ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Dijital & Analog Uydu Alıcıları (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=692)
-   -   Digital Television (Dtv) Ve Piksel Nedir? (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1035557)

Prof. Dr. Sinsi 11-04-2012 10:45 AM

Digital Television (Dtv) Ve Piksel Nedir?
 
Digital Television (DTV) ve piksel nedir?

genişlik/yükseklik(aspect) oranı 4:3 olan standart CRT resim tüplü tv ile 16:9 olan widescreen(geniş ekran) bir plasma tv yanyana görülüyor

Önce "Digital Television"(DTV) terimini açıklamalıyız. Bu yayınlarda ses ve görüntü sinyalleri analogdan digitale dönüştürülerek elde edilir sıkıştırılarak paketlenir, alındığı yerde tersine işlemlerle açılarak ilk haline getirilir. 95-96 yıllarında avrupada digital uydu yayınlarının devreye girmesi ile ülkemizde de kullanılmaya başlamış olan bu yayınların görüntüleri çok daha net, sesleri çok daha berraktır. Karlanma olmaz, hayalet gölgeler, ve dalgalanma olmaz. Yayın maliyetinin de daha düşük olması sonucu tüm uydu yayınları hızla digitale geçmeye başlamış, geçen kısa süre içinde ortada neredeyse hiç analog uydu yayını kalmamıştır. Yersel(terrestrial) yayınlar ve kablo tv yayınları da belirli bir süre içinde digital teknolojiye geçince analog teknoloji muhtemelen tümüyle piyasadan kalkacaktır.

Yayınların digitale geçmesi sonucu tüm yayın ortamlarındaki maliyetlerde düşüş, kullanılabilir bant genişliklerinde bir artış, ve bir kapasite fazlasının ortaya çıkmaya başlaması üzerine teknolojisi çok önceden hazır durumda olan "yüksek çözünürlük" konusu gündeme geldi. Bu sayede televizyon görüntülerinin ve seslerinin kalitesi çok arttırılarak, görüntü çok daha ayrıntılı, ses daha derin hale getirilmektedir.

Digital görüntü televizyon ekranında "piksel" adı verilen farklı renk ve ışıklılıktaki noktalardan oluşmaktadır. Görüntünün çözünürlük(resolution) olarak ifade edilen kalitesi bu noktaların en ve boy için olan sayılarının çarpımı demek olan toplam sayısından ibarettir. Bu sayı ne kadar yüksek olursa görüntünün tanımlılığı(definition) o kadar yüksek olur.

Digital televizyonda 16:9 bir genişlik/yükseklik(aspect) kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Geniş ekran(widescreen) denilen bu ekran görüntüsü yüksek çözünürlüklü bir televizyonda 1920 pixel x 1080 satır veya 1280 pixel x 720 satır olabilir. Bu görüntüde çözünürlük standart bir DVD veya analog TV görüntüsüne göre en az 6 kat daha yüksek detaya sahiptir. Codec olarak genellikle MPEG-2 kullanılmaktadır. Analog televizyonda eskiden beri kullanılmakta olan örüntüleme(interlace) bunda da kullanılabilmektedir. Tanımda bu özellik satır sayısının arkasına eklenen bir küçük "i" harfi ile örneğin "1080i" şeklinde ifade edilmektedir. Örneğin 1080i/60 şeklinde yazıldığında saniyede 60 alan örüntülü 1080 satırlık bir ekran görüntüsü akla gelmektedir. Geleneksel olarak avrupa ve türkiye gibi PAL 50Hz kullanılan yerlerde bu yayın 1080i/50 şeklindedir.

Interlaced(örüntülü) tarama yerine alternatif olarak "progressive scan"(progresif tarama) getirilmiştir. Non-interlaced de denilebilen bu taramada resim karesi örülü iki yarım kare yerine her seferinde yeniden taranan bir tam kareden oluşur. Avrupa için esas olarak tercih edilmiş olan standart budur. Bu da satır sayısının ardına konulan (720p şeklinde) bir küçük ""p"" harfi ile ifade edilir. 1280 x 720 formatı örneğin pratikte daima progresif taramalıdır.

