bulunmayan Vacid'in ku*lu. Vacid Allah'ın isimlerindendir. -(bkz. el-Vacid). .... ABDÜLVAHİD: (Ar.) Er. - Tek ve eşsiz olan zatında sıfatlarında hü*kümlerinde işlerinde asla benzeri ol*mayan Allah'ın kulu. - Vahid kelimesi Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'da zikredilen 99 isminden birisidir (bkz. el-Vahid). .... ABDÜLVALİ: (Ar.) Er. - Bütün alemleri ve meydana gelen bütün olayları tedbir ve idare eden Allah'ın kulu. - Vali Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Vali). . ABDÜLVARİS: (Ar.) Er. - Gerçek servet ve zenginliklerin mutlak sahibi. Bütün zenginliklerin son ve asıl sahi*bi olan yüce Allah'ın kulu. - Varis ke*limesi Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Varis). ABDÜLVASİ: (Ar.) Er. - Vasi'nin kulu.Genişlik sahibi ve müsade edici. darlık fakirlik ve sıkıntıdan münez*zeh olan Allah'ın kulu. - Vasi kelime*si Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Vasi). .. ABDÜLVEDUD: (Ar.) Er. - Vedud'un kulu.- Allah'ın isimlerinden. Vedud; iyi amel sahibi kullarını se*ven onlara rahmet ve rızasını yönel*ten sevilmeye ve sayılmaya dostluğu kazanılmaya yegane layık olan yüce Allah anlamındadır. ... ABDÜLVEHHAB: (Ar.) Er. - Çok çeşitli nimetleri daima bağışlayan Allah'ın kulu. Vehhab Allah'ın isimle-rindendir. - "Abd" takısı almadan kul*lanılmaz. . ABDÜLVEKİL: (Ar.) Er. - Kendisi*ne tevekkül edilen kudretiyle kulları*nın işlerini halleden onlara yardımcı olan yüce Allah'ın kulu. - Vekil. Al*lah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Vekil). .. ABDÜLVELİ: (Ar.) Er. - Kendisine iman edenlerin dostu ve yardımcısı. Yarattıklarına mütevelli ve nazar edi*ci olan Allah'ın kulu. - el-Veliyy keli*mesi Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Veli). ABDÜNNAFİ: (Ar.) Er. - Yararlı şeyleri ve sebeplerini kudretiyle yara*tan Allah'ın kulu. - Nafı kelimesi. Al*lah'ın isimlerindendir. (bkz. en-Nafı). ABDÜNNASIR: (Ar.) Er. - Yardım eden. Yardımcıların en hayırlısı mü'minlere nusrct ve zafer veren Allah'ın kulu. - Nasır Allah'ın sıfatla-rındandır. .. ABDÜNNASIR: (Ar.) Er. - Yardım*cı yardım eden Allah'ın kulu. . ABDÜNNUR: (Ar.) Er. - Nur sahibi aydınlık parlaklık sahibi olan Al*lah'ın kulu. - Nur Allah'ın isimlerin*dendir. ... ABDÜRRAFİ: (Ar.) Er. - Rafı'nin kulu. (bkz. er-Rafi). Allah'ın isimle*rinden ABDÜRRAHİM: (Ar.) Er. - Merha*metli. esirgeyen koruyan acıyan ahirette mümin kullarına merhamet eden Allah'ın kulu.- er-Rahim Al*lah'ın isimlerindendir. .... ABDÜRRAUF: (Ar.) Er. - Çok lütuf şevkat ve rahmet eden. Onları belli nimetlerle dengeli yaşatan seviyelendiren Allah'ın kulu. (bkz. Rauf). .. ABDÜRREŞİD: (Ar.) Er. - Allah'ın isimlerinden. Reşid'in kulu.- (bkz. er-Reşid). ABDÜRREZZAK: (Ar.) Er. - Bütün mahlukların rızkını veren Allah'ın ku*lu. - Rezzak. Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. ABDÜSSAMED: (Ar.) Er. - Kimse*ye hiçbir şeye muhtaç olmayan. Al*lah'ın kulu. - Samed Allah'ın isimle*rindendir. "Abd" takısı almadan kul*lanılmaz. