![]() |
Kosova'nın Tarihi
PRİŞTİNE (A.A)
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1292010729 Bağımsızlığını ilan eden Kosovayaşlaşık 500 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kaldı. Osmanlı İmparatorluğu'nca 1375 yılında fethedilen Kosova'ya yerleşen Türkler 1877-78 harbinden sonra Osmanlı'nın etkinliğinin azalmasıyla azınlık durumuna düşmeye başladı. Balkan savaşları sonucu (1912-1913) elden çıkan bölgedeki Türkler krallık (1918) ve komünist Yugoslavya (1945) döneminde üç büyük göç ve katliama uğradı. 1930 yıllarında kamulaştırma reformu altında Türklerin elinden araziler zorla alınarak Sırplara verildi ve Türkler göçe zorlandı. İkincisi ise 1956-60 yılları arasında Türklerden silah toplama kampanyası adı altında büyük eziyet başladı ve bunun sonucu olarak ikinci kez göç yaşandı. Sırpların bu iki baskısından sonra 1968-1990 yılları arasında da Türkler Arnavutların asimilasyon politikasına maruz kaldı. Bütün bunlara rağmen Kosova'da kalan resmi istatistiklere göre 12 bin gerçekte 20-25 bin Türk oradaki Türk kültürünü yaşatmayı başardı. Bir söylenceye göre 1. Kosova Savaşı (1389) sonrasında savaşta ölen Türk askerlerin kanının bir göl gibi toplanması sonucunda Ay ve Yıldız'ın bu göl üzerinde yansımasıyla oluştuğu kabul ediliyor. Tarih kitaplarına göre Osmanlılar 1389'da Sırplara ve Avrupalı müttefiklerine karşı kazandıkları meşhur Kosova savaşından sonra bölgeye tamamıyla hakim oldu ve Kosova vilayeti 1877 yılında teşkil edildi. Halil Rıfat Paşa bölgenin ilk valisi tayin edildi. Vilayetin merkez sancağı 1879-1893 tarihleri arasında Priştine 1893 tarihinde itibaren ise Üsküp şehri oldu. Kosova Vilayeti'nin nüfusu 1893 tarihi itibariyle 847 bin 419'du. Bunun 507 bin 80'i Müslüman 340 bin 339'ı Hristiyan'dı. Vilayet 1896 yılında 6 sancağa ayrıldı. Bunlar; Üsküp (Merkez) Priştine Prizren İpek Yenipazar ve Taşlıca sancaklarıydı. Vilayette Türk Arnavut Boşnak gibi Müslüman unsurlar ve Bulgar Makedon Sırp Rum Ulah gibi Hristiyan birçok etnik unsur bir arada yaşadı. Berlin konferansında (1878) Kosova'nın büyük bir kısmı Sırbistan ve Karadağ'a havale edildi. Bu karar konferanstan önce başlamış olan etnik temizlik hareketini hızlandırdı. Nis Leskovça ve Topluca gibi şehirlerin nüfusu Türkiye'ye göç etmeye zorlandı. 22 Mart 1913 yapılan Londra Sefirler Toplantısı sonucu Arnavutluk'un bağımsızlığı tanınırken Kosova Sırbistan'a bağlandı.1919-1920 Versay Barış Konferansı ile Kosova'nın Sırbistan'a bağlanması meşrulaştırıldı. TİTO YUGOSLAVYASI'NDA KOSOVA İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya'nın Almanya'ya teslim olması üzerine Tito tarafından kurulan meclisçe Yugoslavya 1945 yılında ilan edildi ve monarşi yıkıldı. Bu olaydan sonra Kosova Yugoslavya'ya bağlı bir eyalet statüsüne geçti. Kurulan yeni Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti'nde yönetimin uyguladığı baskı politikası sonucu yine Müslüman topluluğunun Türkiye'ye göçü devam etti. Özellikle Kosova Türklerinin göçü Sırp yönetimin 1953 yılında silah toplama eylemi sırasında yoğunluk kazandı. O dönemde Tito Yugoslavyası'nın ikinci adamı konumundaki Aleksandar Rankoviç'in altı cumhuriyet ve iki özerk bölgeden oluşan Yugoslavya'nın