![]() |
Gök-Türk Tarihiyle İlgili Yapilmasi Gerekenler
GÖK-TÜRK TARİHİYLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLER
Geçen yüzyılda Özbekistan. Kırgızistan. Tacikistan ve Afganistan’da sürdürülen arkeolojik kazılar sonucunda elde edilen çeşitli buluntular ve kültür eşyaları. Gök-Türk tarihinin karanlık sayfalarını aydınlatmada büyük önem taşımaktadır. Bunların başında Gök-Türk kültürü ve sanatı için değerli bilgileri içeren duvar resimleri; Afrasiyab (Semerkant). Varahşa (Buhara). Acinetepe. Tavkatepe (Güney Özbekistan). Pencikent. Şehristan (Tacikistan). Bamian (Afganistan) buluntuları (sarayların kalıntıları) gelmektedir. VII-VIII.yüzyıllara ait olan bu duvar resimlerinde görülen betimlemeler; prensler ve onun çevresi. elçiler. muhafızlar ve onlarla ilgili çeşitli törenler. o dönem yaşamını canlandırmakla birlikte Gök-Türklerin kültürü hakkında önemli sonuçlar vermektedir. Daha da önemlisi söz konusu duvar resimlerindeki insan figürlerinin çoğu fiziksel olarak Türk tipinde (hafif çekik gözlü. elmacık yanak. gür olmayan sakal. arkaya uzatılmış örülmüş ya da omuza bırakılmış saç. vb.) olup. giysiler ve silâh takımlarının da eski Türklere özgü olduğu bilinmektedir. Söz konusu duvar resimlerini inceleyen araştırmacılara (L. Albaum. V. Raspopova) göre. o dönem Çin yıllıklarında betimlenen eski Türk giysileri ve saç şekilleri hakkındaki bilgiler ve Altaylar. Moğolistan gibi Gök-Türklerin yoğun merkezlerinde yer alan taş babalar. balballar. yine bu bölgelerde bulunan arkeoloji buluntular arasında çok yakınlık görülmektedir. Bu gibi arkeolojik buluntular Gök-Türk dönemi sanatı. mimarisi. toplumsal ve kültürel yaşamı hususunda önemli bilgiler içermektedir ki. bunları tüm yönleriyle araştırmak ve incelemek gerekmektedir. Ne yazık ki. söz konusu duvar resimleri bir araya getirilerek derin bir çalışma yapılmamıştır. Hattâ. birkaç çalışma dışında. onların Gök-Türklerle ilişkili olduğu bile düşünülmemiştir. GÖK-TÜRK SİKKELERİ Sadece Gök-Türk tarihi için değil. tüm kadim Türk tarihi için başlıca kaynak oluşturabilecek malzemeler arasında. söz konusu ülkelerde bulunan sikkeler de yer almaktadır. Gök-Türk dönemi kültürel-ekonomik yaşamı hakkında ipucu olabilecek sikkeler son yıllarda gerçekleştirilen kazılar sonucunda bulunmuş ve onların Sogd. Baktri. Pehlevi yazılarında Kağan. Hatun. Yabgu. Tegin. Tudun. Tarhan. Elteber gibi Gök-Türklere özgü unvanlarla darb olunduğu görülmüştür. Gerçi bu sikkeler üzerine O. Smirnova. E. Rtveladze ve L. Baratova’nın çalışmaları vardır. ancak toplu olarak bir çalışma şimdiye dek yapılmamış ve de bu sikkelerin Gök-Türk tarihi. genelde de Türk tarihi için değeri tam olarak ortaya konmamıştır. Bütün bu gelişmeleri şu başlık altında Türk kamuoyuna ilk kez açıklıyorum. Türk Ulusu’na büyük açıklama: “Gök-Türk sikkelerinin bulunuşunun kuşkusuz ki. günümüz açısından çok önemli tarihsel ve siyasal sonuçları vardır. Bunlardan en önemlisi bu sikkelerin toplumumuza dayatılan ‘Türkler barbardı. Türklerin uygarlığı yoktu. Türkler yağmacıydı. Türkler kaç-göçlü bir toplumdu. vb.’ gibi Avrupa merkezli tarih ve kültür anlayışı ile bunun siyasal sonuçlarını bir kez daha yerle bir etmesidir. Avrupa merkezli tarih dayatmasını alt-üst eden. Türk ve dünya tarihinin yeniden yazılmasını gerektirecek bu çok önemli buluşu Türk Ulusu’na açıklamaktan kıvanç duyuyorum!” Kuşkusuz ki bilim insanlarımız. Avrupa merkezli bu iddiaları çürüten pek çok bilimsel çalışma ve kanıt ortaya koymuştur. Şimdi ben de bunlara