![]() |
İtalyada Tatil Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İcilir
İtalyada Tatil Nasıl gidilir Ne Yenir Ne İcilir
İtalyanın havası kuzeyden, güneye doğru gidildikçe değişiklik gösteriyor. Pizza kulesi, enfes pizzaları ve daha birçok özelliği ile İtalya... Nisan-Mayıs ayları ve sonbaharda Ekim-Kasım aylarında yapılacak İtalya seyahatleri, en doğru zamanda keyifli geçmesi açısından önemli. Bu mevsimde enfes bir manzaraya hakim olan İtalyada sıcaklıklarda rahatsız etmeyecek seviyede oluyor ve diğer dönemlere nazaran daha az bir kalabalık oluyor. Özellikle Ağustos ayında İtalyaya gitmekten kaçınmak gerekiyor. İtalyanların tatil dönemine denk gelmesinden dolayı, birçok mağaza ve işyeri kapalı olabiliyor. Bu da İtalya gibi alışverişin merkezi olan bir yere gidip de alışveriş yapamamanıza sebep olursa, çok üzülebilirsiniz. O yüzden seyahat dönemlerini seçerek ufak gibi görünse de bu gibi detaylara önem vermelisiniz. BAŞKENT: ROMA Adını duymak bile insanın içine romantizm, gizem ve büyülü duygular yaymaya yetiyor. Evet Roma aşıkların ve romantizm kenti... Romada gezdikten sonra size kattığı şeylere hayret edeceksiniz. Colosseum (Kolezzyum) binasının mimarisi ve eski yıllarda yapılan gladyatör savaşları sizi heyecanlandıracak, İspanyol merdivenlerinden yukarı tırmanırken kendinizi kraliyet zamanlarında ki kral ve kraliçeler gibi hissettirecek, kiliselerin yapılış hikayeleri ve efsanelere dönüşmüş anıları ilginizi çekecek ve aşk çeşmesine para atıp dilek dilerken yüzünüzde büyük bir gülümsemeyle bir daha ne zaman buraya gelebileceğiniz planlarını yapıyor olacaksınız. İtalyada öncelikle Romayı görmelisiniz. Romada; Capitoline Tepesi ve Forum, Kollezyum, Vatikan Müzeleri, Aşk Çeşmesi ve şehrin Pincio ve Gianicolo Tepelerinden panoramik manzarasına bakış önceliklerinizden biri olmalı. Roma daha çok trend cafelere ve barlara sahip. Bar della Pace, Rock Castle, Connemara, New Old Romanın meşhur pub ve barlarıdır. Alfredo, Georges, Harrys Bar, Pastarito ve Romantica ise İtalyan Mutfağının en güzel örneklerini tadabileceğiniz mekanlardan. Romada her an her şeyle karşılaşmanız mümkün diyoruz ya, Mart ayının sonunda yol üzerinde konserlere, showlara ve cadde tiyatrolarına rastlayabilirsiniz. MİLANO İtalyanın ticaret ve moda merkezi. Dolce, Prada ve Versace markalarının ev sahipliğini ise Quadrilatero yapıyor. Alışveriş cenneti olan Milanoda heyecan verici müzelerde bulunuyor. Ayrıca Avrupanın en büyük opera merkezi La Scalada Milanoda… Alışveriş için tercih edilen bir şehir olan Milano, genellikle mağazaları, lüks kafelerinde keyifle içilen bir bardak şarap eşliğinde size sunulan manzarası, futbol tutkusunun doludizgin yaşandığı stadları ile de oldukça meşhur... Milanoda yapılabilecek, keşfedilecek o kadar çok şey var ki! Siz bu fırsatı kaçırmamaya çalışın. Vıttorıo Emanuele Galerisi katedraller ve müzeleri gezmek ne kadar ilginizi çeker bilinmez ama, en azından önünden geçerken kafanızı kaldırıp bir bakın ve bu muhteşem yapıların mimarisi sizi büyülemeye yetsin. Bütün İtalya şehirlerinin kendi tarzında bir gece hayatı var. Milanoda genelde tüm barlar öğrenciler ile doluyor. Via Brera etrafındaki mekanlar tarzı ile çok ilginizi çekecek. VENEDİK Sanatçıların başkenti. Su üzerine inşa edilmiş şehirde gondollarla gezebilir ve sarayların ihtişamına hayran kalabilirsiniz. Aşk şehri olarak ta anılan Venedik, alışveriş meraklıları için de adeta bir cennet… Gondollar, köprüler, kanallar, tarih ve karnavalları ile büyüleyici bir atmosfer. 