Müslüman toplumların yaşadıkları bölgeler olan Bosna-Hersekhttp://www.tatliaskim.com/images/smilies/virgul.gif Makedonya Kosova Karadağ ve Sancak'ta baskıların artması nedeniyle Türkiye'ye Türk Boşnak ve Arnavutların göçü daha da hızlandı. İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda kurulan Tito Yugoslavyası'nda da Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türklerin en yoğun yaşadıkları bölgelerde Kosova ve Batı Makedonya'da (Kalkandelen Gostivar Debre) varlıkları kabul edilmedi. Türklerin yoğun ısrarı üzere dönemin Yugoslavya Komünist Partisi 8 yıllık bir aradan sonra 1951 yılının ilkbaharında Kosova'da da Türklerin varlığını tanıma kararı aldı. Türklerin resmen tanındığı 1951 yılı Kosova Türkleri için bir dönüşüm yılı oldu. En önemli merkezlerde anaokullar ilkokullar Türk kültür-sanat dernekleri açıldı. Priştine Radyosu'nda Türkçe yayınlar başladı. Kosova'da ancak 300-400 kadar Türk var derken1953 yılında yapılan nüfus sayımında Türklerin sayısı 34 bin civarında belirlendi. Yugoslavya Anayasası'nda değişiklikler yapılarak hazırlanan yeni 1974 Kosova Anayasası'na göre Kosova'da Arnavutça ve Sırpçanın yanı sıra Türklerin yaşadıkları yerlerde Türkçe de resmi dil oldu. Bu anayasal değişiklikler Kosova'nın Sırbistan kontrolünden kurtulması da demekti. 1975 yılında Priştine Üniversitesi kuruldu. Arnavutça ve Sırpça öğretimin yapıldığı üniversite Arnavutların yüksek öğrenimi için son derece önemliydi. Zamanla eğitimli genç Arnavutlar yavaş yavaş yönetimi ele geçiriyordu. Slobodan Miloseviç yönetimindeki Yugoslovya'da 1989 yılında 1974 Federal Anayasası'nın güvence altına aldığı Kosova'nin özerklik hakkini iptal etti. Özerkliği alınan Kosova sıradan bir Sırp belediyesine dönüştürüldü. 1990 yılında Yugoslavya'da çok partili düzene geçildi ve ilk seçimler yapıldı. Arnavutlar seçimleri boykot ederek 2 Temmuz 1990 günü Kaçanik'te Kosova Cumhuriyeti 7 Eylül 1990 günü de Kaçanik Anayasası'nı ilan ettiler. 1991'de yapılan referandumda halkın yüzde 9987'si bağımsızlık için oy kullandı ve tek taraflı Kosova'nın bağımsızlığı ilan edildi. Sırp rejiminin bütün baskılarına rağmen 1992'de Arnavutlar Kosova'da genel seçim düzenledi. Bunun neticesinde Kosova Cumhuriyeti parlamentosu oluştu ve İbrahim Rugova Kosova Cumhuriyeti'nin ilk başkanı seçildi. Kosova'nın bağımsızlığını Arnavutluk tanıdı Bosna Hırvatistan ve Slovenya destekledi. KOSOVA KURTULUŞ ORDUSU Aslında Arnavutların Slavlara karşı direnişi Osmanlıların Balkanlar'dan çıkışıyla birlikte basladı. Bu direniş Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında da devam etti. Gerçek anlamıyla bir özerklik olmasa da komünizmin döneminde Arnavutlara verilen özerkliğin 1989'da Miloseviç rejimi tarafından geri alınmasıyla Kosova halkına daha önce görülmedik siyasi baskı ve şiddet arttı ve buna direniş güçlendi. Bütün bu baskılar sonucunda Arnavutlar Sırplara karşı askeri bir örgüt kurdu. 