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. . ABDÜSSELAM: (Ar.) Er. - Barış rahatlık selamete çıkaran selam eden zevalsiz ebedi olan Allah'ın ku*lu. - es-Selam kelimesi Allah'ın isim*lerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılamaz. ..... ABDÜSSEMİ: (Ar.) Er. - Her şey*den arınmış olarak bütün sesleri söz*leri ve kelimeleri işitip ayırdeden yü*ce Allah'ın kulu. (bkz. es-Semi'). . ABDÜSSETTAR: (Ar.) Er. - Günah*ları örten gizleyen Allah'ın kulu. . ABDÜŞŞAHİD: (Ar.) Er. - Şahid'in kulu. Görünen ve görünmeyen eşya*nın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bu*lunduran Allah'ın kulu. - Şahid Al*lah'ın isimlerindendir. (bkz. eş-Şahid). . ABDÜŞŞEKÜR: (Ar.) Er. - Emrine uyan yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Al*lah'ın kulu. - Şekür Allah'ın isimle*rindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. .. ABDÜZZAHİR: (Ar.) Er. - Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delil*lerle belli olan Allah'ın kulu. - ez-Za*hir Allah'ın isimlerindendir. (bkz. ez-Zahir). . ABER: (Ar.) Er. - Hz. Nuh'un erkek torunu. ABENDAM: (Fars.) Ka. - Güzel vü*cutlu. güzellik. ABGUN: (Fars.) Er. - 1. Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta. ABHER: (Ar.) Er. 1. Nergis çiçeği. 2. Yasemin. 3. Zerrin kadehi çiçeği. 4. Dolu kab. ABILAY HAN: (Tür.) Er. - Orta cüz Kazak Hanı. Ülkesini Çinlilere. Hive hanlıklarına karşı ustaca savundu (1711-1781). ABIŞKA NOYAN: (Tür.) Er. - İlhan*lı komutan. (XIII-XIV. yy.) bkz. Abuşga. ABHİZ: (Fars.) Er. 1. Büyük dalga. 2. Kaynak. 3. Su yolu. ABİD: (Ar.) Er. Allah'a ibadet eden. çok ibadet eden zahid. Kullar köle*ler. .. ABİDE: (Ar.) Er. - Anıt. Önemli ve değerli yapıt. ABİDİN: (Ar.) Er. - İbadet edenler-Zeyne'l-Abidin'den kısaltma isim ad. Zeynelabidin: Hz. Ali'nin torunların*dan biri. ibadet edenlerin ziyneti. ABŞAR: (Ar.) Ka.- Şelale. ABUŞKA: (Tür.) Er. - Koca. zevc yaşlı erkek. . ABUZER: (f.a.i.) Er. - Altın suyu. Altın suyu gibi parlak ve görkemli. Yahut Ebu Zer (el-Gıfarî) isminin fo*netik değişikliğe uğramış şekli. ABUZETTİN: (Ar.) Er. - Din yolun*da çabuk. hızlı giden ACA: (Tür.) Er. 1. Amca. ağabey. 2. Güçlü kuvvetli başladığı işi bitiren. 3. Büyük . ACABAY: (Tür.) Er. - (bkz. Aca). ACAHAN: (Tür.) Er. - (bkz. Aca). ACAR: (Tür.). 1. Becerikli. 2. Atıl*gan. ele avuca sığmaz. 3. Halk. 4. Ye*ni taze- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır (örfte). Acar Sırrı: 1967 Dünya Güreş şampiyonu Türk. .. ACARALP: (Tür.) Er. - Yiğit bece*rikli cesur kişi. .. ACARBAY: (Tür.) Er. - Doğan Acarbay olimpiyatlarda yarışmış Türk atlet 1948. .. ACARER: (Tür.) Er. - (bkz. Acaralp). ACARKAN: (Tür.) Er. - (Acaralp). ACARMAN: (Tür.) Er. - Çevik. be*cerikli girişken. . ACARÖZ: (Tür.) Er. - Özünde yiğit*lik bulunan. ACARSOY: (Tür.) Er. - Yiğit. soylu. ACEM: (Ar.) Er. 1. Arap olmayan milletlerin hepsi 2. