ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=595)
-   -   Aldatma İle İlgili Soru Ve Cevaplar (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1032919)

Prof. Dr. Sinsi 11-04-2012 07:44 AM

Aldatma İle İlgili Soru Ve Cevaplar
 
Aldatma ile ilgili soru ve cevaplar

Günümüzde fiziksel aldatma kadar sanal ilişkiler de arttı. Ama Doç. Dr. Armağan Samancı, bu tür ilişkilerin fiziksel aldatmadan ayrıştığını söylüyor: Sanal ortamda yaşanan flörtöz ilişkiler aldatma sınıfına girmez.



http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg


Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Bölümü Klinik Şefi Doç. Dr. Armağan Samancı aldatma ile ilgili sorularımızı yanıtladı:

Sadakatsizlik 'geliyorum' der mi?
Evet, der. Çünkü sadakatsizlik aslında kötü gidişatın bir yan etkisidir. Bir ilişki kötü gitmeye başladığı zaman, sadakatsizlik artmaya başlar. O anlamda bir çiftin ilişkisinin kötü gidişatı, ilişkiyi birçok kötü noktaya doğru götürebilir. Kötü gidişat, ilişkiyi aldatmaya hazır hale getirmeye başlar. Kişilerin birbirlerine bağlılıkları devam ettiği sürece, başka bir ilişkiye sürüklenme olasılıkları çok düşüktür. Kişi, ne zaman ki ilişkisinden yavaş yavaş ayrışmaya başlar, o zaman başka bir ilişkinin çekim alanına girme olasılığı yükselir.

Akıllarında yokken, kavganın ardından çiftler birbirlerini aldatabilir mi?
Genelde aldatma ya çiftin ya da bireyin duygusal sorunlarından kaynaklanır. Aldatılma bir günde oluşan bir durum değildir. Birçok kadın aldatmayı ya da aldatılmayı hissetmeye başlar. Bu anlamda oldukça güçlü bir fark etme duyguları vardır. Ama kadınların çoğu aldatılmanın olabileceği durumları fark edebilecekken, görmezden gelir. Aldatmayı, o sürecin öncesinde hissediyor ama göz ardı ediyorlar. İlişkiyi masaya yatırsalar sıkıntılı bir süreç başlayacak. Onu da kimse istemiyor. İlişkideki sıkıntıları aldatılmadan önce masaya yatırmak demek, ilişkiyi de riske atmak demek. Mutsuzluk ve sıkıntılar ortaya çıkacak ve ilişkiyi ayrılığa götürecek birtakım konuşmalar olabilecek. Bu ya çözümlenebilir ya da ilişkiyi ayrılığa doğru götürebilir.

DERECESİ ÖNEMLİDİR!
Sanal ilişki aldatma mı?
Kişilerin önemli saydıkları her şey bir duygusal aldatmadır. Burada derecesi önemlidir. Günlük yaşamda yaşanan flörtöz yakınlaşmalar aldatma olarak kabul edilmez. Günümüzde artık sanal dünya çok uzak bir dünya olmaktan çıkıp, yaşamımızın önemli bir parçası haline gelmeye başladı. İnternette yaşanan şeyle, sokakta yaşanan şey birbirine yaklaştı. Sanal ortamda yaşanan flörtöz ilişkiler çok aldatma sınıfına girmez. Ama bunun ötesinde olan her türlü aldatma, aldatma yelpazesine girer.

Aldatma mutlaka boşanmayla mı sonuçlanmalı?
Hayır. Boşanma bir sonuç değildir. Problem çözücü de değildir. Kanuni bir sürecin sonucudur. Çiftlerin çoğu ilişkiyi, evliliği veya çocukları koruma adına kendi içlerinde problemi çözmeye çalışmaktadır. Her ne kadar aldatılanlar yoğun boşanma fikri taşısa da, bu bir reaksiyon. Zaten aldatmaların çoğunu kendi içinde çözümler ya da çözümlemeden evliliklerini sürdürürler. Bu, daha sonra boşanmalara sebep olan yolu da açar. O yüzden bugün boşanma sebeplerinin en önemlisi aldatmadır. Temel anlamda kimse, değer verdiği bir şeyi kaybetmek istemez. Ama böyle bir şey yaşayınca doğal olarak reaksiyon verir.