1993'te Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) tam bir gizlilik içinde kuruldu. UÇK ilk faaliyetini gazetelere verdiği sert açıklamalarla başlattı ve Sırp polis merkezlerine bombalı saldırılar düzenlemeye başladı. Kosova'daki gerçek durumu gözetlemek amacıyla Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Gözetleme Misyonu 1998 yılında Kosova'da göreve başladı. Reçak'ta 15 Ocak 1999 tarihinde bir grup Arnavut sivilin Sırp güvenlik güçlerince katledilmesi Eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi tarafından soykırım olarak değelendirilerekhttp://www.tatliaskim.com/images/smilies/virgul.gif dünya kamuoyunun Miloşeviç rejimine son verilmesi Kosova halkının kurtarılması yönünde ciddi adım atmasını sağladı. Fransa'daki Rambouilet Konferansı'nda 5 Şubat 1999'da Sırp ve Arnavut heyetleri arasında anlaşma sağlanamaması sonucu barışçıl yollar tükendi ve Miloşeviç rejimine karşı sıra askeri güç kullanılmasına geldi. Bu arada şiddet eylemleri arttı Sırp güvenlik güçleri Arnavutlarla birlikte Türk ve Boşnakları da Kosova'dan sürmeye başladı ve yaklaşık 700 bin kişi Kosova'dan kovuldu. Uluslararası topluluğun Miloşeviç rejimiyle bir türlü anlaşma sağlayamaması sonucu BM Güvenlik Konseyinin çıkardığı 1244 sayılı karara dayanarak 24 Mart 1999 günü NATO güçlerinin Sırbistan üzerine hava harekatı başladı. 78 günlük hava harekatının sonunda Kumanova'da imzalanan Askeri Teknik İşbirliği Anlaşması ile Sırp güvenlik güçleri Kosova'dan geri çekildi 10 Haziran 1999 günü NATO güçleri Kosova'ya girdi. Çok kısa bir sure içinde Kosovalıların büyük bir bölümü evlerine geri dönebildi. Balkanlar'da Sırbistan Karadağ Makedonya ve Arnavutluk devletlerine sınırı olan Kosova Haziran 1999'dan bu yana Birleşmiş Milletler tarafından yönetiliyor. İlk yerel seçimler 2000 yılında yapılırken şimdiye kadar üç yerel ve parlamento seçimi yapıldı. Son seçimleri eski UÇK komutanlarından Haşim Taçi'nin liderliğindeki Kosova Demokrasi Partisi (PDK) kazanarak Kosova Demokratik Birliği (LDK) ve Kosova Demokratik Türk Partisi'nin de ortak olduğu koalisyon hükümeti kuruldu. Başmüzakereci Marti Ahtisaari'nin yönetiminde tam bir yıl süren Belgrad ve Priştine arasında Kosova'nın nihai statüsüyle igili müzakerelerde uzlaşma sağlanamadı. Ahtisaari'nin Kosova'ya koşullu bağımsızlık öneren planı BM Güvenlik Konseyinde Rusya tarafından veto edilince Temas Grubu tarafında bir yıllık yeni bir müzakere dönemi başladı. Geçen yılın sonunda Temas Grubu da BM Güvenlik Konseyine taraflar arasında uzlaşma yönünde ilerleme sağlanamadığını bildirerek Ahtisaari'nin önerisine destek sundu. Kosova 17 Şubat 2008 günü bağımsızlığını ilan etmekle dünyanın en yeni bağımsız ülkesi sıfatını yine Sırbistan'dan ayrılan Karadağ'dan almış oldu. Bölgede 2005 istatistiklerine göre 21 milyonluk nüfusun yüzde 816'sı Arnavutlardan oluşuyor. Sırp nüfusunun oranı yüzde 99 olurken kalan bölümü Türkler ve Boşnaklar gibi değişik etnik gruplardan meydana geliyor. Dini yapısına gelince bölgedeki nüfusun yüzde 91'i Müslüman yüzde 9'u Hristiyanlardan oluşuyor. Kosova'da 2006 yılının sonunda çıkarılan resmi diller yasasında Arnavutça Sırpça ve İngilizce resmi diller olarak kabul edildi. Türklerin zorlamasıyla geçen yıl içinde Priştine Prizren Mitroviça ve Gilan belediyeleri Türkçeyi resmi diller arasına aldı. |
Cevap : Kosova'nın Tarihi
Kosova tarihi günümüzdeki bağımsız Kosova Cumhuriyetinin sınırları içinde kalan toprakların tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.
