ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Çanakkale Içinde Vurdular Beni (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=103798)

GöKKuŞaĞı 03-18-2010 08:35 PM

Çanakkale Içinde Vurdular Beni
 
Savaş Ay

Çanakkale içinde vurdular beni


Çanakkale'de şehit olan askerlerimizle ilgili binlerce öykü var elbette. Bunların arasında en çok etkilendiğim Yozgatlı Hasan'la ilgili. Yozgatlı Hasan'ın lakabı da "Kınalı Hasan" olmuş Çanakkale'de.

Hasan, Yozgat ilinin Sorgun kazasına bağlı Kara Yakuplar Köyü'nden. Daha bıyıkları terlememiş bu delikanlı, kendisi gibi gencecik arkadaşları ile beraber yayan yapıldak yürüyerek Yozgat'tan çıkıp Çanakkale'ye ulaşmışlar. Burada 64. Piyade Alayı, 1.Tabur, 2. Bölüğe intisap edip çakı gibi Mehmetçik olmuşlar. Zaten taburlar, alaylar Çanakkale'de eriyip bittiği için cepheye gelen gönüllülere şiddetle ihtiyaç varmış. Sonrasında bakın neler olmuş. Araştırmacı yazar Salim Dağ'ın kaleminden az aşağıda okuyalım.

Bir hilal uğruna ya Rab

http://i.takvim.com.tr/2010/03/18/Ic...3093871867.jpgİkinci bölüğün komutanı Yüzbaşı Sırrı Bey, Yozgatlı Hasan'la da tanıştı. Hasan'ın başındaki kına, Sırrı Bey'in dikkatini çekti. Bunun ne olduğunu sorduğunda Hasan utandı, üzüldü ve dedi ki komutanına:
- Komutanım, buraya geleceğim vakit anam yaktı bu kınayı. Ben de niye diye sormadım.
Sırrı Bey:
- Öyleyse bir mektup yaz da sor bakalım, biz de öğrenmiş olalım.
Hasan:
- Ben yazı yazmasını bilmem ki komutanım.
Sırrı Bey:
- Öyleyse sen söyle bölük yazıcısı yazsın köyüne, bakalım ne cevap gelecek?
Hasan:
- Baş üstüne komutanım.
Bir istirahat anında bölük yazıcısı Hasan'ın yanına gelir. Hasan söyler, o yazar. Mektup Yozgat yollarına çıkar. Lakin Çanakkale'de sırtlan gibi saldıran düşmana karşı koymak lazım geldiği için ihtiyat kuvvetlerinin fazla bekleyecek zamanı yoktur. Bu öyle bir harptir ki, dünyada eşi benzeri olmayan bir vahşet yaşanmaktadır. Anadolu'nun kınalı koç yiğitleri, ellerindeki kıt imkanlarla, adeta etten bir duvar örüp düşmana geçit vermeden namusları için, vatan için buruşmaya başlamışlardır. Aradan iki ay geçmiştir. Bir gün Yüzbaşı Sırrı Bey'in bölük karargahına birkaç mektup ulaşmıştır.

Sorgun'dan bir haber geldi
Hasan'ın anası cevaben şunları yazmıştır. "Yavrum, Hasanım, Kınalı Kuzum.
Mektubun geldi, sanki dünyalar benim oldu. Köy katibi okudu, ben ağladım. Kumandanını pek sevmişsin, ne güzel! O senin babanın yarısıdır. Sakın ola yavrum kumandanının emrinden çıkma, önünden aykırı geçme. Ateşe bas dese basasın yavrum. Kars'tan, Siirt'ten, Adana'dan, Uşak'tan arkadaşların olmuş. Birbirinizi çok sevip iyi geçinirmişsiniz. Elbette öylesi yakışır yavrum. Onlar senin dünya-ahret hakiki kardeşlerindir. Sakın onları incitme yavrum. Sütümü sana helal etmem. Kumandanın saçındaki kınayı sormuş. Bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum?
Bizim burada Allah için kurban seçilen koçların başını kına ile süslerler. Ben de dört kardeşin içerisinde en çok seni sevdiğim için seni Hz. İsmail'e kardeş seçtim. O da kurban edilmek istendiğinde kınalanmamış mıydı? Yavrum, kıyamet günü, mahşer yerinde, o kına senin işaretin olacak, o kalabalıkta seni kolayca bulacağım.
Aha işte benim kınalı kuzum da burada deyip seni bağrıma basacağım.
Anan Hatçe."
Sırrı Bey, iki gözü iki çeşme mektubu okur. Sonra posta erini çağırır.
- Şu Yozgatlı Kınalı Hasan'ı bulun bakalım. Mektubunu ona ben okuyacağım, onun okuması yoktu.
Çok geçmez posta eri geri döner.
- Kumandanım Hasan bir hafta önce Arıburnu'ndaki şiddetli muharebede Hakk'a yürümüş.
Sırrı Bey, orada göz yaşları içerisinde yana yakıla bağırmaya başlar:
- Bilmeliydim, bilmeliydim.
Kurbanların kınalı olması gerek." Bu yiğitlerin hepsi de kınalı vatana kurban seçilip gönderildiler. Bunların hepsi de kınalı kuzu


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.