![]() |
Kral
Kral
KRAL a. 1. Genellikle ömür boyu olmak üzere, en yüksek siyasi gücü seçim ya da veraset yoluyla elinde bulunduran ve kullanan kişi; hükümdar. —2. Herhangi bir ekonomik etkinlikte ya da bir üretim alanında üstünlüğü elinde bulunduran kimse: Petrol kralı. Çelik kralı. —3. Herhangi bir konuda başkalarından üstün olan, usta olan kimse: Satranç kralı. —4. Çoğul ad + kralı, olumsuz bir işte, bir etkinlikte ya da bir konuda ünlenmiş ve yaptıklarıyla benzerlerini aşmış olan kimse: Dolandırıcılar kralı. Serseriler kralı. Enayiler kralı. —5. Kral dairesi, bir otelin en lüks dairesi. || Kral öldü yaşasın kral, habercinin yaşayan kralın ölümünü ve yeni kralın tahta geçişini ilan ederken kullandığı kalıp söz; emri altında bulunduğu, övüp yücelttiği bir kimsenin yerine geçen yeni birine aynı övücü, yüceltici sözlerle yaklaşan kişinin bu tutumu için söylenir || Kraldan çok kralcı olmak, bir kimseyle ilgili bir tutumu, bir düşünüşü ondan daha çok savunur olmak. || Krallar gibi, krallara yakışır biçimde: Krallar gibi karşılandık. || Krallara layık, krallara sunulabilecek nitelikte değerli ve üstün olan şeyleri belirtmek için kullanılır. —Esk. Mis. Rahip kral, Gerileme döneminin başında (XXI. sülale) Yukarı Mısır'da kendilerini kral ilan ederek iktidarı ellerine alan büyük Amon rahiplerine verilen ad. —Esk. Rom. Şölen kralı, şölen sırasında baş köşede oturan ve herkesin kaç kupa içeceğini saptayan kişi. || Kurban kralı (lat. rex sacrorum), bütün kurban törenlerine başkanlık eden, uygulamacı ve zorunlu olarak evli ianus rahibi. (Bu makam hiçbir yüksek devlet göreviyle bağdaşmazdı.) —Miner. Kral suyu, altın ve platini çözebilen nitrik asit ve hidroklorik asit karışımı. (Bileşimi değişebilen kral suyu, özellikle paslanmaz çeliklerde metalograflk dağlama etkeni olarak kullanılır.) [Eşanl. ALTIN SUYU.) —Tar. Krallar kralı, Parthlar'ın ve Persler'in krallarına verilen unvan. || Büyük kral, yunanlı yazarlara göre, Persler'in kralı. || Çavuş-kral, Prusya kralı Friedrich-Wilhelm l'in takma adı. || Katolik kral, ispanya krallarına verilen unvan. || Katolik krallar, Aragonlu Fernando II ve Castillalı isabel. || Meşrut kral, yetkileri bir anayasa ile tanımlanmış ve sınırlandırılmış kral. || Romalılar' ın kralı, Heinrich IV'ten başlayarak germen imparatorlarının sürekli olarak taşıdıkları unvan. (Bu unvanı taşımak için Roma'da taç giymek ya da taç giymeyi kabul etmek gerekiyordu. Roma'da taç giyme geleneğini kaldıran Altın mühürlü ferman'dan sonra bu unvan kullanılmaz oldu.) ♦ sıf. Tkz. Üstün nitelikleri olan, en iyi, en mükemmel: Kral araba. Kral arkadaşım. —ANSİKL. Frazer'e göre, ilk krallar, büyücüler, halk hekimleri ve mucize gösterenlerdi. Tarih çağlarında, kralın tanrısal bir nitelik taşıması sık rastlanan bir olaydı. Kral, ya bir tanrının oğlu olur (Mısır) ya da öldükten sonra tanrılaştınlırdı (Hititler). Yunanlılar' la Romalılar'da da başlangıçta krallık vardı, ama işlevi hızla küçüldü, yerini demokratik kurumlara bıraktı. Krallık, genellikle, zorba bir kurumun tatsız anısı olarak kaldı ve ancak bir unvan olarak, çoğu kez dinsel gelenekler çerçevesi içinde, varlığını sürdürdü: kral arkhon (Atina); kurban törenleri kralı (Roma) gibi. Sparta bu konuda daha tutucu davranarak iki kraldan oluşan bir collegiumu alıkoydu; ama bunların yetkileri durmadan kısıtlandı ve kendileri ephoroslar tarafından denetim altında tutuldu. Antikçağ'ın öteki kavimleri (Barbarlar) krallık kurumunu korudular. Fransa'da XIX. ve XX. yy.'a kadar çoğu devletlerde olduğu gibi, hükümdar bir kraldı ve rolü, yetkisi ve saygınlığı dönemlere ve hanedanlara göre değişiklikler gösterdi. Ama kutsal niteliği Ancien Régime geleneğinde varlığını sürekli olarak korudu (kralın kutsanması ve keramet sahibi oluşu [- —Ikonogr Jordaens ünlü tablosunda (Louvre), Krallar bayramını kutlamak için içki içen neşeli bir flaman topluluğunu canlandırmıştır. Jordaens'in aynı temayı işleyen öteki tabloları, Viyana ve Brüksel müzele-rindedir. Teniers ve Steen de aynı konuyu işlemişlerdir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.