Kosova’ya tarih öncesi dönemlerde yerleşen ilk Hint-Avrupa halkları İlliryalılar ve Traklardı. 6. yüzyılın sonlarında Slavlar Kosova’ya yerleştiler. 850-1018 yılları arasında Kosova Tuna Bulgar Hanlığı’nın bir parçası oldu. 13. yüzyılda Sırpların, 14. yüzyılda ise Osmanlıların eline geçti. I. Balkan Savaşı’ndan sonra Yugoslavya Krallığı’na dahil edilen Kosova 1992 yılında Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra Sırbistan’ın sınırları içinde kaldı. Ancak Sırbistan hükümeti nüfusunun çoğunluğu Arnavut kökenli olan Kosova halkının özerkliğini tanımadı. 1990lı yıllarda Sırbistan hükümeti ve Kosovalı Arnavutlar arasında bir çok şiddet olayları yaşandı. Kosova 1999 yılında NATO tarafından yapılan Kosova Operasyonu sonrasında özerklik kazandı. Kosova, ABD, AET, Sırbistan ve Rusya arasında Kosova’nın statüsü konusunda yapılan görüşmelerin çıkmaza girmesi üzerine Kosova 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan etti. İlk Çağ Roma İmparatorluğu döneminde Kosova’nın ismi Dardania’ydı. Günümüzde Kosova’da Dardanlara ait birçok kalıntıya rastlanmaktadır. Kosova’da yaşayan Arnavutların Dardanlardan (İlirya) geldiklerinin en güçlü kanıtı; insan yapısı, aynı kültür ve dilin konuşulmasıdır. Dil zaman geçtikçe değişmiştir ancak aynı dilbilgisi kuralları içermektedir. Arnavutça kelimelerin çoğu İlirya’da konuşan dilden kaynaklamaktadır. Bunun en güçlü kaynağı eski Yunan felsefecilerin kitaplarında – İlir diline ait pekçok kelimeyi kullanmasıdır. Dardanlar Kosova’nın bugünkü topraklarında yaşamaktaydı. Yapı olarak güçlü ve sert insanlar olarak izah ediliyorlar. Arnavut Ligası Kosova ilk defa I. Murat zamanında 1389 yılında I. Kosova Savaşından sonra Osmanlı topraklarına katıldı. Ancak Yıldırım Beyazıt’ın 1402 yılında Ankara Savaşı’nda yenilmesi üzerine yaşanan Fetret Devri sırasında Kosova’daki Osmanlı yönetimi zayıfladı. 1444 yılının Mart ayında Arnavut ve Karadağ prenslikleri Balkanlar’daki Osmanlı yayılmasına karşı Arnavut Ligası (ya da Lezha Ligası veya siyasi birliği) denilen bir askeri savunma birliği oluşturdular. O zamanlar Venedik hakimiyetinde bir liman şehri olan Lezha (Alessio)’da bölgenin en önemli prenslikleri olan Thopia, Muzaka, Ballsha ve Crnojevic aileleri de bu birliğe kurdu katıldı. Arnavut Lezha Birliği’nin üyeleri olan prensler şunlardı: Lek Dukagjin, Pjetėr Shpata, Gjergj Ballsha, Karl Thopia, Theodor Muzaka, Stefan Crnojević, İskender Bey (Gjergj Kastrioti). Daha ufak diğer Kuzey Arnavut aşiretleri de bu birliğe katıldılar. Osmanlılar’a karşı mücadele için kendi aralarındaki anlaşmazlıkları bir tarafa bıraktılar. Arnavut Kruya Prensi Gjergj Kastrioti (İskender Bey) birliğin komutanlığına seçildi. Alınan siyasi kararlarda bütün birlik üyelerinin kabul etmesi şartı vardı. Birlik Venedik Cumhuriyeti tarafından da desteklendi. 1444′te İskender Bey Osmanlı ordusunu Torviol Ovası’nda yenmeyi başardı. Bundan sonraki iki yılda da Arnavut Birliği Osmanlılara karşı savaşlar kazandı. 1450′de Kruya’yı kuşatan Osmanlı birlikleri kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar. 1451′de İskender Bey Napoli Krallığı ile bir ittifak kurdu. 1452′de Osmanlı ordusu Mokrica ve Meçadi’de Arnavut Birliği’ne yenildi. 1453′te İstanbul’un fethi üzerine Arnavutlar Napoli, Venedik, Papalık ve Macaristan Kralları’ndan maddi yardım almaya başladılar. 1462′ye kadar Arnavutlar her yıl Osmanlı ordusunu püskürtüyor, ama ertesi yıl Osmanlılar tekrar aynı güçle tekrardan geliyorlardı. 1460 ve 1463′te yapılan ateşkesler dışında Arnavut-Osmanlı savaşı hiç durmadan sürdü. 1462′de İskender Bey önemli bir şehir olan Ohrid’i almayı başardı. 1466′da Kruya’nın ikinci kuşatması da Arnavut Birliği’nce engellendi. Fakat aynı yıl Osmanlılar Shkumbin Vadisi’nde Elbasan Kalesi’ni kurmayı ve ilk kez Arnavutluk’ta kalıcı olmayı başardılar. 1467′de Kruya’nın üçüncü kuşatması da Arnavut Birliği’nce engellendi. 1468′e kadar İskender Bey’in 10.000 kişilik ordusu Osmanlı Orduları’nın sürekli saldırılarını başarıyla engellemeyi başardı. 