![]() |
İletişim Psikolojisi
Iletisimde amac, bir dusunceyi paylasmak, duygu ve heyecanlarimizi anlatmak, istek ve niyetlerimizi karsi tarafa iletmektir. Ne yazikki kendimizi ifade etmekte gucluk cektigimiz icin iletisim problemlerini siklikla yasayan bir toplumuz. Bu bolumde toplumda siklikla rastlanan iletisim problemleri irdelenecektir. Kendini Ifade Etme Biz kimiz? Neyiz? Niye variz? Amacimiz nedir? Bu sorularin ve benzerlerinin cevaplari kendimizi ifade etme surecini baslatir. Gozlemlerim sonucu diyebilirm ki, iliskilerde kendimizi anlatirken buyuk guclukler yasiyoruz. Digerlerince kabul edilmeme korkusu, dislanma endisesi, sevilmeme kaygisi, bizleri "kendimiz gibi davranmama" aliskanligina goturuyor. Sonucta da konusan ama anlasamayan insan yiginlari ortaya cikiyor.
Elestiri, insanimizin "ocu" gibi korktugu bir olgudur. Olumsuz elestirilerimizi genelde insanlarin arkasindan konusarak yapar, elestirildigimizde de karsimizdakini dusman biliriz. Oscar Wilde'nin sevdigim bir sozu vardir. Der ki :"Herkes benim dusunceme katilirsa, yanilmis olmaktan korkarim."
Iletisimin onemli problemlerindendir. Digerlerinin bizi onemsemesi, sevmesi, kabul etmesi, cevrelerine dahil etmesi icin herseye "evet" deme zorunlulugu hissedenlerimiz coktur. Sonucta, herkes iliskisi icerisinde kendi olmayan "ben" lerle karsilasir.
Bazilarimizin en buyuk yanlislarindan biri, kontrol edemeyecegi ve degistiremeyecegi seylere odaklanma egilimidir.Bu tip insanlar komplekslerinden arinabilmek icin guc ve kontrolun cok degerli hedefler olduguna inanirlar. Hayat adil degildir, haksizliklarla doludur, zordur.Sorunlari, haksizliklari kontrol etmemiz, baskalarinin bize nasil davranacagini denetlememiz cok guctur. Biz yalnizca kendimizle ilgili hissettiklerimiz ve bu duygulardan kaynaklanan davranislarimizi kontrol edebiliriz. Degistirebilecegimiz ve denetleyebilecegimiz seylere odaklanma mutluluguda beraberinde getirir...Bu konuda bir kac oneri...
Stres hayatin kendisi, mucadele de asli gorevimiz olduguna gÖre, basa cikma davranislarimizi irdeledigimiz surece, hangilerinin ise yaradigi, hangilerinin de sagligimiz, iliskilerimiz ve performansimiz acisindan zararli oldugunu kavrayabilir,.Zararli bulduklarimizdan da bir an once vazgecebiliriz... Kendini tani ilkesi bir cok acmazin acari, bir cok problemin cozumunde atilacak bir adimdir..Gergin oldugumuzda tipik davrans bicimlerimizde de degisiklikler olabilir.Ve bu degisiklikler zamanla aliskanlik haline gelebilirler. "Aliskanlik halinde yaptigim tekrarlayici davranislarim var mi" sorusuna olumlu yanit verenler, stresin uzun sureli etkilerine maruz kalmis kisilerdir.Dolayisiyla kismen kisilik degisimine ugrayarak, ruhsal rahatsizliklara yatkin hale gelmislerdir.. Stres altindayken yaptigimiz davranislar arasinda, olcusuz ve gereksiz para harcama, esya duzenlenmesinde belirli ritueller, karar verememe, kapali ve ya acik yerlerde duramama, vb davranislar sayilabilir..Bu davranislara eslk eden kendini degersiz hissetme, karamsarlik, kizginlik, saplantisal dusunceler de soz konusudur.. Stres karsisinda cogunlukla kullandigimiz basa cikma davranislarimiz hem bizi bir sonuca goturmez hem de cevreyle olan iliskilerimizi olumsuz etkiler.Yasam problemleriyle bas edemeyenler farkinda olmadan bir tükenis icerisine girerler ve böyle bir sürecin icinde olduklarini da cok gec farkederler.
