![]() |
Meşrutiyet Dönemi - Meşrutiyet Dönemi İle İlgili Detaylı Konu Anlatımı
ÖNSÖZ
Olayları cereyan ettiği devrin şartlarına göre değerlendirmek gerekir. Türkiye’de meşrutiyete yönelik hareketlerin başladığı ve geliştiği devirdeki dünyanın durumuna bakılırsa, mevcut mutlakiyet idaresinin yerini demokratikleşmeye bıraktığı ve siyasi, içtimai, iktisadi sistemlerde yeniden yapılanma faaliyetlerinin bulunduğu görülür. Osmanlı devleti‘ninde vaziyeti bu devirde oldukça kritikti. Fransız ihtilalinin yaydığı fikirler, yeni bir silah olarak emperyalistlerin eline geçmişti. Devleti parçalamak için osmanlı tebaası gayri müslimler lehine ıslahatlar istemekteydiler. Bu sebeple haliçte bitmek bilmeyen harpler devam ederken dahilide de istiklallerini isteyen azınlıkların isyanları başlamıştı. O devir devlet adamlarına ve avrupa görmüş aydınlara göre emperyalistlerin baskısını ortadan kaldırmak ve devleti içine düştüğü kötü durumdan kurtarmak için onlar gibi olmak, hiç olmazsa görünüş itibariyle avrupalı gibi olmak gerekiyordu. Bu yönde 19. Asrın ikinci devresinde başlattıkları faaliyetleri 1876 ve 1908 ‘ de iki defa meşrutiyeti idareyi gerçekleştirdi. Bu ödevimde Türkiye’deki batı kaynaklı fikri inkişafların siyasi hadiselere verdiği istikametin bir neticesi olarak ortaya çıkan meşrutiyeti incelemeye çalıştık. Şuphesiz meşrutiyetin sonucu ortaya çıkan 31 mart olayıda tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Bu ödevin hazırlanmasında bize yardımlarını esirgemeyen Kürşat GÖKKAYA hocamıza teşekkürlerimizi bir borç biliriz. Mehmet DEMİR -GİRİŞ- Meşrutiyeti; siyasi rejimlerden birisidir. Hükümdarın başkanlığı altında anayasalı parlemento idaresidir. Meşrutiyet yöntemi, mutlak manarşiden temsili rejime geçiş merhalesinde yer alır. Meşrutiyet ilk önce İngilterede gelişti sonra diğer avrupa ülkelerine nakledildi. Krallık ve parlemento müessesinin bir arada yürüdüğü ingiltere günümüz demokrasi rejimlerinin doğuş yeridir. Batıda ise demokrasi hareketinin gelişimi halkın ekseriyetine mal olan ve kanlı mucadeleler neticesinde mümkün oldu. Osmanlı devletinde ise halk hiç bir şekilde ülke idaresinde söz sahibi olmak için harekette bulunmadı. Bunuda dini nedenlere bağlamak mümkündür. Meşrutiyet hareketleri halktan gelen birir hareket değildi. Bazı devlet adamları ile avrupa kültürüyle yetiştirilmiş kişiler avrupa devletlerinden de destek görerek sürdükdükleri faaliyetleri neticesinde ortaya çıktı. 1876’da ikinci meşrutiyeti ilan edildi. Ama osm. Devl. Yapısı gereği parlementer sistemin uygulaması zordu. Çünkü devlet sadece türklerden ibaret değildi. Çeşitli ırk ve mezheplerden insanlar vardı. O zamanlarda milliyeteçilik hızla giderek böyle bir sistem osmanlıyı paröalyabilirdi. Ayrca meşrutiyeti destekleyenler örgütsüz olmaları v.s. gibi nedenler kolayca duruma hakim oldu. Bu nedenlerden dolayı II. Abdülhamit meclis-i mebusanı kapattı. 1908 yılına kadar bir daha toplanamadı. Ödevimizde yer alacak bir takım nedenler ve koşullar sonucu 23 temmuz 1908 yılında 2. Meşrutiyet ilan edildi. Bunda ittihat ve terakkinin payı büyüktü. 2. meşrutiyetin ilanından sonra ortaya çıkan özgürlük ortamı gereğince yeni kurulan partilerin ittihat ve terakki cemiyetine muhalefetleri sonucu 31 mart irtica olayı patlak vermiştir. 