Erkekler Mars'tan, Kadınlar Venüs'ten
 

Erkeklerle kadınlar iletişim konusunda farklı olmakla kalmazlar ayrıca farklı düşünür, hisseder, algılar, tepki verir, yanıtlar, sever, gereksinme duyar ve değerlendirirler. Neredeyse ayrı gezegenlerden gelmiş, ayrı dilleri konuşan ve ayrı besinlere gereksinme duyan yaratıklar gibi görünürler. Yanlış da olsa, eğer eşlerimiz bizleri seviyorlarsa biz birini sevdiğimizde nasıl davranıyorsak, onların da aynı şekilde davranacaklarını varsayarız. Aşık olmak her zaman sihirli bir duygudur. Sanki aşk sonsuza dek sürecekmiş gibi gelir. En iyi ve en sevgi dolu niyetlerle bile aşk solmaya mahkumdur. Sorunlar bir biçimde başgösterir, iletişim kopar, güvensizlik artar, reddedilme ve bastırılma başlar. Aşkın büyüsü yitirilir. Erkeklerle kadınlar aralarındaki farklara saygı gösterip kabul edebildiklerinde aşkın büyümesine de izin vermiş olurlar.
Bir erkeğin benlik bilinci sonuç alma becerisiyle tanımlanır.
Bir erkeğe o istemeden öneride bulunmak, onun ne yapacağını bilmediğini ya da bunu kendi başına yapamayacağını ima etmek demektir.
Bir kadının benlik bilinci, duygularının ve ilişkilerinin niteliğiyle tanımlanır.
Kadınlar için birinin kendilerine yardım etmeyi önermesi son derece doğal olduğundan erkeklerin bu konudaki duyarlılıklarını anlayamazlar. Yardım önerileri kadının sevildiğini ve değer verildiğini hissetmesini sağlar. Buna karşı bir erkeğe yardım önermek, onun kendini beceriksiz, zayıf hatta sevilmeyen biri gibi görmesine yol açabilir. Erkeklerle kadınlar arasındaki en önemli farklardan biri de stresle başa çıkma yöntemleridir. Erkek giderek içe kapanır ve dikkatini soruna odaklar; kadınlar duyguları üzerinde yoğunlaşır ve kendini ilişkilere açar. Erkekler kendilerine ihtiyaç duyulduğunda güçlenip harekete geçerken, kadınlar sevildiklerini hissettiklerinde harekete geçip güçlenirler. Erkek potansiyelini kanıtlama fırsatını ele geçirirse en iyi taraflarını gösterir. Ancak başaramayacağını hissettiğinde eski bencil tavırlarına geri döner. İhtiyaç duyulmamak bir erkek için ağır ağır ölmektir. Kadın kendisinin saygıya değer olduğu duygusuna kavuşunca, zorlayıcı olma eğilimi azalır. Erkeklerin güvenilmeye ihtiyaç duyduklarını bilmeyen kadının "ihtiyaç duymak"la "muhtaç olmak" arasındaki farkı anlaması kolay değildir. "İhtiyaç duymak" bir erkekten açıkça ve güvenle yardım istemektir. Bu erkeğe güç verir. "Muhtaç olmak" ise alacağınızdan emin olmadan umutsuzca destek aramaktır. Bu erkekleri iter ve kendilerini reddedilmiş, takdir edilmemiş hissetmelerine yol açar. Kadın herhangi bir nedenle düş kırıklığına uğramış ya da mutsuz olmuşsa, erkek kendini başarısız hisseder ve bu yüzden kadını dinlemekte zorlanır. Kimliğimizden fedakarlık yapmadan küçük küçük değişiklikler yapmak olasıdır. Maslılarla Venüslüler için de başarının sırrı budur.
Erkekler lastik şerit gibidir.
Bir erkek bir kadını sevdiğinde, daha fazla yakınlaşmadan once belli zamanlarda kendini geri çekme gereği hisseder. Bir erkeğe açılıp içini dökmeyi öğretmektense dinlemeyi öğretmek çok daha kolaydır. Erkek dinlediği için takdir edildiğini ve daha fazla paylaşmadığı için artık reddedilmediğini hissederse giderek açılmaya başlar. Eğer kadın erkeğin suskunluğuna hala kızıyorsa onların Marstan geldiklerini unutuyor demektir.
Kadınlar dalgalara benzer.
Kadının kendini değerlendirişi tıpkı bir dalga gibi yükselip alçalır. Dibe vurduğunda duygusal bir temizlik zamanı gelmiş demektir. İlişkilerde erkekler, fazla yakınlaştıklarında kendilerini geri çekerler, kadınlar da kendilerini ve başkalarını sevme güçlerinde iniş çıkışlar yaşarlar. Kadın inişe geçtiğinde ihtiyacı olan en son şey, birinin ona neden moralinin bozuk olmaması gerektiğini söylemesidir. Kadının aradığı yanında olacak, onu dinleyecek ve anlayış gösterecek biridir. Olumsuz duygular bastırıldığında olumlu duygular da bastırılır ve sevgi ölür. Erkekler özgür olma, kadınlar da üzülme hakkı için kavga ederler. Kadınlar anlayış isterken erkekler bir nefes almak isterler. Erkek eşinin sesini duyurma mücadelesine destek vererek, onun da kendi özgürlük ihtiyacını desteklemesini sağlayabilecektir. Tek başına sevgi ve destek kaynağı olmak kişiye fazla stres yükler. Para duygusal ihtiyaçları karşılamaz. Kadın parasal gereksinmeleri karşılandıkça duygusal gereksinmelerinin daha çok farkına varır.
Temel ihtiyaçlarımızdaki farklar:

