![]() |
Türkiye Büyük Millet Meclisi Kuruluşu Ve Kuruluşu Sırasında Yaşananlar İçerik Detay
Kuruluş çalışmaları [değiştir]
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk üyeleriİstanbul'un işgalinden birkaç gün sonra, Atatürk ünlü 19 Mart 1920 tarihli bildiriyi yayımladı. Bildiride, "Olağanüstü yetkiler taşıyan bir Meclisin Ankara'da toplanacağı, Meclis'e katılacak üyelerin nasıl seçilecekleri, seçilerin engeç onbeş gün içinde yapılması gereği, kesin ve kararlı ifadelerle yer alıyordu. Ayrıca, dağılan Meclis-i Mebusan'ın üyeleri de Ankara'daki Meclis'e katılabileceklerdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temelleri Ankara'daki bu ilk tarihi binada atıldı. Birinci Meclis Binası, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yönetim yeri olarak pek çok tartışma ve millî kararlara sahne oldu: Bu yapı bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak, ilk yılların anılarını sergiliyor. İllerde seçilen temsilciler ve Meclis-i Mebusan'ın bir kısım üyeleri Ankara'ya geldiler. Ankara'nın o günkü şartları içinde Meclis'in toplanabileceği elverişli bir bina yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyeti kulübü olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan eşyalarla donatıldı. Hazırlıklar tamamlanınca, Atatürk 21 Nisan'da yayınladığı ikinci bir bildiri ile, Meclis'in 23 Nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu. 23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis Binası çevresinde toplandı. Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram Camii'nde kılınan cuma namazından sonra, Meclis binası girişinde tören yapıldı. Saat 13:45'de, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı. Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı. Açılışta bulunan şahsiyetler İstanbul'un geçici kaydiyle yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlıyarak TBMM'yi meydana getirmiştir.Kaynakwh: Türkiye Büyük Millet Meclisi Kuruluşu (TBMM) Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum. Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsedi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı.Kaynakwh: Türkiye Büyük Millet Meclisi Kuruluşu (TBMM) TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü. TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukuki ve siyasi yapısını düzenleme çalışmalarına başladı. Bu düzenlemeler, TBMM'nin tam bir güçler birliği ilkesini benimsediğini göstermişti. 2 Mayıs 1920'de Bakanlar Kurulu'nun seçilmesi hakkındaki yasa çıkarıldı. 11 bakandan oluşan "Meclis Hükümeti", 5 Mayıs'da TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında ilk toplantısını yaptı. TBMM'nin açılışı ile birlikte, milli egemenliğe dayalı yeni Türk Devleti doğmuş oluyordu. Birinci TBMM'nin iki temel hedefi, kesin zaferi kazanmak ve yeni devletin otoritesini güçlendirmek, kalıcılığını gerçekleştirmekti. Öncelikle, ülke topraklarının yabancı işgalinden kurtarılması gerekiyordu. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından başlayan işgallere karşı etkili bir direniş gösterebilmek için bölgesel kuvvetlerin birleşmesi amaçlanmıştı. Milletin kendi kararlarını almaları için bir meclise ihtiyaç vardı.Bunun için M.Kemal 19 mart 1920’de bir genelge yayınlayarak her sancaktan beşer tane olmak üzere milletvekilleri seçilip Ankaraya gelmeleri istendi .Bunun üzerine büyük bir katılım olarak 23 nisan 1920’de meclis kuruldu.İlk 120 milletvekili olmak üzere daha sonra bu sayı 390’a çıkmıştır. Meclis başkanı Mustafa Kemal Paşa seçildi ve Mustafa Kemal meclis çalışmasıyla ilgili bir önerge sundu ve kabul gördü. İlk TBMM'nin Çalışma Esasları [değiştir]TBMM’nin üstünde bir kuvvet yoktur. Hükümet kurmak gereklidir. Geçici kaydıyla bir başkanı ve padişah vekili atamak uygun değildir(hükümet devamlılığı). TBMM yasama ve yürütme yetkilerine sahiptir(güçler birliği ilkesi). Meclisten seçilecek bir heyet,meclise vekil olarak hükümet işlerini görecektir.Meclis başkanı bu heyetinde başkanıdır(meclis hükümet sistemi). Padişah ve halife bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra meclis tarafından belirlenecektir(saltanat ve halifeliğin kaldırılmasının yasal dayanağı). tbmm açılışı |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.