31 mart isyanının bastırılmasının ardından II. Abdülhamit tahttan indirilerek yerine 5. Sultan Mehmet Reşat getirilmiştir. İTTİHAT VE TERAKKİNİN KURULUŞU İttihat ve terakki avrupalıların jön türkleri dediğini 1865’te kurulup 1872’de dağılan namık kemal ve arkadaşlarının vücuda getirdikleri yeni osmanlılar cemiyetinin kuruluşu 1889 senesine rastlar. Bu cemiyeti kuran ve hedefi belirleyen fikirler ise çok önceden ortaya çıkmıştır. Cemiyeti kuralları geniş kapsamıyla abdülhamit idaresine muhalif olanlar ve meşruti idariyi arzu edenler olarak düşünmek mümkündür. Terakki cemiyetinin kuruluşundan abdülhamit’e karşı mücadelenin bir programa alınmasına kadar görülen muhalif hareketler dört grupta toplanır: 1. Üç harbiyeli öğrencinin kurdukları fakat üzerinde pek az şey bildiğimiz örgüt, 2. Çırağan olayı (20 Mayıs 1878) 3. Scali eri aziz bey komitesi (temmuz 1878’de) 4. Bu son komitede ali şefkati beyin napoli ve cenevrede 1879 ve 1881 arasrnda çıkardığı istiklal gazetesidir. Cemiyetin teşkilatlanmasında da italyan cerbanari örgütünün hücre teşkilatı örnek alınmıştır. 1889-1895’e kadar cemiyet iç teşkilatlanmasını yapkış zamanlada yeni atılımlarda sayısını arttırmıştır. Cemiyetin bir numaralı üyesi ibrahim temo’dur. Cemiyet 1897’de dağıtılarak üyeleri sürgün edilmiştir. BÖLÜM-1 İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ VE MEŞRUTİYETİN İLANI A- İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİNİN KURULMASI İttihat ve terakki cemiyeti 1889 mayısı’nın 21. Günü tıbbıye bahçesinde bir araya gelen ibrahim temo, arap kirli, abdullh cevdet, diyarbakırlı ishak sukuti kafkasyalı mehmet reşit, bakulu heseyinzade ali adlı tıbbıye öğrencileri tarafından kuruldu. Bu sıralar abdülhamit pan islamizmi savunuyor başka gelişmelere musade etmemekteydi. Cemiyeti bu yüzden faaliyetlerini gizli olarak yürütüyordu. Toplantıları ahmet rıza bey başkanlığında avrupada gizlice yapıyordu. Gazete ve dergiler gizlice yurda sokulup dağılıtılıyordu. İlk şubesini bulgaristanda açan ittahat ve terakki hızla yayılmaya başladı. Selanik ve manastır şubelari kuruldu. Kordineli hareket edilmeye başlandı. Şamda görevli olmasına rağmen makedonya’ daki çalışmalarda Mustafa Kemal’in dahi kunuda önemli rol oynadığı anlaşılıyor. erzurumda hürriyetçilerin çıkardığı fakat başarısızlığa uğrayan ayaklanma artık faaliyete geçildiğinin ilk işreti olmuştur. 1906’da selanikte kurulan gizli osmanlı hürriyet cemiyeti ertesı yıl paristeki İ. T: cemiyeti ile birleşti. Öte yandan rumelideki ordulardaki büyük huzursuzluk artık cemiyetin varlığını herkese duyurmaya başladı. B- MEŞRUTİYETİN İLANI Rus japon savaşının çok geniş yankıları oldu. Avrupada ki emperyalistlerin yenilmezliğine vurulan damga onların yenilebileceğine gösterdi. Avrupa’da demokrasi yolunda faaliyetler hazırlanırken iranda bile meşirutiyet ilan edildi. Çin’de meşrutiyete yöneldi. Bütün bu olanlar ise jön türklere cesaret veriyor inandıkları yolda azimle yürümelerini sağlıyordu. II.jön türk kongresinde osmanlı terakki ve ittihat cemiyeti teşebbüs-ü şahsi ve adem-i merkeziyet-i mmeşrutiyet cemiyeti londra’da türkçe ve arapça çıkan “hilafet-in yazı kurulu, taşnaksutyan, mısır cemiyeti israliyesi bazı ermeni yayınların yöneticileri birleşik ihtilal ile birlikte hareket edeceklerini duyurdu. 5 ocak 1908’de pro-armeniz dergisinde kongrede alınan kararları duyurdu. Rumeli şehirlerinde birbirine takiben toplantılar yapıldı. Kosora’da 30 bin kadar arnavut toplanarak meşrutiyet üzerine yemin çekilen telgrafla abdül hamite bildirildi. Artık imparatorluk kendi kendisini mahvetmek üzere olan tehlikelerle karşı karşıyadır. Bütün bu olaylarda genel istek (1876) kanun-i esasi’nin tekrar yürürlüğe konmasıdır ve amaca ulaşılmazsa “üçüncü orduyu hümayunla beraber” maksadı elde etmek için tahta doğru hareket hazırlanmıştır. Yıldız büyük çapta halk hareketi karşısında bulunduğuna inanmış dehşet içinde kalmıştır.m Meşrutiyet 21 temmuz günü 21 pare topla manastır’da meşrutiyet terakki ve ittihat tarafından ilan edilir. Yine o gün terakki ve ittihat rumelinin bir çok merkezinde meşrutiyeti törenlerle ilan eder ve durum bir telgraf yağmuru halinde yıldıza duyrulur ve hükümetin buna uyması istenir. Abdülhamit durumun farkındadır ve böyle olacağınıda biliyor. İstemeyerekte olsa meşrutiyeti ilan etmekten başka çaresi kalmamıştır. Nihayrtinde zaten meşrutiyet ilan olunmuştur. Nitekim İ.T. cemiyetinin amacı 1876 kanun-i esasi’nin yürürlüğe koyulmasını, osmanlı mebusan meclisinin açılışını sağlamaktı. Cemiyet 1908 ‘de rumelide büyük bir silahlı ayaklanma bastırılamadığı gibi 23 temmuz 1908’de manastır, selanik ve rumelide hürriyet ilan edilmiş bunun sonucu olarak kanun-i esasi yürürlüğe koyulmuştur. 