![]() |
Fast Food Tarzı Beslenmenin Sağlığa Zararları
Fast Food Tarzı Beslenmenin Sağlığa Zararları
Zihin Sağlığı Vakfı'nın araştırmasına göre, yararlı yağların, vitamin ve minerallerin eksik alınması ile fast food tarzı beslenme, 'depresyon, Alzheimer ve şizofreniye' neden oluyor İNGİLTERE'DE yapılan bir araştırma, son zamanlarda halkın beslenme tarzındaki değişikliklerin zihin sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlara yol açtığını gösterdi. 'Sustain' adlı örgüt ile Zihin Sağlığı Vakfı'nca desteklenen araştırmanın sonuçlarına göre, fast food tarzı beslenme ile yararlı yağların, vitamin ve minerallerin eksikliği 'depresyon, Alzheimer ve şizofreni' ile doğrudan ilişkili. Araştırmacılardan Courtney Van de Weyer, "Vücudu iyi beslemek, zihni de iyi beslemek anlamına geliyor" dedi. ARAŞTIRMAYA göre, yemlerde kullanılan katkı maddeleri ve tarım ilaçları, hayvan organizmasında değişikliğe yol açıyor. Bu nedenle de insanlar, omega 6 adlı yağ asidini, omega 3'ten çok daha fazla tüketir hale geliyor. Bu dengesizliğe vitamin ve mineral eksikliği de eklenince, depresyon ve hafıza sorunları ortaya çıkıyor. Araştırma raporunda, beslenme tarzında aminoasitlere, özellikle de balık tüketimine daha fazla yer verilmesi gerektiği belirtiliyor. |
Fast Food Tarzı Beslenmenin Sağlığa Zararları
Fast-food beslenme 'kalpten' götürüyor
Yüksek ısıda pişirilen hamburger, tost veya kızartma, doğal yağların içeriğinde kimyasal değişiklik yaratıyor. Bu da kalp krizine davetiye demek... Daha çok hazır yiyecek satışı yapılan yerlerde uygulanan yüksek ısıda pişirme tekniği, doğal yağların içeriğinde kimyasal değişiklikler yaratıyor. Kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına davetiye çıkaran bu besinler, özellikle 40 yaş üstü için ciddi tehlike. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Cin, ''fast-food'' olarak adlandırılan beslenme alışkanlığının gençler arasında yaygınlaştığı ve kalp krizi geçirme yaşının da giderek düştüğünü vurguladı. Kalp krizinin 40 yaşın üzerinde yaygın görüldüğü inanışının yaygın olduğunu ifade eden Cin, şöyle devam etti: ''Fakat son yıllarda bize ulaşan vakalar ile Türkiye genelindeki istatistikleri gözden geçirildiğinde kalp krizinin 20'li yaşlara kadar indiğini görüyoruz. Son olarak Konya'da, 17 yaşındaki lise öğrencisi ile bir süre önce Kars'ta yine aynı yaşlardaki bir genç kızımız halkoyunları sırasında kalp krizinden yaşamını yitirdi. Bunlar konunun ne ölçüde önemli olduğunun göstergeleridir.'' Batı mutfak kültürü Şehirleşme ve stresin, sigara alışkanlığı gibi etkenlerin kalp krizinde önemli faktörler olarak öne çıktığını belirten Cin, şöyle devam etti: ''Son dönemde, batı mutfak kültürünün ithal edilmesi dolayısıyla Türklerde beslenme alışkanlığında da değişiklikler oldu. Özellikle fast-food kültürünün yaygınlaşması gençlerimizi de kalp krizi riski taşıyan gruplar arasına soktu. Yüksek ısıda pişirilen hamburger, tost veya kızarma ile beslenme alışkanlığına yönelme bunda etkili oldu. Bunlarda yağ ve kolesterol oranı çok yüksek. Bol miktarda katkı maddesi var. Yüksek ısıda pişirme tekniği doğal yağların içeriğinde kimyasal değişiklik yaratıyor. Bu da başta kalp ve damar olmak üzere sağlık sorunlarına, hatta ölümlere yol açıyor.'' Mangalda pişirmek daha sağlıklı Mangalda pişirimin ''fast-food'' yöntemine göre daha sağlıklı olduğunu kaydeden Cin, yaz aylarının gelmesiyle piknikçilerin sayısının da artığını ifade ederek riskli grupların duyarlı olmasını istedi. Mangalda da et ürünlerinin yüksek ısıda pişirildiğini ifade eden Cin, ''Ancak, burada yağlar pişirme esnasında akıp gidiyor. Mangalda, yiyeceklerin kömürleşmeye yol açmayacak şekilde pişirilmemesi konusunda dikkatli olunmalıdır'' diye konuştu. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.