![]() |
Hattuşaş / Çorum
Hattuşaş / Çorum
Şehir kuzeye doğru açık olup kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir.Hattuşaş örenyeri ilk kez 1834 yılında Charles Texier tarafından gezilmiş ve dünyaya tanıtılmıştır. Bu kalıntılarla Hitit devleti arasında ilk kez bir bağ kuran kişi Sayce'tır. Bu zamana kadar Hitit'lerin merkezinin Suriye olduğu sanılmaktaydı. http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg 1882'de Carl Human, Otto Puchstein ile Boğazköy'e birlikte gelmiş ve ilk kez toplu bir plan çalışması yapmıştır. Halen Pergamon Müzesinde bulunan Yazılıkaya'nın kalıplarını da çıkarmışlardır. E. Chantre ilk test kazısını 1893-1894'te gerçekleştirmiş, 1905 yılında ise Makridi ve H. Winckler Boğazköy'ü gezmişler ve 1917 yılına kadar devam eden kazı çalışmalarını yürütmüşlerdir. 1932 yılında ise Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Kurt Bittel tarafından başlanılan sistemli kazılara II. Dünya savaşı sırasında bir süre ara verildikten sonra, yeniden başlanmış ve 1978 yılına kadar çalışmalar aralıksız sürdürülmüştür. 1978 yılından 1993 yılına kadar Dr. Peter Neve başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarını, 1994 yılından itibaren Dr. Jurgen Seeher üstlenmiştir. Boğazköy (Hattuşaş) örenyerinde M.Ö. III. binden itibaren yerleşim görülmektedir. Bu dönemdeki küçük ve müstahkem yerleşmenin Büyükkale ve çevresinde olduğu tespit edilmiştir. M.Ö. 19. ve 18. yüzyıllarda Aşağı Şehir'de Asur Ticaret Kolonileri Çağı yerleşmeleri görülmektedir ve şehrin adına ilk kez bu çağa ait yazılı belgelerde rastlanmıştır. Boğazköy (Hattuşaş) Sfenski Kalker, M.Ö. 14-13. Yüzyıl, Yüksekliği 2.58 m, Boğazköy güney kapısının say yanındaki sfenks olup Almanya'da Berlin Müzesin'nde sergilenmektedir. Hattuşaş'taki ilk gelişme dönemi büyük bir yangınla sona ermiştir; bu yangının sorumlusu Kuşşara kralı Anitta olmalıdır. Belgelere göre hemen bu tahripten sonra yaklaşık M.Ö. 1700 yıllarında yeniden yerleşime açılan Hattuşaş 1600'lerde Hitit devletinin başkenti olmuştur; kurucusu tıpkı Anitta gibi Kuşşara kökenli olan I. Hattuşili'dir. Hattuşaş başkent olduktan sonra şehrin gelişmesinin en uç noktasında anıtsal bir yapılaşmayla karşılaşılmaktadır; 2 km. genişliğindeki şehir saray, tapınak ve mahalleleriyle M.Ö 13. yüzyıldaki haline kavuşmuştur. Hattuşaş'ın ikinci gelişme döneminde imparatorluğun son yıllarında hem içte hem de dışta üç önemli Hitit kralı etkin olmuştur. Bunlar III. Hattuşili, oğlu IV. Tudhalia ve onun oğlu II. Şuppiluliuma'dır. II. Şuppiluliuma'nın son dönemlerinde (M.Ö. 1190) ekonomik sıkıntılar ve iç karışıklıklar nedeniyle yıkılan Hitit devletinden sonra Boğazköy 4 yüzyıl boyunca terk edilmiştir. Daha sonra buraya Frigyalılar (M.Ö. 8. yy. ortaları) yerleşmiştir. Hellenistik ve Roma Döneminde (M.Ö. 3. - M.S. 3. yy.) Hattuşaş küçük surla çevrili bir beylik merkezi, Bizans Döneminde ise bir köy durumundadır. Boğa Ritonları Pişmiş topraktan törensel içki kapları, Eski Hitit Dönemi, M.Ö. 16. yüzyıl, Yükseklikleri 90 cm., Fırtına tanrısının iki boğasını simgelemektedir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Hattuşaş'ın "Yukarı Şehir" olarak bilinen kesimi 1 km² den daha büyük bir yüzölçüme sahip, eğimli bir arazidir. Bu alan M.