ALDATMAYI KABULLENMEK SORUNLARI ÇÖZMEZ!
Kadın kabul ettikçe erkek aldatmayı tekrarlar mı?
Hiçbir kadın hiçbir aldatmayı kabullenemez. Ama kabullenmek zorunda kalabilir. Maddi sorunlar, sosyal konum, eşine bağımlı olması veya eşini başka bir kadına kaptırmama duygusu gibi duygular yan yana geldiği zaman, kadın aldatmayı bir anlamda kabullenebilmektedir. Ama kabullenmek aldatmayı çözmek değildir. Bu, aldatmayı çözmediğiniz sürece, ya ilişkiyi bozucu ya da aldatmayı artırıcı rol oynar. Kadın ve erkek problemi çözmediği sürece aldatma olasılığı çok daha yüksektir. Çözmek için problemi anlamak ve karşılıklı olarak paylaşmak, birbirini suçlamamak, problemi gördükten sonra ilişkinin duygusal olarak yeniden canlanmasını sağlamak, affetme fonksiyonunu harekete geçirmek ve yeniden güvenebilmek lazım

EŞİNİZE DEĞİL İLİŞKİNİZE İKİNCİ BİR ŞANS VERİN!
Eş bir kere aldattıysa, ikinci bir şans verilmeli mi?
İlişki; emek, destek, uzun sürelilik ve özen gerektirir. Bu anlamda ilişki, hep iyi dönemleri olan bir yapı değildir. Bireyler ilişkinin iyi dönemlerinden ne kadar faydalanıyorsa, bu faydalandıklarını, kötü dönemlerini çözme konusunda kullanmak durumumdadırlar. Olaya şans verme değil de, ilişkiyi çözme olarak bakılmalı. İnsanların eşe değil, ilişkiye şans vermeleri gerekir. İnsanların ilişkiye şans verip, problemi çözme konusunda gayret göstermeleri ve ilişkinin devam edebilirliğini sağlamaları önemlidir. Bu, eşe verilen şans olarak düşünülmemelidir.

CİNSELLİK DE ÖNEMLİ!
Cinsel aldatmayı önemsemeyen biri evliliğinde mutlu olabilir mi?
Hiçbir erkek ya da kadın aldatılmanın hiçbir şeklini kabul etmez. Ama çaresiz kalınan konularda bir grup kadın, eşinin cinsel aldatmalarını duygusal olarak gözardı edebilmektedir. Ama bu, kadının mutsuzluğunu içten içe zaman içerisinde arttıran bir durumdur. Bir kadın ya da bir erkeğin cinsel aldatmayı gözardı etmesi mümkün değil.

ALDATILAN DA SADAKATSİZ!
Bir ilişkide hep aldatan mı suçludur?
Böyle olduğunu söylemek çok doğru olmaz. Nasıl ilişkinin olumlu yanlarına iki birey birden katkıda bulunuyorsa, olumsuzluklarına da yine iki birey katkıda bulunur. Bir aldatmada, bir tarafın bu aldatmaya sebep olma oranı daha fazlayken, diğerinin az olabilir. Aldatma, iki bireyin de birbirleriyle yaşadıkları problemleri çözme becerilerinin düşük olmasından kaynaklanır. İlişki iki kişiye aittir. Her aldatmada iki insanın da katkısı vardır ama katkı oranları çiftten çifte değişir. Bazı çiftlerde aldatanın sadakatsiz olma oranı yüksektir, bazı çiftlerde ise aldatılanın.

