ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   2. Dünya Savaşı (1939 - 1945) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=111074)

Şengül Şirin 09-13-2010 11:34 PM

2. Dünya Savaşı (1939 - 1945)
 
1 Eklenti(ler)
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1284409999


Dünya savaşı (ikinci), 1939'dan 1945 e kadar, demokratik devletler ittifakı (Polonya, Büyük Britanya ve Commonwealth ülkeleri, Fransa, Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika, Yugoslavya, Yunanistan, sonra SSCB, ABD, Çin ve başlıca Latin Amerika ülkeleri) ile Mihverin totaliter güçlerini (Almanya, italya, Japonya ve uyduları Macaristan, Slovakya, vb.) karşı karşıya getiren savaş.

Bu savaşın asıl nedeni Hitler'in III. Reich'ı Versailles "dikta"sından (1919) kurtarmak ve Avrupa'yı egemenliği altına almak istemesiydi. Güçlü bir ordu (Wehrmacht) yaratmak için yeniden zorunlu askerlik hizmeti koyan (1935) Hitler, Ren nehrinin sol kıyısını bir kez daha işgal etti (1936); arkasından Avusturya'yı ve Çekoslovakya'nın bir bölümünü ilhak etti (1938). Bu oldubittinin Münih'te Fransa ve Büyük Britanya tarafından tanınması (1938), Führer'in güç politikasını cesaretle sürdürmesine yol açtı. Hitler o zaman Çekoslovakya'nın kalan bölümünü de ele geçirdi (mart 1939), italya'nın desteğini sağladı (mayıs) ve Polonya'nın paylaşılmasına dayalı bir anlaşmayla SSCB'nin hoşgörülü yansızlığını elde etti (Ribbentrop-Molotov -anlaşmaları, 23 ağustos). Dantzig olayıyla, savaş başladı. Bu Avrupa kökenli savaş, 1941'den başlayarak dünyayı sardı ve ancak ağustos 1945'te, Japonya'daki Hiroşima ve Nagasaki cehennemlerinin ardından son bulabildi.

Mihver devletlerinin başarılı yayılması (1939-1942)


• Avrupa'da alman yıldırım savaşı (eylül 1939-ağustos 1941). 1 eylül 1939 sabahı, saat 4.45'te, alman ordusu Polonya'ya girdi, Fransa'yı ve Büyük Britanya'yı, bu ülkeye verdikleri sözü tutmak zorunda bıraktı. Polonya ordusu 26 gün içinde çökertildi. Fransız ordusunun Sarre'daki gösterişi (8 eylül) Wehrmacht'ı kaygılandırmadı. Öte yandan, Sovyetler 17 eylülde Doğu Polonya'ya girdiler. 28 eylüldeki Alman -Sovyet anlaşması'yla, Polonya'nın paylaşımı resmileştirildi, ülkenin doğuda ve batıda ilhak edilmeyen toprakları da 12 ekimde alman yönetimi altında bir genel valilik oldu.

Doğuda istediğini elde eden Hitler, bunun üzerine batı seferine hazırlandı; ancak planlarını değiştirerek saldırısını 1940'a ertelemek zorunda kaldı. Fransa' da, alman-sovyet paktı sonucu olarak Komünist parti dağıtıldı (26 eylül). Genelkurmay, uzun süreli bir savaşın hazırlıklarına girişti; bunun için kaçınılmaz olan ordu donanımının modernleştirilmesi işini hızlandırdı. "Tuhaf savaş" sırasında ülkenin kuzey sınırlarının savunmasını güçlendirmeye çalıştı. Belçika'nın tutumunu bilmeden bu ülke topraklarına ve Hollanda'ya dek uzanacak bir müdahale manevrası hazırladı (Dyle-Breda planı).

SSCB'ye gelince, Baltık denizi'ne giriş alanını genişletmek amacıyla Baltık ülkelerini kendisiyle saldırmazlık paktı imzalamaya çağırdı; daha sonra Finlandiya'ya toprak isteklerini bildirdi, 30 kasımda Ka-relya'yı işgale girişti. Böylece zorlu bir kış savaşı başladı. Finli kuvvetler işgalciye karşı gösterdikleri direnişle tüm dünyanın sevgisini kazandı; ama hiçbir yardım göremeyince 12 mart 1940'ta savaşa son verdi.

ABD'de, Roosevelt, "Cash and Carry" (peşin parayla satın alma) kararını meclise onaylatarak batı demokrasilerinin yeniden silahlanmasını desteklerken Almanya ablukayla karşı karşıya geldi. Alman gemilerinin Norveç karasularına girişi (Alt-mark gemisinin genel denetimi), ingilizlerin bu suları mayınlamasına yol açtı; ancak bundan önce Almanlar ikinci bir yıldırım savaşı başlattılar: Wehrmacht, 9 nisan 1940'ta Danimarka ve Norveç'i istila etti; Müttefiklerin Namsos ve Narvik'e yaptıkları çıkarmalara karşın, bir ay içinde Kuzey burnundan Hamburg'a uzanan tüm batı kıyılarının efendisi durumuna geldi.

Bu müdahale, Fransa'ya saldırı hazırlığını engellemedi. Bu konuda değiştirilen planlar 24 şubatta kesin olarak kabul edildi. Bu planlar, ana saldırıyı sağ kanattan değil, ortadan, Dinant ve Sedan arasından yöneltmeyi içeriyor, 10 panzer tümeninin 7'si bu bölgede toplanıyordu. Bu tümenlerin hava kuvvetlerinin desteğinde, fransız cephesini, Maginot hattının batı ucunda, Ardennes'nin bitim noktasında yarmaları, Belçika'ya gelecek müttefik kuvvetlerini yalıtlayıp çökertmek İçin de aşağı Somme yönüne ilerlemeleri gerekiyordu. Alman genel saldırısı, 10 mayısta Hollanda, Belçika ve Lüksemburg üzerinden başladı. 13 mayısta Meuse nehrine ulaşıldı; Dinant ve Sedan arasında bir gedik açıldı. Bu gedikten geçen panzer birlikleri Luftwaffe'nin güçlü hava desteğiyle aşağı Somme yönüne ilerledi. 20 mayısta buraya ulaşıldı. 19 mayısta Gamelin' in yerine geçmiş olan Weygand, üstünlüğü ele geçiremedi. Hollanda kuvvetleri 14 mayısta teslim oldu. 28 mayısta da Belçika kuvvetleri yenilgiyi kabul etti. Belçika kralı Leopold Almanlar'a tutsak düşerken hükümet yurtdışına kaçtı. Dunkerque'de ingiliz seferi birliklerinin büyük bir bölümü, 100 000 fransızla birlikte, 4 hazirana kadar gemilere binip geri çekilmeyi başardı; Belçika'daki fransız ordularının geri kalan kuvvetleri ya öldürüldü ya tutsak edildi. 6-9 haziran arasında, Weygand'in oluşturmaya çalıştığı Aisne-Somme cephesi de çöktü. 10 haziranda, o güne dek yansız kalmış olan italya, Fransa'ya savaş ilan etti. R Reynaud'nun yerine geçen mareşal Pötain, 17 haziranda ateşkes sürecini başlattı, Almanya ile 22, italya ile 24 haziranda ateşkes imzalandı. Bu arada, Londra'da, tanınmamış bir fransız generali, De Gaulle, 18 haziranda ingiltere'nin yanında savaşımı sürdürme çağrısı yaptı.

