ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Ansiklopedisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=476)
-   -   Adaletname Hakkında Bilgi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=121010)

Şengül Şirin 11-12-2011 10:09 PM

Adaletname Hakkında Bilgi
 
ADALETNAME NEDİR ?

ADALETNAME i. (Adalet Fermanı, Adalet Hükmü de denir). Kanunları uygulamayan, görevlerini kötüye kullanan idarecileri yola getirmek için padişahların yayımladıkları olağanüstü hükümler.

— ANSİKL. Teşk. tar. Başlangıcı Sasanîlere kadar gider. Selçuk ve Osmanlı devletlerinde gelenek devam etti. Kanunları uygulamak ve adaleti korumak için bu ülkelerde çeşitli teşkilât vardı: Dâr-ül-Adl (Adaletevi), Divan-ı Mezâlim (Zulümler divanı), Divan-ı Âlâ (Yüce divan), Teftiş-i Memâlik (Ülkelerin teftişi) ve Adaletname. Siyasî otoritenin tek temsilcisi olan hükümdar, kanunların ve düzenin iyi işleyip işlemediğini kontrol için, ya doğrudan doğruya kendisi tebdil gezerek halk arasına girer veya müfettişlerini ülke içinde dolaştırarak durum hakkında bilgi alırdı. Aldığı haberlerden halka zulüm yapıldığını, kanunların çiğnendiğini öğrenirse, idarecilere derhal bir adaletname göndererek, bunda yazılı yasaklara kesinlikle uyulmasını emrederdi. Adaletnameler genel olarak şu maksatlarla yayımlanırdı: a) kötüye kullanmaları önlemek; b) halkı ezdirmemek ve korumak; c) tahta yeni çıkan bir padişahın, memleketi adaletle idare edeceğini duyurmak.

Adaletnameler, idarecilere ve kadılara gönderilirdi. Kadı, gelen Adaletnameyi sicile yazar, pazarlarda ve toplu bulunulan yerlerde, yüksek sesle okutmak suretiyle halka duyururdu. Bu, kadı'nın başlıca vazifelerinden biriydi. Eğer halktan, adaletnamenin kopyasını isteyenler olursa, bir suretini mühürlü ve imzalı olarak, isteyene vermek zorundaydı. Düzensizlik ve adaletsizlikler daha çok idarenin gevşediği zamanlarda, meselâ Celâli isyanları sırasında, vergilerin toplanmasında, bir de eski Bizans vergi kanunlarının Osmanlılarca da aynen kullanıldığı yerlerde görülüyordu. Gerçi Mehmed II ve Süleyman I’ in yaptırdıkları Kanunname-i Âl-i Osman'da, vergi hükümleri yazılıydı, ama, uygulamada güçlükler giderilmiş değildi, daha sonra «Bid'at» denilen vergiler konulmuştu. Ayrıca raiyyet rüsumu, angaryalar, salgunlar, aşarda, badihavâ' da ve cerimelerin alınmasında görülen yolsuzluklar, tefecilerin yüksek faiz almaları ve türlü mal ve eşyaya el atmaları halkı eziyordu. En büyük yolsuzluk tımarlı sipahilerde oluyordu; sonra vezirler, beylerbeyleri, sancak-beyleri, voyvodalar, mütesellimler, subaşılar, kethüdalar, kadılar, naipler, mütevelliler, kapıkulu halkı ve zabitleri, eminler, âmiller, muhassıllar, türlü vazifelerle gelen mübaşirler sıraya giriyordu. Halkın başlıca şikâyetleri şunlardı: bedava yem ve yemek alınması, evlere zorla girip yatıp kalkılması, oğlan ve kızların kaçırılması, kanunsuz para alınması (salgun), devre çıkılması, kanunsuz vergi ve öşür toplanması, adam öldürülmesi v.b. Bir de XVII. yy.' da halkın Celâlîlerin önünden kaçarak yer değiştirmesi, büyük düzensizlik ve adaletsizliğe yol açıyordu.


