ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Sözlük Ağı (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=515)
-   -   G Harfi İle Başlayan İsimlerin Anlamları (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1049377)

Prof. Dr. Sinsi 11-04-2012 09:53 AM

G Harfi İle Başlayan İsimlerin Anlamları
 
GABRA :(Ar.) Ka. - Yer, yeryüzü, arz.

GAFFAR :(Ar.) Er. 1. Kullarının günahlarını affeden, Allah. 2. Çok merhamet eden. Allah´ın isimlerinden. -(bkz. Abdülgaffar).

GAFUR :(Ar.) Er. - Mağfiret eden, yarlığayan, affeden, bağışlayan, merhamet eden Allah. Allah´ın isimlerinden. - (bkz. Gaffar).

GAGAUZ :(Tür.) 1. Gökoğuzlar. 2. Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi. Balkanlar ve Rusya´da yaşamaktadırlar. Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna´da oturan Hristiyan Türklere verilen ad.

GALİB :(Ar.) Er. 1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 3. Üstün baskın. Şeyh Galip: Meşhur divan şairlerinden. 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır. - Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır.

GAMZE :(Ar.) Ka. 1. Süzgün bakış. 2. Çene veya yanak çukurluğu.

GANİ :(Ar.) Er. 1. Zengin varlıklı, bol doygun. 2. Sahip olduğunda fazlasını istemeyen. Allah´ın isimlerinden. - (bkz. Abdülgani).

GANİM :(Ar.) Er. - Ganimet alan.

GANİMET :(Ar.) Ka. - Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır.

GANİYE :(Ar.) Ka. 1. Zengin kadın. Zengin kız. 2. Çok hoş. 3. Şarkıcı.

GARİB :(Ar.) Er. 1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. Türk dil kuralları açısından "b/p" olarak kullanılır.

GAVS :(Ar.) Er. 1. Suya dalma, dalgıçlık. 2. Yardım muavenet. 3. Yardım istemek için bağırmak. 4. Yardımcı, imdada yetişen. 5. Allah´ın velileri, hakkında kullanılır. Daha çok ünvan olarak verilir. - Gavs-ı Azam: Tarikat kurucusu, özellikle Abdülkadir Geylani

GAYE :(Ar.) Ka. 1. Maksat, meram. 2. Netice, son, hedef.

GAYRET :(Ar.). 1. Çalışma, çabalama. 2. Kıskanma, çekememe. 3. Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GAZA :(Ar.) Er. - Din uğruna savaş.

GAZAL :(Ar.) Er. 1. Ceylan. 2. Geyik, âhû. 3. Geyik yavrusu. 4. Güzel göz, irigöz.

GAZALE :(Ar.) Ka. - Dişi geyik.

GAZANFER :(Ar.) Er. 1. İri arslan, şir. 2. Cesur, yürekli, yiğit adam. 3. Hz. Ali´nin lakabı.

GAZEL :(Ar.) Er. 1. Latif. 2. Kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı. 3. Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli.

GAZİ :(Ar.) Er. 1. Allah yolunda savaşan kişi. 2. Gaza sırasında yaralanan kimse. 3. Gaza sırasında yararlıklar gösteren kumandanlara verilen unvan. 4. 2. Mahmud zamanında çıkarılan altın sikke.

GAZİR :(Ar.) Er. 1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal.

GAZİYÜDDİN:(Ar.) Er. - Din uğrunda yara alan, yaralanan. Savaşan.

GAZZAL :(Ar.) Er. - İplikçi.

GAZZALİ :(Ar.) Er. - İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden. - Babası "Gazzal-iplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir.

GELİNCİK :(Tür.) Ka. 1. Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. 2. Sansargillerden ince yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan. 3. Mezgitgillerden, yılan balığına benzer eti sevilen bir balık.

GENÇ :(Fars.) Er. 1.Hazine define. 2. (a.) Naz, eda, cilve.

GENCAL :(Tür.) Er. - Genç kal.

GENCAY :(Tür.) Er. - Ayın bir haftalık oluncaya kadar ki şekli, hilal.

GENCE :(Fars.) Er. - Kuzey Azerbaycan´ın Baku´dan sonra en büyük şehri.