Bu yıkımın sonuçları çok büyüktü: Kuzey burnundan ispanya'ya dek kıta Avrupası'nın tüm batı kıyılarında alman egemenliği; Quisling adlı nazi işbirlikçisinin sultası altında bir Norveç; kraliçesi Londra'ya kaçmış ve Seyss-inquart adlı Reich komiserinin yönetimine girmiş bir Hollanda; alman askeri yönetimi altında bir Belçika; topraklarının büyük bir bölümü işgal edilmiş bir Fransa ve fiilen alman topraklarına katılmış Alsace-Lorraine bölgesi.

Adasında yalnız kalan, ancak 10 mayısta başbakan olan Churchill tarafından harekete geçirilen Büyük Britanya, Alman-lar'ın eline düşmesinden korktuğu fransız donanmasını yansızlaştırmaya çalıştı; bu amaçla onu batırmaktan da çekinmedi (Mers el-Kebir, iskenderiye). Bu saldırıların yol açtığı ingiliz düşmanlığı, De Gaul-le'ün fransız sömürge imparatorluğu topraklarını Özgür Fransa'ya katma çabalarını engelledi (Dakar, 23 eylül). Yalnızca Çad (Eboue ile), sonra da tüm Fransız Ekvatoral Afrikası, Özgür Fransa'ya, Afrika' da savaşımı yeniden başlatmak için, bir üs ve bir askeri birlik kaynağı oluşturdu.

Mareşal Pâtain hükümeti özgür bölgede yer alan Vichy'ye yerleşti. 10 temmuzda Millet meclisi tarafından 80 parlamenterin ret oyuna karşın tam yetkiyle donatılan P6tain, bir "ulusal devrim" politikası ve dışişleri bakanı Laval ile birlikte, galip devletle işbirliği politikası uygulamaya başladı (Montoire görüşmesi, 24 ekim).

Hitler, Büyük Britanya'yı yenilgiye uğratmak için, 15 eylülde adaya çıkarma yapmayı planlamıştı. Ama önce hava savaşını kazanmak gerekliydi. 13 ağustosta başlayan İngiltere savaşı, RAF (Royal Air Force) ile Luftwaffe'yi karşı karşıya getirdi ve ekime dek sürdü, çıkarmaysa, 17 eylülde belirsiz bir tarihe ertelendi.

Bu ilk başarısızlık ve General Franco' nun Cebelitarık'ı ete geçirme görevi alan alman birliklerinin ispanya'dan serbestçe geçmelerine bir izin vermekte çekingen davranması, Hitler'i yayılmacılık tutkularını Doğu'da doyurmaya yöneltti. Orta Avrupa ve Balkanlar'da arabulucu oyunlarına başvurduktan (Macaristan, Transılvan-ya'nın bir bölümünü geri aldı) ve Japonya'yı Mihver devletlerinin yazgısına bağladıktan (üçlü pakt, eylül) sonra, Führer, Romanya üzerindeki egemenliğini artırarak alman birliklerinin burada gizlice konaklamalarını sağladı; bu arada aralık için Barbarossa planını hazırladı (SSCB'nin istilası).

Mussolini, ikinci planda kalmak istemeyerek, ağustos-eylül 1940'ta, ingilizler e karşı Libya ve Etyopya'dan Mısır, Somali ve Sudan'a doğru askeri harekâta girişti. Ayrıca, italyan kuvvetleri 28 ekimde Yunanistan'a girdiler; burada Papaghos birliklerinin çok sert direnişiyle karşılaştılar, sonra Arnavutluk'a püskürtüldüler. Bu arada ingilizler 4 kasımda Girit'e çıktı, italyanlar' ın Yunanistan'daki başarısızlıkları, uzayıp giden bir savaşın geri bölgeleri tehdit etmesi, SSCB'ye karşı harekâtı sürdürmekten duydukları korku, 27 mart 1941'de Yugoslavya'da ingiliz yanlılarınca gerçekleştirilen hükümet darbesi, Hitler ve OKW'sinin (Oberkommando der Wehrmacht) birdenbire, Yunanistan ve Yugoslavya'yı alman egemenliği altına sokmak için yeni bir yıldırım seferi düzenleme kararı almasına neden oldu.

Şengül Şirin 09-13-2010 11:35 PM

Cevap : 2. Dünya Savaşı (1939 - 1945)
 
• Balkan seferi (6-27 nisan), italya, Kärnten, Macaristan ve Bulgaristan'dan yapılan saldırılarla yugoslav ordusunun 12 günde saf dışı kalmasına yol açtı; Yunanistan, 28 nisanda tümüyle işgal edildi; ama ingiliz kuvvetleri çekilmeyi başardı. Şiddetli hava, deniz ve kara çarpışmaları sonunda Girit de işgal edildi (1 haziran). Almanlar Balkanlar'a egemen oldu. Bu arada Yugoslavya parçalandı: bağımsız bir hırvat devleti kuruldu; geri kalan topraklar Wehrmacht yönetiminde kaldı Böylece, SSCB'ye saldırı öncesinde, Alman-lar'ın gerisinde hiçbir tehdit kalmamıştı. Ancak bu savaşa girişmek için bir ay daha beklenmesi gerekti.

