![]() |
Sevgi Sen Nerdesin?
"Sevginin bulunmadığı yerde, us da (akıl da) arama" demekle Dostoyevski içinde bulunduğumuz çağın konumunu önceden görmüş mu dersiniz?... İnsan. bilinen en ussal dirimdir (canlıdır), insana göre. Doğayı ve insan doğasını değiştirme, geliştirme ve dönüştürmesinin temelinde, us varlığı olması yatar, İlkel yapısından çağdaş bir görünüme ulaşması, uygulayımla (teknikle) yaşanır bir yeryuvara (küreye, yerküreye.dünyaya) varması, usunu yaşama geçirmesinin göstergelerindendir, Ne var ki insan, salt "iyi", "güzel" ve "doğru"olandan çok, ne yazık ki "kötü ", "çirkin ‘ve' yanlış" olanla dolu bir yaşam kurmada daha da becerikli (!) davranmıştır. Yüzyıllar boyu süren savaşlar, açlık, yokluk ve zamansız ölümler, buna en acı örnektir. Kimi ulusların ya da kişilerin çıkan adına insanlığı yoksulluğa ve yokluğa sürüklemek, ülkeleri "kuzeyliler " (çok gelişmişler) ve "güneyliler" (az gelişmişler) diye sınıflandırmak, dahası yeryuvarın tek erki (gücü, hakimi) konumuna ulaşmak adına "amaç için, her araç geçerlidir" sözünü uygulamaya çalışmak, çağımız insanının hangi koşullarda soluk almaya uğraş verdiğini açık-seçik ortaya koymaktadır. Herkes aynı gemide oysa: Birilerinin varsıllığı (zenginliği), gücü ve hep pasta yemesi için, geride kalanların acı. yoksulluk ve açlık bataklığına sürüklenmesi; savaşlarla insanlığın ve yeryuvarın yokluğa yönlendirilmesi ussal mı ve yanan, batan, tarihe gömülen gemiden hiçbir kişinin sağ olarak çıkmaması sonucunu doğurması neyin, kimlerin utkusu (zaferi) sayılabilir ki?... "Ben" yerine "Biz"demeyi öğrenemedi İnsan; insanlık adına. Birlikte uzun soluklu bir yaşamı yüzyıllar boyu sürdürebilmenin önkoşulunun "sevgi" olduğunu algılayamadı bunca zaman. Thomas Hobbe'sun "insan, insanın kurdudur" sözünü doğrularcasına kemirip, acıtıp, yaralayıp öldürmesine karşın kendi türünü, "insan, insanın dostudur'' sözü doğrultusunda "mutlu insanlık"ı oluşturamadı. Önce bireyler,aileler; sonra topluluklar, toplumlar; ardından uluslar; derken, uluslararası kurum ve kuruluşlar gerçek çıkarın barışta, "yeryuvar kardeşliğinde, paylaşımda; Özce "insan sevgisinde olduğunu anlayıp, insana, yaşama, doğaya, yeryuvara, evrene yönelik her türlü girişim ve uygulamada, yeryuvarın herkesin olduğu bilinciyle kararlar almanın artık kaçınılmaz olduğu düşüncesiyle "ortak us"ta birleşmeyi ilke edinmelidir. Düşünür Descartes, doğmanın, yemenin-içmenin, inaksal (dogmatik) düşüncelerle körü körün, irdelemeden, sorgulamadan (Sokrates'in, "eleştirilmemiş, sorgulanmamış bir yaşam, yaşanmaya değmez" sözünü doğrularcasına) yaşamanın değil "düşünerek yaşama"nın değerini "düşünüyorum, öyleyse varım*' sözüyle vurgularken, gerçek "varoluş”un ussal düşünmeyle (usdışı değil !) oluşabileceğini belirtir. Unamuno'ysa, bir adım daha ileri adım atarak, düşünceyi sevgiye dönüştürmekle insanlığın varlık kazanabileceğini bizlere anlatmaya çabalar gibidir... İnsan us ve sevgi varlığıysa çok ivedi sormalı, "Ey Sevgi! Sen Nerdesin?" diye ve ardına düşmeli yeniden sevginin, insanlığın bugünü - yarını için,,. " |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.