ERKEK İKİ KİŞİYİ BİRDEN SEVEBİLİR
Aldatan, sadakatsiz erkek eşini sevmiyor mu demektir?
Erkeğine göre değişir. Bir erkek duygusal olarak eşi dışında başka bir kadına bağlıysa, o zaman eşinden duygusal olarak uzaklaşmıştır ve sevgisi azalmıştır. Çoğu durumda aldatan erkek aslında duygusal olarak eşinden uzaklaşan erkektir. Fiziksel olarak aldatanların çoğunda ise, aslında erkek eşini seviyordur. Bazı durumlarda ise, erkekler hem eşini, hem de ilişki yaşadığı diğer kadını aynı anda sevebiliyor. Yani erkeklerin, çoğu kadının aksine aynı anda iki kadını sevmeleri mümkün.

ALDATILAN ERKEK HİSSETMEZ
Erkekler mi yoksa kadınlar mı aldatıldıklarını daha çabuk anlıyor?
Erkekler bu durumu çok fazla hissetmiyorlar. Çünkü hiçbir zaman eşlerinin kendilerini aldatabileceklerini düşünmüyorlar!

EŞİNİ DE RAHATLATIR
Kadın aldatsa bile, bu durumu daha iyi kapatıyor. Erkeğin duygusal olarak hissetme gücü, kadın kadar güçlü değil. Ayrıca erkekler kadınları çok fazla sorgulamıyor. Aldatan kadın bunu duygusal olarak erkeğine çok hissettirmiyor. Eş zamanlı olarak eşini de rahatlatıcı birtakım duygular verebiliyor. İlişkisini kendi iç dünyasında yaşıyor. Dolayısıyla da erkek bir şey anlamayabiliyor.

ERKEK KABULLENEMİYOR
Kadının mı yoksa erkeğin mi aldatılmayı kabul etmesi daha zor?
Her ikisinin de çok zor. Aldatılan kadın ile aldatılan erkek arasında bireysel açıdan çok büyük fark yok. Ama toplumsal bakış açısı bakımından çok büyük farklar var. Bu anlamda da erkeğin aldatılmayı kabullenmesi çok zor. Sosyal olarak, toplumsal olarak kadının aldatılması daha kabul edilen bir durum.

KADIN KOLAY ATLATIYOR
Aldatılan kadın mı, yoksa erkek mi kendini daha kolay toparlıyor?
Kadın daha çabuk toparlıyor, çünkü affedici fonksiyonu erkeğe göre daha güçlü. Affetme, aslında aldatmada yaşanan psikolojik sürecin özet ismi. Affedici yapısından dolayı kadın aldatmayı daha kolay çözüyor. Ama hiçbir aldatma tamamen çözümlenmez. Her aldatmadan geriye mutlaka ömür boyu sürecek bir iz kalır.

Prof. Dr. Sinsi 11-04-2012 07:44 AM

Aldatma İle İlgili Soru Ve Cevaplar
 
Aldatan erkek hem karısını hem sevgilisini birlikte ister

Sadakatsizliğin farklı türleri olduğuna değinen psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur, "Karısını aldatan erkek, hem eşinin hem de sevgilisinin taşıdığı farklı özelliklere ihtiyaç duyar. Her ikisi de hayatında kalsın ister" diyor.

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Aşk,evlilik ve sadakatsizliğin acısı, hayatımızın olmazsa olmazları... 'Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey' isimli kitabın yazarı ünlü psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur, insanların hemen hemen tamamının yaşamları boyunca bu üçlüden en az birini yaşadıklarını belirtiyor. Sungur, aldatma ile ilgili soruları yanıtladı.

Sadakatsizliğe uğrayan eşin kayıpları nelerdir?
Sadakatsizlik, çiftlerin her ikisini de değiştirmekte ve böylelikle ilişkinin kendisini de değişikliğe uğratmaktadır. Bazen sadakatsizlik sonrasındaki ilişki, yas tutmayı gerektiren bir kayıp süreci gibi algılanabilir. Güven üzerine inşa edilen eski ilişki artık ölmüştür. Dolayısıyla sadakatsizliğin ardından yaşanan süreç, tıpkı sevilen birinin ölümünü izleyen süreç gibi şaşkınlık, şok, inkar, öfke, umutsuzluk, çaresizlik ve üzüntü gibi evreleri içerebilir.