Ö. 13. yüzyılda Geç İmparatorluk Çağında şehrin gelişmesine sahne olmuştur. Yukarı Şehir'in geniş bir bölümü yalnızca tapınak ve kutsal alanlardan oluşmaktadır. Yukarı Şehir geniş bir kavis halinde onu güneyden çeviren bir surla donatılmış olup, sur üzerinde 5 kapı mevcuttur. Şehir surunun en güney ucunda ve kentin en yüksek noktasında bastion ile sfenksli kapı yer almaktadır. Diğer dört kapıdan güney surunun doğu ve batı ucunda karşılıklı Kral Kapısı ve Aslanlı Kapı yer almaktadır. |
Hattuşaş / Çorum
BOĞAZKALE-HATTUŞA
Günümüzden 5 bin yıl öncesine ait kültürel verilere rastlanan Boğazkalede, ilk organize devleti kuran Hititlerin, ilk başkenti Hattuşa bulunmaktadır. Hattuşa Anadolunun kalbinde, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmış ülkemizdeki 9 değerden biridir. Hitit uygarlığı en az Mısır Uygarlığı kadar eski ve zengin bir uygarlıktır. Hititlerle Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması metin tabletleri Boğazkalede bulunmuştur. Ayrıca, Hattuşanın en büyük ve etkileyici kutsal mekanı, şehrin dışında yeralan, yüksek kayalar arasında saklanmış Yazılıkaya Kaya Tapınağıdır. Tapınakta 90tan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir. Boğazkale İlçesi , Sungurlu İlçesine bağlı bir bucak merkezi iken ; 1987 yılında yörenin turistik durumu dikkate alınarak ilçeye dönüştürülmüş ve Çoruma bağlanmıştır.İlçe olmadan önce ; Boğazköy ismini taşıyan yerleşim yeri, Çorum İlinin 82 km güneybatısındadır. Hattuşa ve Yazılıkayanın keşfi 1834 yılında olmuştur.1835-1894 yılları arasında çeşitli yabancı arkeologlar tarafından ferdi çalışmalar yapılmış ; 1904 yılından itibaren ise Alman Doğu Kültürleri Araştırma Merkezi tarafından kazı çalışmaları başlatılmıştır.1939 yılından bu yana da kazılar, aralıksız olarak devam etmektedir. Boğazkale; Hattuşa ve Yazılıkaya ören yerleri 02.10.1998 tarihinde Milli Park olarak ilan edilmiştir. Tarihçe:Boğazkale, Hitit uygarlığının başkenti Hattuşaın bulunduğu şehirdir. İlk yerleşim Kalkolitik çağda başlamış; ilk Tunç çağında Hattilerin sonra Asur ticaret kolonilerinin mekanı olan Hattuşaş, Hititler döneminde başkent olmuştur. Böylece ilçenin gerçek tarihi, M.Ö.2000 yıllarında başlamış olur. Kentin asıl merkezini Büyük Kale teşkil eder. Büyük Mabetin bulunduğu yer ise aşağı şehir bölgesidir. Yazılıkaya Açık Mabedi de Hitit uygarlığının en önemli bölgeleridir. Burada ele geçirilen tabletler, tarihe ışık tutmaktadır. Hititlerden sonra bölgeye Frigler, Medler, Galatlar, Romalılar, Bizanslar hakim olmuştur. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra 1075 yılında Melik Ahmet Gazi komutasındaki Danişmendli ordusu tarafından Çorum Bölgesinin fethiyle buralara da Türk göçleri başlar. 