117 su kanalı ve 400 köprülü su labirentine sahip olan Venedikte gondollarla gezi yaparken altından geçtiğiniz köprülerin güzelliğine hayran kalabilirsiniz. Hayalinizde canlandırdığınızdan hem daha iyi hem de daha kötü bir yerle karşılaşacaksınız. Venediki kesinlikle yürüyerek ve gondollarla gezerek keşfetmelisiniz. Piazza San Marco, Doges Sarayı ve St Marks Basilica kesinlikle görmeniz gereken yerlerden. San Marco (St. Mark) Meydanı: Dünyanın en güzel meydanlarından biri olan meydan, etrafta uçuşan güvercinleriyle ünlüdür. Venedikin merkezi olarak adlandırılır. Dükler sarayı: Venedikliler için manevi değeri çok yüksek olan bu saray, güç ve ihtişam sarayı olarak düşünülür. Sarayın avlusu heykellerle canlılık kazanırken, içi ise sanatın izlerini taşımaktadır. Campanile (Çan Kulesi): Kuleleriyle de göz dolduran Venedikin en önemli kulesi ise Campanile'dır. (Çan Kulesi) 99 metre yüksekliğinde olan bu kule, gondol gezilerinizden biraz zaman ayırıp Venedike birde tepeden bakmanız için bulunmaz bir fırsattır. FLORANSA Entelektüellerin başkenti olarak bilinen Floransa, Leonardo da Vinci, Dante, Galileo gibi isimlerin şehri… Rönesansın doğduğu yer olan Floransayı yürüyerek gezmenizde mümkün. 384 basamaklı Santa Maria del Fiore Katedralini mutlaka görmelisiniz. Permesan peyniri, zeytinyağı, ünlü küçük butikleri Floransa denince aklınıza bunlar mı geliyor? İtalya tam anlamıyla katedral ülkesi her şehirde ayrı güzellikte bir katedral var. Santa Marıa Del Fıore (Dom) Katedrali: Mermerlerinde ki zümrüt yeşilinin, bu yapıya ayrı bir büyü kattığını ve İtalya bayrağının renklerinden ilham alınarak yapılması gibi ince detaylara dikkat etmelisiniz. Bu katedrale ulaşmak için bir kaç merdiven tırmanmanız gerekiyor ancak, sonunda bir yanınızda katedral, bir yanınızda Floransa manzarasının keyfi ile bu yorucu tırmanışa değeceğiniz göreceksiniz.Michelangelo, Leonardo da Vinci, Dante, Machiavelli, Galileo ve Medici gibi büyük sanatçıların yaşadığı bir şehirde kendinize ait neler bulunmaz ki? Arno Nehrinin üzerinde bulunan köprüler ise ayrı bir dünyadır. Köprülerin en dikkat çekici olanı ise "Ponte Vecchio" köprüsüdür. Pizza Kulesi (Piza Bölgesi) Yapımı 1350 yılında tamamlanan, İtalya resimlerinde genellikle görmeye alışık olduğumuz meşhur eğik kule, Pizza Kulesi... Yıkılma tehlikesi var mı? Yok mu? Bu bir yapım hatası mı? Zemin bozukluğu mu? Burayı gördüğünüzde aklınızdan o kadar çok soru geçecek ki! Belki de bu yapıyı bu kadar meşhur yapan bu sorulardır. Siz en iyisi Pizza Kulesini görmeden bu sorularla kafanızı fazla yormayın! Bu yapıyı karşınızda gördüğünüzde, kafanızda ki soruların hepsini bir kenara bırakıp, sadece seyretmekle kalacaksınız. Floransa birçok uluslar arası öğrenci ile dolu. La Dolce Vira, Pazza del Carmina ve Cabiria popüler mekanlardan. Central Parktaki Parco delle Cascine şehrin en ünlü gece klübü… Pizzanın doğuş öyküsü… İtalya, yemek kültürünün çok geliştiği ülkelerden bir tanesi. Muazzam sofraları, Napolide yenen pizza, İtalyan peyniri, şarapları makarnaları pastaları... bütün mükemmel tatların hepsi bir arada İtalya'da. Bu ülkede her şehir ayrı bir yemeği ile ünlü demek yanlış olmaz herhalde! Pizzayı İtalya'da her şehirde bulabilirsiniz, ancak Napoli'de pizza keyfi başkadır. Burada pizzanın her çeşidini bulmanız mümkün, nede olsa pizza cennetindesiniz. Eskiden sadece margarita, yani domates ve peynirle yapılan pizzaya zamanla her çeşitten garnitür konularak çok farklı tatlar ortaya çıkartmışlar. İtalyanlar, pizza ve makarnalarına lezzet katan özel soslarını bir sır gibi saklamaya özen gösterirler. "Salsa di pomodoro" yani sade soslu makarna, İtalya'nın en meşhur makarnasıdır. Napoli ve Romada en lezzetli