![]() |
Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı
1 Eklenti(ler)
AKIL VE RUH HASTALIKLARI
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1305216208 Akıl ve Ruh Hastalıkları,bireyde sıkıntı duygusu yaratan ve zihinsel işlevlerinin önemli bir bölümünde bozukluğa yol açan psikolojik ya da psikofizik belirtiler bütünü, . Akıl ve ruh hastalıklarının bu terimi dışlaması amaçlanan dah "düzgün" zihinsel işlev ve davranışlardan açık seçik ayırt edildiği,genelde herkesçe kabul edilen bir tanımı yoktur.Terimin kapsamı konusunda da,günümüzde belirgin görüş ayrılıkları sürmektedir.Örneğin ,davranışçılar ,kişinin davranışları yerine zihine yönelmesine karşı çıkmaktadır.Başka ruhbilimciler ise,görünüşe göre zihinsel bozuklukları olanların yalnızca olgulara başka türlü baktıklarını bunu da toplumun "bozuk" yargısıyla damgaladığını öne sürebilirler.Bu ruhbilimciler akıl hastalıklarına karşı geçmişteki katı bakışlara uygun tıbbi yaklaşımlarda bulunulmasına da katılmayabilirler.Ancak konu ile ilgilenen araştırmacı ve hekimlerin genel eğilimi daha iyi bir seçenek bulunamadığından akıl ve ruh hastalıkları tanımını benimsemek yönündedir.Bunlar davranış sapmalarının tek başına bir akıl hastalığı oluşturmadığı görüşünde oldukları gibi,toplumsal ölçülerinde insan davranışlarının değerlendirilmesinde oldukça önemli bir rolü olduğunu kabul ederler.Bu duruma ,alışılmış belirli gündelik davranışların sabuklama türü ya da kompulsif davranış biçimlerinden ayırdedilmesi örnek oluşturur.Bu toplumsal ölçülerden dolayı,akıl hastalıklarının tanımı kültürden kültüre belirgin farklılıklar gösterir. Akıl ve ruh hastalıklarıyla ilgili birçok sınıflandırma sistemi geliştirilmiştir.Bunların tümü bu hastalıklarla benzerlik gösteren fiziksel ya da tıbbi koşulların tanımından yola çıkmaya çalışmaktadır.Pek çok sistem,hastaları bilinen gruplardan birine sokabilmek için iki temel sorudan yararlanılır.Öncelikle kişinin somut gerçekliği görebilme ve değerlendirebilme becerisi incelenir.Bu konudaki beceri yoksunluğunda psikoz tedavisine yönelinir.Gerçeklikle bağını koparmamış hastalar ise kendi rahatsızlıklarına karşı olan tutumalarına göre değerlendirilir.Kişisel tavrını soyut.toplumdan kopuk ve sorunlara yol açan bir durum olarak görenlerin hastalığı nevroz ya da psikonevroz olarak kabul edilir.Hastalığını normal bir durum gibi algılayanlar ya da ortada bir sorun bulunduğunu yadsıyanlarda ise bir kişilik bozukluğu ya da topluma uyumsuz davranış tipi olduğu düşünülür.Bu terimler kişinin tüm yaşamının bir tanımı olmaktan çok,belirli bir dönemdeki bir dizi sorunun sınıflandırılmasıdır. Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı
PSİKOZLAR
Psikozlar,Ruhbilimcilerin,çalışmalarını kişilik bozuklukları çocuk eğitimi,ruh sağlığı ile ilgili sorunlara yönelttikleri günümüzde psikiyatri kliniklerinde tedavi görenlerin büyük çoğunluğunun hastalığı olan psikozlar üzerinde en çok araştırma yapılan ruh hastalıkları grubunu da oluşturmaktadır.Belirli kimyasal ya da anatomik bir kökeni bulunmayan davranış kusurlarının oluşturduğu psikozlar,işlevsel psikoz olarak tanımlanır.Beyin tümörü ya da vücuttaki kimyasal bir bozukluk gibi somut somut fiziksel yapı değişimlerinden kaynaklananlar ise organik psikoz olarak adlandırılır. İŞLEVSEL