ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Edebiyat / Dil Bilgisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=658)
-   -   Âzerî Türkçesi Edebiyatı - Azerbaycan Edebiyatı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1076872)

Prof. Dr. Sinsi 12-20-2012 10:49 AM

Âzerî Türkçesi Edebiyatı - Azerbaycan Edebiyatı
 
Âzerî Türkçesi Edebiyatı

Oğuzca adıyla anılan Batı Türkçesi zamanla iki ana devreye ayrılmıştır.

Bu ayrılma, Batıda Osmanlı Türk Edebiyatını meydana getirirken, Doğuda da Âzerî Türk Edebiyatı teşekkül etmiştir. Aslında gerek Doğu, gerekse Batı Oğuzcası 13, 14 ve 15. yüzyıllarda pek farklılık göstermez. Selçuklular'dan sonra ortaya konulan edebiyatta her iki Oğuz ağzının temelini teşkil eden dil unsurları mevcuttur.

Onun içindir ki, Eski Anadolu Türkçesi diye adlandırdığımız Batı Türkçesi'nin ilk zamanlarında ayrılık görülmez ve bu devir Türkçesi her iki ağzı birleştiren bir husûsiyete sâhiptir. Fakat zamanla Oğuz Türkçesi içinde ortaya çıkan iki dâire, belirli dil unsurlarını kendilerinde umumileştirerek, ayrılma yoluna gitmiştir. Bu ayrılma, ilk zamanlar pek ileri değildir.

Hattâ, tarih içinde güçlü ve devamlı bir edebiyat olan Osmanlı Edebiyatı, sadece Âzerî sahasında değil diğer Türk illerinde de kendisini hissettirmiştir. Bu irtibat sadece kültür sahasında olmamış, Osmanlı, yeri geldikçe son zamanlarda bile elinden gelen yardımı bu Türk ülkelerine esirgememiş, Türkçe'nin ve Türk Edebiyatının gelişmesinde mühim rol oynamıştır.

Hattâ Halîlî gibi meşhur şâirler Osmanlı sarayı tarafından da himâye edilmiştir. Âzerbaycan'ın siyâsî ve kültür tarihinde Osmanlı'nın bu bakımdan mühim bir yeri vardır. Bütün Türk dünyasında olduğu gibi, Âzerbaycan ile olan münasebet, bugünkü kardeş Türk Dil ve Edebiyatının temelini teşkil etmiştir. Bu noktadan hareket eden Gaspıralı İsmâil ve diğer Türk kültür birlikçileri, Türk dünyasını tek bir yazı dilinde birleştirmek fikrinde, kısa zamanda başarıya ulaşmışlar ve Osmanlı Türkçesi'nin tek bir yazı dili olmasını istemişlerdir.

Bu ise Osmanlı Türklüğünün, diğer Türk illerini görüp gözetmelerinin ve onlara duydukları yakınlığın neticesinden başka bir şey değildir. Sırf bu irtibatı koparmamak için bazı Osmanlı şâirleri Doğu Türkçesinde (Çağatay Türkçesi) gazeller bile yazmışlardır. Zamanla ayrılmaya başlayan Âzerî Türkçesi, dil coğrafyası itibariyle Doğu Anadolu, Güney Kafkasya ve Kafkas Âzerbaycanı, İran Âzerbaycanı, Kerkük ve Irak-Suriye Türklerini içine almaktadır. Âzerî Edebiyatı, daha çok şiir dili olarak kuvvetliliğini kurmuştur. Bu bakımdan Âzerî sahasında Türk Edebiyatının çok kuvvetli şâirleri yetişmiştir.

Âzerî sahası Türk Edebiyatı, 14. yüzyıldan başlayarak günümüze kadar pekçok şâir, nâsir ve sanatkâr yetiştirmiştir.