• Kadın ilgiye; erkek güvene ihtiyaç duyar.
• Kadın anlayışa; erkek kabule ihtiyaç duyar.
• Kadın saygıya; erkek takdire ihtiyaç duyar.
• Kadın bağlılığa; erkek beğenilmeye ihtiyaç duyar.
• Kadın haklı görülmeye; erkek onaylanmaya ihtiyaç duyar.
• Kadın güvenceye; erkek teşvik edilmeye ihtiyaç duyar.

Erkeklerin tartışma başlatmalarının en sık rastlanan nedeni, kadının görüşlerini ya da bakış açısını geçersiz görmektir. Kadınların bilmeden tartışma başlatmalarının ensık rastlanan nedeni, duygularını paylaşırken açık ve dolaysız davranmamalarıdır. Çoğu tartışma, erkek kadının duygularına hak vermediği ve kadının da eşine kınayarak karşılık verdiğinde şiddetlenir. Erkeklerin çoğu sevilmeye layık olabilmek için gittikçe daha büyük şeylerin peşinde koşarlar. Oysa kadınlarda küçük şeyleri de takdir edebilme yeteneği vardır. Üzüldüğümüzde, sıkıldığımızda, düşkırıklığına uğradığımızda ya da öfkelendiğimizde sevgi dolu bir iletişim kurmak kolay değildir. Olumsuz duygular su yüzüne çıktığında geçici olarak güven, anlayış, kabul, takdir ve saygı duygularımızı yitiririz. Böyle zamanlarda en iyi niyetli yaklaşımlarda bile konuşmalar kavgaya dönüşür. İster mektupla duygularınızı paylaşın, isterseniz yalnızca kendinizi daha iyi hissetmek için yazın, duygularınızı kağıda dökmek önemli bir araçtır. Sevgi dolu ilişkiler kurma bilgeliğini yaşamımızla bütünleştirmek zorlu bir çaba gerektirir. Karşı cinse öfke duyduğumuzda erkeklerin Mars'tan kadınların Venüs'ten geldiklerini hatırlamalıyız. Yavaş yavaş yargı ve suçlamalarımızdan kurtularak istediğimizi elde etmede ısrarlı davranarak ihtiyaç duyduğumuz ve hak ettiğimiz sevgi dolu ilişkiler yaşayabiliriz.


[Linkleri sadece kayıtlı üyeler görebilir. Kaytı olmak için tıklayın]