GENCER :(Tür.) Er. - Yeni taze, körpe kimse, yiğit.

GENÇYAZ :(Tür.). - İlkbahar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GERMA :(Fars.) Ka. - Sıcak yaz.

GEVAN :(Fars.) Er. - Kahramanlar, yiğitler.

GEVHER :(Fars.) Ka. 1. Değerli taş. 2. Elmas. 3. Bir şeyin aslı, esası.

GEVHER ŞAD :(Fars.) Ka. -Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli. Gevherşad´. Baysungur´un annesi.

GEYSU :(Fars.) Ka. - Uzun saç, saç örgüsü, zülüf.

GEZEGEN :(Tür.) Er. - Güneş etrafında dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.

GİLMAN :(Ar.) Er. 1. Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler. 2. Köleler, esirler. 3. Cennette hizmet gören erkekler.

GİLŞAH :(Fars.). 1. Balçık şah. 2. Balçıkta yapıldığı için Hz. Adem´in lakabı. 3. Farsların masal kahramanı Keyyummers´in lakabı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRAMİ :(Fars.) Er. - Aziz, muhterem, saygın ulu.

GİRAY :(Tür.). - Kuvvetli, kudretli. Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRGİN :(Ar.). - Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRYAR :(Fars.). Ağlayıcı, ağlayan, (bkz. Nalan). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GIYAS :(Ar.) Er. - Yardım, gavs, nusret.

GIYASEDDİN:(Ar.) Er. - Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I: Anadolu Selçuklu Sultanı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olur.

GİZEM :(Tür.) Ka. - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime.

GÖĞEM :(Tür.). - Halk dilinde yeşile çalan mor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKALP :(Tür.) Er. - Göklerin yiğidi bahadır.

GÖKBEN :(Tür.). - Gökle ilgili, uzay sema. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKÇAY :(Tür.), (bkz. Gökçe). -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKÇE :(Tür.) Ka. 1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli.

GÖKÇEK :(Tür.) Er. 1. Güzel çok güzel. 2. Hoş, sevimli, cana yakın alımlı. 3. İnce narin zarif. 4. Güler

GÖKDOĞAN :(Tür.) Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü.

GÖKEKİN :(Tür.) - Yeni başak meydana getirmiş ekin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKKIR :(Tür.) - At donlarından maviye çalan kır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKKUŞAĞI:(Tür.) - Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKMEN :(Tür.) Ka. - Mavi gözlü ve sarışın kimse.

GÖKSEL :(Tür.) Er. - Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam.

GÖKŞEN :(Tür.) Ka. - Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime.

GÖKSEVİM :(Tür.) Ka. - Sevimli gök.

GÖKSU :(Tür.) 1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana´dan gelerek Akdeniz´e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKSÜN :(Tür.) - Binboğa dağlarından Elbistan´ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKTEPE :(Tür.) Er. - Mavi tepe.

GÖKTÜRK :(Ar.) Er. - Orta Asya´da yaşamış eski bir Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse.

GÖKYÜZÜ :(Ar.) - Göğün görünen yüzeyi (sema). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GONCA :(Fars.) Ka. 1. Henüz açılmamış gül, tomurcuk. 2. Sevgilinin ağzı.

GÖNENÇ :(Tür.) Ka. - Refah hali, mutluluk.

GÖNÜL :(Tür.) Ka. 1. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı. 2. İstek, arzu, heves, niyet. 3. Duygu, his, aşk. 4. Kibir, gurur. 5. Tabiat, huy.

GÖRGÜ :(Tür.) Ka. 1. Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı. 2. Deneme, tecrübe. 3. Görmüş olma durumu, görgü şahidi.

GÖRKEM :(Tür.) 1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖRSEL :(Tür.) - Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖZDE :(Tür.) Ka. 1. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen. 2. Beğenilen kadın. 3. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan.

GÖZEN :(Tür.) Ka. - Bir nevi alageyik.

GÖZLEM :(Tür.) - Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜÇLÜ :(Tür.) Er. 1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde.

GUFRAN :(Ar.) - Günahların affı.

