![]() |
Ferahlamak
Ferahlamak
1. Bir kimse söz konusuysa, sıkıntıdan, tasadan kurtulmak, rahatlamak: Fırtına dinip, deniz yatışınca hepimiz ferahlamıştık. —2. Bir yer söz konusuysa, genişlemek, açılmak: Saksıları balkona alınca salon biraz ferahladı. ferahlatmak ettirg. f.1. Bir kimseyi ferahlatmak, onu sıkıntıdan, tasadan kurtarmak, rahatlatmak. —2. Bir yeri ferahlatmak, orayı genişletmek, açmak. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.