söyle hak mı ?
 

SÖYLE HAK” mı? Bu soruyu insan ilişkilerinizi zenginleştirmek için her fırsatta kendinize sorun.


“SÖYLE HAK” mı? Bu iki kelimenin birincisini, insan ilişkilerinde yapmamız gerekirken malesef yapmadığımız, ikincisini ise tam tersine insan ilişkilerimizde yapmamamız gerekirken yaptığımız davranışların baş harflerininden oluşturdum.


İnsan ilişkilerinde yapmamız gerekirken çoğumuzun yapmayı unuttuğumuz davranışları “SÖYLE” kelimesiyle hatırlayabilirsiniz.


• Saygılı olmak

• Övmek

• Yüceltmek

• Lazımsın demek

• Eleştirmemek


Bunların tersine, bir çok kişinin başkaları ile olan ilişkilerinde sık sık kullandıkları kötü ve yıkıcı olan davranışları da “HAK” kelimesiyle hatırlayabilirsiniz.


• Hakaret etmek

• Aşağılamak

• Kötülemek ve Küçümsemek


Hiç bir insan “HAK” kelimesinin baş harfleri ile ifade ettiğim davranışları hak etmez.


“SÖYLE” kelimesinin baş harfleriyle ifade ettiğim davranışları ise başkalarından görmek her insanın hakkıdır.


Siz siz olun, başkalarına size davranılmasını istediğiniz şekilde davranın.


SÖYLE


Saygılı Olmak


“Saygılı Olmak” iki insanı birbirine yaklaştıran en önemli davranışlardan biridir. Saygı, beraberinde sevgiyi de getirir. Saygı ve sevgi temeline oturtulmuş ilişkiler sağlam, sağlıklı ve kalıcı olur.


Saygı içten gelmelidir. Başkasının zoruyla saygılı olmak kısa sürer, geçicidir. İçten gelen saygıyı gösterebilmeniz için “saygı gözünüzün” açık olması gerekir. Bazı insanların “saygı gözü” kapalıdır. Onlar “saygı körüdür”. Saygı körü olanlar bu dünyanın bütün güzelliklerini göremezler. Saygı körü olanlar gözleriyle konuşmasını beceremezler. Onlar sadece kelimeler ile konuşurlar. Onların kurduğu ilişkiler çabuk bozulmaya, kolay yıkılmaya hazırdır.


Övmek


En son kimi övdüğünüzü hatırlıyormusunuz? Bir çok insan başkasını övmeyi beceremez. Ya bu davranışı hiç yapmaz. Veya övmeye çalışırken yüzüne gözüne bulaştırır.


Başkasını övmeyi yardakçılık veya yağ yakmak olarak değerlendirenler olduğu gibi bunu yapmayı kendilerine yakıştıramayanlar da vardır. Bazıları ise sadece iş olsun diye, göze girmek veya dikkat çekmek için yerli yersiz başkalarını övmek için cümleler sarfeder. Bu tür insanlar övgüyü genellikle kendilerinden daha değerli gördükleri kişilere yaparlar. Statü olarak, mevki olarak veya maddi güç olarak kendilerinden daha yüksekte olduklarını zannettikleri kişileri övmek için fırsat kollarlar. Bu tür yapılan övgüler inandırıcı olmaz. Yapmacık oldukları hemen farkedilir. Bu tür övgülere gülüp geçmek gerekir. Övülen kişi bilgili ve tecrübeli bir kişi ise bu tür yapmacık övgüleri hemen fardeder. Bu çeşit övgülere itibar etmez.


Her hangi bir nedenden dolayı değer verdiğiniz ve saygı duyduğunuz bir kişi tarafından yapılmış samimi ve içten bir övgü size verilmiş en değerli hediyedir.


Sizin övgüye ihtiyacınız olduğu gibi sizinle birlikte çalışan insanların da övülmeye ihtiyacı vardır.