çok önemli bir katkı koyarak. Gök-Türk sikkelerini gündeme taşıyarak. Türklerin büyük uygarlık birikimini ve bunun günümüze ulaşan kanıtlarını bir kez daha Türk kamuoyuna ve dünyaya sunuyorum. Gök-Türk sikkelerinin bulunuşu. Orhun Yazıtları’nın bulunuşu kadar önemlidir. Türkler (Gök-Türkler ve diğer Türk kavimleri ve devletleri) tarihin derinliklerinde. dünya uygarlığına büyük katkı sunmuştur. Askeri örgütlenme. büyük ordular meydana getirme. Avrasya’nın büyük coğrafyasında bağımsız. başı dik devletler kurma. paranın geçerli olduğu ekonomik ve toplumsal bir ticaret yaşamı. şehirleşme ve yerleşik yaşam biçimi. hiçbir dönemde köleci toplumsal yapının egemen olmaması. güzel sanatları yaratma ve yaşatma ve daha pek çok unsur Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyetini göstermektedir. Eski Türk devletlerinde kağanlığın (sonrakilerde hükümdârlığın) sembolü “tuğ” (bayrak. sancak ve davul) ve “sikke”dir. Sikke ekonomik. tuğ da siyasi bağımsızlığın göstergesi olan bayrağı ve bağımsızlık marşını (milli marşını) temsil etmektedir. Gök-Türkler tuğ’u ve sikke’siyle. yani bayrağı. marşı ve parası ile bağımsız. başı dik bir devlet kurmuş ve büyük bir uygarlık oluşturmuştur. |
Gök-Türk Tarihiyle İlgili Yapilmasi Gerekenler
GÖK-TÜRK KAYNAKLARI
Uzun yıllardır Gök-Türk tarihini araştırmada temel kaynaklar olarak kullanılmakta olan Çin yıllıkları. Orhun Yazıtları. Bizans ve diğer dillerdeki kaynakların yanısıra. kazılar sonucu elde edilen Sogd ve Baktri dilinde yazılmış VI-VIII.yüzyıllara ilişkin belgelerin de değerlendirilmesi gereklidir. Sogdça belgeler arasında en başta “Mug dağı Sogd belgeleri” gelmektedir. “Mug dağı Sogd arşivi” olarak da yürütülen söz konusu belgeler 1932 yılında Tacikistan’ın Pencikent ilçesinde (Semerkant şehrinin 90 km doğusu) yer alan Mug dağı dolaylarında eski kale harabelerinde bulunmuştur. Araştırmacılar burada bir yıl kadar sürdürülen kazılar sırasında. yaklaşık 80 kadar belgeye rastlamıştır. Belgelerin 70’i Sogdça. dördü Çince. biri Arapça ve bir adedi de Türkçe (Runik) olduğu belirtilmiştir. Sogdça olanlar A. Freyman. V. A. Livşits. O. İ. Smirnova. M. N. Bogolyubov gibi Sogd dili uzmanları tarafından çözülmüş ve belgelerin Sogd bölgesinde birer hükümdarlık olan Penç (Pencikent) prensi Divaştiç (709-722) sarayı arşivi olduğu anlaşılmıştır. Bu belgelerden birinde kendisini Hun (Doğu Gök-Türk) kağanının bir naibi olarak gösteren Divaştiç aslında 709 yılında. kendisinden önce 693-*708 yılları arasında Penç vilâyetinin prensi olan Türk asıllı Çakin Çor Bilge yerine yönetime gelmiştir. Adı geçen arşiv belgeleri arasında Çakin Çor Bilge vaktinde yazılmış belgelere de rastlanmaktadır. Bununla beraber. belgelerde Gök-Türk Kağanlığı tarihi için önemli bilgiler verebilecek kayıtlar da bulunmaktadır. Belgelerde Türkçe Kağan. Tudun. Elteber. Tutuk. Tarhan unvanları geçmektedir. Ancak bu belgeler hâlâ Türkçeye çevrilmemiştir. Baktri dilinde yazılmış belgeler ise son yıllarda bulunmuş ve N. Simms-Williams tarafından çözülerek İngilizce’ye çevrilmiş ve yayımlanmıştır (New-York. 2000). Çoğunluğu hukuksal belgeler olan Baktrice belgelerden de Gök-Türk tarihinin bilinmeyen yönleri aydınlanacaktır kuşkusuz. Bu belgelerde de görülen Kağan. Tegin. Tarhan. Tudun. Elteber unvanları ve Türkçe isimler. Kağanlık döneminde Afganistan. Horasan ve Kuzey Hindistan’da kurulan Gök-Türk asıllı sülâlelerin tarihi aydınlanacaktır. Zaten. adı geçen belgelerde vurgulandığına göre. bu belgelerin pek çoğu Türk asıllı vâlilerin