ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Edebiyat / Dil Bilgisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=658)
-   -   Yunus Emre’nin Yaşam Felsefesi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=142555)

Prof. Dr. Sinsi 06-24-2012 04:22 AM

Yunus Emre’nin Yaşam Felsefesi
 

SENİ SIYGAYA ÇEKER/BİR MOLLA KASIM GELİR

Ben dervişim diyene
Bir ün edesim gelir
Tanıyuban şimdiden
Varup yetesim gelir
Sırat kıldan incedir
Kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne
Evler yapasım gelir
Altında gayya vardır
İçi nâr ile pürdür
Varıp ol gölgelikte
Biraz yatasım gelir
Ta’n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun
Varuban ol tamu’da
Biraz yanasım gelir
Ben günahımca yanam
Rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam
Biraz uçasım gelir
Andan Cennet’e varam
Hak’kı Cennet’te görem
Hûri ile gılmanı
Bir bir koçasım gelir
Derviş Yunus bu sözü
Eğri büğrü söyleme
Seni sıygaya çeker
Bir Molla Kasım gelir


Molla Kasım Yunus Emre hazretlerinin şiirlerini okuyup okuyup göle atan kişidir.

Lakin Yunus Emre hz. O şiiri Molla kasım doğmadan 100 yıl öncesi yazmıştır. Molla kasım bu şiirler karşılastığnda ” Eyvah ! koskoca umman benim bu halimi yüz yıl öncesinden görmüşte ben onun hakikatini gözümün önündeyken dahi görememişim’ demiştir. Bu sebepledir ki kendisine ” Eyvah dedirten umman” denir.


Prof. Dr. Sinsi 06-24-2012 04:22 AM

Yunus Emre’nin Yaşam Felsefesi
 

Yunus Emre, insanları doğru yola çağıran bir derviş, gerçeğin ardı sıra dolaşan bir mistiktir. Bu gerçek, varlığın birliği ve herşeyin Allah’dan oluşudur. Kainatta var olan herşey, bu görüntü yokken de vardı.
“Ete kemiğe büründüm
Yunus diye göründüm”
mısralarında anlatmak istediği, bu ilahi gerçektir.
Allah’a kulluk etmenin asıl amacı, O’na doğduğu gibi tertemiz ulaşmaktır. Bu da gönülleri kırmamakla onları onarmakla mümkün olabilir. İnsana gösterilen saygı ve sevgi bir bakıma Allah’a gösterilmiş demektir.
“Nazar eyle itiri,
Bazar eyle götürü,
Yaradılanı hoş gör,
Yaradandan ötürü”
mısraları, bu konudaki düşüncelerini, ne de güzel ifade etmektedir.
Gönül kırmamak, hiçbir canlıyı incitmermek, gönül almak, büyüklük taslamamak hoşgörülü olmak, bilgili olmak, O’nun üzerinde durduğu başlıca konulardır. Herkes ayıbını ve kötülüğünü görebilmeli ve bunları düzeltmek için çaba göstermelidir.
“Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil”
Yunus, Allah’a dost olma felsefesini benimsemiştir. Bu felsefe, belli kuralları olan bir insanlık disiplinidir. Bu felsefede, kötü düşüncelerden arınmak, ölüm korkusunu yenip, Allah ve insanlık yolunda çaba göstermek gerekir. Elde teşbih, dilde dua, herseyden elini ayağını çekmiş insanlara yakıştırılan dervişlik, sonraları ortaya çıkan bir sapmadır. Nitekim Yunus, bu softalara şiddetle karşı çıkmış ve şiirlerinde bunları sürekli yermiştir.
“Dervişlik dedikleri,
Hırka ile taç değil
Gönlünü derviş eden
Hırkaya muhtaç değil”
Çeşmelerden bardağın
Doldurmadan kor isen,
Bin yıl dahi beklesen
Kendi dolası değil”
diyerek bağnazlığı ve körü körüne kaderciliği, gerçek din düşüncesiyle bağdaştırmamıştır.
Anadolu’nun karışık dönemlerinde Horasan’dan birçok bilim adamı Anadolu’ya gelmiş ve bu karışık döneme, bir güneş gibi doğmuşlardır. Bunlardan biri de önce Karaman’da yaşayan daha sonra Konya’ya göç edip Mevleviliği kuran Mevlana’dır. Yunus, çağdaşı olan Mevlana’yı şiirlerinde sık sık anmıştır:
Mevlana Hüdavendigar bize nazar kıldı
Anun görkü nazan gönlümüz aynasıdur.
Yunus Emre, sanıldığı gibi okuma-yazması olmayan cahil bir kişi değildir. Eldeki belgelerin incelenmesi sonucunda, şeyh soyundan olduğu, kendisinin de bilgili, mal mülk sahibi aile içinde yetiştiği, aynı zamanda Karamanoğulları sarayında hatırı sayılır bir kişi olduğu, Toroslarda yaşayan Türkmenlerin. O’nu “Şeyh” olarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Karaman Tarihi’ni yazan Şikari de, O’ndan şeyh olarak söz etmektedir.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.