• SSCB'ye giriş (22 haziran 1941). Hitler ve OK W, SSCB'yi, zırhlı birliklerle üç hedefe (Leningrad, Moskova, Kiev) yöneltilecek yeni bir yıldırım savaşıyla yenebileceklerini düşündüler. Üç ay içinde, Baltık ülkeleri, Beyaz Rusya ve Ukrayna işgal edildi; Leningrad kuşatıldı; yüz binlerce rus tutsak edildi. Bu arada Finlandiya da Almanlar'ın yanında, SSCB'ye karşı yeniden savaşa girdi. Ama Briansk ve Vyaz ma'daki kuşatma savaşlarına karşın, hava koşulları ve Ruslar'ın zorlu direnişiyle frenlenen Almanlar, Moskova'ya ulaşamadı. Bu, Wehrmacht'in yıldırım savaşlarının sonuydu. SSCB'de uzun süreli bir savaş için birlikleri yerleştirmek gerekiyordu; topraklarının genişliğinden yararlanan sovyet kurmayı da Almanlar'ı bu tür bir savaşa itiyordu. Berlin, ete geçirilen rus topraklarında Rosenberg'in yönetiminde iki Reich komiserliği oluşturdu: kuzeyde Ost-land, güneyde Ukrayna.

Bu arada, Avrupa'nın başka yerlerinde alman egemenliği daha ezici bir biçim almaktaydı: Alsace-Lorraine'de Almanlar hesabına zorunlu çalışmanın başlaması, SS örgütünden Heydrich'in Bohemya-Moravya bölgesine koruma sorumlusu atanması, rehinelerin topluca öldürülmeleri (Châteaubriant).

• Ingilizler'in tepkileri. RAF sayesinde ingiltere savaşı'ndan zaferle çıkan ingilizler, Afrika'daki italyan sömürgelerine karşı saldırıya geçtiler. Doğu Afrika'da, 1941 yılı boyunca, Somali, Eritrea, sonunda da Et-yopya, italyan egemenliğinden tümüyle koparıldı. Libya'da, ingilizlerin Bingazi' ye çekilmelerine neden olan ilk başarıdan sonra, Rommel komutasındaki Afrika-korps'un gelişiyle, sayısız sıçramalar sonucunda 1942 sonuna dek süren uzun bir mücadele başladı. Ama, ingiliz donanması, Matapan zaferiyle (28 mart 1941) Akdeniz'de egemenliği yeniden eline geçirdi. Irak'taki alman destekli ayaklanmanın bastırılmasından sonra, ingilizlerin Suriye ve Lübnan'a yerleşmeleri bunun bir kanıtıydı.

Öte yandan, kiralama ve ödünç verme yasası (11 mart), o günden sonra Londra'ya tüm amerikan sanayisinin desteğini sağladı. Newfoundland açıklarında bir araya gelen Churchill ve Roosevelt (10-12 ağustos) gelecekteki barış üstüne ortak görüşlerini belirlediler (Atlantik belgesi).

• Japon müdahalesi ve AB D'nin savaşa girişi (aralık 1941). 1937'den beri Çin ile savaş durumunda olan Japonya, 1940 eylülünden başlayarak fransız ordusunun uğradığı bozgundan yararlanarak,Çinhin-di'nde önce geçiş, sonra konaklama kolaylıkları elde etti (temmuz 1941). ABD, ja-pon egemenliğinin Büyük Okyanus'a kadar yayılmasına, bu ülkeye yapılacak tüm dışsatımlara ambargo koyarak karşılık verdi. Sovyetlerin yansızlığını sağlayan (14 nisan 1941 antlaşması) Amiral Toco hükümeti, Pearl Harbor'da demirlemiş amerikan donanmasına ani bir saldırı düzenlemeye karar verdi (7 aralık 1941). Bu beklenmedik eylemden çok sarsılan amerikan ulusu, tam seferberlik ilanıyla savaşa girdi; böylece demokrat ülkelerin faşist yönetimlere karşı sürdürdüğü savaşıma katıldı (Almanya ve italya, 10 aralıkta ABD' ye savaş ilan ettiler).

Stratejik üstünlüğünden yararlanan Japonya, altı ay boyunca Uzakdoğu'da büyük başarılar kazandı. Birmanya'ya girdi ve Çin'i tecrit etti (aralık 1941); bir dizi hava ve deniz harekâtıyla Filipinleri (aralık 1941-mayıs 1942), Malezya'yı (ocak 1942) ve Singapur'u (şubat) ete geçirdi ve burasını Endonezya'nın alınması için saldırı üssü olarak kullandı; ocak-mart 1942 arasında bu ülkeyi de denetimine aldı. Büyük Okyanus'ta Wake adası, Guam adası ve Gilbert adaları'nın alınmasından (aralık 1941) sonra, Japonlar Solomon adaları'na saldırdılar; Yeni Gine'ye çıkarma yaptılar (ocak-şubat 1942); bu eylemi haziranda Aleut adaları ve Midway adaları'na dek genişlettiler. Ama bu zaferler dizisi bir yerde son buldu: Mercan denizi'ndeki çarpışma (mayıs) Müttefiklerin başarısıyla sonuçlandı ve Avustralya istiladan kurtuldu. Yeni Gine'deki Japon birlikleri de şiddetli bir müttefik direnişiyle karşılaştı. Amerikalıların Guadalcanal^ çıkmasıyla (7 ağustos) zorlu bir çarpışma başladı; bu çarpışma japon yayılmasının sonu oldu.

Bu güç aylar boyunca, üçlü paktın rakipleri, savunmalarını güçlendirmek ve üstünlüğü ele geçirmek amacıyla bağlarını sıkılaştırdılar.

1941'in sonlarında, Churchill ve Roosevelt, Müttefiklerin stratejisini (Arcadia konferansı) şöyle belirlediler: "önce Almanya, sonra Japonya." 1942 mayısında, Molotov ingiliz-sovyet anlaşması için görüşmelere oturdu; amerikan kiralama ve ödünç verme yasası, SSCB'yi de kapsayacak biçime sokuldu; amerikalı Stilwell, Çin-Japon savaşı'nda, çin kuvvetleriyle gönderilen yardım birlikleri arasında eşgüdüm kurmak amacıyla, Çankayşek'in genelkurmay başkanlığına getirildi. Anglosaksonlar, doğu harekâtı cephelerinin komuta sorumluluğunu paylaştılar: Büyük Okyanus Amerikalıların (Mac Arthur), Birmanya ve Hint adaları ingilizlerin (Wavell) komutasına verildi. Hindistan'da ingiliz karşıtı milliyetçi ayaklanmalar oldu; olaylar İngiliz Stafford Cripps'in başarısız biten yolculuğu sonrasında, Gandhi ve Nehru'nun tutuklanmasıyla sonuçlandı (ağustos). Bu arada Subhas Çandra Bose, Japonlar'ın hizmetine girdi.

• Alman saldırılarının sürmesi (ilkbahar -yaz 1942). Denizde, alman denizaltılar!, 1942'nin ilk üç ayında Atlas okyanusu'nda saldırılarını yoğunlaştırdı ve 3 milyon tonilatoluk müttefik gemisi batırdı.

