![]() |
Cedidcilik, Cedidcilik Hareketi
CEDİDCİLİK
Cedidcilik,Rusya Türkleri arasında 19.yüzyılın sonlarında başlayan,eğitim ve kültür alanında yenileşme hareketi.Temelde,modern eğitim yöntemlerini ve kurumlarını yerleştirip,ulusal dili ve kültürü korumayı amaçlamıştır.1905 Devrimi'ni izleyen yıllarda daha da yaygınlaşmış ve Rusya Türklerinin ulusal kimlik kazanma çabalarında önemli rol oynamıştır. 19.yüzyılın ikinci yarısında Rusya Türkleri arasında okuryazarlık oranı oldukça düşüktü.Eğitim görenlerin çoğunluğunuda medrese bitirenler oluşturuyordu.Usul-i cedidin (yeni usul/cedidcilik ) amacı temelde modern eğitim yöntemleri ile okuma -yazma öğretmek ve başıboş mahalle okullarının yerine düzenli bir programa bağlı ilkokullarının açılmasını sağlamaktı.Böylece öğrencilere din bilgilerinin yanı sıra fen dersleri de okutulacaktı.Cedidcilik başlangıçta yalnızca eğitimde reform hareketiydi.Ama asıl gelişmeyi 1905 Devrimi'nden sonra göstererek toplumsal ve siyasal bir harekete dönüştü. Cedidcilik hareketi ilk olarak Kırım'da ortaya çıktı.1783'te Rusların eline geçen Kırım,göçler nedeniyle önemli nüfus kaybına uğramıştı.Sonuçta bir yandan Türklerin nüfusu azalırken bir yandan da eğitim kurumlarının sayısında gerileme oldu.19.yüzyılın sonlarına doğru bir önder olarak ortaya çıkan eğitimci ve gazeteci Gaspıralı İsmail Bey,1881'de yayımladığı Tavrida gazetesinde ulusal bir eğitimin geliştirilmesini ,öğretim yöntemlerinde reform uygulanmasını ,Rusya'daki bütün Türklere yönelik ortak bir dilde yayın yapılmasını,Müslüman yaşam biçiminin modernleştirilmesini ve kadınlara özgürlük tanınmasını istedi.1883'te de Tercüman gazetesini çıkararak dilde sadeleşmeyi savundu.Rusya Türkleri için ortak ilkeler çevresinde birleşmenin gerekliliğini "dilde,fikirde,işte birlik" biçiminde özetleyen Gaspıralı ,1884'te ilk usul-i cedid okulunu açtı: eğitim ve öğretim kurumlarını yaygınlaştırmak ,yoksul öğrencilere okuma olanağı sağlamak amacıyla da ilk Cemiyet-i Hayriye'yi kurdu.Bu girişim,daha sonra bütün Rusya Türkleri arasında yayılan Cedidcilik hareketinin başlangıcı oldu. Türklerin Rusya'daki önemli merkezlerinden olan Kazan,1552'de Rusların eline geçmiş ve İdil Tatarlarının eğitim ve kültür yaşamı büyük ölçüde gerilemeye başlamıştı.Genede özellikle 19.yüzyılın ortalarında yeni eğitim kurumları açıldı.Bu gelişmeye koşut olarak eğitim kurumları açıldı.Bu gelişmeye koşut olarak eğitim kurumlarında reform çabaları başladı.18 ve 19.yüzyıllarda Tatar edebiyatının ve yenileşme hareketinin başlıca temsilcileri,Nimetullah bin Beşir (ö.1800). Sadeddin bin Abdülmecid,Otuz İmeni Abdürrahim (1754-1834) ,Mevle Kolıy,Taceddin Yalcığıloğlu ,Ebu'l -Menih Şemseddin Sufi,Hibetullah İşan,Adilşah Molla ve Abdünnüsir Kursavi (1771-1812) idi.Kazan Türkleri arasında uyanış hareketinin önderi olan Abdünnasir Kursavi,geleneksel İSlam bilginlerinin düşüncelerinin eskidiğini öne sürerek yapıtlarında yeni düşünceler geliştirdi.Bunun üzerine mollaların ve "işan" denen,şeyhlerin tepkisiyle karşılaştı.Şihabeddin Mercani (1818-89) ve İbrahim Half (ö.1929) tarih araştırmalarıyla ,Hüseyin Feyizhani (1828-66) ve Abdülkayyum Nasıri (1824-1902) dilbilim ,edebiyat ve etnografya çalışmalarıyla yenileşmeye önemli katkılarda bulundular. Azerbeycan'daki yenileşme hareketinin öncüleri ise Abbaskulu Ağa,Feth Ali Ahundzade,Hasan Bey Zardabi (18371907) ve şair Seyid Azim Şirvani'ydi.Ulusal kalkınmanın ancak modern eğitim yoluyla gerçekleşebileceğini savunan Abbaskulu Ağa,Nasihatname adlı yapıtını yalın Türkçeye çevirerek bir Türk eğitim kitabı durumuna getirdi.Hasan Bey Zerdabi ise 1875'te ilk Azeri gazetesi olan Ekinciyi çıkardı.Cemiyet-i Hayriyeyi kurdu ve Aleksandriyevski adıyla ilk Türk kız ortaokulunu açtı. Kaynak;AnaBritannica cilt 7 sayfa 355 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Cedidcilik, Cedidcilik Hareketi