RESMİN BÜTÜNÜ GÖRÜLMELİ
Sık tartışılan bir konu olarak yolunda gitmeyen bir evlilik mi sadakatsizliğe neden oluyor? Yoksa sadakatsizlik mi evliliği olumsuz bir noktaya getiriyor?
Sadakatsizliği 'anlamakla', sadakatsizliğe 'iyi nedenler bulmak' arasındaki ayrımı iyi yapabilmek gerekir. Sadakatsizliğe uğrayan kişi için sadakatsizliğe gerekçe oluşturabilecek iyi bir neden bulmak, doğal olarak olanaksızdır. Hiçbir neden sadakatsizliği açıklayamaz. Ancak anlamak, iyi nedenler bulmak için değil, yaşanan olaya içerik sağlayabilmek için yapılmalıdır. Çünkü içeriği anlaşılamayan hiçbir olgu 'kabul' edilemez. Burada içerikten kastedilen, resmin bütününü görmek, yani evliliğinizin sadakatsizliğe uğramasına zemin hazırlayabilecek risk etkenlerini anlamaktır. Ancak bu risk etkenlerinin hiçbiri sadakatsizliğin nedeni veya suçlusu değildir.

Peki sadakatsizliği anlamak mümkün müdür? Anlamak ne yarar sağlar?
Tabii ki, sadakatsizliği anlamak, aldatan eşle birlikte sadakatsizlik nedeni olarak gösterilen konularda fikir birliğine ulaşmak veya uzlaşmak da değildir. Amaç yalnızca, anlaşılmayana anlam kazandırarak travmanın uzun süreli olumsuz etkilerinden korunmaktır. Sadakatsizliğin oluşma nedenini anlamak, zorlu ve yıpratıcı bir süreç olmakla birlikte iyileşmenin en önemli aşamasıdır. 'Neden-nasıl oldu?' sorusunun önemini bu süreçte kavramak önemlidir.

TEK EŞLİLİK ÖĞRENİLEBİLİR
Tek eşliliğin insan doğasına aykırı olduğu söylenir. Aldatma insan doğasında var mı?
Temelde tek eşlilik hayvan türünde pek rastlanmayan bir durum. Ama insan, evrimleşmesi sürecinde türüne ait özellikleri değiştirebilen, kendi dürtülerini dizginleyebilen bir varlık olarak gelişti. İş cinselliğe gelince 'doğamızda yok' diyoruz ancak başka konularda doğamızı değiştirebiliyoruz. İnsan aslında doğaya bile hükmetmeye çalışırken, tek eşlilik için 'benim doğamda yok' denmesini doğru bulamıyorum. Tek eşli olarak uzun süreli bir birlikteliği başarabilen insanlar varken diğerleri niye beceremesin? Tek eşlilik öğrenilebilir.

STRES ÇİFTLERİ ETKİLİYOR! STRES
Ekonomik kriz, eşlerden birinin yaşadığı bir hastalık aldatmayı etkiler mi? Kimler aldatmaya meyilli?
Aslında her türlü zorlu yaşam koşulları çiftleri, rutin hayatlarından koparabilir. Stresli dönemlerde, sorunlarla başa çıkılamadığında insanlar kendi standartlarının dışına çıkabilirler. Bu yönden bakıldığında her türlü stresli yaşantı, eşler arasındaki iletişimin kopmasına neden olur. Çiftler arasındaki ilişkide eşlerden birinin kendini sürekli değersiz ve beğenilmez hissetmesi, aldatmanın sık yaşandığı durumlardır. Gruplar içinde sosyalleşmek, duygusal yönden doyumsuzluk, süreklilik gösteren öfke ve kıskançlık aldatmaya zemin hazırlayabilir.

İLİŞKİYİ YENİDEN DENEYEN KİŞİ ÇOK
Sadakatsizlikten sonra eşler birlikte mutlu bir gelecek oluşturabilirler mi?
Bu sorunun yanıtı: Belki... Sadakatsizliği takiben birlikte yaşama kararı veren çiftlerin oranı sanılandan yüksektir. Yüzde 60-75 arasında değişen bu oranın içinde güven ve mutluluk üzerine kurulu bir ilişkiyi yeniden sağlayabilen çiftlerin yanı sıra acı çeken ve güven duygusunu tekrar yakalayamayan mutsuz çiftler de vardır.