SSCB'de, Brauchitsch'in görevden alınmasından sonra, harekâtın yönetimini doğrudan Hitler üstlendi ve saldırılar güneye yöneldi. Kırım'ın alınmasından sonra, Wehrmacht, 28 haziranda, Kafkasya (petrol kuyuları, Bakü) ve Stalingrad üzerine büyük bir saldırı başlattı. 24 temmuzda Rostov işgal edildi. Don nehrinin aşılmasından sonra, 19 ağustosta Stalingrad dolaylarına, 21'inde Kafkas dağlarına (Elbruz) ulaşıldı.


Libya'da, El-Agayle'de geri püskürtülmüş olan Rommel, 21 ocak 1942'de yeni bir saldırıya girişti; Bingazi'yi yeniden aldı; Bir Hakeim'de Özgür Fransızlar ile çarpıştı; Tobruk'u ele geçirdi ve Mısır'a girerek El-Alameyn'e kadar ilerledi (temmuz). __________________

Şengül Şirin 09-13-2010 11:36 PM

Cevap : 2. Dünya Savaşı (1939 - 1945)
 
Savaşın dönemeci (1942 ortası-1943 ortası)

Harekât üstünlüğünün Mihver devletlerinden Müttefikler'e geçtiği dönem, savaşın dönemecini oluşturdu. Bu geçiş, dört harekât alanında gerçekleşti: Kuzey Afrika, SSCB, Büyük Okyanus ve Atlas okyanusu.

• Kuzey Afrika. Avrupa'da İkinci bir cephe açamayacak durumdaki Anglosaksonlar, Doğu cephesini rahatlatmak için. Güney Avrupa'ya yapılacak harekâta üs oluşturmak amacıyla Kuzey Afrika'ya çıkarma yapma kararı aldılar (Torch harekâtı). Ön hazırlıklar sırasında, Montgomery, 23 ekim 1942'de El-Alameyn'de, Afrika-korps'u ve italyanlar'ı Libya'dan kesin biçimde atacak bir saldırıya girişti. 8 kasımda, Müttefikler Fas ve Cezayir'e çıktı; burada Fransa'nın Kuzey Afrika kuvvetleriyle karşılaştılar; çatışmalar Cezayir kentinde bulunan fransız başkomutanı Darlan' ın ateşkesi kabul etmesine kadar sürdü. Hitler, olaya hemen tepki göstererek Bizer-te'ye birlikler gönderdi ve 11 kasımda özgür fransız bölgesini işgal ettirdi. Bu arada, Mussolini de Korsika adasını ele geçirdi. Fransız ateşkes ordusu dağıtıldı ve alman birlikleri Fransa'nın Toulon limanına geldiğinde buradaki fransız donanması kendini batırdı (27 kasım).

Tunus'ta Giraud'nun birlikleri ve ingiliz -amerikan kuvvetleriyle Mihver devletlerinin birlikleri arasında sert çarpışmalar oldu. 28 mart 1943'te Güney Tunus'taki Ma-reth hattını aşan Montgomery ordusuyla öbür müttefik birliklerinin birleşmesi Tunus'un alınmasını kolaylaştırdı (7 mayıs).

Kuzey Afrika bu dönemde müttefik harekâtının kutuplarından biri ve Darlan'ın öldürülmesinden (aralık 1942) sonra, Giraud'nun yönetimine giren yeni fransız otoritesinin merkezi durumuna geldi. Roosevelt ve Churchill, Fas'ın Casablanca kentinde bir araya gelerek hedef önceliklerini belirlediler: Atlas okyanusu savaşı, Reich'ın sistemli biçimde bombalanması, 1944'te Avrupa'da ikinci cephenin açılmasına kadar Akdeniz'de egemenlik sağlanması.


De Gaulle ve Giraud, aralarında anlaşmayı başaramadılar. Fransız ulusal kurtuluş komitesi, iki generalin başkanlığında, ancak 3 haziran 1943'te oluşturulabildi; bu durum De Gaulle'ün üstünlüğünü kanıtlamasına dek sürdü.
• SSCB. 13 eylül 1942'de von Paulus'un Stallngrad'a yaptığı saldırı, bitmez tükenmez sokak çarpışmalarına yol açtı. Bu arada kış bastırdı; Sovyetler, Stalingrad' daki alman kuvvetlerini arkadan ve uzaktan sarmak İçin, 19 kasımda Don üzerinden bir karşı saldırıya giriştiler. General Manstein komutasındaki alman karşı saldırısı başarılı olamadı (12 aralık) ve Reich kuvvetleri teslim olmak zorunda kaldı (2 şubat 1943). Aynı günlerde Almanlar'ın kafkas birlikleri hızla Rostov'a çekildi; bu kent de 14 şubatta sovyet ordusunca geri alındı. Sovyet saldırısı iyice yaygınlaştı: Voronej, Kursk, Harkov (16 şubat) kurtarıldı; ama, 21 şubatta başlayan Manste-in'ın karşı saldırısı sonunda Harkov 11 martta yeniden Almanlar'ın eline geçti; böylece rus cephesinde zayıf bir çıkıntı noktası (Kursk) yaratılmış oldu.

• Büyük Okyanus'ta. Guadalcanal çarpışmaları bir dönüm noktası oluşturdu ve bunun sonucunda japon stratejik üstünlüğü sona erdi. 7 ağustos 1942'de adaya çıkmış amerikan birliklerini, zorlu hava ve deniz çarpışmalarına karşın geri püskürtmeyi başaramayan Japonlar, 8 şubat 1943'te Guadalcanal'ı boşalttılar ve o günden sonra savunmaya geçtiler. MacArthur ve Nimitz, 1943 yılı boyunca yeni bir fetih harekâtı başlatarak Solomon adaları'nı tek tek ele geçirdiler.

Buna karşılık, Hindistan ve Çin'den Birmanya'ya girişilen ve Çankayşek ile bir kara bağlantısı kurmayı amaçlayan ortak saldırının başarısızlıkla sonuçlanması, ame-rikalı hava generali Chennault'un Hima-layalar üzerinden "Hump" adlı hava köprüsü harekâtını gerçekleştirmesini zorunlu kıldı.

• Atlas okyanusu'nda dönüm noktası biraz daha geç belirdi. Atlas okyanusu savaşı'nın Müttefikler lehine olumlu bir gelişme göstermesi ancak 1943 ilkbaharında gerçekleşti: U-Boot'lar teknik yenilikler sayesinde daha iyi sıkıştırılmaya başlandı; ingiliz-amerikan stratejisine ayakbağı olan binlerce tonilatoluk gemi batırıldı. Bu savaşın kazanılması, Avrupa'ya çıkarma yapmak için zorunlu koşuldu.