http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg Evcil Hayvan Terapisi Uzmanlar, cagdas insanin günlük sikintilardan kurtulmak icin giderek daha cok sayida hayvanin dostluguna sigindigini bildiriyorlar..kisiler yapilarina ve is hayatlarina gore degisik hayvanlari secebiliyorlar. Evcil hayvan psikoterapisi olarak taninan bu alanda calisan kisilere gore; evinde bir hayvan besleyenler daha az hastaliga yakalaniyor ve daha uzun yasiyorlar. Bu terapinin onerdigi hayvanlar ve kisilikler soyle:: Cok heyecanli tip: boyle kisilerin basit te olsa bir akvaryuma gereksinimleri var.akvaryumun tansiyon üzerinde düsürücü etkisi oldugu, A.Katcher tarafindan one surulmüs.. Çekingen tip: bu kisiye herkesle dostluk kurabilen oyuncu bir köpek ideal.. Melankolik bir tip: neseli, sempatik bir koker köpek iyi bir dosttur.. Stresli tip: kertenkele, kaplumbaga ve kücük sürüngenler, yavas ve kibar hareketleri ile sahiplerini rahatlatirlar.. Uykusuzluk ceken tip: uyku ilaci almaktansa huzurlu ve uykucu ir kedi, seyredene de uyku verir.. Saldirgan tip: kücük boylardaki köpekler, bu tip sahiplerine koruma duygusu asilarlar ve onlari huylarindan vazgecirebilirler.. Tembel tip: papagan ve diger kuslar.Bu insanlara is yaratir, onlara hareket saglar..cunku kuslarin kafesleri temizlenmeli, yem verilmeli ve egitilmelidirler. Geveze tip: bu kisilere her turlu hayvan uyar, yeterki onu dinlesin.. Kaynak...bilimteknik...cumhuriyet gazetesi..1999 Psikolojik Saglamlik Bazi insanlar vardir, yogun stres icindeyken bile fiziksel acidan saglikli kalabilirler.Kimisi de en ufak bir gerilim durumunda yataklara düser. Bu insanlari birbirinde ayiran ozellik "psikolojik saglamlik" tir.Konu ile ilgili arastirmalar gösteriyor ki, strese direnc gösteren kisilerin yasam olaylari karsisinda bazi davranis özellikleri var. Söyle özetlersek:
Iletisimin amaci, kisaca sorunlarimizi cözmek, gereksinimlerimizi karsilamaktir. Etkili iletisim nasil kurulur ve hangi davranislarimiz etkili iletisim olarak tanimlanabilir? Genelde kendimizi ifade ederken,
Kullandigimiz kelimeler vasitasi ile etkili olmak istiyorsak,
Evlilik sistemine katilmak bireyin yasaminda kacinilmaz bir amactir.Gercekte yasal bir anlasma oldugu icin guc ve varligin birlestirilmesinde ve sonraki kusaklara aktarilmasinda onemli bir etkendir. Evlilikte onemli olan,
Bireysel terapiden farkli olarak evlilik terapisi, b,reyin psisik süreclerine degil , bir sistem olarak evlilik üzerine yogunlasir. Evlilik terapisi ne zaman uygulanir? Tabii ki evlilikte ve eslerarasinda kendi cabalari ile cözülemeyen sorunlar oldugunda. Buna ek olarak;
Kaynak:Jay Haley...iletisim.. cark yayinlari , ankara, 1988 Beden Dili Iletisimin % 70 i sözel olmayan hareketlerden yani jest ve mimiklerden, beden hareketlerinden olusur. Kelimeleri cogunlukla gercek duygu ve dusuncelerimizi maskelemede kullaniriz. Bu nedenledir ki beden dili gercegimizdir. Bas Hareketleri Basi duz bir haldeyken dikey ve yatay cizgilerle ayirdigimizi düsünecek olursak, yatay eksenden asagi bakan bas durusu, cekingenligi, guvensizligi ve karsimizdakinin üstünlügünü kabullenici bir tavir icinde oldugumuzun göstergesidir. Yatay eksenden yukari bakan bas durusu ise, ilgili duruma tepki