PSİKOZLAR İşlevsel psikozlar,Bu grubun en sık görülen hastalığı olan şizofreni,psikiyatri kliniklerine ilk kez başvuruan hastaların yüzde 20-25"inde görülür.Belirtileri erken yaşlarda başlayıp tedavisi de uzun yıllar gerektirdiğinden,yataklı tedavi kurumlarında bulunanların yarısından çoğu şizofreni hastasıdır.Farklı yoğunluktaki belirtilerin bir arada görüldüğü çeşitli duygu ve düşünce bozukluklarından kaynaklanan şizofreninin bütün türlerinde hasta,kendisini dış dünyadan bütünüyle soyutlar.Hastalık,içe dönüklük ,huzursuzluk,hastalık hastalığı kişiliksizleşme ve düşünceye dalma gibi belirtilerle başlar.Yavaş ya da ani olarak gelişin kişilik değişimini tüm belirtilerin ortaya çıktığı psikoz bulguları izler.Zamanla yoğunluğu azalan belirtiler,sonuçta kaybolabilir.Çoğunlukla ilaçlar,elektrik akımı ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilen hastalar en çok ayrı bir ortama alınmaktan yarar görürler.Gündelik yaşam koşullarının dışında,kendini koruma altında hisseden sizofren ,zihinsel karmaşa dönemlerini ve bunların getirdiği rahatsızlıkları tek başına daha iyi çözebilir. İşlevsel bozuklukların bir başka türü olarak kabul edilen afektif psikozlar arasında bulunan taşkınlık-çöküntü psikozu belli dönemlerle birbirini izleyen ruhsal çöküntü ve taşkınlık davranışlarıyla tanınır.Psikotik depresyondaki hastada ise derin bir sıkıntı duygusu bulunur.Kendini değersiz bulan ve gitgide umutsuzlaşan hasta,yaşamını bir işkence olarak algılar.İntihara eğilim,bu gruptaki hastaların yüzde 75"inde görülür. Yanlış inanışlara dayalı mantıksal sistemlerin egemen olduğu paranoyada kişi,başkalarına anlamsız gibi görünen kendi inançlarına akla yatkın açıklamalar geliştirir.Çevresindeki insanlarla ilişki kurmada güçlük çeken paranoyak,alışılagelmiş tedavi yöntemlerine de yanıt vermez. Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı
ORGANİK PSİKOZLAR
Organik psikozlar,Altmış yaşını geçen insanlarda,normal bir durum olarak kabul edilebilecek kadar sık görülen bellek ve öğrenme bozuklukları,yaşlılık psikozları olarak tanımlanır.Bu hastalık,genelde beyin küçülmesi sinir dokusunun tahrip olmasından kaynaklanırken,beyin damarlarının sertliği ile oluşan psikozlar yalnızca dolaşım sistemi değişikliklerinin sonucudur.Alkolün aşırı miktarlarda alınması ya da bağımlılarda birden kesilmesi de ,alkolik psikoz olarak bilinen hastalığa yol açar.Sara hastalığının bazı türlerinde görülen bilinçdışı psişik nöbetler ,sanrılar ve yanılsamalarda ,psikoz olarak değerlendirilebilir.Ayrıca beyin iltihapı ,kafa travması,beyin tümörü ve çeşitli kronik sinir hastalıklarından sonra da organik psikozlar gelişebilir, NEVROZLAR Nevrozlar,Başka psikiyatrik bozukluklara oranla daha hafif olan nevroz ile gündelik üzüntü,korku ve uyumsuzluklar arasında kesin bir ayrım yapılamamaktadır.Nevrotik davranışlar ilk olarak,farkına varmadan da olsa hastanın kendini çevresine karşı savunmada tutması ve kendiyle ilgili olguların sonuçlarını yadsımasıyla belirlenir.Tanısı ise,abartılı,tavırlar,psişik yapı değişiklikleri ,düşünceye dalma,ve nedensiz korkular gibi bir dizi belirti ile konur.Günümüzde tüm araştırmacılar nevrotik belirtileri ruhsal gerginliğe,bundan korunma girişimlerine ve kişinin iç çelişkilerine bağlar. Kaygı ( anksiyete) tepkisi,klinik