![]() |
Kedinin Ölümüne Yazılan Bir Mersiye: Ah Pisi Vah Pisi
Not: Bu yazının konusu tarihte yaşanan bir ölüm vakasıdır. Felidae olarak adlandırılan kedigiller büyük bir familyadır. Reisleri, aynı zamanda ormanların hâkimi olarak bilinen aslandır. Şark kültüründeki kuvvetli bir rivâyet, bugünkü kedilerin aslanın burnundan çıktığına dâirdir. Ve zamanla dünyanın her tarafına yayılmışlardır. Öyle ki adı geçenlerden bazısı insanlar üzerinde derin tesirler bırakmıştır. Bunlardan biri de 16. asır Osmanlısında yaşayan Meâlî mahlaslı şairimizdir. Hislerine tercüman olabilirsek kendimizi mesut ve bahtiyar addedeceğiz : ) . . Şâir Meâlî http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...7/chatte11.jpg Meâlî, Kanunî devri şairlerindendir. Babası eski İstanbul hâkimlerinden Yarhisârî Mustafa Efendidir. Meâlî, kaleme aldığı manzumelerle Muhibbî mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman’ın iftifatlarına kavuşmuştur. Hoş-sohbet ve latifeci bir hüviyete sahipti. Çok sevdiği kedisini kaybettiği zaman üzüntüsünü bir şiirle dile getirmiş ve bu şaheserin adını Kedi Mersiyesi koymuştur. . . Vah Pisi! http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...07/chatte6.jpg Uzunca bir şiir olan bu mersiyeden buraya bazı kıtalar alarak sayfamızı renklendirmek istedik. Kedisine “Vâh Pisi!” hitâbıyla seslenen nüktedan şairin derin bir teessür içinde olduğu her hâlinden anlaşılmaktadır. Çıkdın elden nidelüm ansızın eyvâh pisi Yandun ölüm oduna derd ile nâgâh pisi Hasretâ şîr-i ecel buldu sana râh pisi Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi [Beklenmedik bir anda elden çıktın. Ölüm ateşiyle sen de yandın. Ecel arslanı seni aldı götürdü. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] . http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...51-300x225.jpg Kani ol bedr bakışlu kani ol şîr-i zemân Kani ol vermeyen aslan ile kaplana emân Kani ol oldugu yerde komayan mâr ü çiyân Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi [O ay bakışlı, zamanın kaplanı nerede? Hani o aslana ve kaplana bile eman vermeyen? Hani o tuttuğunda yılan ve çiyana fırsat vermeyen? Nidelim âh kedi, neyleyeyim vah kedi] . . http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...e8-300x225.jpg Serçe tutar gibi tutar idi tavukla kazı Kendi akran gibi şîr ile ederdi bâzı Nice kâfir sıçan öldürmüş idi ol gâzi Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi [Tavuk ile kazı serçe tutar gibi yakalardı. Aslanla kendi akranı gibi oynardı. O gazi kedi nice kâfir fareyi tutup öldürmüştü. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] . http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...e3-300x225.jpg. Gâh tesbîh geçürürdi gehî banlar idi Âhiret korkusını bilür idi anlar idi Bû Alî görse zekâsını tanlar idi Nidelüm âh pisi neyleyelüm vâh pisi [Gâh tesbih eder, gâh ses verirdi. Ahiret korkusunun farkında olup, anlardı. Eğer İbn-i Sİna onu görse zekâsına şaşıp kalırdı. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] . . http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...e4-300x267.jpg Şîr-i merd idi bahâdurdı yavuz gürbe idi Yaşlu sanman anı genç idi katı körpe idi Bıyığı kıllarının her biri bir harbe idi Nidelüm âh pisi neyleyelüm vâh pisi [O, mert bir aslandı, yavuzdu ve yiğitti. Sen onu yaşlı sanma, aksine çok genç ve körpeydi. Zira bıyığının her kılı âdeta kısa bir mızraktı. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] . . . http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...e7-300x213.jpg Hûb-âvâz ile ol şâm u seher mavlar idi Sanarı hic mecâl itmez idi avlar idi Ana öykünmez idi şîr abes gavlar idi Nidelüm âh pisi neyleyelüm vâh pisi [Sabah akşam güzel sesiyle miyavlardı. Sansara hiç mecal vermeyip onu avlardı. Aslan ona benzeyemezdi, boş yere kükrerdi. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] . . http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...e9-300x254.jpg Her seher kalkar elini yüzünü yur idi ol Katı pâk idi ve her vech ile ma’mûr idi ol Kimse bilmezdi ama anun kadrini bir nûr idi ol Nidelim âh pisi, neyleyeyüm vâh pisi [Her sabah kalkıp elini yüzünü yıkardı. Çok temizdi her bakımdan mükemmeldi. Fakat onun kıymetini kimse bilmezdi. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] http://tarihvemedeniyet.org/wp-conte...10-300x225.jpg Rûhı şâd ola ki incitmez idi kimesneyi Ne gönindeki biti ne kulağındaki keneyi Paça ile bası hoş idi severdi teneyi Nidelim âh pisi, neyleyeyüm vâh pisi [Ruhu şâd olsun ne derisindeki biti ne de kulağındaki keneyi incitmezdi. Paça ile tahılı gayet çok severdi. Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi] Şimden girü sıçan duta bütün dünyâyı Kemüre heybeyi çuvalı, dele torbayı İnlede yoksuklu ve yoksul ide bayı Nidelim âh pisi, neyleyeyüm vâh pisi [Bu saatten sonra bütün âlemi fareler tuta. Heybeleri kemireler ve torbaları deleler. Yoksulları inleteler ve zengini yoksul yapalar. Nidelim âh kedi, neyleyeyüm vâh kedi] |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.