![]() |
Muhteşem Süleyman'ın Kabrini Soyarken Iskelet Kesildiler
Seyyah-ı Alem Evşliya Çelebi, Zigetvar’a da uğrar ve Kanuni Sultan Süleyman’ın türbesini ziyeret eder. Buradaki muhteşem kaleden ve türbeden bahsederken türbenin soyulması hakkında ilginç bir hadise nakleder…
Zigetvar’a bir saat yakın Süleyman Han’ın ortağı büyüklüğünde, bir yüksek tepe üzerinde, Zigetvar’ın doğusunda baplı ve bahçeli bir mesiregah yerde, dörtgen şekilliden uzunlamasına yapılıp bütün Zigetvar ovası bu kaleden görüşür, bütün Zigetvarlı buraya gelip gezer ve havalanırlar. Kalesi palankadır. Kuzeye açılır bir kapısı vardır ve hendeği üzerinde köprüsü asmdır. 1074 tarihinde bu kaleyi yakıp Süleyman Han’ın nurlu türbesi içini kazarak Süleyman Han’ın altın leğen içindeki kalbi ve bağırsaklarını bırakıp altın leğeni almak isteyen üç kafir, Allah'ın emriyle kupkuru iskelet olmuşlardır. Öldüklerini diğer kafirler görünce kurşunlu türbesini yıkmayıp halılarını ve diğer şamdanlarını bırakmışlar, ancak kubbesi üzerindeki altın ile kaplı sanatlı alemini Kanıji yanındaki Yenikale’ye götürmüşlerdi. Hamd olsun iki kalesi de fetholup kale ortasındaki kapı üzerinde alem-i şerif bulunup yine bu nur dolu türbe üzerine eskisi gibi kondu. Sonra bu 1074 senesinde Sultan Dördücü Mehmed Han’ın fermanıyla bu türbe kalesi yeniden öyle imar oldu ki evvelkinden bin kat fazla sağlam, dörtgen şekilli ve daha genş olup çevresinin büyüklüğü tam 1.500 adım oldu. Palanka duvarları ve hendeği de sağlam ve müstahkem oldu. Daha önce nurlu türbesi, cami, mescit, medrese, han, hamam, tekke, ve dükkan hayratları tamamen Sultan İkinci Selim Han’ın iken bu mübarek senede hepsi Sultan Dördücü Mehmed Han hayratı olup gayet mamur olmuş. Hala dizdarı, 100 nefer hisar eri ve yeteri kadar cephaneler, var ve şer-i hakimi Zigetvar kadılığı naibidir. Bu kaleyi seyredip Süleyman Türbesi’ni ziyaret edip bir Yasin-i Şerif okuyup buradan ayrıldık. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.