![]() |
Talebin Zımnen Reddine Dair İşlemin İptali İstemi Dilekçesi
Talebin Zımnen Reddine Dair İşlemin İptali İstemi Dilekçesi
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ VARDIR NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA ANKARA DAVACI : Adı ve Soyadı T.C. Kimlik No – Adres VEKİLİ : Av. Adı ve Soyadı – Adres DAVALI : Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Adres DAVA KONUSU : 16.12.2005 tarihli “icra müdürü kadrosuna eşdeğer bir kadroya atama talebinin zımnen reddine dair işlemin iptali ile; mahrum kalınan özlük ve maddi hakların iadesi talebidir. ZIMNİ RED TARİHİ : .../.../... AÇIKLAMALAR : 1- Müvekkilim halen Tahsisler Dairesi Başkanlığı’nda memur kadrosunda olup halen Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nda programcı yardımcısı olarak görev yapmaktadır. 1995 yılında Sosyal Sigortalar Kurumunun açmış olduğu icra memuru sınavını kazanarak Ankara Sigorta Müdürlüğünde göreve başlamıştır. 1997 yılında SSK Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca açılan programcı yardımcılığı sınavını kazanmış ve Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Bölümünde verilen programcılık eğitimini tamamladıktan sonra Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığında programcı yardımcısı olarak görevlendirilmiştir. 2- 1998 yılında T.C. Adalet Bakanlığı’nın açmış olduğu İcra Müdürlüğü sınavını kazandığından; çekilen kura sonucu; T.C. Adalet Bakanlığı Eceabat İcra Dairesine İcra Müdürü olarak asaleten atanmıştır. Ancak; aynı sene bir dizi elim olay ardı ardına sıralanmış; müvekkilim önce babasını kaybetmiş; dolayısıyla ailesini geçindirme yükümlülüğü müvekkilime kalmış; yine annesinin şeker ve kalp hastası olup; aynı sene içinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle onunla da ilgilenmek durumunda kalan müvekkilimin Ankara’ya dönüp; ailesinin yanında bulunması zaruri hale gelmiştir. Bu nedenle de Ankara’ya dönebilmek amacıyla SSK Başkanlığına naklen atanmasını talep etmiştir. Davalı idare müvekkilimin icra müdürü kadrosu ve ünvanı dikkate alınmaksızın; memur kadrosuna atayıp; programcı yardımcısı olarak Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığına geçici olarak görevlendirilmiştir. 3- Bu defa Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ne göre müdür kadrosuna atanabilmesi için; memuriyette 10 yıl hizmet süresini doldurmuş olması 27 adet eşdeğer boş kadro bulunması ve diğer şartları taşıdığından müktesep hakkı olan İcra Müdürü ünvanlı kadronun SSK Başkanlığında eşdeğer kadroya atanabilmesi için 16.12.2005 tarihinde müracaatta bulunmuştur. Müracaatı zımnen reddolunduğu gibi müvekkilimin atanabileceği kadroların doldurulması için sınav açılması nedeniyle işbu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur. HUKUKİ SEBEPLER : 1- İYUK. 2. m. ile 33. maddeleri gereğince davamızı Sayın Mahkemenizde açtık. 2- Müvekkilimin İcra Müdürü olarak Adalet Bakanlığı nezdinde istihdam edilmesine ilişkin müktesep hakkı nedeniyle davalı idare nezdinde eşdeğer kadroya atanması talebimizi;” 31.05.2005 tarih ve 25831 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin 'Başka Kurumlardan Naklen Atama' başlıklı 39. Maddesinde; “Başka kurumlarda görev yapanlar boş kadro bulunması ihtiyaç ve hizmet gerekleri doğrultusunda aynı unvana bu unvanın bulunduğu aynı alt gruptaki unvanlara veya istekleri halinde daha alt unvanlara atanılacak görevin gerektirdiği şartları taşımak kaydıyla atanabilirler. Bu Yönetmelikteki unvanlara yapılacak atamalarda; ilgililerin ihraz ettikleri unvanlar aynı unvanın olmaması halinde öğrenim durumu ve ihraz ettiği unvanla birlikte atanacağı unvan ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü dikkate alınarak ataması yapılabilir.” Hükmüne dayandırdık. Zira müvekkilim davalı idare yaptığı 16.12.2005 tarihli; icra müdürü unvanına eşdeğer kadroya atanma talepli müracaatı üzerine davalı idare Başbakanlık Devlet personel Başkanlığına bu hususta görüş sormuştur. Devlet Personel Başkanlığı da 08.02.2006 tarihli