![]() |
Şişmanlık Tedavisi
Şişmanlık sorunu;bir tek disiplini ilgilendiren bir hastalık değildir.Birbiriyle ortak ya da tek tek birden fazla uzmanlığa ihtiyaç vardır.
Hastanın şişmanlığından kaynaklanan sorunlarla,doktora gitmesi genellikle ilk aşamadır. -eklem şikayetleri, -kireçlenme, -diyabet, -kalp-damar hastalıkları, -kısırlık vs.sorunu ile doktora gidersiniz.Doktorunuz sizin,öncelikle kilo vermeniz gerektiğini söyler.Ya da buraya kadar varmadan şişmanlığınıza bir çözüm ararsınız.Kalıcı ve gerçekçi bir tedavi için kapısını çalmanız gereken ilk kişi;diyetisyen hekimdir.Onun ve ilk gittiğiniz hekimin yönlendirmesiyle ve şişmanlığınınızız kökenine inilmesiyle ,devreye başka uzmanlar da girer.Örneğin yeme davranışınızın altında psikolojik nedenler varsa,bir psikiyatriste;hareketsizlik vs. durumlarında bir egzersiz uzmanına ihtiyaç duyarsınız.Şişmanlık tedavisinde esas; -yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi, -yaşam kalitesinin yükseltilmesi, -kilo verme, -kilonun korunmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü(WHO), şişmanlığı,kronik bir hastalık olarak tanımlamakta ve tedavisinin ömür boyu sürmesi gerektiğini belirtmektedir. Diyet: Şişmanlık tedavisinin temeli diyettir.Aslolan kişinin yeme alışkanlıklarını değiştirmesidir.Bunun için, mutlaka bu konuda uzmanlaşmış bir doktordan yardım almalıdır.Uygulanacak diyet; gazete ve dergilerde yayınlanan bir haftada 6-10 kilo verdiren diyetler değil, kişinin kişisel ve fizyolojik özelliklerine göre doktor tarafından ayarlanan kişiye özel diyetlerdir. Kilo verme ve yeme alışkanlıklarını değiştirme durumunun, kalıcı olabilmesi için,diyet süresinin zamana yayılması gerekmektedir.Zaman uzadıkça davranış değişikliği şansı artarak kişinin tekrar aynı soruna dönme riski azalır. Unutmayın;kilo vermek,şişmanlık sorunun ilk basamağıdır.İkinci basamak ideal kiloya indikten sonra bunu korumaktır. İşte bu yüzden en doğrusu, uzman bir doktordan yardım alarak,yeme davranışınızda doğru değişiklikleri yapabileceğiniz bir sürede diyet uygulamak ve bu doğru yeme davranışlarını ömür boyu bırakmamaktır. Egzersiz: Hangi branştan doktora gidecek olursanız olun, size sağlığın ve yaşam kalitesinin devamlılığı ve yükseltilmesi için egzersiz yapmayı önerecektir.Kalp damar sağlığından, psikolijik sağlığa kadar egzersiz gerçekten beden için olmazsa olmaz bir gerekliliktir? Diyetle kilo vermek mümkündür.Diyetinizi egzersizle desteklediğinizde ise bu gerçekten çok daha kolay ve zevkli bir hal alır. Egzersizle vücut yağlarının kasa dönüştürülebileceği koca bir yalandır. Yağ bir maddedir, kas ise bir dokudur, birbirlerine kati surette dönüştürülemezler. Olay şudur,seçeceğiniz egzersiz türüyle,vücut kas oranınızı yani kas dokularınızı arttırmanız mümkündür.Bu da metabolizma hızınızı arttırır.Yani aynı aktiviteyi kas oranı yüksek biri ile yağ oranı yüksek birine yaptırdığımızda ve vücutlarında yaktıkları enerji miktarını ölçtüğümüzde kaslı olan bireyin