1908 yılında böylece II. Meşrutiyet dönemi başlamıştır. İ.T cemiyeti bir ölçüde II. Meşutiyeti ilan ettirerek bir başarı kazanıyorlardı. 31 MART OLAYININ HAZIRLANMASI 1908 yılında II. Abdülhamit rumelinin zoruyla II. Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kaldı. Padişah II. Abdülhamit ve meclis kanun-i esasiyi bildirdiği için mutlakiyet devrinin bütün adamları baştaydı. Bu kadroyla II.meşrutiyeti korumaya çalışacaktır. II. Meşrutiyetin ilanından sonra yapılan seçimlerde seçilip millet vekili olanların cesaretle savunacağı bir görüşlerinin olmaması muhalefetin ekmeğine yağ sürdü. Eğer İ.T. bir darbeyle devrilse meclis bu durum karşısında boyun eğip uysallıkla muhalefetin ekmeğine yağ sürdü. Daha önce kamil paşayı oy birliğiyle destekleyen meclis bir kaç hafta sonra onun savunmasını beklemeden devirmişti. Bu durumu gören İ.T.’ye karşı çevrede şöyle bir konu uyanmıştı; eğer İ.T. bir darbe ile devrilirse meclis bu durum karşısında boyuneğip uysallıkla muhalefetin ardından giderdi. İşte 31 mart’a böyle bir hava içinde yavaş yavaş yaklaşılıyordu. Bu hava içinde muhalefetin faliyeti artmıştı. Bir yandan din adamlarıyla bir yandan da ordudan çıkarılan alaylı subayların kışkırtmasıyla askerler ayaklanmaya teşvik edilip yapılacak olan askeri hükümet derbesine doğru yavaş yavaş yaklaşılmaktadır. 31 mart’tan önceki düşünce ve tavırlarını izlemeye başlayabiliriz. II. abdülhamit istanbulda İ.T. alehine bir ayaklanma çıkacağını 31 mart’tan önce bunu biliyordu. Bu durumu tayyar bey jurnalinde “der saadet içinde ihtilal çıkarmak için mevcut askerin kısmı azamı müttefiktir. En başta mevlanzade rıfat olduğu halde bir kaç güne kadar ittihat aleyhine hücüm edeceklerdir.” İkimci abdülhamitin isyancıların kendisine zara vememesi için para dağıttığı zair gerçektir. 31 mart olayı hazırlanırken padişah ve istibdahçıların tutumu muhalif parti ve cemiyetler ulema ve askerler incelenmesi gerekenlerdir 31 Mart Olayının Başlaması Artık kamu oyu ve asker yapılan propogandalar sonucu da yeter derecede dolmuş özellikle askeri kandırmak için yapılan propogandalar meyva verecek hale gelmişti. 30 mart’ı 31 mart’ bağlayan gece yani 12-13 nisan 1909 gece yarısı meşrutiyeti savunmak için rumelinden avcı taburları isyanı başlattı. Hareket saatinin geldiğine karar veren komutanlar tutuklanıp hapsedildi. Kışla kapıları açılarak dışarda askeri lışkırtanların bulunduğu bir grup hocadaittihat-ı muhammedi cemiyetinin bayraklarıyla bu askerlere katılıp meydanda toplandılar. Meydanda askerlerle medrese softaları ittihafı muhammedi cemiyeti üyeleri bir arada toplanır. “isyancılar ilk günden kan dökmeye başlarlar. Meclis-i mebusan reisi Ahmet rızaya benzeterek adliye nazırı Nazım paşayı sirkecide öldürürler. Gene orda lazkiye mebusu Arslan bey hüseyin sahite benzetilerek öldürtülür. İlk bazı mektepli subaylarda galata köprüsünde yüzbaşı spatarı divan yolunda öldürülür. İsyancıların istekleri “ isyancılar daha sonra mebusan meclisine girerek şeriat istediklerini ve alaylı subaylar içinde bazı şeyler istenir. Bu sırada isyancıların sözcülüğünü üstlenen beyazıd camisi müezzini hoca rasim isteklerini şeyhul islama sunmuştur. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.