1468 yılında İskender Bey’in ölümüyle Lezha Liga’sı zayıflamaya başladı. Venedik’in yardımıyla Kuzey Arnavutlar Osmanlılar’la mücadele etmeyi sürdürdüler, ancak Venedik yönetimindeki İşkodra 1479′da Osmanlılarca fetholununca, Arnavut direnişi sona ermese de zayıfladı. Bundan sonra Arnavutluk Osmanlı hakimiytine girdi. Osmanlı Dönemi 1479-1912 arasında Kosova Osmanlı hakimiyetinde kaldı. Kosova’nın çok önemli Batı-Doğu ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle, Osmanlı yönetimi Venedik’in de kontrolüne yakın olan Arnavutluk’un geri kalan bölgelerinin aksine Kosova’da yoğun bir devşirme-İslamlaştırma politikası Kosova’da uyguladı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Berlin Antlaşması ile tam bağımsılığını kazanan Sırbistan Kosova’da da hak iddia etmeye başladı. Osmanlı Devletinin 1912 yılındaki I. Balkan Savaşı’nda yenik düşmesi üzerine KosovaYugoslavya Krallığı’nın bir parçası haline geldi. Yugoslavya Dönemi II. Dünya Savaşı sırasında İtalya’nın Almanya’ya teslim olması üzerine Tito tarafından kurulan meclisçe 1945 yılında Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ilan edildi ve monarşi yıkıldı. Bu olaydan sonra Kosova;Yugoslavya’ya bağlı bir eyalet statüsüne geçti. SSCB’nin çöküşü ile dağılmaya başlayan ülkeler arasına Yugoslavya da katıldı. Yugoslavya 1992 yılında eyaletlerinin bağımsızlığını ilan etmesi ile dağılmaya başladı. Hırvatistan, Bosna-Hersek, Slovenya,Makedonya bağımsızlığını ilan etti. Fakat Kosova Sırp baskısı ve askeri müdaheleler sonucunda tam bağımsızlığına kavuşamadı. 1995 yılında Sırp ordusu Kosova’ya girdi ve birçok sivilin öldürülmesine sebep oldu. Bağımsızlık süreci Kosovalı mülteciler (1999) 1991 yılında Yugoslavya’nın dağılması üzerine Kosova’daki yerel etnik Arnavut liderler tek taraflı bağımsızlık ilan etmelerine rağmen, 1990′lı yıllarda bağımsızlığı güvence altına almayı ve otonomiyi geri getirmeyi amaçlayan pasif direniş harekâtı başarısız oldu. 1990′lı yılların ortasında, etnik Arnavut isyan harekâtı, Kosova Kurtuluş Ordusu (Kosovo Liberation Army KKO veya KLA veya UÇK; Arnavutça: Ushtria Çlirimtare e Kosov), Sırp hedeflerine saldırmaya başladı. 1998 yılının yazında, Arnavutlar Sırp yönetimine karşı kitle protestolarına başladılar. Polis ve ordu kuvvetleri KLA’yı ezmek için gönderildi. Kosova Arnavutlarına yapılan baskının devam etmesi üzerine, NATO, Kosova ve Sırbistan’nda bulunan hedeflere Mart 1999 tarihinde hava operasyonlarına başladı (Kosova Operasyonu). Aynı zamanda, Kosova Arnavutlarına karşı, Sırp güçleri tarafından etnik temizliğe başlandı. Yüzbinlerce mülteci Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ’a kaçmaya başladı. Uluslararası Lahey Adalet Divanı araştırmalarında en az 2.000 cesede ulaştığını açıkladı. 11 haftalık NATO bombardımanından sonra, Miloseviç birliklerini ve polislerini geri çekmeye zorlandı. 750.000 Arnavut mülteci evlerine geri döndü. Bu bölgedeki Sırp nüfusun yarısına tekabül eden 100.000 Sırp evlerini terk etti. Birleşmiş Milletler, Kosova’nın bağımsızlık yada Sırp egemenliğinden birine dönene kadar bölgeyi kontrolü altına aldı. Böylece Kosova geniş ölçüde bir özerklik kazanmış oldu. Kosova temsilcileri ile ABD, AET, Sırbistan ve Rusya arasında Kosova’nın statüsü konusunda yapılan görüşmeler 8 yıl sürdü. Görüşmeler hiç bir sonuç vermeyince ABD, NATO ve AB Kosova’nın bağımsızlık düşüncesine desteklemeye başladılar. Nihayet 17 Şubat 2008 pazar günü Kosova meclisi tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Rusya, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi,Sırbistan ve İspanya bağımsızlığa karşı çıkan devletlerdir. Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın bağımsızlığa karşı çıkma nedeni, Kosova’nın, Çamerya ve KKTC için bir örnek olmasıdır. Rusya ise batılı devletlerin diğer yeni bağımsız olan ülkeleri (Abhazya, Güney Osetya, Kuzey Kıbrıs vb.) tanımadıkları için Kosova’nın bağımsızlığını bir çifte standart olarak görmektedir |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.