![]() |
İşlemek
İşlemek
İŞLEMEK 1. Kendisinden beklenilen işlevi düzenli bir biçimde yerine getirmek; çalışmak: Bu saati alalı yirmi yıl oldu, hâlâ tıkır tıkır işliyor. Asansör bozuk, işlemiyor. —2. Bir etkinlik alanında verimli olmak, çalışır durumda bulunmak: Otel de lokanta da çok iyi işliyor. —3. Bir taşıt sözkonusuysa, bir yere gidip gelmek: Oraya yalnızca minibüsler işliyor, başka taşıt bulamazsınız. —4. Bir şeyin, bir kimsenin içine nüfuz etmek, sinmek, onu etkilemek: Yağmur iliklerime kadar işledi. Kıskançlık onun ruhuna işlemişti. —5. Yara, çıban vb. sözkonusuysa, kapanmayıp irin akıtmak: Fitil koy ki yara işlesin. —6. Düşünme gücü, zekâ sözkonusuysa, çalışmak, etkin olmak: Biraz kafan işliyorsa bu fırsatı kaçırmazsın. —7. Bir yol sözkonusuysa, kullanılmak, çalışır durumda olmak: Yayalar bu yoldan işliyor. —8. Kira, ücret, faiz vb. sözkonusuysa, çalışmak; zamanla orantılı olarak artmak: Ücretini işledikten sonra almak. Kirayı işledikten sonra ödemek. Geciken her gün için faiz işliyor. —9. Günah, sevap, suç vb. sözkonusuysa, yapmak: Bir günah işledim, bağışla beni. Bu suçu işleyen cezasız kalmayacak. —10. Arg. Bir kimsenin söylediği yalanlara kanmak: Amma işledin, insan biraz kuşkulanır. g. f. 1. Bir şeyi işlemek, emek vererek onu daha verimli, daha elverişli, daha yararlı duruma getirmek: Toprağı işlemek. Demiri, bakırı işlemek. —2. (Bir şeyin üzerine) bir şey işlemek, üzerinde türlü işlemeler yapmak, onu süslemek, nakışlamak: Halı üzerine kuş motifleri işlemek. Bakır üstüne gül işlemek. —3. Bir konuyu, temayı ya da metni işlemek, onu geliştirmek, değişik yönleriyle ele alıp bo-yutlandırmak: Romanlarında hep karamsar tipleri işlemiştir. Dersimizde cümle türlerini işledik. Bu sorunu çok yüzeysel işlemişsiniz. —4. Bir kimseyi işlemek, bir düşünceyi ona benimsetmeye, kafasına sokmaya çalışmak: Çocuğu işleme, kendi seçimini kendi yapsın. —El sant. Bir marka, bir ad, vb. işlemek, bir kumaş üzerine iğneyle bir süsleme yapmak. —işlem. Özellikle talaş kaldırma sözkonusu olduğunda, bir parçaya bir ya da birçok takım tezgâhında istenen biçimi vermek. —Marangl. Eşyönlü işlemek, bir ağaç parçasını, parçanın ilerleme yönüyle aynı yönde dönen bir kesici takımla makinede işlemek. —Petr. san. Bir ürünü arıtmak. —Tekst. işleme tezgâhında mekikçiklerle bir kumaş üzerinde desenler oluşturmak. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.