gostermek, reddedis ve üstünlük taslama gibi mesajlar icerir. Kollar ve Bacaklar Kollarin kavusturulmasi, soylenenlere daha az dikkat edildigini ve iletisime kapali oldugumuzu ifade eder.Dinledigimiz kisi ile ayni fikirde degilsek ve zit goruslere sahipsek kollarimizi kavusturarak bu mesaji iletiriz. Bacak bacak ustune atma davranisi da iletisime kapali oldugumuzu, olumsuz ve savunucu bir tutumu, ic gerginligi yansitabilecegi gibi iliskideki incelik ve zerafetin de olcusu olabilir. Yalan Soylerken
Ikili Iliskilerde Kiskanclik Kıskançlık doğal bir duygu olmakla beraber ilişki içerisinde ilişkiyi yıpratıcı, karşı tarafı hapsedici, kontrol etmeye çalışıcı bir etkinliğe sahiptir.Kıskanç insan gittikçe artan güçsülük duygusunu ve olmayan öz güvenini yenmek için eşini hapsederek onu kendine yakın tutmaya çalışır. Sürekli sorgulamalar, eşin özel eşyalarının karıştırılması, sadakat garantisi istemek , suçlayıcı tavırlar, gizli takipler vs ile karşı tarafın iradesinin yerine kendi iradesini koymaya çalışan birey, onu denetimi altına almaya çalışır. Ancak kıskanç insan karşısındakinden sevgi talep ederken zamanla hem kendisinden hem de karşı taraftan nefret edecektir. Dolayısıyla kıskançlık bir ilişkiyi besleyen ( "seven kıskanır" mantıgı) duygu değil, ilişkiyi yaşayan tarafları birbirine düşman eden bir duygudur. Kıskanan için belirsizlik tahammül edilmez bir şeydir. Bu yüzden çoğunlukla kıskanılan kişi çeşitli yollarla gözlenir, ayrıntılar atlanmaz. Tüm belirsizlikler çözümlenmeye çalışılır. Yakın ilişkilerdeki kaygıyı besleyici önemli taktikleriden biridir kıskançlık. Kıskanç bireyler bunu kontrol edemediklerini, eski ilişkilerinde ihanete uğradıkları için böyle davrandıklarını, karşı tarafı çok sevdiklerini, onsuz yaşayamayacaklarını ve onlarında kendileri olmaksızın yaşamaması gerektiğini söyleyen, karşı tarafa kendi olma hakkı tanımayan, egosantrik bireylerdir. Seven kıskanır mantığı da kıskançlık olgusunu normailleştiren ve ikili ilişkilerde tarafları çıkmaza sürükleyen bir mantıktır. Kendimizle güvenli olmayı öğrenerek bizi kıskançlık tuzağına düşürmeye çalışanlarla mücadele edebiliriz. Aksi halde davranış ve duygularımızın sorumluluğunu kontrolümüz dışındaki partnerimize veya bir şeye yüklediğimizde yaşayacağımız acılarla baş etmek durumunda kalabiliriz. Kıskançlık ikili ilişkilerde karşı tarafta kaygı yaratıcı bir taktik olarak değerlendirildiğinde sevgi ile bağdaştırılamayacaktır. Sevgii ile bağdaştırılmayacak bir kıskançlığında sevgi ilişkisinde yeri olmayacaktır. Sahiplenici sevgi gerçek sevgi değil, "ihtiyaç"tan kaynaklanan sevgidir. Sahiplenirken değişimi engellemeye ve her şeyi olduğu gibi tutmaya çalışırız. Sevdiğimiz insanları ve şeyleri rahat bırakmalı, tüm ihtiyaçlarımızı karşılamalarını beklememeliyiz. başkalarına ne kadar az ihtiyaç duyarsanız onlar sizinle daha çok beraber olmak isteyeceklerdir. Sahiplenicilik kıskançlık duygusunun çıkış noktasıdır. ve unutmayın ki, "ne kadar az sahiplenirseniz o kadar çok sevilirsiniz" Faydalanilan kaynak: STRESLE BASA CIKMA tpd YAYINLARI: 2, Ankara, 1994. Onerilen kaynak: ILETISIM CATISMALARI VE EMPATI. Ustun Dokmen. Sistem yayincilik. Istanbul, 1994. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.