ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Sözlük Ağı (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=515)
-   -   Kuyumculuk Terimleri Sözlüğü A (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1050580)

Prof. Dr. Sinsi 11-04-2012 12:59 PM

Kuyumculuk Terimleri Sözlüğü A
 
Kuyumculuk Terimleri Sözlüğü A

-A-

Açkı Tahtası; Sert şimşir ağacından yapılmış altın işlemeli kumaşların altınını parlatmak için işleme üzerine el ile sürülen küçük bir sabun kalıbı gibi olan alet,

Ağartma:Gümüşü zaç yağında temizleyerek ak yapma, Zift üzerinde işlemesi tamamlanmış gümüş ısıtılarak ziftten kaldırılır, Eser üzerindeki zift bulaşığını temizlemek için de ateş yakılır, gümüş akkor durumuna geldikten sonra soğumağa bırakılır, sonra da zaç yağına daldırılır, Orada bir süre bekletilen gümüş çıkarılır ve suda yıkandıktan sonra talaşta kurutulur, Bu işlemler sonunda beyaz mat bir renk almış gümüşe ,ağarmış gümüş ve bu işleme de ağarma denir,

Ajur:Delik işi, Kafes oyma Maden Oyma ,Akça: Osmanlılarda gümüş paraya verilen ad, Osmanlı devletinin 1327 yılından 1867 yılına değin kullandığı para birimi İlk Osmanlı akçası 1327 yılında Bursada Orhan Gazi (13241362) tarafından kestirilmiştir, Başlangıçta akça 900 ayar gümüşten 16 kırat 1 dirhem hesabıyla kesilmiştir, Genel anlamda akça, nakit para demektir,

Akik:Hakik , kuvars cinsi çok sert ve güzel desenli bir taştır, Türklerce kutlu sayılır, Çeşitli renkleri vardır, Yemem akiği denileni en çok bilinen renklisi olup içi sarı benekli koyu kahve rengi olanıdır, Taşlar arasında gümüşle birlikte kullanılanı olmuştur ,zira gümüş ve akik birbirine çok yakışır, Değişik renklerde ve merkezleri bir olan kürelerden oluşan kalsedon katmanlarından oluşur, Bunlar silisli ve erimiş madeni maddeleri içeren suların aralıklı olarak kütle boşluklarında bıraktıkları silis ve öbür maddelerin çökeltilerinden ortaya çıkmaktadır, Özellikle püskürük kayaçların boşluklarında görünenleri akik bademleri,

Altın:Asıl metal olarak bilinen altın kişi oğlunun en çok değer verdiği madendir, Tarih alanına çıktığı 5,000 yıl öncesinden bu yana değerini şimdi de korumaktadır, Yumuşak sarı renkli bu madeni tarihte ilk kez kullananların Sümerler olduğu sanılmaktadır, Simgesi Au ve atom sayısı 79dur, İ,Ö, 700lerde ilk para ,altını zenginlik olarak benimsetmiştir, Kral,şah,padişah vb, yöneticiler güçlerini sahip oldukları adına hazine denilen altın ve değerli eşyaların saklandığı binalarından almışlardır, Tabiatta saf olarak akar su yataklarında bulunur, Yine ocaklar içlerinde altın damarları bulundurdukları için işletilmişlerdir, Günümüzde ise altın, fizik ve kimya yöntemleriyle fenni bir biçimde filizlerinden elde edilmektedir, Bilindiği günden bu yana insanların özel ilgisini çekmiş olan altından yapılmış bilinen en eski altın eseri Firavun (Koca ev ,ehram ,dikilitaş) Tukankamonun hazineleridir, Mısırlılarla aynı dönemde yaşamış olan Hititlerin Anadolu Alacahöyükteki hazineleri ünlüdür, işleme kolaylığı ve güzelliği yüzünden altın, bütün madenlere üst gelmiş ve bilinen tüm tekniklere uygulanmış ve akla gelecek her alanda her çeşit sana eseri yapılmıştır. U yüzden kuyumculuk denildiğinde ilk akla gelen maden altın olur ve kuyum sözcüğü ile sanki bütünleşir. Kendi başına kullanılmasının yanı sıra ahşapta, mermerde kaplama altın yaprak, madende tombak, kağıtta süsleme olarak da kullanılmıştır.

Akkor: ışık saçacak duruma gelinceye değin ısıtılmış maden. Üzerinde çalışılan maden zamanla sertleştiğinde, akkor duruma gelinceye değin ısıtılır. Madenin bu durumuna aynı zamanda tavlama da denir. Ancak daha çok ısıtılırsa maden erir, dikkatli olmak gerekir.