Prof. Dr. Sinsi 12-20-2012 10:49 AM

Âzerî Türkçesi Edebiyatı - Azerbaycan Edebiyatı
 
Azerbaycan Edebiyatı

Türk dünyasının Azerbeycan, İran, Doğu Anadolu, bölgelerinde gelişerek XIV. yüzyılda Kadı Burhaneddin, Kadı Darir, Seyyid Nesimi, XV. yüzyılda Habibi, XVI. yüzyılda Hatayı ve en büyük şairimiz Fuzûli gibi sanatçılar yetiştiren edebiyatımızın zengin bir koludur. Anadolu Türkçesi'nden XIII. yüzyılda ayrılmaya başlayan Azeri Türkçesi ilk önemli yazılı ürünlerini XIV. yüzyıldan sonra vermeye başlamıştır. Bu edebiyatın ilk örneklerini Horasan'dan gelen halk şairleri vermişlerdir. Bunlar genellikle ...

Türk dünyasının Azerbeycan, İran, Doğu Anadolu, bölgelerinde gelişerek XIV. yüzyılda Kadı Burhaneddin, Kadı Darir, Seyyid Nesimi, XV. yüzyılda Habibi, XVI. yüzyılda Hatayı ve en büyük şairimiz Fuzûli gibi sanatçılar yetiştiren edebiyatımızın
zengin bir koludur.

Anadolu Türkçesi'nden XIII. yüzyılda ayrılmaya başlayan Azeri Türkçesi ilk önemli yazılı ürünlerini XIV. yüzyıldan sonra vermeye başlamıştır. Bu edebiyatın ilk örneklerini Horasan'dan gelen halk şairleri vermişlerdir. Bunlar genellikle sözlü eserler olduğu ve çoğu yazıya geçirilemediği için, zamanla sahiplerinin adları unutularak halka mâl olmuş ve Anonim Halk Edebiyatı'nın bir dalı olan Bayat'ları meydana getirmişlerdir. Bayat'lar Anadolu Türkçesi'ndeki Mani'lerin karşılığıdır.

Azeri Edebiyatı'nın bilinen ilk şairi Hasanoğlu isimli bir sanatçıdır. XIII. yüzyıl ile XIV. yüzyıl başlarında yaşayan Hasanoğlu, şiirlerinde Pir Hasan mahlasını kullanmıştır.

XIV. yüzyılın tanınmış isimleri Erzurumlu Darir, Kadı Burhaneddin ve Seyyit Nesimi'dir. Bu yüzyıl, Azeri Edebiyatı'nın belirgin bir gelişme gösterdiği devredir. XV. yüzyıl, Azeri Edebiyatı için pek parlak sayılmaz. Bu yüzyılın tek tanınmış ismi Habibi'dir.

Azeri Edebiyatı en parlak devrini XVI. yüzyılda yaşamıştır. Çünkü bu yüzyılda Fuzuli gibi dev bir sanatçı yetiştirmiştir. XVI. yüzyıldan sonra XIX. yüzyıla kadar Azeri Edebiyatı'nda bir duraklama görülür. XVIII. yüzyıl sonlarına doğru gelişmeye başlayan milliyetçilik hareketine paralel olarak, Azeri Edebiyatı'nda yeni bir canlılık dikkati çeker.

Yeni dönem Azeri Edebiyatı'nın ilk öncüsü Vedadi'dir. Onun yanı başında ünlü şair Vakıf dikkati çeker. XIX. yüzyılda Vakıfı Mirza Feth Ali ve Zekir izler. Mirza Feth Ali Avrupai edebiyat türlerini Azeri Edebiyatı'na getiren ilk sanatçı olarak tanınır. Bu hususta o Anadolu Türk Edebiyatı'ndan bile önde gelir.

Azeri Edebiyatı Tarihi'nin son büyük halkasını Sabir teşkil eder. 1961 de doğan ve 1911 de ölen bu çok ünlü Azerbeycan şairi, Türk-İslâm dünyasında cehaletle savaşan bir sanat felsefesine sahiptir. 1920’den sonra bağımsızlığını yitiren Azerbeycan ile birlikte edebi hayat da derin bir suskunluğun içine gömülmüştür.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.