ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Edebiyat / Dil Bilgisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=658)
-   -   Cümlede Anlam Farklılıkları. (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=132608)

Prof. Dr. Sinsi 06-21-2012 01:11 PM

Cümlede Anlam Farklılıkları.
 
1.Cümlede Anlam Farklılıkları:

1- Kınama anlamı: Kınama, yapılan işi değer yargıları açısından değerlendirip doğru bulmayarak ayıplamaktır.


* Nasıl olur da küçücük bir çocuğun parasını alırsın.

* Böyle nur yüzlü bir ihtiyara bakılmaz mı hiç.


2- Alay anlamı: Bir kişinin veya bir durumun yetersiz, kusurlu, gülünç yönlerini küçümseyerek eleştirmek, alay etmek demektir.


* O kadar zeki ki liseyi altı yılda bitirdi.

* Dili çok iyi kullanır, ne de olsa sakatatçı çocuğu!

* Ne anlarsın ya resimden!


3- Yergi anlamı: Eksiklerin,sakıncalı durumların küçümsenmesi, eleştirilmesi yergidir.


* Böyle ders çalışırsanız tabii başaramazsınız.

* Baba kendi yapmadığını çocuğundan nasıl ister ki!

* Borcunu ödemez, sözünü tutmaz, nasıl biri bu!


4- Küçümseme anlamı: Değer vermemek, önemsememek, küçük görmektir.


* Bu soruyu ilkokul öğrencileri bile çözer.

* Üç yıl bekledin de bu arabayı mı aldın!

* Adam olacak da ailesine bakacak!...


5- Beğenme anlamı: Yapılan bir işin, oluşan bir durumun veya kişinin değerli bulunması, değerlere uygun bulunması beğenmedir.


* Yediğim yemek nefisti.

* Verilen işi mükemmel yapardı.

* Ne giydiyse kendine yakıştırır.


6- Azımsama anlamı: Bir şeyin umulandan az bulunması, yetersiz görülmesi, azımsamadır.


* Üç kez koşmakla koşucu olunmaz.

* Haftada bir saat sporla zayıflayamazsınız.

* Bu paraya asla çalışmam.


7- Yetersizlik, gücü yetmeme, başarısızlık anlamı:

* Birkaç soru daha çözebilseydi, sınavı kazanırdı.

* Yağmur yağınca sel baskınlarını önleyemiyor belediye.

* Konu oldukça iyi ama anlatım hiç de başarılı değil.


8- Övgü, övünme anlamı: Kişinin, durumun, nesnenin, kavramın, üstün yönlerini de alıp değerlerini arttırmak, övmektir. Bunu kişi kendisi veya topluluğu için yaparsa övünme olur.


Övme: * Onu bir de bilgisayarın başında gör!

* O boy, o gözler, o burun... sanki taşbebek.

* Böyle uyumlu bir aile görmemişsinizdir.


Övünme: * Biz adamı böyle mat ederiz.

* Ben olmasaydım siz zor çıkardınız buradan.

* Ben sizin yaşınızdayken...


9- Yakınma anlamı: Bir kişinin sözündeki, davranışındaki veya çevresindeki yanlışlıklardan, eksiklerden duyulan rahatsızlığı, kırgınlığı üçüncü bir kişiye yakınarak anlatmak, şikayette bulunmak bir yakınmadır.


* Bir de aldığı borçlarını ödeyebilse.

* Yememiş, içmemiş, söylediklerimi öğretmene yetiştirmiş.

* Benden habersiz akşam yemeğine konuk çağırmış.


10- Sitem anlamı: Bir kişiyle ilgili alınganlık, üzüntü, kızgınlık gibi duyguların biraz da iğneleyici bir dille ortaya konulması sitemdir.


* Parti vermişsiniz de en yakın komşunuzu, bizi, çağırmamışsınız.

* Senin bu sözleri söyleyeceğini hiç sanmazdım.

* Aşkolsun bana da mı böyle davranıyorsun!



11- Uyarma: Bir kişiye yanlış bir iş yapmamasını, yanlış bir davranışta bulunmamasını söylemek, uyarmaktır.


* Biraz daha sessiz olabilir misiniz?

* Derslerinizi günü gününe yapmalısınız.

* Bütün seçenekleri okumadan yanıtınızı işaretlemeyin.


12- Şaşma anlamı: Beklenmedik bir durumla karşılaşıldığında duygu ve düşüncelerin ortaya konması şaşırmadır.


* Nasıl kesebildin bunca odunu!

* Aa! Siz de mi bu sitede oturuyorsunuz!

* Köşeyi dönünce köpekle karşılaşmayayım mı!



13- Tehdit, korkutma anlamı: Birini kaygılandırmak, korkutmak, göz dağı vermek, tehdit etmektir.


* Bir daha seni bu evde görmeyeceğim!

* Hele bir geç kal da!...

* Bunu ne duymuş olayım ne de görmüş!



14- İkilem (tereddüt) anlamı: Kararsızlığın ortaya konulması ikilemdir.


* Biz de sizinle gelsek mi ki!...

* Acaba biz de alsak mı ki bu arabalardan?

* Yarın sinemaya gideyim mi, gitmeyeyim mi!



15- Varsayım anlamı: Bir şeyin kanıtlanmadan geçici olarak benimsenmesi önerisi, tahminde bulunma, öyle kabul etme varsayımdır.


* Diyelim ki enflasyon % 10'a düştü.

* Tut ki ülkedeki işsizlik sona erdi.

* Bizim görmediğimizi say.



16- Yanılgı anlamı: Düşünülen, varsayılan bir durumun gerçekleşmemesi, yanılmayı ortaya çıkarır.


* Seni çok çalışkan biri sanırdım.

* Körfez savaşında kazançlı çıkacağımızı sanmıştık.

* Avrupa her şeyi kolaylıkla kabul edeceğimizi düşünmüş.



17- Aşamalı gelişme: Zaman içinde durumun değişip azalması veya artması aşamalı bir gelişmeyi anlatır.


* Son yıllarda çok daha güzel yaşıyordu.

* Her yıl biraz daha güzelleşiyorsunuz.

* Damlaya damlaya göl olur.


18- Acıma anlamı: Bir kişinin ya da canlının içine düştüğü olumsuz durumdan üzüntü duymak, acımaktır.


* Depremden kurtulanların hali yürekler acısıydı.

* Tanrı kimseyi bu durumlara düşürmesin.

* Zavallı her gün eriyip gidiyordu.



19- Koşul (şart) anlamı: Bir olgunun gerçekleşmesi için bir başka etmenin gerekmesi, koşuldur.


* Derslerinize çalışırsanız kazanırsınız.

* Ekonomik sorunlarımızı çözelim de kalkınmış olalım.

* Düşünen kişiler çoğalırsa demokrasi gelişir.



20- Sebep (neden) anlamı: Bir durum diğer bir durumun oluşmasına yol açıyorsa buna yeni durumun sebebi denir.


* Parası yetmediği için uçakla gelememiş.

* Sözlerinizi dinlemediğinden hata yapıyor.

* Mutluluktan uçacaktı.



21- Amaç anlamı: Bir eylemi hedeflenen bir başka eylem için yapmak amaç gütmektir.


* Yeni bir elbise almak için çok çalışıyor.

* Gelecek kuşaklara güzel bir dünya bırakmak için çalışalım.

* Sınavı kazanayım diye gece gündüz çalışıyor.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.