uygulamada tüm nevrozların yüzde 12-15"ini oluşturur.ve üç ayrı türde gözlenir.Bunların en ağırı olan akut kaygı nöbetinde,panik hali gösteren ve bir an için tüm becerilerini yitiren hasta,aşırı korku ile terleme ,solgunluk,ve kalp atışı değişimleri gibi fizik belirtiler verir.Savaşta askerlerde sıkça gözlenen kaygı gerginliği ,ortama ortama ve kişideki gerginliğe bağlıdır.Kaygı nevrozu ise,ikincil fiziksel belirtilerin öne,çıkması ve zamanla kronik bir hal alması ile öbürlerinden ayrılır. Kişilik ayrışması olarak bilinen nevrozda,kişinin gündelik işlevlerinden bir bölümünün etkinlik süreci içinde çözülmeye uğraması söz konusudur.Ayrışma kavramı,kişiliğin bir bölümünün az çok bağımsız bir biçimde işlev görmeye başladığı ,bellek kaybı gibi sonuçlara kadar varabilen bir dizi tepkiyi içerir.Olağan bilinçliliğin dışında gerçekleşen düş görme de,bu çözülmeler arasında değerlendirilebilir. Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı
Fobi,nedensiz ve anlamsız görülen ve kolay kolay kaybolmayan gerçekdışı korkudur.Bu tepkinin psikiyatrik tanısı,kişinin engelleyici ve yıldırıcı bulduğu korkuları,hekimin tehlikesiz olduğunu belirtmesine karşın üzerinden atamaması ile konur. Obsesif- kompulsif tepki,hastanın bilinçli olarak rahatsız olduğu,yinelenen düşünce,dürtü ve davranışlarla belirlenen nevroz grubudur.Hastadaki öznel etkinlik obsesif ,nesnel etkinlik ise kompulsif olarak adlandırılır.Teşhircilik,çalma hastalığı,yakma deliliği,ve dikizcilik gibi,toplumda iyi karşılanmayan belirtiler obsesif -kompulsif davranışlar arasında kabul edilir. Nevrozun önde gelen belirtilerinden olan ruhsal çöküntü daha çok toplumun eğitim görmüş,olgun,kültürlü ve entektüel nitelikleri yüksek kesimlerinde ve çoğunlukla orta yaşlarda görülür.Belirtileri arasında çevreye ilgi ve istek azalması,çekingenlik toplumsal etkinliklerde sınırlama,karamsarlık ve can sıkıntısı sonucu yorgunluk,ağrılar,kabızlık,iştahsızlık,ve kilo kaybı bulunur. Hastalık hastalığı,kişinin bedensel işlevleriyle ilgili olarak obsesif düşüncelere daldığı ve sağlığı ile aşırı derecede ilgilendiği bir tepkidir.Histeride ise,içsel ,duygusalve fiziksel işleyişlerle dışavurması söz konusudur.Bu dışavurmanın belirtileri organik hastalıklara benzer,körlük ve felce kadar varabilir. TEDAVİ İLKELERİ Tedavi ilkeleri,Psikolojik bozukluk gösteren hasta biyolojik yöntemlerle ya da kendisiyle iletişim kurularak tedavi edilir. Biyolojik tedavi yöntemlerinin temeli dinlenme,diyet ve hastanın kendini güvenlenme ,diyet ve hastanın kendini güven altında duyduğu bir klinik gözetimidir.İlaç tedavisinin ilkesi hastanın öznel sıkıntılarını azaltmak,ruhsal gerginliğini gidermek ,sanrılarını engellemek ya da hastayı uyarmaktır.Bunun için sakinleştirici,uyutucular,yatıştırıcılar,uya rıcılar ve depresyon giderici ilaçlar kullanılır. Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı
Başka tedavi yöntemleri arasında beyinden zayıf bir elektirk akımının geçirilmesine dayanan elektroşok (ECT),elektrik ile yapay bir uyku halinin sağlandığı elektronarkoz bilinç kaybı için kan şekerinin düşürülmesine dayanan insülin tedavisi ve beynin değişik bölümleri arasında ketlemenin yol açtığı abartılı ve normal dışı etkileri azaltmak için önbeyin lobuna kesi atılması ameliyatı bulunur.