19.yüzyılın ortalarına değin Tatar kültürünün etkisinde kalan Kazaklar,Kazan Türklerinden de etkilenerek eğitim ve kültürde yenileşme içine girdiler.Yenileşmenin öncülerinden olan Çokan,Velihanov (1835-65),Tatarlaşmaya ve İslamlaşmaya karşı çıktı.İlk Kazak ders kitabının yazarı eğitimci İbrahim Altınsarı (1841-89),Kazak folkloru konusundaki araştırmalarıyla yenileşme düşüncesinin gelişmesine katkıda bulundu.Abay Kunanbay ise (1845-1904) eğitimin Kazak dilinde yapılmasını savundu.19.yüzyılın ikinci yarısında Rusların egemenliğine giren Kırgızların 1905'e değin kendi edebiyatları ve eğitim kurumları gelişmemişti.Din adamları ve zenginler Tatar ve Özbek medreselerinde öğrenim görüyorlardı.Türkistan'da ise Cedidciliğin ilk savunucusu Ahmed Daniş'ti.(1827-1904).Hareketin gelişmesinde Tercüman'ın ve Kazan ile Azerbeycan'da Cedidciliği savunan benzeri yayınların etkisi oldu.Türkistan'daki ilk usul-i cedid okulu 1900'de Buhara'da açıldı.Bunu 1901'de Taşkent'te ve 1903'te Semerkant'ta açılan okullar izledi.
20.yüzyılın başlarında artık bütün Rusya usul-i kadimciler (eski usulcüler) olarak adlandırılan ve mollalar ile işanlardan oluşan tutucu bir kesim tarafından engellenmeye başlamıştı.Tutucular Rusya Türklerinin birliğini yalnızca İslamda görüyor ve Cedidciliği dine aykırı buluyorlardı.Yenileşmenin halkın Rusyalaşmasına yol açacağını ileri sürerek okullarda fen derslerinin okutulmasına karşı çıktılar.ve zaman zaman işi cedidcileri çarlık yönetimine ihbar etmeye kadar vardılar.Cedidciler hükümetten de destek görmedikleri için yeni usul-i cedid okullarının açılmasında parasal zorluklarla karşılaştılar.önceden açılan okullarsa Rus hükümetince sık sık kapatılıyordu.Buna karşın Cedidcilik,medreseleri de etkileyebilecek kadar gelişme gösterdi. Cedidciler,1905 Devrimini desteklediler.ve devrimden sonra kurulan Duma'ya (parlamento) temsilci göndermeyi başardılar.1905 Devrimini izleyen yıllarda gericiliğe karşı mücadele ettiler ve sol siyasal hareketler içinde yer almaya başladılar.Böylece,cedidciler ile tutucular arasındaki görüş farklılıkları büyük bir mücadeleye dönüştü.Örneğin,Buhara'da Lakay aşireti reisi İbrahim bey yakaladığı cedidcilerin kulaklarını kesmekle övünüyordu.Tutucular cedidcileri dinsizlikle ve sosyalist olmakla suçladılar.1912'de çok sayıda cedidci öğretmen tututlandı ve Rus hükümeti usul-i cedid okullarını "devrim ocakları " olarak görmeye başladı.Ama cedidciler daha da güçlenerek siyasal örgütler kurdular.Düşüncelerini yaymak için de Urta Aziya'nın Umgüzarlığı ,Terakki ,Yurt gibi yeni dergi ve gazeteler çıkardılar.Öte yandan Rusya Türkleri arasında Türkçülük,İSlamcılık gibi akımlar gelişmeye başladı.Cedidciler arasında bu akımları temsil eden Yusuf Akçura,Cedidcilik hareketi içinde yer almış ünlü Türkçü düşünürlerdendi.Jön Türklerden etkilenerek oluşturulan Genç Buharalılar ,Genç Tatarlar,Genç Sartlar gibi siyasal hareketlere de katılan cedidciler,1917 Devrimine doğru milliyetçilikten Bolşevikliğe kadar uzanan geniş bir yelpaze oluşturuyorlardı. Cedidcilerin bir bölümü 1917 Devrimi'nde Bolşevikleri desteklediler.ve devrimden sonra Bolşevik yönetimin organları içinde yer aldılar.Ama devrimi izleyen yıllarda cedidci sosyalistler de Rusya Türkleri sorununa temelde ulusal haklar açısından yaklaştıkları için,parti ve yönetim kademelerinden uzaklaştırıldılar.1924'te Türk Sovyet cumhuriyetlerinin kurulmasından sonra cedidcilerin etkinlikleri de son buldu. Kaynak;AnaBritannica cilt 7 sayfa 355 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.