Unesco'nun Hoşgörü Maddeleri
 

Unesco'nun Hoşgörü İle İlgili Maddeleri

Unesconun Hoşgörü İlkeleri Bildirgesi Maddeleri

Birleşmiş Milletler tarafından kurulmuş olan Unesco bütün dünyada eğitimden sağlığa, gıdan giyim ve barınmaya kadar çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Özellikle az gelişmiş üçüncü dünya ülkelerinde Birleşmiş Milletlerin ve Unesconun kendi kaynakları ile finanse ettiği organizasyonlar fakir toplumlara yöneliktir. Birleşmiş Milletlere sadece rapor vermekle sorumlu olan Unesco dünya çapında hoşgörü teması altında ilkelrini maddeler halinde bildirge haline getirmiştir.

Unesconun hoşgörü ile ilgili ilkeler bildirgesi maddeleri;

1- Hoşgörü, dünyamızdaki kültürlerin zengin çeşitliliğini, ifade biçimlerini ve insan olmanın yollarını kabul etmek, bunlara saygı göstermek bunların değerini bilmektir. Hoşgörü, bilgiyle, açıklıkla, iletişimle ve düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüyle beslenir. Hoşgörü çeşitlilik içindeki uyumdur. Hoşgörü, yalnızca ahlaki bir görev değil, aynı zamanda siyasi ve hukuki bir gerekliliktir. Barışı olanaklı kılan erdem, yani hoşgörü, barış kültürünün savaş kültürüyle yer değiştirmesine katkıda bulunur.

2- Hoşgörü, kabullenme, lütfetme veya göz yumma değildir. Hoşgörü, hepsinin üzerinde, başkalarının evrensel insan haklarının ve temel özgürlüklerinin tanınmasıyla teşvik edilen etken bir tavırdır. Hoşgörü hiçbir koşulda, bu evrensel değerlerin ihlal edilmesini meşrulaştırmak için kullanılamaz. Hoşgörü, bireyler, gruplar ve Devletler tarafından uygulanır.

3- Hoşgörü, insan haklarını, çoğulculuğu (kültürel çoğulculuğu da içine alan), demokrasiyi ve hukuk devletini destekleyen sorumluluktur. Hoşgörü, dogmatizmi ve mutlakçılığı reddetmeyi içerir ve uluslararası insan hakları mevzuatına yerleştirilmiş standartları onaylar.

4- İnsan haklarına saygıyla tutarlı olarak, hoşgörü uygulaması, toplumsal adaletsizliğin hoş görülmesi veya inançların terk edilmesi veya zayıflatılması anlamına gelmez. Hoşgörü, kişinin kendi inançlarına bağlı olmakta özgür olması ve başkalarının da kendilerine ait inançlara bağlı olduğunu kabul etmesi demektir. Hoşgörü, görünüşü, durumu, konuşması, davranışı ve değerleri doğal olarak farklı olan insanların barış içinde ve oldukları gibi yaşama hakkına sahip oldukları gerçeğini kabul etmek demektir. Hoşgörü, aynı zamanda, birisinin görüşlerinin zorla başkalarına kabul ettirilmemesi demektir".(alıntı)

Hoşgörü insanoğlu için toplumsan bir ilaç hükmündedir. Hoşgörülü olmak zulme ve haksızlığa karşı suskunkalmak manasını ifade etmez. Hoşgörü aslında insana ve doğaya saygılı olmaktır. Dünyanın yöneticisi olan insan yaşam alanlarını en üstün güzellikteki seviyelere çıkaracağı bigi, yine kendisi hayatı yaşanmaz hale getirebilir. Bu yüzden insaların birbirine karşı saygılı haklarını gözeten ve hoşgörülü olmaları lazımdır.