![]() |
İstiğrâk
İSTİĞRÂK:
Tasavvuf yolunda bulunan kimsenin içinde bulunduğu mânevî hallere dalması sebebiyle kendisini ve çevresinde olanları unutması. |
Cevap : İstiğrâk
İSTİĞRAK a. (ar. ğark'tan istiğrak). Esk. 1. Dolma, bir şeyin içine gömülme. 2. Kendinden geçme, dalınç: "Bunları dinlerken bir istiğrak zevkini ummak en sarih hakkımdı" (H. Z. Uşaklıgil). 3. Dalgınlık, dalgın olma: "Mavi gözlerinde süzgün bir istiğrak ile gülümsedi" (H. E. Adıvar). 4. İstiğrak etmek, gömülmek; kendinden geçmek; dalmak: "..mechuliyet-i tarihiye zulmeti içine doğru istiğrak edip giden..." (Ahmet Midhat, XIX. yy.). —Ed. Bir metinde öznenin bütün bireyleri ya da onlardan yalnız bir bölümünü kapsadığını belirten belagat terimi. istiğrak -ı hakiki, öznenin sözlük anlamı dolayısıyla, yüklemle ilgili bütün bireyleri kapsaması. (Örn. "Herkes kendi çıkarını gözetir" tümcesinde "herkes" sözcüğüyle bütün insanların çıkarlarını gözettikleri belirtilmiştir.) istiğrak-ı örfi, sadece özneyi oluşturan sözcükten anlaşılan belirli kişilerin söz-konusu edinilmesi. (Ûrn. "Çarşıdaki her kuyumcu bu elması gördü" tümcesinde yeryüzündeki bütün kuyumcular değil, yalnız bu kentin çarşısındaki kuyumcular konu edinilmiştir.) —Esk. dilbilg. Arap dilbilgisinde "el" harfi tarifinin önüne geldiği adı genelleştlrip tür adı olarak belirtmesi. —Tasav. Sufinin, kalbini her türlü dünya işlerinden arındırarak Allah'a bağlanması nedeniyle kendini bilmeyecek derecede dalgınlaşması, çevresinde olup bitenlerin farkına varamaması. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.