GÜFTAR :(Fars.). - Söz, kelam. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜFTE :(Fars.) Ka. 1. Söyleniş, söylenmiş. 2. Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri.

GÜHER :(Fars.) - Gevher, cevher, (bkz. Gevher). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜHERPARE:(Fars.) Ka. - Cevher parçası.

GÜL :(Fars.) Ka. 1. Çiçek. 2. Bilinen çiçek, gül çiçeği, gülağacı. 3. Tasavvufta Allah´ın birliğinin remzi. 4. Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir. - (Ayşegül, Gülay, vb).

GÜLABİ :(Fars..) Er. - Gülsuyu.

GÜLAFET :(Fars.) Ka. - Nefes kesen güzellikle. - Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir.

GULAM :(Ar.) Er. 1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan´da (abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. - Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi.

GÜLBAHAR :(Fars.) Ka. - 1. Bahar gülü. 2. Ebru sanatında kullanılan koyu kırmızı renkte toprak. Gülbahar Hatun: Mehmet Il.´nin hanımı. Bayezid II ve Gevher Sultan´ın annesi.

GÜLBANU :(Fars.) Ka. - Gülhanım. Gül gibi güzel kadın. Gül hatun.

GÜLBEDEN :(Fars.) Ka. - Zarif, ince vücuda sahip. Gülbeden Begüm, Babur Şah´ın kızı.

GÜLBERK :(Fars.) - Gül yaprağı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜLBEŞEKER:(Fars.) Ka. - Bir çeşit gül tatlısı.

GÜLBEYAZ :(f.t.i.) Ka. - Beyaz gül.

GÜLBİN :(Fars.) Ka. - Gül kökü, gül biten yer.

GÜLBİZ :(Fars.) Ka. - Gül serpen, gül serpilmiş.

GÜLÇE :(Fars.) Ka. - Gülcük, küçük gül.

GÜLCİHAN :(Tür.) Ka. - Cihana, aleme bedel gül.

GÜLÇİN :(Fars.) Ka. - Gül toplayan, gül devşiren.

GÜLDEHAN :( Fars.) Ka. - Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan.

GÜLDESTE :(Fars.) Ka. - Güldemeti, çiçek destesi. - Türk müziğinde mürekkeb makamlardan.

GÜLENAY :(Tür.) Ka. - Devamlı gülen, ayyüzlü kişi.

GÜLENDAM :(Fars.) Ka.- Gül endamlı, gül boylu, nazik, güzel endam.

GÜLENNUR :(Tür.) Ka. - Gülmesiyle etrafı aydınlatan, ışık saçan kimse.

GÜLER :(Tür.) Ka. - Gülen, sevinçli, handan.

GÜLFAM :(Fars.) Ka. 1. Gül renkli. 2. Gül gibi kızıl olan.

GÜLGONCA :(Fars.) Ka. - Açılmamış gül.

GÜLGÜN :(Fars.) Ka. - Gül renkli, gül renginde, pembe.

GÜLHAN :(Fars.) Er. - Gül evi, ateşhane.

GÜLHANIM :(Tür.) Ka. 1. İyi huylu, nazik hanım. 2. Gül yüzlü hanım.

GÜLHAYAT :(Tür.) Ka. 1. Mutlu, huzurlu bir hayat. 2. Gül gibi güzel hayat.

GÜLİBAR :(Tür.) - Gül fırtınası. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜLİSTAN :(Fars.) Ka. 1. Gül bahçesi, güllük. 2. Azerbaycan´da Karabağ bölgesinde bir mevki.

GÜLİZAR :(Fars.) Ka. 1. Gül yanaklı. 2. Al yanaklı. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam.

GÜLKIZ :(Tür.) Ka. - Güle benzeyen kız.

GÜLLÜ :(Tür.) Ka. 1. Gülü olan. 2. Gül desenli (kumaş). - Daha çok örfte kullanılır.

GÜLNAME :(Fars.) Er. - Sevgiliye yazılan mektup, kaside.

GÜLNAR :(Fars.) Ka. - Nar çiçeği.

GÜLNAR :(Fars.) Er. - Hisar, kule.

GÜLNAZ :(Fars.) Ka. 1. Gül yüzlü kadın. 2. Gül gibi, nazlı narin. - Birleşik isim.