Gene aynı dönemde Almanya'ya karşı bir topyekûn savaş stratejisi uygulandı; büyük sanayi merkezleri ve kentler düzenli biçimde bombalandı. Bu stratejinin iki hedefi vardı: alman sanayi potansiyeliniyok etmek ve sivil halkın moralini bozmak. Köln, Hamburg ve Berlin üzerine yapılan hava akınlarına karşın, 1943-44'te bu hedeflere ulaşılmış gözüyle bakılamazdı. __________________

Şengül Şirin 09-13-2010 11:37 PM

Cevap : 2. Dünya Savaşı (1939 - 1945)
 
Alman-japon birliklerinin geri çekilişi ve Müttefikler'in zaferi (1943-1945)

1943'ün ikinci üç ayı, Müttefikler'in Avrupa ve Büyük Okyanus'ta yeniden üstünlük kurma isteklerinin dile getirildiği bir dizi konferansla dikkati çekti: Washington (mayıs sonu), Québec (ağustos), Moskova (ekim), Kahire (kasım, Çankayşek de katıldı) ve Tahran (28 kasım-2 aralık). Son konferansta Roosevelt, Churchill ve Stalin ilk kez bir araya geldiler. Burada, italya harekâtı sonrasında 1 mayıs 1944'te, Batı Avrupa'ya bir çıkarma yapılması, bunu Güney Fransa'ya yapılacak bir ikincisinin izlemesi kararlaştırıldı. Stalin'in çok üstünde durduğu ikinci Avrupa cephesi de programa alındı. Almanya, öncelikli düşman olarak kaldı.

• Güney ve orta İtalya'nın ele geçirilmesi (temmuz 1943-ağustos 1944). 10 temmuz 1943'te Müttefikler Sicilya'ya çıktılar. Bu olay Mussolini'nin iktidardan düşmesine yol açtı. Yerine geçen Badoglio, Müttefikler İle görüşmeler yaptı. Güney italya'ya çıkarmanın başlaması (Salerno ve Calabria, eylül) üzerine, italya'nın teslim olduğu açıklandı. Almanlar çok kısa sürede denetimi ellerine alıp Mussolini'yi kurtardılar. Mussolini Kuzey italya'da faşist bir cumhuriyet hükümeti oluşturdu. Napoli'nin alınmasından (1 ekim) sonra, Almanlar Müttefikler'in ilerleme hızlarını iyice yavaşlattılar. Daha sonra da Gustav hattında 12 mayıs 1944'e dek tümüyle durdurdular. General Juin komutasındaki fransız birliğinin başarı kazandığı Garigliano muharebesinden sonra, Müttefikler 4 haziranda Roma'ya, 3 temmuzda Siena'ya ulaştı. Ama müttefik saldırısı tüm 1944-45 kışı boyunca, Gotik hat önlerinde saplanıp kaldı, italya'daki bu yarım başarı, Churchill' in, harekâtı Yugoslavya'ya uzatma ve alman işgal ordusuna karşı -Tito'nun önderliğinde- sert saldırılar sürdüren yu-goslav direnişçileriyle birleşme tasarılarının gerçekleşmesini engelledi. Ama, ingilizler 1944 ekiminde, Wehrmacht tarafından boşaltılan Yunanistan'a çıkarma yaptılar.

• Sovyet topraklarının kurtuluşu. Almanlar'ın Kursk çıkıntısını ele geçirmek için giriştikleri Hisar harekâtının başarısızlığından (temmuz 1943) sonra, Sovyetler, ağustosta Smolensk ve Dniepr yönünde saldırıya geçtiler ve 1943 kasımında Za-porojiye dolaylarına ulaştılar; bu arada daha ileriye de kimi akınlar yaptılar. Krivoy Rog'daki alman direnişi ve general Man-stein'ın Jitomir ve Korosten üzerine yönelttiği yeni bir karşı saldırı (kasım), Ukrayna' nın kurtuluşunu geciktirdi. 1944'te Baltık devletlerine (ocak), Beyaz Rusya'ya (haziran) ve güneye yönelik (ağustos) bir dizi büyük sovyet saldırısı daha gerçekleştirildi. Almanlar, ekimde, Batı Litvanya'nın Doğu Prusya'ya yakın kesimine, Narew, Wista (1 ağustosta, Sovyetler'ln Varşova' ya yaklaştığı sırada çıkan ayaklanmayı ezdiler) ve Tlsza ırmakları kıyılarına yerleştiler. Dniestr'i geçmelerinden sonra, Romanya Almanlar'a karşı tutum aldı (ağustos) ve eylülde SSCB ile ateşkes imzaladı. Bulgaristan teslim oldu; ekim ayında Macaristan istila edildi ve Amiral Horthy nazilercetutuklandı. Yugoslavya, Tito'nun yönetimi altında, 20 ekimde Belgrad'a giren Tolbuhin komutasındaki sovyet ordusunun desteğiyle kurtarıldı. Finlandiya 20 eylülde Sovyetler İle düşmanlığa son verdi; Almanlar Laponya'yı boşaltıp Norveç'e doğru çekildiler.

• Fransa'ya çıkarmalar ve sonrası (haziran-kasım 1944). işgal edilen Avrupa topraklarında gitgide şiddetlenen nazi baskıları, toplama kamplarına kapatma, rehin alma, Almanya'ya zorunlu çalışmaya gönderme gibi uygulamalar, kent ve kırlarda eylem yapan, kimi zaman da açık savaşıma geçen (Polonya, Yugoslavya, Glières yaylası) yeraltı direniş hareketlerinin sayısını artırdı ve birleşme sorunlarını gündeme getirdi (Fransa'da Jean Moulin' in önderliğinde oluşturulan Ulusal Direniş Konseyi [mayıs, 1943]).

Çıkarmalar için yapılan hazırlıklar, fransız direnişinin, ulaşım araçlarına ve telsiz, telgraf, telefon haberleşmelerine karşı giriştiği sabotaj ve bilgi toplama eylemleriyle (Merkezi haber alma ve eylem bürosu' nun yeşil, mavi planları) eşgüdüm sağlanmasını gerektirdi.

6 haziranda, gün doğarken, Norman-diya'da Overlord harekâtı başladı. Bu savaş alanını aylardır yoğun biçimde bombalayarak hazırlayan ve bu arada III. Reich'ın iktisadi gücünü kırmaya çabalayan ingiliz-amerikan kuvvetleri, Norman-dlya'da Atlantik duvarı savunmasını yarmayı başardılar. Bununla birlikte, alman cephesinde ancak 31 temmuzda gedik açabildiler (Avranches).