yazısı ile; müvekkilimin daha önce “icra müdürü” unvanlı kadroya asaleten atanmış olması ve mevzuatta aranan şartları taşıması kaydıyla müdür ve daha alt unvanlı kadrolar ile unvan değişikliğine tabi kadrolara atanması hususunda ilgili mevzuata göre işlem tesis edilmesinin; kurumun taktirinde olduğunu bildirmiştir. Davalı İdare Mevcut Takdir Yetkisini Kullanırken Hukuki Sınırı Aşmıştır Zira yukarıda belirtilen mevzuat ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü ışığında müvekkilimin durumu değerlendirildiğinde; a) Adalet Bakanlığı nezdinde İcra Müdürü olarak görev yaptığı; b) SSK nezdinde 11 yıllık hizmeti bulunduğu; c) Fakülte mezunu olduğu; d) Davalı İdare nezdinde; 6 adedi yalnızca müvekkilimin çalışmakta olduğu Bilgi-İşlem Dairesinde olmak üzere-; müvekkilimin atanabileceği 27 adet boş kadro bulunduğu ve bu kadroları; müvekkilim gibi asaleten atayabileceği personeli mevcut olduğu halde vekaleten doldurduğu; izahtan varestedir. Müvekkilim icra müdürlüğü unvanına eşdeğer olan ve halen boş bulunan mevcut kadrolara atanabilecek liyakattedir. Yukarıdaki şartları taşımasının yanı sıra sicilleri yüksek olup; bu güne kadar yaptığı bütün görevlerde başarılı olmuş; herhangi bir idari veya cezai soruşturmadan geçmemiş; verilen görevleri her zaman eksiksiz olarak yerine getiren bir personeldir. Davalı idare takdir yetkisini kullanırken sınırsız serbesti içerisinde değildir. Takdir yetkisini her zaman hukuki sınırlar içerisinde kamu yararını hizmetin aksamaması ve hizmette verimliliği gözeterek; objektif kullanmak durumundadır. Müvekkilim durumunda bir personeli mevcutken müvekkilimin atanabileceği eşdeğer ve aynı zamanda önemli kadroları bu kadrolarda çalışmada liyakati mevcut olmayan personelle idare etmesi; hizmette verimlilik; dolayısıyla kamu yararının gözetilmeyip objektif davranılmadığının bir kanıtıdır. Ayrıca müvekkilimin müracaat tarihinden sonraki bir tarih olan 13.03.2006 tarihinde müvekkilimin çalıştığı birimde boş olan şube müdürü kadrosuna aynı birimde çalışan bir personel vekaleten görevlendirilmesi beyanlarımızı teyit etmektedir. Üstelik davalı idarenin müvekkilimin müracaatını zımnen reddederek; 27 adet boş kadronun doldurulması için sınav açması müvekkilimin atanma hakkının hiçbir şekilde tanınmadığının açık bir ifadesidir. Müvekkilimin talebini zımnen reddine dair işlem sebep ve amaç unsurları bakımından açıkça hukuka aykırıdır. Yürütmenin Durdurulması Talebimiz Yukarıda da ayrıntılı olarak belirttiğimiz üzere; davalı idarenin açıkça keyfi bir işlemle talebimizi reddetmesi müvekkilime hem özlüm hakları bakımından maddi zarar hem de manevi zarar yaratmaktadır. Yakında müvekkilimin atanmasını talep ettiği kadroların doldurulması amacıyla sınav açıldığı duyurulduğundan; öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Bu talebimizin incelenmesine esas olmak üzere de; ivedilikle davalı idareden gerekli görülecek bilgi ve/belgelerin celbedilmesini ve bu hususta davalı idareye Kesin sure verilmesini talep ediyoruz. DELİLLER : Şahsi dosyanın celbi T.C. Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı atama görüş yazısı davalı idarenin sınav açtığını ve boş kadroları gösterir belge ön müracaat dilekçesi gerektiğinde her türlü hukuki delil SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda sayılan nedenler ve re'sen saptanacak durumlar karşısında 1- Öncelikle yürütmenin durdurulması hususunun görüşülmesi için davalı idareden gerekli bilgi ve belgelerin celbine 2- Yürütmenin durdurulmasına 3- Müvekkilimin zımnen red olunan icra Müdürü kadrosuna eşdeğer (müdür) kadroya atamasının yapılmamasına dair davalı kurum menfi işleminin iptaline 4- Tüm Özlük haklarının iadesine ve hukuka aykırı işlemin neden olduğu maddi kayıpların tahakkuk tarihlerinden itibaren faizleri ile birlikte davalı idareden tahsiline 5- Yargılama ücreti ile vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. .../.../... Davacı Vekili Avukat Adı ve Soyadı İmza |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.