ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Köşe Yazıları (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=494)
-   -   Taşla Muhabbet (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=107910)

GöKKuŞaĞı 06-13-2010 11:15 PM

Taşla Muhabbet
 


Bir taşla muhabbet ettim geçenlerde.
Aramızda hoş bir sohbet geçti.
-Merhaba taş nasılsın?
Sağol arkadaş iyiyim -Bakıyorum da, kaç zamandır aynı yerdesin, "Canın sıkılıyordur" diye düşünüyordum.
Yanılıyorsun. Ben varlık ve sonsuzluk arasındaki boşluktayım. Siz derdinize yanın.
-Ne yani, hoş vakit geçirdiğini mi söylemek istiyorsun?
Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar özgürüm. Oysa sizler oksijen ve karbondioksit arasında sıkışmış varlıklarsınız. Ruhunuz bile özgür değil. Bir de bana taş atıyorsunuz.

***
-Üşümüyor musun?
Hayır. Sizler giyindikçe ısındığınızı sanıyorsunuz. Oysa giyindikçe günahlarınızı soyunuyorsunuz.
-Ne o, felsefik bir temsilci misin yoksa?
Ben sessizliğin sesiyim. Cansızlığın dervişi.
-O yüzden mi kımıldamıyorsun?
Taş yerinde ağırdır. Atalarınız öğrendi de, sizler öğrenemediniz mi?
-Kendini beğenmişlik sezinliyorum sende.
Yoo, kibir sizde var. Ayrıca etten heykel görmedim. Öldükten sonra benden medet umuyor, mezar satın alıyorsunuz. Bir karış toprağa adınızı yazdırmaktan başka ne servetiniz var?

***
-Sende bize karşı bir düşman tavrı var.
Asla! Gerçek dostluğun siluetiyim. En kederli anlarınızda sırtınızı bana dayarsınız.
Düşmandan korunmak için bile beni siper edersiniz. Size ne zaman ihanet ettim?
-Peki "Ummadık taş baş yarar" gerçeğini ne yapacaksın?
Ellerinizin günahına beni alet ettiniz. Siz atmasanız, beni yerimden yurdumdan etmeseniz, kimin başını yarabilirim ki!
-Kalbin taştan değil herhalde.
Yooo, sizden daha hassasım. Bizler zamanla ufalanırız ama küçük diye hiçbir şeyi hafife almayın. Büyük kaleler küçük taşlardan yapılır.
-Ya günahların?
Kuşlar gibi günahsızım. "Bir taşla iki kuş vurmak" gibi ahmakça bir terim üretmeniz bile, günahlarınızın delili.

***
-Nedir senin kalbini kıran?
Beni rüzgar yaralar. Bir de yosun tutarım ya, kahrolurum.
-Hiç hata yapmaz mısın sen?
Hata yapmayacak kadar yalnızım.
-Peki, en çok hoşuna giden nedir?
Beni denizlerde sektiriyorsunuz ya, işte o zaman kuşlar gibi özgür hissediyorum kendimi.
(Özel istek üzerine bir kez daha)

* * *

CANI KAŞAR ÇEKTİ
Eşiyle birlikte Adana'da bir marketten, 5 kilo kaşar peyniri çalan Nevzat Dinkçier, 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gaspın önüne geçmek adına gerekli karar. İnsanları katledenlere bu cezalar verilmiyor ya... İşte o yüzdendir ki, canı kaşar çeken bir adamı, canı kan çeken katillere tercih ediyorum. "İnsaf yani!" diye haykırırken.

* * *

Terbiyeli adam terbiyesizle geçinebilendir

* * *

Yetimin öksüzün hakkını yiyenler, eninde sonunda zıkkımın kökünü yiyeceğini de bilmeli.

* * *

Mutluluk takvimi
13 Haziran 2010
Dakik ol ve bunu başkalarından da iste.
Köy yemekleri ye.
Para harcamadan eğlen.


* * *

Gözlerimdeki
Islak incilerden
Bir kolye yaptım
Kendime
Acılarıma bol gelen
Elbise diktim
Çok yakıştı hasretime

Seni sevmek benim
Kaderim diye
Ömür boyu
Kahrolacak değilim
Aşkın canımı
Acıtmıyor şu sıralar
Galiba seni Unutmak üzereyim




Hakkı YALÇIN



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.