ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Aşk & Sevgi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=388)
-   -   Yolun Açık Olsun ... (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=139411)

Prof. Dr. Sinsi 06-23-2012 07:00 PM

Yolun Açık Olsun ...
 
YOLUN AÇIK OLSUN



Köze dönen bu yürek vurulmuştu bir çift göze, o vurulduğum gözler senin gözlerin değildi,senin gözlerini seyre dalan ve saatlerce bakışını üzerinde tutan bir çift gözdü, layıkıyla seni anlatamazsa da ben yinede can kulağıyla o dudaklardan akan billur seslere odaklanmıştım.Her kelimesinde, hata her hecesinde,sesin incelen yerinde, kalınlaşan yerlerinde, senin sese verdiğin cevaplarda sesinden seni canlandırdım gözlerimde, kimi yerde çok bilmişlik taslarken kimi yerde can kulağıyla dinlediğini çizdim zihnimde. Kimi zaman saçmalama deyişlerini, kimi zaman başını önüne eğerek haklısın ama bu yürek! ben ne yapayım deyip gönlünün aklına nakavt oluşunu bahane ederek kendince kendini savunuyordun, gözlerindeki ışık sönmüştü sen konuşunca parlamıyordu hiç, hele gönlümü çalmaya gelişindeki gibi asla parlamıyordu, hani gönlümü çalmaya geldiğinde acemi bir hırsız gibi yakmıştın ya göz fenerlerini ve ben kapılıp oradan ışığa kapılan bir canlı gibi ışığına odaklanıp dalmıştım ya yüreğine ve sonrası senin bildiğin gibi bir ömrü içmeden sarhoş geçiren bir sarhoş edasıyla geçiriverdim ya yüreğinin labirentlerinde, sana gelince hamdım piştim senin titrek sesinin verdiği hüzünde, sevinçte, yandım senin bir kelebek gibi kıvrak hareketlerinde ve ürkekliğinde ve benden uzaklaşınca sen ben küllere döndüm, benden geriye sadece sen kaldın. O yüzden ben benden habersiz senin haberlerine kulak kabartır oldum. İyi haberlerini alamayınca baharının başında solan bir gül gibi oldum, aslında solan ben miydim? yoksa sen mi? doğrusu çözmüşte değildim, solan gönlümün solmayan gülü olarak seni nakşetmiştim ben yürek defterime, nakşetmiş olduğum papatyamın kokusuydu, ruhuydu ve asla silinmeyecek olanda oydu; yoksa ben seni çoktan silmiştim ve sildiğimi de bildirmiştim…

Her seferinde düşerdin ellerimden, avuçlarımı okşayarak yığılıverirdin mayamız olan çamura ve ben elmastır yere düşse de değerinden bir şey kaybetmez deyip kendimi ikna ederdim. İkna dedim de aslında gerçeğimde oydu yani bendeki yerin hep aynıydı ve hep aynı kalacak. Benden firar ettiğini zan ediyorsun, yada ben öyle algılıyorum, işin gerçeği ben bütün bir ömrümü yani sensiz geçen ve geçecek olan ömrümü senli olan bir anıma rehin bırakarak gideceğim bir gün bu şehirden. Sana aydınlık bir gelecek vermek için buralarda oyalanıyorum halen, bir bahçıvan gibi dallanıp budaklandığını, yüzünde gülücükler açıldığını görünce ve artık ayaklarının üstünde kendi başına duracak halini gördükten sonra soluğu başka diyarlarda alacağım.

En çok isterdim ki sen yanımda olasın, hayatımı senle hep birleştirmek istedim, fakat bu mümkün olmadı, yüreğim hep yağmalandı, tarafından hep aşağılandım, sanırım bilerek yapmadın bunları, güzel günün aydınlığında benden hep uzaklaştın, neşeni, huzurunu, sevinçlerini kahkahalarını hep başkalarının masasında meze olarak bırakarak, benim istencimle sıkıntılarını, kederlerini, acılarını, mutsuzluklarını soframa katık yaparak gün batımlarında benim yolumu tuttun, gerçi şikayetçi değildim ve halende şikayetçi değilim bu hallerinden, lakin kullanılıp kenara atılmışlık hissi veriyor son zamanlarda bana bu tavırlar.


İnan bana kazanamayıp sermayesinden yiyen ve iflasın eşiğinde durup; uçuruma doğru giden müflis bir tüccar gibisin, bir gün üzerine güneş doğacak ve yalandan kendi kendini avutarak kurmuş olduğun, kurmaya çalıştığın kardan hayatın eriyiverecek ve ancak o zaman idrak edeceksin bazı gerçekleri, elbetteki bütün bunlar senin hakların, mutlu olmak mutlu bir yuva kurmaya çalışmak en doğal hakların, sorun şu ki sen bu yolda ilerlerken sana bir zamanlar yol vermeyip yön veren, senin dertlerini kendi dertleriyle birleyen, dostlarının, arkadaşlarının ve her şeyi olduğun halde hiçbir şeyin olamamışların kalbini kırmadan da ilerlemek mümkünken kavgada dahi söylenemeyecek sözlerle onların kalplerini viraneye çevirerek, canını dişine takarak aşıklarının uğruna herkesi çiğneyip yol alman.

Sen hiç kimseyi sevemezsin, olamazsın hiç kimsenin, ene duvarını yıkman ve bu işin biraz da olsa fedakarlık gerektirdiğini idrak etmen gerekir. Aksi taktirde gelen geçeni aratacak ve hep limanlarda gözü yaşlı olarak kalacaksın, giden vapurları arkadan selamlayarak dizlerinin üzerine çöküvereceksin.herkes yol aldığında sana seslenecek ve yolun açık olsun diyecektir.
Hancı olmak lazım yüreği birilerine mesken olarak adamak lazım yoksa bu işler yürümez farkına var artık küçüğüm…. Yolun açık olsun…..!


beyzade


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.