ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Ansiklopedisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=476)
-   -   Girişler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=107901)

Şengül Şirin 06-13-2010 08:12 PM

Girişler
 
Girişler


girişler çoğl. a. işi. Ikt. Belirli bir dönem içinde alınan malların tümü

. —ANSİKL. Güz. sant. ve Süslem. sant. Bir eşeğin sırtında kentte sevinç içinde İlerleyen (Çilenin birinci bölümü) isa'nın Kudüs'e muzaffer girişi, hıristiyan ikonografisinde IV. yy/dan başlayarak ortaya çıktı ve bizans (Dhafni manastırı ya da Palermo saray capellasının mozaikleri), roman (Verona S. Zeno ve Pisa katedrallerinin bronzdan kapı kabartmaları; Salnt-Savln ve Nohant-VIc'in duvar resimleri) ve gotik sanatında (Klosterneuburgda [Viyana yakını] Verdunlu Nicolas'ın mineyle işlediği isa'nın çilesi dizisi; Duccio, Memllng ve Holbein'in sunakarkalıkları; Padova'da Arena'da Glotto'nun freskleri) etkili oldu.

Kralların ve prenslerin girişleri, askeri girişler vb. tarihsel resim sanatının en önemli konularından biridir. Ch. Le Brun Büyük iskender'in Babil'e girişi'ni (Louvre), Rubens Henri IV'ün Paris'e girişi'ni (Floransa), F. Gérard aynı konuyu (1817, Louvre ve Versailles), Ch. Parrocel Türk elçisinin Tuileries'ye girişi'ni ve 30 mayıs 1747'de Louis XV'in Mons'a girişi'ni (Versailles), Glrodet-Trioson 14 kasım 1805'te Frans/z-lar'ın Viyana'ya girişi'n, Taunay Rusya se-feri'nden sonra İmparatorluk muhafız birliğinin Paris'e girişi'n i (Versailles), H. Ver-net 9 ağustos 1831 'de Fransız ordusunun Belçika'ya girişi'ni (Versailles), Benjamin-Constant Fatih Sultan Mehmet'in istanbul'a girişi'ni (1876) tasvir ettiler.

—istihke. Giriş kapıları. Bunlar dalma, özel bir savunma gerektiren duyarlı noktalar olmuştur. Eski tahkimatta Iner-kalkar köprüler ve parmaklıklı asma kapılar bir engel oluşturur, savunma da, yapıyı çevreleyen kulelerden yapılırdı. Burçlu tahkimatta giriş kapısı perde hattının ortasına yerleştirilir ve yarım ay tabya tarafından korunurdu. Çok köşeli tahkimatta, giriş kapısı yapının arkasında bulunur ve burçlu hat yandan savunmayı sağlardı. Modern tahkimatta, her yapıda iki kapı vardır: bunlardan biri personel, daha önemli olan diğeri de cephane İçindir. Bu kapılar, beton giriş koruganlarından açılan karşılıklı ateşlerle birbirini korur ve ayrıca çevrede bulunan tahkimatlardan açılan ateşle düşmanın bu kapılardan İçeri girmesi engellenebilir.


—Sos. antropol. Antropolojide giriş A. Van Gennep'in belirttiği gibi bir "geçiş töreni" kategorisi olarak kabul edilir. Geçiş törenleri, şu üç aşamayı içeren her töreni kapsar: gruptan ayrılma, gruptan ayrı tutulmanın başlangıç dönemi, yeni bir toplumsal statüyle donatılan bireyin grupla yeniden bütünleşmesi.

Giriş, cenaze töreni, evlilik töreni ya da mevsimlik tarım töreni gibi diğer geçiş törenlerinden bir dizi özellikle ayrılır. Topluluğun varlığını sürdürmesini güvence altına alan primltiae törenlerinin ya da teokratik bir hükümdarın tac giymesinin tersine, giriş (girişlerin çoğu grup içinde gerçekleşse de) bireysel bir törendir. Giriş yapan (müptedi) durumuna geçiş, ya törenin kendisiyle gerçekleşir, ya da beden üzerindeki bir takım geçici (elbiseler, boyalar, traş, üstünde özel işaretler taşıma) veya kalıcı (dövmeler, hacamatlar, sünnet) İşaretlerle belirginleştirilir. Giriş, özellikle gerçek ya da farazi bir bilgiye sahip olma durumuna sokar ve bu bilgi geniş anlamda bir "iktidar"la, yani giriş yapmayanınkinden daha yüksek bir toplumsal statüyle bağlantılıdır.