Hekimin hasta ile iletişim kurmaya çalıştığı psikoterapi yönteminin amacı,hastanın bilinçli düşünceleriyle bilinç dışı süreçleri kavramasını ve psikiyatrik belirtilerin coşkusal çelişkileriyle ilişkisini tam olarak kurabilmesini sağlamaktır.Özellikle başlangıç aşamalarında hastanın kolay kabullenemediği bu yöntem,zamanla yalnızca gündelik sorunlara karşı güç kazanmasını değil,geleceğini istemli olarak denetimi altına alabilmesini de sağlar. HUKUKTA AKIL HASTALIĞI Hukukta akıl hastalığı,Akıl hastalığı,hukukta,kişinin temyiz (Sezginlik) gücünü ve ceza sorumluluğunu kaldıran ya da azaltan nedenler arasında yer alır.ve medeni hukuk ve ceza hukuku alanlarında önem taşır.Akıl hastalığının temyiz kudretine ne ölçüde etki yaptığının belirlenmesi için,bilirkişi olarak uzman hekime başvurulması gerekir.Akıl hastalığı uzman raporlarıyla kanıtlanan kişinin de,uyuşmazlık konusu işlemi yaparken temyiz kudretinin bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.Örneğin melankolik ,nevrastenik ya da saralı kimselerden çoğu temyiz gücünden sürekli olarak yoksun değildir.Temyiz kudretini sürekli olarak kaldırmayan akıl hastalıklarında hastanın aklı başındayken yaptığı işlerden sorumlu olduğu kabul edilir.Bu sürede hastaların normal oldukları zaman yaptıkları işlem ve eylemler,hukuk karşısında sağlıklı kimselerin işlem ve eylemlerinden farksızdır.Akıl zayıflığı ise doğuştan var olan bir arızadır ve bu nedenle süreklidir.Akıl zayıflığı çekenlerde temyiz kudretinden yoksunluk süreklidir.Türk Medeni Kanunu"na göre,akıl hastaları evlenemez.Ayrıca akıl hastalığı bir boşanma nedeni olarak görülmüştür. Suçu işlediği sırada "cinnet"halinde bulunan kimsenin sorumsuzluğunu,Türkiye"de ilk kez 1858 tarihli Tanzimat dönemi Ceza Kanunu kabul etmiştir.Bununla birlikte Osmanlı Devletinde daha önce geçerli olan şeriat kurallarına göre de "cünun" yani delilikle "ateh",yani bunama halleri ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran hallerdi.Bugün yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu"nun (TCK)46.maddesine göre,suç oluşturan eylemi işlediği sırada bilincini ya da hareket serbestliğini ortadan kaldıracak derecede akıl hastalığına uğramış bulunan kimseye ceza verilemez. Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı
Akıl hastalığı dolayısıyla sorumsuzluğun belirlenmesi konusunda çeşitli ülkelerde başlıca üç yöntem uygulanır. 1- Biyolojik yöntem: Türkiye"de 1858 tarihli Ceza Kanunu"nun 41. maddesiyle Fransız Ceza Kanunu"nun 64.maddesi bu yöntemi benimsemiştir. 2- Psikolojik yöntem; 1853 tarihli,İsviçre Federal Ceza Kanunu bu yöntemi benimsemişti. 3- Karma yöntem:Alman,İsviçre ve İtalya Ceza kanunlarıyla TCK bu yöntemi kabul etmiştir.Biyolojik yöntemin çok dar,psikolojik yöntemin ise çok geniş olmasına karşılık,karma yöntem en elverişli olanıdır.Buna göre ,akıl hastalığının suçu işlediği sırada failin bilincini ya da hareket serbestliliğini etkileyip etkilenmediğinin ,etkilenmişse bunun derecesinin belirlenmesi gerekecektir. Suçu işlediği sırada tam akıl hastası olanlar hakkında,emniyet tedbiri yargılanması yapılmak üzere dava açılır.TCK "nın kabul ettiği sisteme göre suçu işlediği sırada tam akıl hastası olanlar hakkında ceza uygulanmaz.bunların koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilir.Sağır ve dilsizlerde bu hükme tabidir.Koruma ve tedavi önlemi de bir çeşit yaptırım olmakla birlikte,kanun bu amaca yönelik yargılamayı "emniyet tedbiri davası" olarak nitelemiştir.Sanığın suçu işlediği sırada tam akıl hastası olduğu hazırlık soruşturmasında anlaşılırsa tedbire sulh yargıcı karar verir.Duruşmasız yapılacak yargılama sonunda yargıç sanığın suç işlediği kanısına varır ve akıl hastalığının kanun hükümleri kapsamına girdiğini saptarsa,koruma ve tedavi kararını verir. Sanığın durumu son soruşturma evresinde anlaşılmışsa ,koruma ve tedavi tedbirine yetkili mahkeme karar verir.Uyuşturucu madde kullanma alışkanlığına kapılmış olanlar hakkında ayrıca "emniyet_i umumiye nezareti altına alınma"cezasına hükmolunması gerekir. Failin akıl hastalığı,bilincini ve hareket serbestliğini büsbütün kaldıracak ağırlıkta değil de bir ölçüde azaltılacak bir nitelikte ise,ceza sorumluluğu vardır ama,bu sorumluluk azaldığı için ceza da hafifletilerek verilir. Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.