16. yüzyılda Türkmen boylarından Maraşlı Dulkadiroğullarından bir grup önce Hattuşaş / Boğazköyün 3 km kuzeyindeki Yekbasa yerleştirilirken, 17. yüzyılın sonunda buradan Eski Hitit başkentinin eteğine taşınırlar. Hattuşaş 1986 yılında UNESCOnun “Dünya Kültür Mirası” listesine alınınca yörenin turistik durumu dikkate alınarak harekete geçilmiştir. Boğazköy adıyla Sungurluya bağlı bir bucak iken adı Boğazkaleye çevrilerek 1987 yılında Çoruma bağlı bir ilçe haline getirilmiştir. Çorum, binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelir.Maddi kültür belgelerinin zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Çorum yöresi 1830lu yıllardan itibaren Avrupalı gezginlerin, bir çok yerli ve yabancı bilim adamlarının ilgi odağı haline gelmiştir. İklim:Karasal ve kuru bir iklimi vardır. ULAŞIM Karayolu: İlçeye ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. İlçenin, Ankaraya uzaklığı 200 kmdir. Ankara-Samsun karayolu üzerinde bulunan Sungurlu'dan ( Sungurlu-Boğazkale arası 30 km) her zaman için Boğazkaleye ulaşmak mümkündür. Çorum'daki otobüs işletmelerinin, Sungurluda irtibat büroları bulunmaktadır. Otogar, kent merkezinde bulunmaktadır. Otogar Tel : (+90-364 ) 213 66 70 Hava Yolu: Çorum'a en yakın havaalanı olan Samsun havaalanı 176 km'dir. Ankara Havaalanı 242 km'dir. NE YENİR? Leblebisi ile ünlü olan Çorum, yöresel yemekler bakımından oldukça zengindir. İlin özgün yemekleri arasında Mayalı, (Saç Mayalısı, Tava Mayalısı), Yanıç, Cızlak, Kömbe, Oğmaç, Hingal, Haşhaşlı Çörek, Borhani (Hamurlu, Yumurtalı, Mantarlı) Helise, Çullama, Madımak, Tirit, İskilip Dolması, Keşkek, Kara Çuval Helvası, Hedik, Teltel, Has Baklava sayılabilir. NE ALINIR? Boğazkale İlçesinden alınabilecek şeylerin başında, Hitit Uygarlığını simgeleyen taştan yapılmış el sanatları, halı ve kilim gelmektedir.Ayrıca, farklı lezzetiyle Çorum leblebisi de dostlarınıza hediye olarak götürülebilir. YAPMADAN DÖNME [IMG]http://www.kultur.gov.tr/TR/resimgoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=94863&RESIMISIM=k irmizi**********[/IMG]Boğazkale ve yakın çevresindeki ören yerlerini gezip, Hitit Uygarlığını tanımadan, [IMG]http://www.kultur.gov.tr/TR/resimgoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=94863&RESIMISIM=k irmizi**********[/IMG]Çorum Leblebisi almadan,... Dönmeyin ÖNEMLİ TELEFONLAR Valilik : (+90-364) 213 84 18 Belediye: (+90-364) 213 53 10 Hastane: (+90-364) 225 40 00 Polis : (+90-364) 224 10 09 Jandarma: (+90-364) 225 15 00 İl Turizm Müdürlüğü: (+90-364) 213 77 17 - 224 81 35 e-mail: corumhitit@ttnet.net.tr - info@ corumturizm.gov.tr Kültür Müdürlüğü: (+90-364) 212 05 10 Çorum Müzesi Müdürlüğü : (+90-364) 213 15 68 Boğazköy Müzesi : (+90-364) 452 20 06 Alacahöyük Müzesi: (+90-364) 422 70 11 |
Hattuşaş / Çorum
GEZİLECEK YERLER
Hattuşa ve Yazılıkaya ören yerlerini tanıtmadan önce, Hitit tarihine göz atılmalıdır. Boğazkale - Hattuşa Boğazköy ( Hattuşa ) Örenyeri, Çorum ilinin 82 km güneybatısında yer almakta olup, Ankaraya uzaklığı ise 200 kmdir. Hitit devletinin eski çekirdek bölgesinin merkezinde bulunan Boğazköy ( Hattusa ) örenyeri ; Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda, ovadan 300 m. yükseklikteki sayısız kaya kütleleri ve dağ yamaçlarının bölünmesiyle çevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaçlarla sınırlandırılmıştır.Şehir kuzeye doğru açık olup, kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir. Hattuşa 1986 yılından beri , Türkiyede UNESCOnun Dünya Kültür Mirası Listesine alınmış dokuz noktadan biridir. Ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren yine UNESCOnun "Dünya Belleği Listesi"nde yer almaktadır. Hattuşanın keşfi 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından yapılmış ve dünyaya tanıtılmıştır. Bu buluş aslında yalnızca Hattuşanın keşfi değil, tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da algılanabilir.1893-94de Ernest Chantrenin birkaç sondaj yapmasına ve ilk çivi yazılı tabletleri yayınlamasına kadarki dönemde pek çok bilim adamı ve gezgin Hattuşayı ziyaret eder. Muze-i Humayun müdürü Osman Hamdi Bey, 1906da müzesi adına Makridinin sorumluluğunda Boğazköy kazılarını başlatmış, zamanın çivi yazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckleri de kazı heyetine alarak, burasının Hitit Başkenti Hattuşa olduğunu tespit ederler. 1931-1939 yılları arasında ve 2.Dünya savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952de yeniden başlatılan kazılar kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir. Antik Kapadokya bölgesinin kuzey sınırına yakın bir yerde bulunan ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkartılıp restore edilen ve açık hava müzesi niteliğindeki ziyaret edilebilen Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazköydeki kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Parkın temelini oluşturmaktadır. Yüz yıldır sürdürülen kazı ve araştırmalar Hattuşa-Boğazköy çevresindeki en erken yerleşmenin Kalkolotik çağda (M.Ö. 6000) olduğunu ortaya koymuştur. Eski Tunç Çağında da sürekli yerleşmenin görüldüğü Hattuşada bu dönemi Asur Ticaret Koloni devri izler. Yazılı belgelere göre M.Ö. 2. binin başlarında Kuşarlı Anitta Hattuşa Kralı Pijustiyi yenip şehri tahrip eder ve şehri lanetler. Anittanın lanetine rağmen şehir M.Ö. 1600/1650 yıllarında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından başkent olarak seçilir. Hititlerin M.Ö.1200de şehri çeşitli nedenlerle terk etmesiyle burada Erken Demir Çağı (Karanlık Çağ) başlar. Bu dönemi M.Ö. 9.yüzyılda Frig Çağı daha sonra Helenistik, Galat ve Roma/Bizans çağları takip eder. Hitit imparatorluk döneminde, yani M.Ö. 14. ve 13. yyda şehir yaklaşık 6 km uzunluğunda bir surla çevrilmiştir. Daha geç bir imar evresinde bu surların önüne ikinci bir duvar daha örülerek, kent daha sıkı bir savunmaya alınmıştır. Bu yeni sur üzerinde bulunan, anıtsal şehir kapılarının çoğu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelmiştir. Güney batıda, dış yüzünde aslan yontuları bulunan Aslanlı Kapıyla , iç yüzünde, silahlı tanrının görkemli şekikde betimlendiği Kral Kapı, bunların en önemlileridir. Kentin güney ucundaki Yer Kapının da özel bir rolü olmalıdır. Burada 30 m yüksekliğinde, 80 m genişliğinde bir toprak set oluşturulmuştur. Bu set üzerinden geçen kent surunun ortalarında Sfenksli Kapı yer alır. Tam bu kapının altında, Hattuşanın bugün içinden geçilebilen tek poterni vardır. 71 m uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğindeki poternden geçilerek sur dışına çıkılmaktadır. Şehirde ayakta kalmış, izlenebilen yapıların büyük bölümü, surlar gibi, M.