ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=595)
-   -   Mantıksal Olguluculuk, Mantıksal Deneycilik (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1057766)

Şengül Şirin 11-20-2012 11:28 AM

Mantıksal Olguluculuk, Mantıksal Deneycilik
 
MANTIKSAL OLGUCULUK

Mantıksal Olguculuk,MANTIKSAL DENEYCİLİK olarak da bilinir.felsefede ,bilimsel bilginin tek sağlam ve güvenilir bilgi türü olduğunu ve her türden eski felsefe görüşünün,"metafizik" olarak,reddedilmesi gerektiğini vurgulayan akım.1920'lerden başlayarak özellikle Viyana'da gelişmiştir.Felsefenin tek aracının mantık,tek görevinin de bilimlerde ortaya konan bilgileri çözümlemek ve bilimlerde kullanılabilecek bir ortak dil kurmak olduğunu kabul eder.Bu çözümleme işinde kullanılacak mantık,geleneksel Aristoteles mantığından farklıdır.özne-yüklem bağının ötesinde ,önermelerin karşılıklı ilişkilerini çözümleyebilecek bir önermeler hesabıdır.İtalyan mantıkçı Giuseppe Peano'nun kurduğu ve mantıkçı Bertrand Russell ile matematiçi A. N. Whitehead'in birlikte geliştirdikleri mantık sistemi.mantıksal olguculuğun etkili olduğu özellikle Anglosakson ülkelerdeki felsefe eğitiminde önemli yer tutmuştur.Bu sistem,zamanla,"kümeler kuramı" olarak gelişmiş ve matematikte de kullanılmıştır.

Mantıksal olgulucuk bazı noktalarda önceki geleneksel olgucu ve deneyci kuramlardan ayrılır.Bu farklılıkların temelinde bilimsel bilgi ile matafizik arasındaki farkı,doğru-yanlış bilgi ayrımında değil,anlamlı anlamsız önerme ayrımında bulmak yatar.Mantıksal olguculuğa göre,geleneksel metafizik içinde ele alınan "iyi nedir?","insan özgür müdür?","Ruh ile beden hangi noktada ilişkilidir?" gibi sorular yanlış değil,anlamsızdır.bu yüzden de yanıtlanamaz.Yapılması gereken,bir çözümleme sonucunda bunların anlamsız olduğunu görmek ve bunlardan vazgeçmektir.

Avusturya'lı filozof Lubwing Wittgenstein'ın Tractatus Logico-Philosophicus (1921:Tractatus Logico-Philosophicus,1985,1986) adlı kitabı mantıksal olguluculuğun gelişiminde çok önemli bir rol oynadı.Wittgenstein'in bu kitabında geliştirdiği ve sonradan eleştirdiği anlam görüşü dil felfesinde yeni bir kuramın,linguistik felsefenin esin kaynağı oldu.Mantıksal olguculuğun en güçlü birimi Viyana Çevresi adını alan gruptu.Bu grubun 1920'lerden başlayarak Hitler'in Avusturya'yı işgaline (1938) değin geliştirdiği akım daha sonra özellikle ABD'deki bazı üniversitelerde ,en başta da Chicago Üniversitesinde sürdürüldü.Ayrıca mantık ile matematiğin ilişkilerine önem veren canlı bir Polonya okulu oluştu.Mantıksal olguculuk felsefedeki bazı önemli gelişmeler sonucunda 1950-60 arasında eski etkisini yitirdi.

Matematikçi ve mantıkçı Kurt Gödel'in 1931'de belirsizlik ilkesi üzerine yayımladığı makale mantıksal olguculuğu sarsan ilk gelişme niteliğindeydi.Bu ilke,Russel'in ve Viyana Çevresinin öngördüğü tam ve yetkin dil anlayışını yıkıyor.saf biçimsel sistemler içinde tamlığın olamayacağını kanıtlıyordu.Daha sonra ABD'li felsefeci J.V.A Quine mantıksal olguluculuğun doğmatikliğine saldırdı.Bu arada bilimlerin kendi içlerinde de mantıksal olguculuğun doğmatikliğne saldırdı.Bu arada bilimlerin kendi içlerinde de mantıksal olguculuğun bazı görüşlerini çürüten gelişmeler görüldü.Einstein,Niels Bohr ve Erwing Schrödinger gibi ünlü fizikçiler,deney verileri ile mantıksal düzenlemeler arasında kendiliğinden verilmiş bire bir karşılıklılık bulunmadığını gösterdiler.Bilim tarihçisi ve felsefecisi Thomas S.Kuhn da bilimlerdeki gelişmelerin verili tek bir doğal ilişkiler kuruluşuna sürekli bir yaklaşma değil,belirli bir kuramın bakış açışı çerçevesinde çok temelden değişimleri içeren süreçler olduğunu ileri sürdü.Bu gelişmeler,mantıksal olguculuğun bir akım olarak etkisini yitirmesine yol açtı.

Mantıksal olguculuğun çağdaş Batı felsefesi içinde bıraktığı iz,bugün felsefe eğitimde mantıksal kesinliğe ve çözümlemeye verilen vnem ve belirli bir felsefi görüş ortaya konurken önermeler arasındaki kanıtlama ilişkilerine verilen ağırlıktır.Bilimsel bilginin tek sağlam bilgi türü olduğu ,hatta hep doğru olduğu görüşü ise sarsılmış ve tartışmaya açık duruma gelmiştir.



Kaynak: AnaBritannica cilt 22 frmsinsi.net için derlenmiştir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.