GERÇEK FARKLI SÖYLENEN FARKLI
Aldatmanın ipuçları var mı?
Aşk; 'ben'leri koruyarak 'biz' olabilmek, sadakatsizlik ise 'biz'i yok etme riskini göze alabilmektir. Araştırmalar, insanların yüzde 90'ının sadakatsizliği, birlikteliğe yönelik ciddi bir tehdit olarak algıladıklarını gösteriyor. Ancak, gerçek yaşamda çiftlerin yüzde 75'i sadakatsizliğe rağmen evliliklerine devam ediyor. Pek çok kişi için inandırıcı olmasa da sadakatsizlik sonrasında birlikte yaşamaya devam eden çiftlerden bazılarının, ilişkileri sadakatsizlik öncesi dönemden daha da sağlıklı bir duruma gelebiliyor. Tabii ki bu, sadakatsizlik sonucu ortaya çıkan kriz dönemini çiftlerin nasıl yönettiğine de bağlı... Sonuç olarak insanlar, sadakatsizliği evliliğin sonlanması için iyi bir neden olarak görseler de, gerçek yaşamda aldatma sanıldığı gibi evliliklerin sonlanmasına neden olmayabiliyor.

SADAKATSİZLİĞİN DE BİRÇOK NEDENİ VAR!
Aldatmaya kabul edilebilir, iyi bir neden bulmak neredeyse mümkün değildir. Ancak tüm sadakatsizliklerin benzer olduğunu söylemek de yanlış olur. Sadakatsizliğin birbirinden farklı temaları vardır.
Yeni bir yaşama kapı açan sadakatsizlik: Burada sadakatsizliği yapan kişi, ilişkisine olan bağlılığını kaybetmiştir. Açıkça söyleyemez. Sadakatsizliğin ortaya çıkması aldatan kişiyi rahatsız etmez; çünkü davranışlarıyla yapacaklarını dile getirmiş ve rahatlamıştır.
Üç bacaklı sadakatsizlik: Aldatan kişi için eşi ile olan ilişkisi ne iyi ne de kötüdür. Aldatan kişinin hem eşinin hem de sevgilisinin taşıdığı farklı özelliklere ihtiyacı vardır. Her ikisi de hayatında kalsın istemektedir. Uzun süren bir sadakatsizlik türüdür. Çoğu zaman sevgilinin kendini değersiz hissetmesiyle biter ya da ortaya çıkar.
Kendini fark ettirmek amacıyla yapılan sadakatsizlik: Bu tür sadakatsizlikler, intihar gibidir. Kısa sürer ve hatta cinsel yakınlaşma içermeyebilir. Amacı, evlilik içinde ihmal edildiği mesajını vermektir. Çünkü istenen, bu evlilikten vazgeçmek değil, yalnızca daha fazla önemsendiğini görebilmektir.

İLİŞKİDEN KORKARLAR
Yakın ilişkilerden korkmayla gelişen sadakatsizlik: Burada kişi, kendini ilişkiye bırakmaktan korkmaktadır. Bir yandan yakın ilişkilere gereksinim duymakta diğer yandan bu tür ilişkilerin içinde yutulmaktan korkmaktadır. Birine fazla yakınlaştıklarında kontrolü kaybetmekten korkarak kaçarlar.
Fırsatçılık ya da deneysel amaç taşıyan sadakatsizlik: Cinsel deneyimi az olan kişinin, sekse yönelik merakları bu türün temel nedenidir. Cinsel deneyimleri fazla olan kişilerde de bu tür aldatmalar, "Onunla seks nasıl olurdu?" şeklindeki bir meraktan kaynaklanabilir. Fırsatçılık bağlamında sadakatsizlik biraz daha farklıdır. Birbirlerini iyi tanıyan ancak daha önce birlikte olmayı düşünmemiş kişilerin, fazlaca alkol tüketimi sonunda cinselliği paylaşmalarıyla ortaya çıkar.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.