İşte bu hallerde yayımlanmış olan adaletnamelerden bugün bilinenlerin hemen de hepsi XVI.-XVIII. yy.' lara aittir: 15 mart 1516 Eflâklılar adaletnamesi (sancak beylerinin halktan bedava yem ve yemek almamasına dair); 1 ekim 1521 tarihli adaletname (Karacasu Yeniçeri kadısının alacağı resme dair); 14 şubat 1537 tarihli, Bağdat beylerbeyi ve kadısına gönderilen adaletname (kadıların aldığı kanunsuz paraların yasaklanması hakkında); 18-28 mayıs 1540 tarihli adaletname (niyabet ve badihavâ rüsumları toplanırken alınan kanunsuz paraların ve angaryaların yasaklanmasına dair); 1560 haziran sonunda, Semendire sancağına gönderilen adaletname (idarecilerin halktan aldıkları kanunsuz vergilerin kaldırılmasına dair); 17 mayıs 1568 tarihli, Karaman beylerbeyine gönderilen adaletname (Kayseri'deki subaşılar, sipahiler, voyvodalar ve naiplerin, babalarının rızası alınmadan kızlarını istediklerine vermelerinin yasaklanması hakkında); 18 temmuz 1596 tarihli, Rumeli'deki sancakbeylerine gönderilen adaletname (Rumeli celeplerinin, divaniye ve örfiye vergilerinden muaf olduklarına dair); 1595 tarihli, Anadolu beylerbeyine gönderilen adaletname (aşarda yapılan yolsuzlukların kaldırılmasına dair); 1596 kasım tarihli, Revan kadısına gönderilen adaletname (kulların suistimallerinin önlenmesine dair); 30 eylül 1609 tarihli. Revan kadısına gönderilen adaletname (idarecilerin devre çıktıklarında yaptıkları yolsuzlukların kaldırılmasına dair); 5 mayıs 1637 tarihli, Anadolu beylerbeyine gönderilen adaletname (halka zulüm yapılmamasına dair); 1646 aralık tarihli, Anadolu beylerbeyine gönderilen adaletname (halkın, sipahinin hangi işlerini göreceğine dair); tımarlı sipahilerin kanuna aykırı olarak aldıkları vergileri yasaklayan adaletname (XVII. yy.); naiplerin köylerde dolaşarak halktan kanuna aykırı şekilde aldıkları şeylerin yasaklanmasına dair adaletname (XVII. yy.' ın ikinci yarısı). Sarıbeyoğlu Mustafa'nın öldürülmesinden sonra (1740) Anadolu'nun sağ koluna bir adaletname gönderilmiş, idarecilerin zulüm ve biatları yasaklanmıştır.

Şengül Şirin 11-12-2011 10:48 PM

Cevap : Adaletname Hakkında Bilgi
 


Adaletname,Osmanlı padişahlarının topluma adil bir yönetim vaat eden fermanları.Bilinen en eski adaletname I.Selim tarafından 1516"da yayımlanmıştır.


Osmanlı toplumunda "adalet" ,devlet ile reaya arasındaki ilişkileri düzenleyen başlıca ideolojik kavramdı.Temelinde ,köylü ekonomisinden artık aktarımının ,küçük üreticileri bitkin düşürmeyecek bir ortalamada tutulması konusunda,yönetenler ile yönetilenler arasında varılmış fiili ve gerilimli bir uzlaşma yatıyordu.Toprak kanunnameleri tarafından belirli miktar ,oran ve uygulamalara bağlanmış bu ortalamaların ya da uzlaşma sınırlarının keyfi olarak aşılması ise,"zulüm" demekti.Ama askeri sınıf mensuplarının,yani irili ufaklı dirlik ya da tımar sahiplerinin köylü üzerinde önemli yetkilerle donatıldığı koşullarda,"adalet"in yanı sıra "zulüm"ün baş göstermesi de olağandı.ve merkezi devlet bunu ancak frenlemeye çalışabilirdi.İşte bu nedenlerle,çoğu padişah tahta çıktığı günlerde,saptadığı yolsuzluk ve aksaklıkları gidermek için adaletname yayınlanırdı.Bu fermanlar ,halkın vergi yüküyle ezilmemesine,yasalara uyulmasına ve düzenin iyi işlemesine yönelik önlem ve buyrukları içerirdi.Küçük köylü ekonomisinin fazla ezildiği durumlarda,birkaç yıl için vergi affı,tohumluk dağıtımı gibi canlandırıcı önlemler de söz konusu olurdu.Adaletnameler ülkenin her yanına değil,haksızlık ve aksaklıkların yaygınlaştığının görüldüğü eyalete gönderilirdi.Eyalet kadısı gelen adaletnameyi halka duyurur.sicile de yazardı.

17.ve 18.yüzyıllarda merkezi otoritenin sarsılması,taşrada yükselen güçlü eşraf ve ayanın,büyük çiftlik sahiplerinin ellerinde angarya uygulamasının baş göstermesi,olağan ve olağanüstü vergilerin toplanmasında büyük haksızlıkların ortaya çıkması,tımarlı sipahilerinin ,voyvoda ,subaşı,beylerbeyi gibi yöneticilerin halkı ezmeye başlamaları ,ezilen halkın göç etmesi ,eşkıyalığın artması,tefeciliğin yaygınlaşması gibi nedenlerle sık sık adaletnameler çıkarıldı.Bunlarda ,kanunnamelerin hükümleri hatırlatılıp uygunsuzluklar sıralanır,alınacak önlemler birer buyruk olarak yazılırdı.Bu niteliğiyle adaletnameler ,reayanın artıürünü üzerinde merkezi otorite ile eşraf ve ayan arasındaki mücadelenin yansımasıydı.

Kaynak;AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.