daha çok enerji yaktığını görürüz.Bu da bize direnç geliştiren ve kas dokumuzu arttırmaya yönelik egzersizlerin doğru ve ölçülü yapılmak koşuluyla ne denli faydalı olduğunu gösterir. Egzersizin Genel Faydaları: -kalbin çalışma sistemini düzenler, efektif ve ekonomik çalıştırır -eklemleri,dizleri,kas dokusunu,omurgayı ve beli destekler -yüksek tansiyona iyi gelir -dolaşım hızlanır, bundan dolayı metabolizma hızlanır -oksijen kapasitesini arttırır bu sayede,yağ yakımı ve beyin faaliyetleri artar -kendine güveni uyandırır, hırsı artırır, -heyecanı ve stresi azaltır, Egzersizin diyet yapan kişiye en büyük yardımı metabolizmayı ve oksijen kullanımını arttırmasıdır.Böylece, yakılan kalori miktarı artar.Ayrıca,beyinden endorfin salınımını yükseltir,kişi kendini zinde ve mutlu hisseder. Ve sağlığı geliştirir.Haftada 3 gün yarım saat yürüyüşün bile kalp krizi riskini ciddi bir oranda azalttığını biliyor muydunuz? Egzersiz çok hafiften şiddetliye geniş bir spektrumda ele alınabilir.Ama kişinin yaşamına egzersiz katmaya niyeti yoksa,milyonlarca bahanesi vardır. İnsanlar genellikle ya zaman yokluğunu ya da ekonomik koşulları bahane ederler.oysa, -Büronuzda üst kata çıkmak için,asansör yerine merdiven kullanmanız size ne kadar zaman kaybettirebilir ki! -Ya da alışveriş merkezinde,aracınızı otoparkın en uzak bölümüne park edip,merkeze kadar yürümek? -Ya da evinize dönerken otobüsten birkaç durak önce inip,eve kadar yürümek? -Yürümek her zaman her yerde üstelik de bedava yapabileceğiniz yegane egzersizdir. Organizmanın temel fizik aktivitesi olan yürümek, her kişiye, her zaman, her yerde önerilir. Hiç bir sakıncası yoktur. Yürüyüş bacaklardaki kan dolaşımını artırır ve kalp kasını kuvvetlendirir. Kemik ve kaslar için çok az yaralanma riski oluşturur. Bel, kalça ve bacakların venöz dolaşımını uyarır ve akciğerlerin verimini iyileştirir. Canlı yürüyüş aerobik egzersiz için en kolay ve mükemmel bir davranıştır. Hızlı adımlarla yürüyüş, aynı mesafede, en az jogging ve koşu kadar kalori yakar. Uygun ayakkabılar ile günde en az bir saat yürümek oldukça faydalıdır. Şayet kalp hastası iseniz, özellikle göğüs ağrısı çekiyorsanız ya da enfarktüs bile geçirmiş olsanız, yürüyüşün bir zararı yoktur. Aksine, kalbi besleyen arterlerin kan dolaşımını kolaylaştırarak ve kuvvetlendirerek kalp üzerinde mükemmel bir etkisi vardır. Aşağıda göreceğiniz yöntemler tek başlarına kilo verdirmez.Ancak diyet yapan kişinin işini kolaylaştıran yardımcı yöntemlerdir. Akupunktur: Akupunktur alışkanlık tedavilerinde kullanılır. Kilo verme de ancak beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının değiştirilmesi ile mümkün olduğuna için bu yeni alışkanlıkların edinilmesi sırasında, akupunktur Öncelikle beyinde hipotalamusta bulunan iştah merkezi kontrol altına alınarak;kişinin açlığı,aşırı yeme isteği azaltılır. Hasta zihinsel ve fiziksel aktivitede azalma olmadan diyetini kolaylıkla uygulayabilir. Akupunkturun işlevleri; -İştahı