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 3. Özel*likle İranlı. İran halkından biri. Acem Bekir Efendi: Türk Reisü'l-Küttab 1723. . ACER: (Ar.) Ka. - Hz. İsmail (a.s.)'in annesi (bkz. Hacer). ACLAN: (Ar.) Er. - Hızlı. çabuk telaşlı. Osman Bey ile çağdaş olan 14. yy. ortalarında yaşamış Karasi Beyi. . ACUN: (Ar.) Er. - Dünya varlık. . ACUNAL: (Tür.) Er. - Dünyayı kap*sayan dünyayı fetheden. . ACUNALP: (Tür.) Er. - (bkz. Acunal). ACUNMAN: (Tür.) Er. - Dünyaca ta*nınmış. ünlü. AÇANGÜL: (Tür.) Ka. - (bkz. Gül). AÇE: (Tür.) Ka. - Sumatra adasının en kuzey kısmı. Önceleri burada Açe İslam devleti hüküm sürerdi. Şimdi ise Hollanda sömürgesidir. AÇELYA: (Yun.i.) Ka. - Kokusuz. fundagillerden çeşitli renklerde çiçek*ler açan bir bitki. AÇIL: (Tür.) Ka. - Açılmak eylemin*den emir; serpil AÇILAY: (Tür.) Ka. - Ayın dolunay halinde olmaya başlaması AD: (Ar.) Er. - Çok eskiden Yemen taraflarında bulunan ve Hud peygam*ber tarafından imana getirilemediği için Allah tarafından yok edildiğine inanılan bir kavmin adı. Kur'an-ı Ke-rim'de bu kavim aynı isimle anılmış ve başlarından geçen hadiseler geniş*çe ele alınmıştır. ADAHAN: (Tür.) Er. - Adanın haki*mi. yöneticisi. ADAL: (Tür.) Er. - "Adın yayılsın. ün kazan" manasında. ADALEDDİN : (Ar.) Er. - Dinin adaleti- Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. ADALET: (Ar.) Ka./Er. - 1. Hakka riayctkarlık. hak tanırlık haklılık doğruluk. 2. Haksızlıktan uzaklaşma. 3. Düzenli ve dengeli davranma. 4. Hakkaniyet. .. ADANIR: (Tür.) Ka./Er. - Şanlı şöhretli . ADEM: (İb.h.i.) Er. 1. Allah'ın yarat*tığı ilk insan insan soyunun atası ve ilk peygamberi. 2. Adam. 3. İyi temiz kimse. Âdem (a.s.) ilk insan ve ilk isimlendirilen varlık. Kur'an'da Hz. Adem'in 25 yerde ismi geçer. .. ADETULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın kanunu ilahi sünnet. . ADEVİYE: (Ar.) Ka. 1. İyilik yar*dımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe. . ADIGÜZEL: (Tür.). Ka./Er. - Güzel isim. Verilen ismin güzel olması. ADİL: (Ar.) Er. 1. Doğruluk göste*ren. Doğru. 2. Eşit. eş müsavi. 3. Adaletli davranan. Kur'anî bir isimdir. Allah'ın emirlerini hakkıyla uygula*yan anlamına gelir. Raşid halifelerin 2. cisi Ömer b. el-Hattab'ın meşhur lakabı. . ADİLE: (Ar.) Ka. 1. Doğruluk göste*ren. 2. Doğru- Her işinde adalet doğ*ruluk bulunan hükümet. 3. Adile Sul*tan; Osmanlı döneminde Bağdat'ta valilik yapan Süleyman Paşa'nın hanı*mı. Adına bir cami bir de kervansaray yapılmıştır. . ADİLHAN: (a.t.i.) Er. - Adil yöneti*ci. ADİL GİRAY: (a.t.i.) Er. - Kırım ve-liahtı. (1548- Kazvin 1579) Devlet Giray'ın oğlu. Osmanlı-İran savaşında Osmanlılara yardımcı oldu. İkinci Şa- mah savaşını kazanan İranlılarca tut*sak edildi ve Kazvin'de öldü. ADİN: (Ar.) Er. - Cennet (Adn). ADİY: (Ar.) Er. - Savaşçı. savaştan geri durmayan mücahid. Adiy b. Ha*tim et-Tai: 630 yılında müslüman ol*du. Babası gibi cömertti. Kabilesinde İslam'dan dönme eğilimleri görünce engel oldu. Cemel vakasında Hz. Ali*nin yanında yer aldı. . ADNAN: (Ar.) Er. - Cennette ölüm*süzlüğe kavuşan kimse. ADNİ: (Ar.) Er. 1. Adın'a mensup. (bkz. Adnan). 