Ö. 13 yydan kalmadır.Kraliyet yapılarının yer aldığı Büyükkalede direkli galerilerleçevrili avlular, konutlar, depo binaları ve büyük bir kabul salonuyla, büyük bir saraya ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Hitit metinlerinde sık sık “ Hattuşa Ülkesinin bin tanrısından” söz edilmektedir. Kuşkusuz bu tanrıların çoğu imparatorluk ve kült (dini)başkenti Hattuşada kendilerine bir tapınım yeri edinebilmişlerdir.Başkent Hattuşada bu güne kadar 31 yapı, tapınak olarak tanımlanmıştır. Hattuşanın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak, Aşağı şehirdeki konutların ortasında tek tapınak olarak yükselir. İki kült odası olduğu için tapınak, imparatorluğun tanrılarının en büyükleri olan Hava Tanrısı ile Arinnanın Güneş Tanrıçasına adanmış olmalıdır. Hattuşada son yıllarda yapılan kazıların ağırlık noktasını şehrin, hatta Hitit Devletinin ekonomisine ışık tutan kazılar oluşturmuştur. İmparatorluk döneminde, M.Ö. 13 yyda kentin kuzeydoğusunda yükselen Büyükkaya sırtında çok büyük boyutlarda, sayıları 11i bulan yer altı siloları bulunmuştur. Hitit İmparatorluğunun M.Ö. 1200 yıllarından hemen sonra yıkılmasıyla Anadolu Tunç Çağları da sona erer. Bununla beraber, Hattuşa şehrinin arazisinin yerleşim tarihi devam eder. M.Ö. 12 yyın başlarında, Erken Demir Çağına tarihlenen yeni yerleşme, Frig etkilerini yansıtan bir taşra kasabasına dönüşüp büyümeye başlaması, ancak M.Ö. 8.yyda gerçekleşir.Yerleşim Pers döneminde de devam etmiştir.Helen/Galat ve Roma / Bizansa ait yerleşme ve tahkimat izleri de görülmektedir. Bir Türkmen aşiretinin 16 yyda burada yerleşmesiyle bugünkü Boğazkale kurulmuştur.Eski adı Boğazköy olan bu yerleşme, Hititlerin başkentine de adını vermiştir. Boğazkale - Yazılıkaya Hattuşa-Boğazköyün 1.5 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Hattuşanın en büyük ve etkileyici olan kutsal mekanı, şehrin biraz dışında yer alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya tapınağıdır.Tapınakta 90dan fazla tanrı, tanrıça,hayvan ve hayal ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir. Tanrı ve tanrıça dizileri olasılıkla, imparatorluk pantconunun baş tanrıları olan Hava Tanrısı ve Güneş Tanrıçasının maiyetini oluşturuyordu. Bu yorum sonucunda; Yazılıkaya “Yeni yıl şenlikleri evi” olarak tanımlanabilir. Hitit kült metinlerine göre yeni yıl ve ilkbahar törenlerinde bir araya gelen tüm tanrılar ''Hava Tanrısının Evinde'' toplanırlardı. Bu şenlikte kentin diğer tüm tapınak-larından tanrı heykellerinin törensel bir alayla Yazılıkayaya taşınmış olabileceği düşünülmektedir. Yazılıkaya A Odasında kayaya işlenmiş kabartma figürlerin özel bir düzeni ve tertibi vardır. Burada sol kaya yüzeyinde ikisi dışında yalnız tanrılar, buna karşın sağ tarafta da yalnız tanrıçalar betimlenmiştir. Ana sahnede Hava Tanrısı ile eşi Güneş tanrıçası ve ortak çocuklarının karşılaşması tasvir edilmiştir. Ana sahnenin karşısındaki duvarda daha büyük boyutlarda büyük Kral lll/lV. Tudhalia betimlenmiştir. Kral Güneş Tanrısının törensel kıyafetinde, elinde egemenlik sembolü olan ucu kıvrık asa tutar durumda, iki tepe üzerinde tasvir edilmiştir. Bu kutsal alanın bu kral tarafından yaptırıldığı, ya da son şeklini ebedileştirmek istediği sanılmaktadır. B odasındaki kabartmalar ana odadaki gibi kuşaklar halinde değildir; yan duvarlara dört bağımsız figür işlenmiştir. A odasının başlangıcında tanrılar geçidinde de tasvir edilen ve orak biçimli kılıç taşıyan On İki Tanrı ve ''Kılıç Tanrısı'' Nergal, öbür dünya ile ilişki kuran yer altı