![]() |
Yaşanmış Güzel Diyaloglar
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: - Ben çekilirim!! _______ Meşhur bir filozofa: - Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye sorulduğunda: - Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş. _______ Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye: - Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalağı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seveseve öder. Kral, alaylı alaylı gülerek: - Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuzakarşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum. ______ Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkidekalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek: - Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon: - Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım. ______ Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için: - Affedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş: - Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu? _______ Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biriısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona: - Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir: - Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: - Bende bilirim. ______ Adamın biri Nazım Hikmet'e sakal bıraktığı için Maymuna Dönmüşsün demiş.O da cevaben: --İyi o zaman başka tarafa döneyim demiş ve başka tarafa dönmüş _____ Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken, iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve: Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye ***ürüyorsun böyle? adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek cevap verir: -- Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım. _____ Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü olan Galile'ye hasımlarından biri: Üstat, demiş. Kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi? Galile: -- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler de bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi? ______ Amerikalı is adamı, Çinliyle alay ederek sormuş: Mezarlarınıza koyduğunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş: : -- Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman. _______ İngilizin biri bir Türk lokantasında Türk garsona "Türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale'de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de: --Ne işiniz vardı orda? demiş ve döşemiş İngiliz gavuruna _______ Profesör öğrenciye "ulan eşeği bağlasan buraya o bile okulu bitirirdi demiş. Öğrenci de cevaben: --Bitirirdi tabi, hatta birkaç sene daha okurdu Profesör olurdu demiş _______ Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir: - "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım." Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim." _____ Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş: - "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill, hemen cevap göndermiş: - "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa." _______ Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi: - "İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş: - "Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum ______ ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen İran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürk’ün üzerine döker .. İran kralı ayın Atatürk Türk milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben Türk milletine her şeyi öğrettim bir uşaklığı öğretemedim ...... _________ Napoleon Bonapart İspanya'yı savaşta yendiğinde İspanya Kral'ı Napoleon'a; Siz sadece para toprak ganimet elde etmek için savaşırsınız oysa biz şeref için savaşırız der... Napoleon'da İspanya Kral'ına; Evet doğru herkes neye ihtiyacı varsa onun için savaşır............. ___ Öğrenci; -Hocam,diye sormuş.İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne dersiniz? Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş. -O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir. ____ Komedyen Eddie Cortar'a, -Hastalanınca ne yapmak gerekir?diye sorulduğunda: -Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek.Verdiği ilacıda alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek.. ________ Dunyanin en buyuk mutefekkirlerindenbiri olan Mevlana,sakallari bembeyaz olmus papaza sorar; -siz mi daha yaslisiniz,sakaliniz mi? papaz sakallarinin 18-20 yaslarinda ciktigini dusunerek;elbette ben cevabini verdiginde; -yazik,der Mevlana,cok yazik...sizden kucuk olan sakaliniz agarmista siz hala karanliklardasiniz. ________ Grunfeld,cocukken bir profesorden keman dersi aliyormus.bir gun profesor; -ben senin yasindayken bu parcayi daha iyi calardim,demis. -Demek ki sizin profesorunuz benimkinden iyiymis. _________ Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalinin canli yayinina konuktur... Küstah bir spiker vardir ve Barış Manço ile dalga geçmektedir... Sürekli, "iste Türk, yani barbar, vahsi vs..." demektedir... Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yaninizda kâgit para var mi?" diye sorar! Bu soruya spiker sasirir ve "evet var ama n'olacak" der... Barış Manço israr edince spiker cebindeki kâgit paraları çikartir... Bu olaydan az önce Barış Manço canli yayinda "Anahtar" adlı sarkisini söylemistir... Bu sarkinin bir bölümü söyledir: "Bes Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, bes Fatih-bir Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan" (Baris Manço / Anahtar sarkisi / Darisi Basiniza Albümü / 1992) Bu sarki bir matematik sorusudur ve sarkida adi geçen kisiler o dönemdeki Türk parası olan banknotlarin arkasinda fotografi olan kisilerdir... Baris Manço spikere sorar: "Bu paranizda fotografi olan kisi kim?" Spiker: "General......." Barış Manço diger paralardaki fotograflari olan kisileri de sorar,spikerin verdigi cevaplar hep aynidir "General.......", "Amiral...........", "Komutan............." Spikerin bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabyndan sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarini çikarir... Spikere der ki: "Bu parada fotografi olan kisi Mehmet Akif Ersoy'dur. sairdir... Bu fotograftaki kisi Mevlana'dir. Düsünürdür... Bu paradaki fotografi olan kisi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür... Bu paradaki kisi ise Atatürk'tür. "Yurtta baris, dünyada baris" diyen kisidir... Bizim paralarimiz bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına "sairlerimizin", "düşünürlerimizin","bilim adamalarımızın" fotoğraflarını bastık... Siz Fransizlar kendiniz barbar, vahşi oldugunuz için paralarınızın arkasına hep savas Adamlarinin fotoğraflarını basmışınız!" der... Barış Manço nun bu müthis cevabindan sonra televizyon yöneticileri Canli yayini keserler ve spikeri oradan kovarlar, baska bir spiker yerine gelir ve canli yayin yeniden baslar, yeni spiker Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.