düzenler ve yemeklere saldırma güdüsünü ortadan kaldırır. -Mide asidi kontrol altına alınarak, mide kazınması, yanması gibi sorunlar engellenir. -Düşük kalorili beslenmeden dolayı yaşanabilecek halsizlik önlenir. -Metabolizma hızını düzenler. Akupunkturla tedavi gören hasta, kendi kendine yaptığı diyetlerden daha kolay kilo vermeyi başarır. -Akupunktur tedavisi sırasında, vücutta serotonin ve endorfin seviyeleri artmaktadır. Bu hormonlar diyet yapan kişiye huzur verir, sedasyon sağlar. Böylece diyet yapan kişi, eski yemek yeme zevkinin kısıtlanmasından dolayı huzursuzluk ve tedirginlik yaşamaz. Kilosu normal sınırlara ulaşan kişi bunu korumak için de bir süre akupunktura devam etmelidir.Çünkü yeni ve kalıcı bir yemek alışkanlığı edinmek önemlidir. Karboksiterapi: Cilt altına verilen düşük miktardaki Co2 gazının etkisinden yararlanmak suretiyle yapılan tedavidir.Co2 gazı hem doğrudan yağ hücresini parçalamakta,hem de vücutta Co2 varlığı o bölgeye daha fazla oksijen gönderilmesine dolayısıyla , dolaşımın hızlanmasına katkıda bulunmaktadır.Kullanıldığı başlıca bölgesel yağ dokusunun artmış olduğu durumlar ve selülit tedavisidir. Ayrıca zayıflama sonrası deri sarkıklıkları, kırışıklıklar, çatlaklar da Karboksiterapiye çok iyi yanıt vermektedir. Tedavi çok ince uçlu iğneler ile 15-25 dk. süren seanslar şeklinde yapılır.Haftada 2 gün ve toplam 15-20 seanslık bir süreç çok parlak sonuçlar vermektedir.Tedavi sonrası etkiler 5-8 ay sürmektedir.Hiçbir yan etkisi olmayan bir tedavidir. Oksijen Tedavisi: Oksijen tedavisi 1920?den bu yana tıpta kullanılmaktadır.Oksijen, anti-oksidan enzim sisteminin etkisini arttırır.Sitrik asit siklusunu uyararak şekerden enerji salınımını arttırır, böylece metabolizmayı uyarır.Doku oksijenlenmesi arttığı içinde hasta veya kişi kendini dinç ve iyi hisseder.Belli ve standart bir basınçla cilt yoluyla uygulanan oksijen ve ona eşlik eden bazı kimyasalların sayesinde cilt daha dinç,daha sıkı,daha yenilenmiş,daha parlak olmakta,kırışıklık,akne,çatlak,siyah lekeler,güneş lekeleri gibi sorunlar halledilebilmektedir.Seanslar yaklaşık 30-45 dakika sürmekte,12-20 arası seans tedavide etkili olmaktadır. Mezoterapi: 1952 Yılında keşfedilen bu yöntemde,deri altında,yağ ve bağ dokusundan oluşan ve adına Mezoderm denen cilt tabakasına çok ince uçlu iğnelerle tıbbi bazı maddeler verilmekte,bu yolla lokal yağ yıkımı,sellülit tedavisi,kırışıklık gibi problemlerin tedavisi yapılmaktadır. İğnesiz Mezoterapi: Tıbbi adı ;transkutanöz mezodermik terapi olan bu yöntemde hücreler ve dokuya çok düşük voltaj dalgaları uygulanır.Elektroporezis denen bu yöntemde direk akım yoluyla tıbbi maddeler iyonik halde cilde nakledilir.Mezojel denen bir maddenin içine, özel ampuller konur ve roll-on başlıkla vücuda hafif bir masajla uygulanır. En büyük avantajı,hiçbir şekilde iğne kullanılmadığı için ,ağrısız olması,tedavi sonrası morluk vs. oluşmamasıdır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.