Hızla gelişen harekât, Bretagne bölgesini işgalciden kurtardı (Lorient, Saint -Nazaire gibi birkaç yer dışında) ve ayaklanan Paris'e zarar görmeden özgürlüğe kavuşma olanağı sağladı (24 ağustos). Daha sonra hızla Somme, Aisne ve Marne'a ulaşıldı. Öte yandan, 15 ağustosta Akdeniz kıyısında, Provence'da gerçekleştirilen fransız-amerikan çıkarmasıyla, ülkenin güney-doğu'su hızla kurtarıldı. 3 eylülde Lyon özgürlüğüne kavuştu. 12 eylülde, Châtillon-sur-Seine'de, güney kuvvetleri, Normandiya'ya çıkan birliklerle birleşti.

3 haziran 1944'te, Cezayir kentinde De Gaulle'ün başkanlığında oluşturulan Geçici Fransız Cumhuriyeti Hükümeti, 3 eylülde Paris'e taşındı ve az sonra SSCB, ABD ve Büyük Britanya tarafından tanındı. Vichy'dekl eski hükümetse Almanlar tarafından Sigmaringen'e taşındı.

Ama, çıkarmaya katılan tüm askerlerin gereksinimlerini karşılama güçlükleri ve III. Reich'ın istilayı kırma isteği, Almanlar'a belçika-alman sınırında ve Vosges dağlarında tutunma olanağı sağladı.

Belçika kurtarıldıysa da Ren nehrinin Hollanda kesimi, ingilizler'in Arnhem harekâtına karşın Almanlar'dan temizlenemedi. Ren kıyıları, ancak Alsace'da, Mul-house'un güney-doğu kesiminde I. Fransız ordusu ve Strasbourg'da Leclerc tümeni tarafından kurtarılabildi (kasım). Ama, Almanlar Vosges'ların yüksek bölgelerinde ve Alsace'ın bir bölümünde (Colmar kesimi) egemenliklerini sürdürdüler.

• Büyük Okyanus'ta ikili amerikan saldırısı (1943 sonları-1945 başları). MacArthur, Quadrant konferansı'nın kararlarını uygulamak için 1943 sonlarında Büyük Okya-nus'un güneyinde, Yeni Gine ve Sulavesi üzerinden Filipinler'e doğru saldırıya geçti. Rabaul'un yansızlığını sağlayarak temmuz 1944'te Yeni Gine adasının doğu ucuna vardı.

Aynı anda, Nimitz, Büyük Okyanus'un ortasında Gilbert adaları ve Marshall adalarını denetim altına aldıktan (kasım 1943-şubat 1944) sonra, haziranda Mariana adalarına saldırdı. Amerikan kuvvetleri, 19-20 hazirandaki bir hava-deniz muharebesinden sonra buraya ayak bastı; daha sonra da Guam adası işgal edildi (ağustos). Japonlar'ın uğradığı bozgun, Toco hükümetinin istifasına neden oldu.

ikinci Québec konferansı'yla (eylül 1944), Japonya'ya karşı yürütülen saldırının ana hatları belirlendi. Saldırının ancak, Büyük Okyanus'ta gerçekleştirilebileceği ortaya çıktı. Gerçekten de, Japonya'ya karşı kıta Asyası'nda girişilen harekât düş kırıcıydı: çin-ingiliz-amerikan ortak harekât planları ancak belli dönemler içinde gerçekleşebilmişti (Kuzey Birmanya ağustos 1944'te kurtarıldı ve Çin yolu ancak 1945 başlarında açılabildi). Japonlar, Hindistan'a karşı saldırılarında başarılı olmadılarsada(imphal, mayıs-haziran 1944) büyük etkinlik gösterdiler; Güney Çin'de milliyetçi orduları püskürterek tüm Çinhindi yarımadasıyla yeniden iletişim kurdular; Amerikalılar'ı, Japonya'yı bombalamak İçin kullanabilecekleri topraklardan yoksun bıraktılar.

Büyük Okyanus'ta, Caroline adaları ve Sulavesi adalarının yansızlığının sağlanmasından sonra, Nimitz ve MacArthur'un, güçlerini birleştirip Filipinler'e saldırmaları kararlaştırıldı. 20 ekim 1944'te dört amerikan tümeni, imparatorluk donanmasının müdahalesine karşın, güç üstünlüğüyle onlara boyun eğdirip Leyte'ye çıktı. MacArthur, Filipinler'in yeniden fethini sürdürdü (Manila, şubat 1945-Corregidor); Nimitz ise Ryukyu adasına saldırarak Tokyo'ya doğru ilerlemeye başladı.

• Almanlar'ın son sıçrayışı ve teslim oluşu (aralık 1944-mayıs 1945). Hitler'e karşı girişilen başarısız darbeden pek etkilenmiş görünmeyen Wehrmacht, doğuda (Budapeşte, Balaton gölü) ve batıda aynı kararlılıkla savaşı sürdürdü. Hitler 16 aralıkta Belçika Ardennes'inden Meuse nehrine doğru herkesi şaşkına çeviren şiddetli bir karşı saldırı başlattı. Bunun yanı sıra, Saarland ve Ren nehirleri arasındaki bölgeye de yürüdü. Müttefik cephesi yarıldı (Bastogne), Amerikalılar Alsace'ı boşaltmak istediler; ama De Gaulle'ün Eisenho-wer'a başvurmasıyla Strasbourg kurtarıldı; 1945 ocağı ortasında durum yeniden gözden geçirildi. Doğuda, aralıkta Lublin Komitesi 'ni Polonya hükümeti olarak tanıyan Sovyetler, Wisla ve Oder nehirleri arasındaki bölgeye saldırarak Varşova'yı kurtardılar ve şubatta alman sınırına vardılar.

1944 sonunda dördüncü kez ABD başkanı seçilen Roosevelt, 4 şubat 1945'te Yalta'da Stalin ve Churchill ile buluştu; bu toplantıda Almanya'ya karşı sürdürülen harekâtın geleceği ve savaş sonrası düzenlemeler tartışıldı, Stalin, Japonya'ya karşı savaşa girmeye söz verdi; karşılığında Almanya ile ateşkesten üç ay sonra ödenmek üzere savaş tazminatı istedi.