tanrıları anlamında olmalıdır. Büyük Kral lll/lV. Tudhalianın koruyucu tanrısı olan Şarruma, krala sarılmış ve ona yol gösteren bir durumda tasvir edilmiştir. Büyük Kral lll/lV. Tudhalianın hiyeroglifle yazılı ismi, B odasının sağ duvarının ön tarafında bir defa daha yer almaktadır. Hemen yakının da ise bir heykel kaidesi olabilecek taş blok durmaktadır. Olasılıkla burada kralın bir heykeli bulunuyordu. Çünkü Tudhalianın oğlu ll. Şuppiluliumanın babası için anılacağı bir yer, bir “Ebedi Hegur” yaptırdığı ve içine heykelini koydurduğu çivi yazılı bir tablette anlatılmaktadır. Hitit Uygarlığının Diğer Önemli Merkezleri Alacahöyük Ortaköy-Şapinuva Eskiyapar Sungurlu-Yörüklü MÜZELER Boğazköy Müzesi:Çoruma 84 km. uzaklıktaki Boğazkale ilçesinde yer almaktadır. Çorum Müze Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren müzede Boğazköy-Hattuşa kazılarında açığa çıkartılan eserler ile çevreden elde edilen eserler sergilenmektedir. 12 Eylül 1966 yılında açılan Müze, Boğazköy (Hattuşaş) kazılarında açığa çıkan ve çevreden müzeye gelen eserlerin depo ve sergilemesinin yapıldığı mahalli bir müze konumdadır. Hitit Dönemine ait eserlerin ağırlıklı olduğu müzede Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler de sergilenmektedir. Çorum Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı olarak hizmet veren Boğazköy Müzesi Çorum'un 82 km. güneybatısındaki Boğazkale İlçe merkezinde yer almaktadır. Hitit Dönemine ait eserlerin ağırlıklı olduğu müzede Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler de sergilenmektedir. Müzenin giriş holünde Hattuşaş örenyerini gösterir bir harita ile kronolojik bir tablo yer almakta olup, aynı yerde Kral kapıdaki mülaj tanrı kabartması, Hitit Kralı IV. Tudhalia'nın kabartması ve onun karşısında ise hiyeroglif yazılı taş stel bulunmaktadır. Giriş holünden geçilen birinci salonda; Kalkolitik, Eski Tunç ve Asur Ticaret Kolonileri Çağına ait pişmiş toprak eserlerin sergilendiği vitrinler ile bu salondan büyük salona geçilen bölümde ise Yazılıkaya'dan getirilen tanrıça İştar'ın kabartması yer almaktadır. İkinci salonda; kronolojik olarak yapılan teşhir düzenlenmesinde Asur Ticaret Kolonileri ile Eski Hitit Dönemine ait büyük boy gaga ağızlı testiler ve bunların buluntu durumlarını gösteren fotoğraflar yer almaktadır. Bu vitrinlerin hemen yanında yer alan vitrinlerde ise Eski Hitit ve İmparatorluk Dönemine ait pişmiş toprak ve taş eserler, Frig Dönemine ait boyalı seramik kaplar, fibulalar, Roma Dönemine ait pişmiş toprak ve cam eserler, Bizans Dönemine tarihlenen bir kiliseye ait bronz malzemeler sergilenmektedir. Ayrıca müzede yer alan orta vitrinlerde yine Hitit Dönemine ait çivi yazılı tabletler, mühür baskılı pişmiş toprak bullalar, silindir ve damga mühürler, bronz baltalar, iğneler, taşçılık aletleri ve kalıplar ile fildişinden dans eden tanrıça, üçlü tanrıça grubu, pandantifler ve kabartmalı seramik parçaları teşhir edilmektedir. Vitrin aralarında da büyük boy testiler ile kabartmalı ortosdatlar yer almaktadır. Müze Tel: (+90-364) 452 20 06 Hitit uygarlığı ile llgili diğer eserler il merkezinde, Çorum Müzesi ve Alacahöyük Müzesi'nde sergilenmektedir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.