![]() |
Elinde Altın Top Tutan Afrika Sultanı
2 Eklenti(ler)
Tarihi Katalan Atlası, 14. yüzyılda 1375 yılında Abraham Ceresques tarafından yapılmış dünya atlasıdır. Bugün Paris'te Nasyonel Biblotek'te korunmaktadır. Özellikle 14. yüzyıl Avrupa'sını anlatsa da İskandinavya, Mısır, Afrika, Çin, Hazar denizi, Arabistan, Orta Asya gibi bölgeleri de anlatır. Haritanın en önemli özelliği çizimler dışında yazıya ve figürlere dayalı açıklamaların bulunmasıdır Bu haritanın şüphesiz en ilginç figürlerinden biri de sağ elinde altın top tutan, tahtına kurulmuş siyahi hükümdardır. Kimdir bu siyahi hükümdar? Niye bu kadar ayrıntıyla işlenmiştir? Dünya tarihi, kültür tarihi deyince aklımıza ilk gelen, Âdem'in sırrını taşıdığından olsa gerek, Asya coğrafyasıdır. Sonra Avrupa coğrafyası. Her nedense Afrika unutulur. Hatırlandığında ise akla ilk gelen ya Mısır medeniyetidir ya da onun siyahi köleleri. Afrika, hatırlanacak değil unutulmayacak coğrafyadır aslında. Bugünkü dünya planı da zaten unutulmadığını göstermektedir. Avrupa, Asya nasıl büyük medeniyetlereev sahipliği yapmışsa aslında Afrika da büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Gana, Mali, Songay Sultanlıkları, Timbüktü Paşalığı bu erken dönem medeniyetlerinden sadece birkaçıdır. Bunlardan en önemlisi de 13. yüzyıl ile 16. yüzyıl arasında varlık gösteren Mali Sultanlığı'dır. Mali Sultanlığı hükümran olduğu dönemde Asya, Avrupa medeniyetleriyle boy ölçüşebilecek bir seviyededir. En meşhur hükümdarları da Kanku Musa'dır. Diğer ismiyle, mahalli dil Songayca aslıyla, Malli-Koy" yani "Mali İmparatoru". Kanku Musa 1307'de babasının vefatı üzerine Mali sultanı olur. Sultanlığının başkenti Niani şehridir. Kanku Musa'nın hüküm sürdüğü toprakların sınırı Nijer'den Atlas Okyanusu'na kadar uzanır.Bugün Niani şehrinden hiçbir iz yoktur. Kanku Musa, Müslüman'dır. Dindardır, adaletlidir, cömerttir. O kadar ki her gün bir köle azat ettiği rivayet edilir. Ömrü boyunca bir hükümdar olarak İslam'ı Batı ve Orta Afrika'da yaymak için çalışmıştır. Yaptığı bir hatadan dolayı ömrü boyunca oruç tuttuğu, tasadduk ettiği bilinmektedir. Hatasını vicdanında taşıyamayan Kanku Musa, istişareler sonucu Hz. Peygamberin kabrini ziyaret etmekle görevlendirilir. Hem de öyle bir günde yola çıkmalıdır ki hikmeti olsun. On ikinci günü cumartesiye tekabül eden bir günde yola koyulur. Onu İslam âleminde önemli ve unutulmaz kılan, bu yolculuğuyla birlikte 1324-1325 yılları arasında gerçekleştirdiği hac seferidir. Bu hac seferinde yolculuk boyunca gidiş dönüş dahil, Cuma günü hangi şehirden geçmişse orada bir cami yaptırmıştır. Daha da önemlisi bu yolculuğun başında öyle bir maddi manevi güçle yola çıkmıştır ki bu sefer dillere destan olmuştur. Beraberindeki 8000 ile 60000 arasında kişi; Hicaz, Mekke ve Medine'de sadaka olarak vermek için kırk katırla taşınan 2 tonluk altın, Mekke Medine'de dağıtılan 20.000 parçalık altın bu destanın sadece bir parçasıdır. Kanku Musa'nın Mekke, Medine'de tasadduk ettiği bu altınlara tarih daha evvel şahit olmamışken bundan iki asır sonra Songay Sultanı Askiya el- Hac Muhammed'in tasadduk ettiği 100.000 altınla şahitlik eder. Kanku Musa'nın ve himayesindeki kervanların ticareti Mısır ekonomisinin yüzünü güldürür. Bu ticaretle Mısır 12 yıl refah içinde yaşar. Kanku Musa Mekke'ye vardığında, gelecek hac kafileleri için onların barınabilecekleri yerler satın alır, yeme içmeleri için hizmetlerde bulunur. Dönüşte de peygamber yadigarı olsun diye gönüllü birkaç kişiyi yanında Mali'ye götürür. Yanında bir de Endülüs asıllı şair ve mimar Ebu İshak İbrahim es- Sahili el- Gırnati vardır. Bu mimar 1325'li yıllarda Dijinber camiini ve Madugu Sarayı'nı inşa eder. Ve bu eserlerle Endülüs mimarisini yansıtan üslup, Mali Sultanlığı'nın, Batı Afrika'nın tarzı olur. Kanku Musa, hac vazifesini ikmal eyleyip Mısır'a vardığında servetinden bir kuruş bile kalmaz. Borç alarak yoluna devam eder. Nihayet bu seyahat öyle dillere destan olur ki Asya'dan Avrupa'ya kadar herkesin dikkatini çeker. En sonunda 1339 yılında Angelo Dulcert çizdiği haritasına Kanku Musa'yı elinde altın top tutan siyahi hükümdar olarak nakşeder. Öyle bir nakşeder ki bütün kervanların yönü Kanku Musa'ya dönmüştür. Ve onun topraklarına... Ve bugün olduğu gibi 21. yüzyılın kervanları da ona dönüktür. Afrika'ya... Kübra Demiray-Dünya Bülteni / Tarih Servisi |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.