Alaşım: Bir madenin öbür bir madene katılması ile özellik ve görünüş bakımından başka bir madenin elde edilmesidir.Sözün gelişi bakıra çinko katılarak sarı pirinç, kalay katılarak tunç elde edilir. Ancak altına bakır yada gümüş katıldığında altının ayarı düşürülmüş olur. Tarihte adına tunç devri denilen ve iki yumuşak maden bakır ve kalayın birleşmesi ile elde edilen sert maden, tunç ile en büyük aşama kaydetmiştir. Elde edilen bu sert maden ile birçok nesneye biçim verilmiştir.

Almes: Boncuk küpe.

Altlık: Hasır örgüsü işlerin üzerinde dövülerek yassılaştırıldığı ağaçtan kalın levha.

Arabesk: biri birine geçmiş yuvarlak ve helezonsu dal ve yaprakların oluşturduğu biçimlere Avrupalılarca verilen addır. Ancak yerinde kullanılmış bir değim değildir. Araplara özgü yada arap tarzı demek anlamındadır. İyi incelenmiş olsaydı Türk tarzı demek yerinde olurdu. Ayrıca Araplar, Farslar, Türkler bu adı kullanmaz. Türkler ise arabeske gırift bezeme derler. Bu sanatın kaynağı ise İslam öncesi olup Orta Asya dır. Daha sonraları eski mısır da, roma da, ve bizansta da kullanılmıştır. Sonradan İslam dinine giren Araplar, Farslar, Türkler arasında da büyük ilgi görmüş olan bu tarz, İslami bir üslup olarak tanınmıştır. Arabesk yerine İslam usulü denmesi daha doğru düşer.

Amyant levha:Yanmaz yapma levha .Isıyı çok iletmediği için son dönemlerde gümüş ve altın gibi madenlerin tavlama ve kaynak işlerinde kullanılan altlık.

Anahtar:İnci gerdanlık veya kolyelerin boyuna çıkarılıp takılması için yapılmış çeşitli biçimlerdeki birleştirici. Bir adı da klipstir. Ancak klipsler kimi durumlarda süslenip ğöğse getirilerek de kullanılır.

Antika:Sanat değeri olan eski eşya. Ancak günümüzde eski olan herb nesneye antika denilmesi yanlıştır. Eskiler asar-ı atika derlerdi . Asar-ı atika aynı zamanda arkeolojik eserlere de verilen addır.

Arma:Bir devlet ,bir şehir, bir firma ya da bir ailenin kendisine özgü ifadelerin bir araya getirilmesinden ortaya çıkmış biçimler . Bu biçimler madeni de içine alan bir çok nesneler üzerinde uygulanmıştır.

Arnavut Zinciri:Gümüşten yapılan bir zincir çeşidi . Bir adı da geverseli zinciridir. Genellikle sanat kösteği olarak kullanılmıştır. Arnavut zinciri denilmesinin sebebi; Osmanlı döneminde Arnavut asıllıların bu zincire çok değer verip satın almalarından dolayıdır.

Arpalı Zincir: Astar gümüşten arpa gözü biçiminde kesilip biri birine geçen halkaların üzerine kaynak yapılarak ortaya çıkarılan zincire denir.

Asıl Metal:Altın ve gümüş madenleri için kullanılan bir deyim.

Astar:Kalıp, külçe madenin levha durumuma getirilmiş biçimi,

Avadanlık:her meslek erbabının , sanatkarın mesleklerini icra ederken kullandıkları alet ve edevatın genel adı.

Ayak Çıkarma:dövücülükte maden kapların yere oturduğu kaide bölümünü hiçbir ekleme yapmadan madenin kendisinden dövülerek elde edilmesi.

Ayar:Altın ve gümüş alaşımlarında altın ve gümüşün miktar ve oranını belirten bir deyimdir. Altının saflık ayarı 24 gümüşün saflık ayarı 1000dir.

Ayar Evi:Altın,gümüş,platin ve paladyum gibi madenlerin kimyalı yöntemlerle ayarının tespit edildiği yer.

Ayıklama:Mıhlamada taşı tutacak geverseleri ortaya çıkarmak için zeminin oyularak temizlenmesi.

Aykenar örs:dövücülükte tepsi kıyılarına ay biçimindeki çukurları yapmak için kalıp olarak kullanılan örsün adı .

Aznavur işi:bir çarka bağlanan gümüş eşya kendi ekseni çevresinde döndürülürken madenin üzerinden çelik kalemle düz ya da zikzaklı birbirine eşit aralıklı çizgiler çizilmesiyle ortaya çıkan biçimler. Tekniğin adının yapan ustadan geldiği söylenmektedir.Bu teknikle özellikle fincan zarfları, sahan, kapakları,tas gibi küçük ölçekli eşyalar yapılmıştır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.