GÜLNİHAL :(Fars.) Ka. 1. Gül fidanı. 2. Gül ağacı. - Birleşik isim.

GÜLNUR :(Tür.) Ka. - Etrafına ışık saçan, aydınlatan gül.

GÜLNÜŞ :(Fars.) Ka. 1. Güliçen. 2. Gülle özdeşleşmiş, gül gibi.

GÜLPERİ :(Fars.) Ka. - Gizli gül.

GÜLRANA :(Fars.) Ka. - Güzel gül, dışı sarı içi kırmızı renkte olan bir çeşit gül.

GÜLRİZ :(Fars.) Ka. 1. Gül saçan, gül serpen. 2. Meşhur bir çeşit lale.

GÜLRUHSAR:(Fars.) Ka. - Gül yanaklı.

GÜLŞAH :(Fars.) Ka. 1. Güllerin şahı. 2. Varaka´nın sevgilisi, masal kadın.

GÜLŞEN :(Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gülistan, gülizar,

GÜLSEREN :(Tür.) Ka. - Gül toplayan, gül dağıtan.

GÜLSEVİM :(Tür.) Ka. - Sevimli, güzel, hoş görünüşlü gül.

GÜLSU :(Tür.) Ka. - Gül renkli su, taze su.

GÜLSÜM :(Tür.) Ka. - Hz. Peygamber (s.a.s.)´in kızlarından birinin adı.

GÜLSUNA :(Tür.) Ka. - Gül gibi çekici kadın. Güzel sevgili.

GÜLTANE :(Tür.) Ka. - Yeni açmış gül, gonca.

GÜLTEKİN :(Tür.) Er. - Genç delikanlı, nazik.

GÜLTEN :(Fars.) Ka. - Gül tenli, gül vücutlu.

GÜLZAR :(Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gül tarlası.

GÜNAY :(Tür.) Ka. - Gündüz, gün aydınlığında ay.

GÜNEŞ :(Tür.) Ka. - Çevresindeki sisteme ait gezegenlerin etrafında döndüğü, ışık ve ısı yayan büyük gök cismi, şems.

GÜNEY :(Tür.) - Dört ana yönden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜNSEL :(Tür.) Er. - Hızlı akan sel.

GÜRAY :(Tür.) Er. - Yeni doğan ay.

GURBET :(Ar.) - Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜRBÜZ :(Tür.) Er. 1. İyi, yetişmiş, sağlam ve kuvvetli. 2. Cesur, kuvvetli. 3. Sağlıklı, sıhhatli.

GÜRÇINAR :(Tür.) Er. - Çok büyümüş, gelişmiş, serpilmiş.

GÜRCÜ :(Tür.) Er. - Gürcistan ahalisinden veya bu ahalinin soyundan olan. Gürcistan ahalisine ait.

GÜRDAL :(Tür.) Er. - Güçlü, gelişmiş dal.

GÜREL :(Tür.) Er. - Maiyeti geniş, çevresi güçlü kuvvetli.

GÜRGAN :(Fars.) Er. 1. İran´ın kuzeydoğusunnda bir yer. 2. Aksak Timur´un lakabı.

GÜRHAN :(Tür.) Er. 1. Hanlar hanı. 2. Kara-Hitay prenslerine verilen unvan.

GÜRKAN :(Tür.) Er. 1. Bol kan. Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş.

GÜROL :(Tür.) Er. - Büyü, serpil, geliş.

GÜRSU :(Tür.) - Temiz, pak, hızlı su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜVEN :(Tür.) 1. Korku ve kuşku duygusundan uzak. 2. İnanma ve bağlanma duygusu. 3. Yüreklilik, cesaret. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜVENÇ :(Tür.) Er. 1. Güvenme, dayanma, itimat. 2.Övünme, gurur.

GÜZİDE :(Fars.) Ka. - Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş.

GÜZİN :(Fars.) Ka. - Seçen, seçilmiş, seçkin, beğenilmiş. - Hz. Muhammed (s.a.s)´in dostu (halifesi) Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali (r.anhum).

GÜZİR :(Fars.) - Çare, derman. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.