Soframızdaki Tavuk Hakkında Çarpıcı Gerçekler!
 

Tavuk, sofranızdan eksik etmediğiniz lezzetlerin başında mı geliyor? Öyleyse bu yazıyı dikkatli okuyun! Belki de bundan sonra tavuk yemek istemeyeceksiniz

Bir zamanlar doktorlar bize hep “Kırmızı et yerine tavuk eti yiyin” diyorlardı. Şimdi ise tam tersini söylüyorlar. Çünkü kendileri de artık sofralarından tavuğu çıkarmışlar. Elbette bahsettiğimiz tür, çiftlikte üretilen tavuk türü! Uzmanlar, “Eğer organik tavuk ya da köy tavuğu bulabilirseniz güvenle yiyebilirsiniz. Ama endüstriyel tavuktan uzak durun” diyorlar.

Çiftlik tavuğu neden sağlıksız?

Sağlıksız olduğu için çiftlik tavuğu yemeyi önermeyen Onkoloji Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar, bunun nedenini şöyle açıklıyor:

“Organik tavuklar 81 günlük olmadan önce kesilmiyor. Oysa endüstriyel üretimde 45 günlükken kesiliyor. Normal şartlarda 45 günde tavuğun bir yumruk büyüklüğünde olması gerekirken, yetiştirme yöntemi sayesinde 1,5 kiloya kadar çıkabiliyor. Bu, ABDden alınan bir üretme sistemi. Hayvanın metabolizmasını bastırarak yetiştiriyorlar. Hayvan, 23 saat ışık altında, 1 saat karanlıkta kalarak durmadan yemeye zorlanıyor. Hayvana saf biçimde biyoteknolojik aminoasit veriliyor. Bu sayede kendine ait metabolizması gelişmeyen hayvanın kemik gelişimi de olmuyor. Tavuğu bıraksanız bile kıpırdayamıyor. Elinize aldığınızda kemikleri kırılıyor. Sonra, görüyoruz her gün gencecik bir kadın meme kanserine yakalanıyor.”

Çiftlik tavuğu hangi hastalıklara yol açıyor?

Çocuk Metabolizma ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, çiftliklerde yetiştirilen tavuklara verilen toksin, hormon ve antibiyotiklerin etkilerinin neler olacağının iyi bilinmediğini, ancak bunların zararlı olma olasılıklarının çok yüksek olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Çiftlik tavukları gerekli vitamin ve mineralleri alamadan büyütülürler. Çiftlik tavuklarını yiyenlerde bu vitamin ve minerallerin eksiklikleri görülebilir. Hele sadece paket gıda yiyenlerde bu tehlike daha da büyük.”

“Antibiyotik verilerek üretilen tavukların kolajen yapıları bozuluyor” diyen Dr. Yavuz Dizdar, “Hasta olunduğunda vücuttaki koleje yapıyı bozduğu için kullanımdan kalkmış olan antibiyotikler, hayvanlara hasta olmadıkları halde veriliyor. Bunun kullanımı Türkiyede 2009dan beri yasak ama kullanılıyor” açıklamasını yapıyor.

Dr. Dizdar, antibiyotikle üretilen tavuğu yemenin kansere, karındaki fıtıklara, kemiklerin kolay kırılabilir olmasına, akciğer sıvısının bitmesi, KOAH başlangıcına yol açtığını belirtiyor.

Çiftlik tavuğu ile köy tavuğunu nasıl ayırt edebiliriz?

Uzmanlara göre çiftlik tavuğunu ayırt etmenin en basit yolu, pişme süresine bakmak. “15-20 dakika kaynamayla etleri dağılan tavuk bu şekilde yetiştirilmiş demektir. Oysa normalde tavuğun pişme süresi uzundur” diyor Dr. Dizdar. Nedenine gelince:

“Hayvanın pişmeye dirençli olan ve jöleyi oluşturan kolajen molekülünün yapımı bozulmuştur. Çünkü mesele proteinse, yumurta beyazı da proteindir ve ateşi gördüğü zaman doğal yapısını kaybeder, beyazlaşır. Ancak etin pişme süresini, yani yenilebilir hale gelmesini kolajenin çözünmesi belirler, çözülerek pişme suyuna geçişi çok yavaştır. Serbest beslenmiş gerçek tavuğun kas kirişleri serttir. Yani endüstriyel tavukların çabuk pişmelerinin ve jöle oluşturamamalarının nedeni kolajen sentezinin bozuk olmasıdır.”

Çiftlik tavuğu ile köy tavuğunu ayırt etmenin bir başka yolu da fiyatı. Dr. Dizdar, endüstriyel tavuğun kilosunun 4 TLye kadar düşebildiğini, oysa organik tavuğun fiyatının 25-30 TLlerde olduğunu belirterek, ucuz olduğu için sağlıksız olanı seçmemek gerektiğinin altını çiziyor.

Kırmızı eti yiyebilir miyiz?

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, organik olmadığı sürece tavuk etinin kesinlikle yenilmemesi gerektiğini vurgulayarak, onun yerine kırmızı eti tercih etmemiz gerektiğini söylüyor ve ne tür kırmızı et tüketmemiz gerektiğini şöyle anlatıyor:

“Gençlerin yüzde 50sinde demir eksikliğine bağlı kansızlık görüldüğünden kırmızı et tüketimini artırmak gerekir. Kırmızı et, zihinsel performans, saç, tırnak ve cilt sağlığı için çok önemli bir mineral kaynağıdır. Ancak kırmızı eti yerken yağsız et tüketmeye dikkat etmeli. Çünkü zararlı olan et değil, etrafındaki yağdır. Oğlak eti yeme alışkanlığı varsa, bu hayvana yetiştirme esnasında dökme yem vermek zor olduğundan ve hayvan sadece kendi kopardığı otu yediğinden en sağlıklı kırmızı et oğlak etidir. Koyun ile inek arasında çok büyük bir fark yoktur. Depo yağı alındıktan sonra her ikisinin de löp kırmızı et şeklinde tüketilmesinin bir zararı olmadığını düşünüyorum.”

Melike Tümer