Bu yayınlarla ilgili olarak kullanılan ses kodlaması da Dolby Digital yani Dolby Laboratories'e ait AC-3 ses kodlama sistemidir. Bu algılamasal kodlama prensiplerini kulanan kayıplı bir ses sıkıştırmasıdır. Ana uygulama alanı çok kanallı ses olmakla birlikte 1.0 kanal(mono) yayından 5.1 kanal(full surround) yayına ve çift kanallı stereo (1+1) yayına kadar çoğu sistemi destekler. Genellikle ""Ev Tiyatrosu (Home Theater) de denilen sistemle kullanılmaktadır. En çok kullanılanı ""5.1 surround"" ses sisteminde herbiri (10 Hz-22 kHz) band genişliğine sahip (sol, sağ, orta, sol arka, sağ arka) olmak üzere 5 ses kanalı bulunmaktadır. Buradaki "".1"" ifadesi band aralığı (10 Hz-120 Hz) olan Low Frequency Effect (LFE) bas özel kanalı içindir. Bu kanal "subwoofer" denilen derin bas seslere ait kanalı destekler.

EBU Teknik Komitesi HDTV yayınlara ilişkin emisyon standardının “progressive scanning” tekniğine dayalı olması gerektiği, ve halen optimum çözümün: 720p/50 olduğunu, ancak uzun vadede 1080p/50 seçeneğinin de cazip göründüğünü açıkladı. Halen yapılacak yayınlarda progresif taramayı avantajlı gösteren birçok teknik görüş bulunmasına karşın EBU Teknik Komitesi bazı yayıncıların elde bulunan 1080i formatındaki program materyallerini değerlendirmek isteyebileceklerini de kabul ediyor.

Tüketicilerin kullanacakları cihazlar (setüstü kutular ve ekranlar) hem 720p hem de 1080i formatlarını kabul eder durumda olduğundan yayıncılar bu iki formattan istediğini seçebilir. Hatta aynı kanaldaki programlardan biri bir formatta diğeri öbür formatta bile olabilir. Prodüksiyon (üretim) ve emisyon (yayın) standartlarının tam aynı olması da gerekmez. Ayrıca zaten EBU tarafından avrupadaki HDTV prodüksiyon Standartları konusunda yapılan çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çalışmada HDTV prodüksiyonlarında tek standarda gidilmesi sonucunu sağlama amacı güdülmemiştir.

2004 yılı avrupada ilk iki HDTV kanalının yılın ilk gününde açılması ile başlamıştı. O zamandan bu yana olan tecrübeler yüksek bant genişliği gereksinimiyle bu uygulamanın atıl durumdaki birçok transponderi harekete geçirerek sektörün kurtuluşunu sağlayabileceği ümitlerini arttırdı.

Gerçi 2004 yılında hükümet ve askeri kuruluşların uydu kapasitesi taleplerindeki tırmanma da söz konusuydu. Bunlar da sektöre olan gelir akışını güçlendiren şeyler.

2004 yılında Sektörün gündemine darbesini vuran belki de en önemli konu da en büyük dört uydu işletmecisinden üçü olan IntelSat, PanAmsat, ve NewSkies şirketlerinin el değiştirmesi idi. Şu ana kadar sektördeki bu eğilim British Telecomun da $700 milyon değerindeki Eutelsat hisselerini satmasıyla devam etmektedir.

Bu büyük uydu şirketlerinin el değiştirmelerinin etkileri eskiye göre daha muhafazakar tavır sergilemeleriyle şimdiden gözlenmeye başlamıştır. Hisseleri satın almış olan özel yatırım şirketleri bazı gözlemcilerin işaret ettikleri gibi yeni maceralara girişmekte daha çekingen davranmakta, onun yerine yatırımlarının kısa sürede geri dönüşünü görmek istemekteler. Eski yöneticiler ise geri dönüşü uzun vadeli olan kapital yoğun yatırımlara girişmekten çekinmezlerdi.

Sektörden en önemli 10 kuruluşun CEOlarının 2004, 2005 konularındaki görüşlerinin ortak noktası 2004 yılının 2003den daha iyi bir yıl olarak geçtiği, 2005 yılının ise çok daha iyi olacağı ümidini sergiliyor. 2005 yılında beklenen birçok olumlu gelişme söz konusu. En başta da genişbant uydu hizmetlerinin yaygınlaşması beklentisi ağırlık taşıyor.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.