Ziya Gökalp
 

ZİYA GÖKALP

(1876-1924)

Ziya Gökalp 1876 da Diyarbakır?da doğdu. Diyarbakır?da Askeri Ruştiye?de, İddadide ve İstanbul?da Baytar Mektebinde okudu. Özellikle, felsefe ve sosyal ilimlere ilgisi çoktuı.

İlk yazı hayatına atıldığı sıralarda onu bir Osmanlı milliyetçisi olarak görüyoruz. O, bir yazısında ?çeşitli unsurlardan ve Müslümanlıktan kuvvetini alan Osmanlı milleti, tıpkı bir Amerikan milleti gibi gerçek olabilir? diyordu. Böylelikle yazılarında Osmanlılığı ve Osmanlı milliyetçiliğini savunuyordu.

II. Meşrutiyetin ilanından sonra Ziya Gökalp, fikir ve düşüncelerinde eskisinden ayrılıyordu. Artık milliyet anlayışında şu fikri ileri sunuyordu. ?bir cinsten olmayan şeyler toplanamaz. Birbirinden tarihleri, gelenekleri, dilleri, ülkeleri, ayrı milletleri toplayıp hepsinden bir millet yapmak imkansızdır.? Artık o Türkçülüğü savunuyordu.

1918 de Ziya Gökalp İttihattılar?ın ileri gelenleri ile Malta?ya sürüldü. Oradan dönüşünden sonra Diyarbakır?a çekildi. Eskiden beri savunduğu fikirlerini, görüşlerini hayatının sonuna doğru bir araya toplamaya muvaffak oldu. Bu fikirlerini Türkçülüğün Esasları adı altında 1923 de yayınladı (1924 de vefat etti)


TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI

Türkçülüğün Tarihi

Sultan Abdulaziz?in son devirleri ile Sultan Abdulhamit?in ilk devirlerinde, İstanbul, büyük bir fikir hareketine sahne olmuştur. O zaman darül fünunda (Hikmet-i Tarih) müderisi bulunan Ahmet Vefik Paşa, Secere-i Türki?yi, şark Türkçesinden İst. Türkçesine tercüme etti. Bundan başkan lehçe-i Osman-i, isminde bir Türk kamusu vücuda getirerek Türkçülüğün bu ilk esaslarını kurdu. Askeri mekteplerin nazırı, Süleyman Paşa da memleketimizde ilk defa olarak Türk tarihini yazmıştır.

Görülüyor ki Türkçülüğün ilk babaları Ahmet Vefik Paşa ve Süleyman Paşa?dır

Türkiye?de Abdulhamit bu kutsi cereyanı durdurmaya çalışırkan Rusya?da iki büyük Türkçü yetişiyordu.