2. Cennete girmeye hak kazanan. Adni Recep Dede. Türk mu*tasavvıf şair. (Belgrat 1688). . ADNİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Adni). AFAFET: (Ar.) Ka. 1. Afıflik. temiz*lik temiz olan. 2. Fenalıktan günah işlemekten kaçınma. 3. Namuslu ol*mak. .. AFET: (Ar.) Ka. 1. Büyük felaket bela musibet. 2. Çok güzel kadın dil*ber ... AFFAN: (Ar.) Er. - Kötü şeylerden kaçınan kötülüklerden uzaklaşan te*miz. Ashab'dan bu ismi kullananlar olmuştur. .. AFGAN: (Ar.) Er. - Heyecanlı çabuk öfkelenen. Orta Asya'da yaşayan müslüman bir kavim. Cemalettin Af-gani: Müslüman alimlerden. . AFİF: (Ar.) Ka. 1. İffetli namuslu ırz ve namus sahibi kadın. 2. Doğru haramdan sakınan .... yolsuzluğa sap*maz kişi. AFİFE: (Ar.) Ka.. - (bkz. Afif). IV. Mehmed'in hanımı. AFİL: (Ar.) Er. 1. Uful eden. gurub eden batan (güneş yıldız). 2. Görün*mez olan kaybolan ... AFİTAB: (Fars.) Ka.l. Güneş gün ışığı. 2. Çok güzel dilber parlak yüz. ... AFRA: (Ar.) Ka. 1. Ayın onüçüncü gecesi. 2. Beyaz toprak. Afra binti Ubeyde: Sahabe hanımlardan. AFŞAR: (Tür.) Er. 1. Oğuz Türkleri*nin 24 boyundan biri. Türkiye. Iran Azerbaycan ve Afganistan'da dağınık olarak yaşamaktadırlar. 2. Çabuk iş gören çevik atılgan ... AFŞİN: (Tür.) Er. - Zırh silah. Afşin bey: Selçuklu komutanı. ( XI. yy.). Gümüştigin'le birlikte Anadolu savaş*larına çıktı. Malatya'da Bizans ordula*rını yendi. Marmara kıyılarına kadar ilerledi (1079). . AFTABE: (Fars.) Ka. - 1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevher. AFUV: (Ar.) Er. - Daima affeden. merhametli. Esmaü'l-Hüsna'dandır. "Abd" takısı alarak kullanılır. AGAH: (Fars.) Er. - Bilgili. haberli uyanık afif. Vakıf olmuş malumatlı. Agah Efendi: (1744-1824). Türk dev*let adamı. ... AĞAN: (Tür.) Ka.- Akanyıldız ağma . AGER: (Tür.) Er. - Temiz doğru kimse . AGRA: (Ar.) Er. - Çok sevimli çok yakışıklı. . AĞA: (Tür.) Er. 1. Yaşlanma manası*na gelen "ağmak"tan. Büyük efendi. Büyük kardeş ağabey. 2. Amir baş reis. Eski devlet teşkilatımızda bazı idarecilere verilen unvan. 3. Osmanlı devletinde okuma-yazma bilenlere verilen şeref unvanı. 4. Halkın saygı*sını kazananlara verilen unvan. 5. Er-kek eş koca. 6. Eski büyük konaklar*da çalışan hizmetlilerin başı. Eski Türklerde soylu aileye mensup kadın*lar da bu unvanı kullanmışlardır. ...... AĞAHAN: (Tür.) Er. - Nizari İsmaili imamlara verilen unvan. Doğu Türk-çesinde ağabey anlamında da kulla*nılmıştır. Türk kökenli Kaçarların onur unvanıydı. Ağa Han: Nizari İsmailîlerin dini önderi. AĞAR: (Tür.) Er. - 1. Beyaz renkli. 2. Açık tavırlı. samimi. 3. Asil onur*lu şerefli. .. AĞANER: (Tür.) Er. - Saf temiz duru insan. .. AĞCA: (Tür.) Ka. - Beyaz tenli ka*dın. AĞGÜL: (Tür.) Ka. - Beyaz gül. ak gül. . |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.