Girişin katılımları topluluklar ve statüler kadar çeşitli giriş törenleri vardır. Tapmaya İlişkin olan ya da olmayan derneklere girişler, özellikle bazı bireyleri toplumsal bir grubun tümüyle bütünleştiren, örneğin kâhinler, üfürükçüler, avcılar, din adamları ya da savaşçılar dernekleri gibi insani olmayan bir güçle ilişkiye sokup sokmadıklarına göre, bir toplumun tüm haklara sahip üyesi statüsüne sokan girişlerden ayrılırlar. Çok yaygın olan bu ikinci tür girişler, çoğu kez erişkinliğe İlişkin törenlerdir; çünkü toplumsal erişkinliği (ruhblllm-sel erişkinlikle aynı şey olması gerekmez), reşit yaşa ve her iki cins İçin de eksiksiz bir toplumsal kişiliğe erişmişllği gösterirler: örneğin V. W. Turner'ın incelediği Zam-biya'dakl Ndembular'da olduğu gibi, diğer toplumlarda da, tüm erkeklerin (ya da kadınların) zorunlu olarak az ya da çok süreli bir girişten geçmeleri gerekir. Bu giriş, bireysel olarak ya da toplumu genellikle yaş sınıfları halinde yapılaştıran dönemlere göre gerçekleşir ve bazen de bireyi kesin olarak "kadın" ya da "erkek" kategorisine sokan bir inzivaya çekilme ve bir acemilik devresi içerir.

Giriş kurumunun işlevleri amaçlanan statüye göre değişir. Gene de bazı değişmez işlevler vardır, içrek bir bilgiye giriş (örneğin tapınmalar ya da erişkinlik girişleri) sözkonusu olsun ya da olmasın, girişte gizin önemli bir yeri vardır, zira giriş iki statü arasında zorunlu bir kopuş oluşturur. "Derin" bir bilgiye, efsanelere, toplumun dini ve simgesel temel kategorilerine gönderme yapar. Birçok toplumda, ölüme ve yeniden doğuşa (başlangıç döneminde acemilerin ölüm ayini yapması) ilişkin simgecilik ve sınama teknikleri vardır. Tüm bunlar girişin temel İşlevlerini belirler: bireyi değiştirmek, statüsünü resmileştirmek, eğitmek, kutsamak ve toplumsal düzeni sağlamlaştırmak.
• Hinduculukta upanayana törenleri, brahmanların, kşatriya ve vaişyalar'ın, yani "iki kez doğanlar"ın kastlara girişlerinde yapılır. Kutsal kordon ve gayatri mantra bu törenlerin temel öğeleridir.

Parsiler'in (zerdüştiler) iki farklı töreni vardır: zerdüşt inancına katılmayı belirleyen naocit (bu törende çocuğa kutsal bir gömlek [sudrah] ve kutsal bir kemer [kus-fi] verilir) ve papazlığa giriş için yapılan na-var ve maratib.
Buddhacılıkta, keşiş tarikatlarına girerken, önce acemi pravracya (pali: pabbac-ca, "başıboş") töreniyle üstadına takdim edilir, ardından tarikata (sangha) kesin giriş sırasında upasampada ("geliş") töreni yapılır.

—Uz. havc. ve Savunm. Bir güdümlü merminin İtme evresinin sonunda nükleer başlık hedefine ulaşmak İçin gerekli hızı sağlayan roketten ayrılır. Bu başlık boşlukta, birkaç yüz kilometre yükseltiye ulaşan balistik bir mermi yolu İzler. Mermi yolunun iniş evresinde başlık, hedef üstünde yaklaşık 100 km yüteeltlde atmosfere girer. Girişte havanın direncinden kaynaklanan bir frenlenmeyle karşılaşır. Başlığın hızı hava moleküllerinin alınsa! sıkışmasına yol açar; bu olgu binlerce derecelik bir ısınma ve bazen yüz g'ye ulaşan bir negatif ivme doğurur. Kinetik enerjinin büyük bölümünün ısıya dönüşerek başlığı parçalamasını önlemek İçin ısının atmosfer İçinde soğurulmasını sağlayan çeşitli yöntemler kullanılır. Bu amaçla en çok kullanılan yöntem, yüzden süblimleşme* tekniğidir.

Astronotların birkaç g'den büyük ivmelere dayanmaları güçtür, dolayısıyla insanlı uzay araçlarının kademeli fren yapması zorunludur. Bu yüzden insanlı araçlar atmosfere girişte Yer'e teğet bir yörünge İzler. Ayrıca araca bir kaldırma kuvveti uygulandığından giriş yörünge süresi güdümlü mermi başlığının giriş süresinden daha uzundur, dolayısıyla negatif İvme çok küçülür. Kaldırma kuvveti aynı zamanda ısı akışının yeğinliğini de azaltır. Bu İlkeler 60'ların sonuna doğru Ay aracı Apollo'da göz önüne alındı. Ayrıca Apollo, yüzden süblimleşmeyle ısının bir bölümünü soğuran bir ısı kalkanından yararlandı. 1982'den bu yana hizmette olan uzay mekiği ise kaldırma kuvvetini daha iyi kullanır. Öte yandan uzay mekiğinin yüzeyi birbirine yapıştırılmış binlerce "kiremit" ile kaplanmıştır. Temel bileşeni silis olan ateşe dayanıklı bu kiremitler ısıl yalıtımla araçta bulunan donanımı ve mürettebatı ısıya karşı korur.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.