Sekreterinizin başarılı bir organizasyon yaptığını gördüğünüzde ona niçin övgü dolu sözler söylemiyorsunuz? Çocuğunuzun sizin için basit görünen bir işi başardığını farkettiğinizde onu niçin her seferinde kutlamıyorsunuz? En son eşinizi hangi nedenle ve ne zaman övmüştünüz? En son kime 'eline sağlık, çok lezzetli pişirmişsin dediniz?' İş yerinizde çalışan bir güvenlik görevlisini gözünün içine bakarak övdüğünüzü hiç hatırlıyormusunuz?


Yüceltmek


İnsanları yüceltmek, onları bulundukları yerden alıp daha yükseklere çıkartarak mümkün olur. Tanrı her insana bir çeşit zenginlik vermiştir. Bu zenginliği bazıları farkedemez. Farkedilemeyen ve farkettirilemeyen zenginlikler ise bu dünyada işe yaramaz. Başkalarının zenginliklerine zenginlik katmak onları yüceltmektir.


Zenginlik deyince sadece parasal zenginliği düşünmeyin. Tanrı insanlara parasal olmayan zenginlikler vermiştir. Parasal zenginlikler gelip geçicidir. Tanrı’nın verdiği zenginlikler ise ömrünüz boyunca sizinle birlikte yaşlanır olgunlaşır.


Şöyle hafızanızı bir yoklayın. Siz en son kimin elinden tutup onu bulunduğu yerden daha yukarılara çekip yükselttiniz? Kimin gözünü açtınız? Kime göremediği şeyleri gösterdiniz? Kime anlayamadığı bir şeyi anlattınız? Kime bilmediği bir şeyi öğrettiniz? Kimin yanlış bir düşüncesini düzelttiniz? Kimin vizyonunu genişlettiniz? Kime pahalı ve zor kazandığınız tecrübelerinizi aktardınız? Kimin gönlüne zenginlik aşıladınız? Kimin ruhuna huzur kattınız?


Unutmayın, siz başkalarını yüceltirseniz, başkaları da sizi yüceltecektir.


Lazımsın


'Sen bana lazımsın', 'Sen bize lazımsın', 'Sana ihtiyacımız var'. Bu sözleri size en son kim söylemişti? Her insan bir işe yarar. Yeter ki doğru yerde doğru şekilde kullanılsın.


'Sen olmasaydın bu toplantıda istediğimizi elde edemiyecektik'. Bu sözleri bir toplantı sonrası benimle birlikte toplantıya katılan asistanıma söylediğimde ona en güzel hediyeyi verdiğimi gözlerinin içinde beliren ışığı farkettiğimde anlamıştım.


Çevrenizde size lazım olan insanlara 'sen bana lazımsın', 'sana ihtiyacım var', cümlelerini çekinmeden samimiyetle söylemeyi ihmal etmeyin.


Eleştirmemek


Eleştirmek yıkıcı, önermek yapıcı olabilir. Her yapılan yanlışı veya eksiği eleştiri olarak karşınızdakine iletmek yerine yapıcı öneri olarak ona aktarabilirseniz karşınızdaki kişiyle sağlıklı bir iletişim başlatmış olursunuz.


Eleştiri yapmak kolay, yapıcı öneri üretmek ise zordur. Siz zor olanı başarın.


HAK


İnsan ilişkilerinde hakaret etmek, aşağılamak, kötülemek ve küçük görmek [HAK] sıkça kullanılan silahlardır. Bu silahlar ile bir çok kişi karşısındakini vurduğunu, yaraladığını hatta öldürdüğünü zanneder. Yanılırlar. Bu silahları kullananlar aslında kendilerini yaralarlar. Bir insan bu kötü silahları ne kadar çok kullanırsa yaraları da o kadar çok büyür. Bu tür insanlar bir gün gelir insan vücudu içinde yaşayan kötülük enerjisi olurlar. Çevrelerine ve bu dünyaya zarar vermeye başlarlar.


Siz siz olun HAK silahına hiç bir zaman itibar etmeyin.


Bu dünyanın geçici olduğunu unutmayın. İnsan ilişkilerinizi zenginleştirin.


Dünya ilişkilerinizde HAK silahınızı kullanmayın, SÖYLE kalkanınız sizi kötülüklerden koruyacaktır.


Unutmayın.

“Söyle Hak” mı?



Bulent Senver( teşekkürler)