Böylece alman toprağına saldırı başlatıldı. Müttefikler'in stratejik hava kuvvetleri, güçlerini ulaşım yolları ve petrol rafinerileri üzerinde yoğunlaştırdı. Doğuda, Doğu Prusya işgal edildi (Königsberg, mart 1945); bunu Pomeranya izledi. 13 şubatta Budapeşte, martta da Balaton gölü savunmaları düştü. Batıda müttefik saldırısı, 8 şubatta, Siegfried hattı üzerinden Ren nehrine doğru başladı. 5 martta Ren'e ulaşıldı; birliklerin bir bölümü hemen karşıya geçerken (Remagen), bir bölümü uzun hazırlıklardan sonra yoluna devam etti (Wesel). Ren'in batısında karşılaşılan direniş 25 martta tümüyle kırıldı.

ikinci Dünya savaşı'nın son ayı, alman topraklarında ve Kuzey italya'da geçti, italya'da müttefik saldırısı ulusal ayaklanma hareketiyle birleşti; 2 mayısta alman kuvvetlerinin teslim olmasıyla ülke tümüyle kurtuldu.

Kuşatılan Ruhr havzasında alman savunması, nisan ortasında teslim oldu. General Patton Bohemya'ya girdi; Prag'ın 90 km dışında durmak zorunda kaldı. Öte yandan fransız birlikleri Stuttgart'ı alarak Avusturya'ya girdi. Ülkenin başkenti Viyana, daha 12 nisanda sovyet birliklerinin eline geçmişti. Jukov 10 nisanda Berlin'e son saldırıyı yaptı; Hitler 30 nisanda intihar etti ve kent 2 mayısta teslim oldu. 25 nisanda sovyet ve amerikan birlikleri Elbe nehri üzerinde, Torgau'da birleştiler. 7 mayısta Reims'de Jodl tarafından imzalanan ateşkes antlaşmasıyla Almanya kayıtsız şartsız teslim oldu; bu belge ertesi gün Berlin'de onaylandı.

Birkaç küçük değişiklikle, Avrupa'daki egemenlik alanlarını orduların durumu belirledi. 14 mayısta, Avusturya bağımsızlığını ilan ederken, BeneS hükümeti Prag'a geri döndü; ancak SSCB'nin, daha önce Çekler'e ait olan Karpatlaraltı Rusya bölgesini ilhakını tanımak zorundakaldı. Daha önceki günlerde de Trleste' de, italya ile Tito'nun komünist Yugoslav-yası arasında ciddi bir uyuşmazlık baş gösterdi. Öte yandan krallık bunalımı Belçika'yı parçaladı. Kurtarılmış ama harabeye dönmüş durumdaki tüm Avrupa ağır iktisadi bunalımlara karşı savaşım verdi, ilk barış antlaşmaları için 1947'yi beklemek gerekti, ikiye bölünen Almanya ise kendi barış antlaşmasını hâlâ beklemektedir.


• Japonya'ya karşı yürütülen savaşımın sonu (1945). Birmanya yolu, sonunda, 1945 şubatında açılınca, ingilizler bu ülkeye saldırıya geçtiler; Mandalay'ı, sonra Rangoon kurtardılar (2 mayıs 1945). Bu arada, Japonlar, Çinhindi'ni kesin biçimde denetim altına alabilmek için 9 martta fransız garnizonlarına saldırdılar.

Denizde, Nimitz, Japonya'ya karşı son saldırısını Ryukyu adalarında yaptı. Çok kanlı çarpışmalar sonunda ivo Cima ada-

sını (şubat), sonra da Okinava adasını ele geçirdi (nisan-haziran). Japonlar, güçlerini toparlamak için Çin'deki güçlerini Kanton, Şanghay ve Tiencin üzerinde topladılar.

17 temmuzda Potsdam konferansı başladı: 12 nisanda ölen Roosevelt'in yerini Truman aldı; toplantı sürerken seçimleri yitiren Churchill de yerini Attlee'ye bıraktı. Truman atom bombasından yararlanma kararını açıkladı. Japonya'daki savaşın sonu dört tarihle belirlendi: 6 ağustos, Hiroşima; 8 ağustos, SSCB'nin Japonya'ya savaş açması ve Mançurya'yı istilası; 9 ağustos, Nagasaki; 16 ağustos, ateşkes.

Japonya'nın teslim antlaşması, 2 eylülde Tokyo koyundaki Missouri zırhlısında imzalandı; ancak işgal ettikleri yerlerden çekilen Japonlar geriye bir bildiri bıraktılar: "Asya sarı ırkındır". Endonezya'da, ingilizler çok karışık olan genel durumu düze çıkarmak için çıkarma yapmak zorunda kaldılar.

Kuzeyi Çinliler, güneyi ingilizler tarafından işgal edilen Çinhindi'nde Fransızlar yeniden etkili olabilmek için bir birlik oluştururlarken, Hö Chi Minh, Vietnam Cumhuriyeti'ni ilan etti (2 eylül).

Hindistan'da, Gandhi 1944'te serbest bırakıldıysada bağımsızlık, hem Kongre partisi, hem müslümanlarca istenen bir hak olarak kaldı.

Çin'e gelince, SSCB ile bir ittifak antlaşması İmzalayan Çankayşek yönetiminde birliğe kavuşmuş gibi görünüyordu.

Şengül Şirin 09-13-2010 11:39 PM

Cevap : 2. Dünya Savaşı (1939 - 1945)
 
• Türkiye'nin tutumu

Türkiye İkinci Dünya savaşı boyunca barışçı tarafsızlığını sürdürdü; dengeli bir dış siyasetle savaş dışında kalmayı başardı, italya'nın nisan 1939'da Arnavutluk'a saldırmasıyla savaş tehdidi gündeme geldi. Türkiye, olası bir saldırıya karşı ingiltere'den güvence aradı. ingiltere (12 mayıs) ve Fransa ile (23 haziran) ileride yapılacak bir bağlagrtıa antlaşması için bildiriler yayımlandı. Bubildirileri iyi karşılayan Sovyetler Birliği, 23 ağustos 1939'da Almanya ile saldırmazlık paktı imzalayınca Türkiye zor durumda kaldı. Dışişleri bakanı Şükrü Saraçoğlu başkanlığında Moskova'ya giden türk kurulundan Sovyetler, Boğazlar'ın ortaklaşa savunulmasını ve Montreux sözleşmesi'nın değiştirilerek Boğazlar'ın,Karadeniz'de sahili olmayan ülkelerin savaş gemilerine kapatılmasını istediler Du istekler karşısında bir uyuşma sağlanamadı. 19 ekim 1939'da, ingiltere ve Fransa ile Ankara'da bağlaşma antlaşması imzalandı.