himâyesinde düzenlenmiştir. Bu belgeler de vakit geçirilmeksizin Türkçeye çevrilmeli ve Türk tarihinin bazı karanlık noktaları da aydınlatılmalıdır. Demek ki bugün. Gök-Türk tarihinin çalışılacak temel sorunları arasında Kağanlık-Sasanlı. Kağanlık-Bizans. Kağanlık-Çin ilişkileri. Kağanlığın Kuzey Hindistan. Afganistan. Horasan. Ceyhun ve Seyhun (Amuderya ve Siriderya) aralığı ve buraya bitişik bölgeler. Doğu Türkistan. İdil-Ural havzaları. Kafkasya. Kuzey Karadeniz kıyıları ve Uzak Doğu ülkelerindeki etkinlikleri. buraların pek çoğunda kurulan Gök-Türk asıllı sülâleler tarihi yer almaktadır. Yrd.Doç.Dr.Yavuz DALOĞLU (Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı) Yavuz Daloğlu (1961) Türk müzik ve tarih araştırmacısı. 1985 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü’nü bitirdi. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Çeşitli dergilerde müzik ve tarih konularında yazılar yazdı. Müzikbilim ve tarihle ilgili ulusal ve uluslararası pek çok bilimsel toplantıda bildiri sundu. Radyo ve televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı. Türk müzik yaşamı. tarihi ve Türk tarihi konularında konferanslar verdi. Hâlen Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Bu keşfin üzerinden biraz zaman geçti ama fikir meydanında tüm aramalarıma rağmen bu konuyu bulamadım ve üzüldüm. Hemen sizleri Türk Tarihindeki bu muhteşem keşifle başbaşa bırakmak isterim. Bu keşif özetle üç şeyi kanıtlıyor. Avrupalıların iddia ettiğinin aksine Gök Türklerin para bastırmasıyla. tuğuyla tam bir devlet olduğunu. Ay Yıldız'ın sanılanın aksine İslamiyet öncesinden de köklü bir Türk simgesi olduğunu ve tarihimizin kim bilir daha ne kadarının yerler altında olduğunu... 1500 Yıllık Ay Yıldızlı Türk Parası Türklere ait ilk parayı Göktürkler bastırmış. Kazılarda ortaya çıkan ay-yıldızlı Göktürk paralarının bulunuşu ‘Orhun yazıtları kadar değerli’ diye yorumlandı Kırgızistan. Özbekistan ve Tacikistan’da yapılan arkeolojik kazılarda ilk büyük Türk uygarlığı olan Göktürklere ait paralar bulunduğu ortaya çıktı. Paralar. ‘Türk uygarlığında önemli keşif’ olarak değerlendirildi. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin 4-6 Ekim 2004′te Bişkek’te düzenlediği İkinci Uluslararası Türk Uygarlığı Kongresi’ne katılan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Yavuz Daloğlu. burada tanıştığı Özbek tarihçi Gaybullah Dr. Babayar’ın eski Türk devletleri paraları üzerinde yaptığı çalışmayı inceledi. Daloğlu. bu paralar arasında daha önce hiç duymadığı. görmediği Göktürk paralarıyla karşılaştı. Dr. Daloğlu. Dr. Babayar’la yaptığı çalışma sonunda. Göktürk paralarının bulunuşunu ‘Türk uygarlığında önemli bir keşif’ olarak açıkladı. Sikkelerden birinde ortada kağan kabartması ve kenarlarda üç tane ay-yıldız olduğunu söyleyen Daloğlu. bu sikkenin Türk uygarlığı açısından çok büyük önemi olduğunu belirtti. Daloğlu. şöyle dedi: “Göktürklerden sonra 8′inci yüzyılda Türgişlere ait paralar bulunmuştu. Ancak Göktürklere ait paralar onlardan 150-200 sene daha önceye. 576-600 yıllarına ait. En önemlisi. bu sikkelerin Türk toplumuna dayatılan ‘Türkler barbardı. Türklerin uygarlığı yoktu. göçerlerdi’ gibi Avrupa merkezli anlayışı çürütmesi. Göktürk sikkelerinin bulunuşu. Orhun Yazıtları’nın bulunuşu kadar önemlidir. Ayrıca ay-yıldızın bize İslam’da Semavi anlayıştan miras kaldığını biliyorduk. Ancak. yeni bulunan Göktürk paralarında da ay-yıldızlı figürler var.” |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.