Bu antlaşmaya göre, savaş Akdeniz'e yayılırsa Türkiye, ingiltere ve Fransaya yardım edecek, Türkiye saldırıya uğrarsa İngiltere ve Fransa yardımına koşacaklardı Türkiye, antlaşmadan doğan yükümlülüklerinin kendisini Sovyetler Birliği ile savaşa sürüklemeyeceği konusunda bir çekince de ekledi. Savaş, 1940'da italya' nın katılmasıyla Akdeniz'e atladı ama İngiltere, bu aşamada Türkiye'nin savaşa katılmasını uygun bulmadı. Türkiye de savaşa girmek niyetinde değildi. Ocak 1941' den sonra alman orduları Balkanlar'a saldırınca ingilizler Türkiye'nin de savaşa katılmasını istemeye başladılar. Balkanlar'ı ele geçiren Almanya, Sovyetler'e karşı açacağı savaş için güney cephesini korumak üzere, Türkiye'ye saldırmazlık paktı önerdi. Pakt 18 haziran 1941'de imzalandı. Avrupa'da alman yayılması, Türkiye' deki ırkçı ve turancı akımları güçlendirdi.

Alman propagandasının da desteğiyle İngilizler'in, Sovyetler'e Boğazlar üzerinde birtakım haklar tanıyacağı ileri sürüldü. 22 haziran 1941'de Almanya'nın Sovyetler'e saldırması Türkiye'yi rahatlattı. Sovyetler, ingiltere ile birlikte Türkiye'ye bir ortak nota vererek Montreux sözleşmesi'ne ve Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterecekleri konusunda güvence verdiler (10 ağustos 1941). Almanya, Türkiye'den krom almak için girişimde bulundu, ingiltere'ye satılmakta olan kromun 90 bin tonunun Almanya'ya satılmasına karar verildi. Stratejik bir hammadde olan kromun Almanlar'a satışına ingiltere fazla tepki göstermemeyi yeğledi. Sovyetler'se tepkilerini savaş sonrasına kadar dile getirmediler. ABD, bu satışa şiddetle karşı çıktı, Türkiye'ye yaptığı silah yardımını bir süre kesti. Ancak ABD başkanı Roosevelt'ln, Türkiye savunmasının, ABD savunması bakımından önemli olduğunu belirtmesi üzerine Türkiye'nin de "Ödünç verme ve kiralama kanunu"ndan yararlanmasına izin verildi.

Savaşın Almanya aleyhine dönmesinden sonra, 1943 ilkbaharında, müttefik devletler Türkiye'yi Almanya'ya karşı savaşa sokma girişimlerine hız verdiler, ingiltere başbakanı Churchill Adana'ya gelerek Cumhurbaşkanı inönü ile buluştu. Ona Müttefikler'in isteklerini iletti. ( -> Adana buluşmasi.) Türk ordusuna araç ve gereç verileceğini söyledi, inönü ordunun savaşa hazır olmadığını, Almanya ile savaş halinde Bulgaristan'dan ve Ege adalarından saldıracak alman ordularının Boğazlar'ı ele geçirebileceğini ileri sürdü. Savaştan sonra Sovyetlerin emperyalist bir devlet durumuna geleceği, Balkanlar' ın komünistleşeceği konusunda Chur-chill'i uyardı (30 ocak 1943). italya'nın yenilerek savaş dışı kalmasından sonra Türkiye'ye savaşa girmesi için yapılan baskılar daha da arttı. Ancak Québec konferansı'nda (17 ağustos) bir araya gelen Roosevelt ve Churchill, Türkiye'nin henüz savaşa giremeyecek durumda olduğunu kabul ettiler ve bu görüşlerini, Türkiye'nin savaşa girmesini isteyen Stalin'e karşı Moskova toplantısında savundular.

Türkiye I. Kahire konferansı'nda ingiltere' nin üs istemlerini geri çevirdi (5-6 kasım). Tahran doruk toplantısı'nda tarafların tutumu değişti. Balkanlar'ın, İlerleyen Sovyet ordularının denetimine geçmesini istemeyen Churchill, bu kez Türkiye'nin savaşa katılması yönünde görüş belirtirken, Sovyetler bunu onayladı, ama Balkanlar' ın güneyinden alman ordularına saldırması düşünülen türk ordusuna, uçak filoları ve asker desteği verilmesine karşı çıktı. Kahire'de buluşan (3 aralık 1943) Roosevelt ve Churchill, inönü'yü de davet ederek ondan Türkiye'nin savaşa katılmasını istediler, inönü, Balkanlar'daki alman ordularının gücünden söz ederek bu ordunun kısa sürede Trakya ve Boğazlar'ı alacağını, bu durumdan da, bölgeye daha sonra "kurtarıcı" olarak gelecjk, Sovyetler' in yararlanacağını anlattı.

Türk ordusu yeterince donatılırsa savaşa girebileceklerini söyledi. Türkiye'nin istediği araç ve gereç çok fazla bulundu. Bu araçların tesliminin çok süre alacağı, Türkiye' nin vakit kazanmak istediği öne sürüldü. Türkiye'ye yardım tümüyle kesildi. Bazı alman savaş gemilerinin Boğazlar'dan sivil gemi gibi geçmesi olayı da (haziran 1944) Müttefikler ile ilişkileri olumsuz etkiledi. Dışişleri bakanı Numan Menemen-cioğlu istifa etmek durumunda kaldı. Müttefiklerin eleştirilerine konu olan Almanya'ya krom satışı, ticaret anlaşmasının süresinin dolmasıyla, sona erdi. Müttefikler' in Normandiya çıkarmasıyla "ikinci cep-he"yi açmalarından sonra, 2 ağustos 1944'te Almanya ile ilişkiler kesildi.

Bunu 6 ocak 1945'te Japonya ile ticari ve siyasi ilişkilerin kesilmesi izledi. Şubat 1945'te toplanan Yalta Konferansı'nda Sovyetler Birliği, Montreux sözleşmesi'nin değiştirilmesini istediğini belirtti; ancak nasıl bir değişiklik istediğini savaştan sonra toplanan Potsdam konferansı'nda açıklayacaktı. Yalta konferansı'nda, yeni kurulacak bir uluslararası örgüt için San Francisco'da bir toplantı yapılması ve bu kurucular toplantısına yalnız Almanya'ya savaş ilan etmiş ülkelerin katılması kararı alındı. Bunun üzerine Türkiye 23 şubat 1945'te, teslimin olmasından (7 mayıs) kırk üç gün önce Almanya'ya savaş ilan etti ve San Francisco konferansı'na resmen çağrıldı; Birleşmiş Milletler örgütü kurucu üyeleri arasında yer aldı. Türkiye böylece, altı yıl süren ve İnsanlığa çok pahalıya mal olan yıkıcı bir savaşın dışında kalmayı başarmış oldu.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.