makarnaların tadına bakabilirsiniz. İtalyan şarapları ise tadına bakmadan dönmemenizi öneririz. Özellikle, Barbera, Sicilya, Bardolino, Barolo ve Merlot şarapları; sunumlarına verilen özen, bardak seçimleri mükemmel tatları ve bunun yanında İtalyada olmanın verdiği keyifle adeta size başka başka hayatlar yaşatacak. İtalya hakkında bir kaç ufak ayrıntı ise, reçel ve biftek hakkında olacaktır. Arno Nehri'nin kıyısında Floransa usulü bifteğin ve İtalya reçellerinin tadına bakmadan dönmeyin. İtalyada 5 bin mile yakın uzunlukta plajlar bulunuyor. Sardinya ve Sicilya adaları en iyi plajların bulunduğu bölgeler. Rüzgar sörfü ve yelkenli İtalyada oldukça popüler… Campania, Calabria ve Sicilya, dalmak için ideal… Sicilya Akdenizin en büyük adası olma özelliğine sahip. Taormina, Etna Yanardağı ve Agrigento Tapınakları Vadisi görkemli anıtları. Alışverişe doyamayacaksınız! İtalya en ünlü tasarımcıların, en ünlü butiklerin ülkesidir. Milano, Venedik, Floransa; İtalyada modanın kalbinin attığı şehirlerdir. Valentino, Ferre, Ellesse gibi dünyaca ünlü İtalyan markalarını kendi ülkesinde bulmak, İtalyan imzalı bir takım elbiseyi buradan almak size çok büyük bir keyif verecektir. Küçük butikleri Floransada, dünyaca ünlü moda evlerini Venedikte ve hem küçük butik hem büyük mağazalar ve ünlü markaları bir arada bulabileceğiniz yer ise; Milano, "Corso Vittorio Emanuello" ve "Via Monte Napoleone" caddeleridir. Güzel bir kumaş alıp yetenekli bir terzinin ellerinden çıkmış bir elbise giymek isterseniz adresiniz, Floransada bulunan "Tornabuoni Caddesi" olmalıdır. Gece hayatının nabzını tutun! İtalyada eğlence demek Venedikte düzenlenen karnaval demektir. Rengarenk kostümler, herkesin yüzünde maskeler, şubat ayında düzenlenen bu eğlenceyi görebilmek için dünyanın dört bir yanından turistler akın akın buraya gelmektedir. İtalya gibi kosmopolit bir ülkede sadece Viyana karnavalıyla eğlence kavramını sınırlamak oldukça yanlış olur! İtalya'nın her şehrinde bulunan gece kulüpleri, bar ve diskolarda oldukça eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Ancak İtalya'da gece dışarı çıkarken kıyafetlerinize biraz dikkat etseniz çok çok iyi olur! Gündüz gezip dolaşmak için rahat bir şeyler giyin, fakat gece dışarı çıkarken daha şık kıyafetlere ihtiyacınız olacaktır. Hotel Castelli, Desiree Hotel, Hotel Accademia, Hotel Monna Lisa, Hotel Sillia İtalyada konaklayabileceğiniz otellerin sadece birkaçı… |
İtalyada Tatil Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İcilir
İtalya (İtalyanca: Italia) ya da resmî olarak İtalya Cumhuriyeti (Repubblica Italiana) güney Avrupa'da, büyük ölçüde İtalya Yarımadası üzerinde yer alan bir ülkedir. Akdeniz'in en büyük iki adası Sicilya ve Sardunya da İtalyan topraklarıdır. Kuzeyde Alpler bölgesinde Fransa, İsviçre, Avusturya ve Slovenya'yla kara sınırı vardır. Bağımsız iki Avrupa ülkesi olan Vatikan ve San Marino da İtalya'nın yarımadadaki toprakları içine sıkışmış enklav (bir başka ülkeyle tümüyle kuşatılmış) ülkelerdir. Campione d'Italia bölgesiyse İtalya'nın İsviçre içinde kalan bir eksklavıdır (ana topraklardan ayrı mülkiyet).
İtalya, yüzyıllar boyunca çok çeşitli Avrupa uygarlıklarına ev sahipliği yapmıştır. Etrüskler ve Antik Romalıların İtalya topraklarını kendilerine yurt edinmelerinin yanı sıra, Rönesans hareketi de İtalya'nın Toskana kentinde doğmuş ve tüm Avrupa'ya buradan yayılmıştır. İtalya'nın başkenti Roma, yüzyıllar boyunca Batı uygarlığının merkezi olmuş, mimaride barok üslûbunun doğuşuna tanıklık etmiş ve eskiden beri Katolik Kilisesi'nin merkezi olmuştur. Günümüzde İtalya demokrasiyle yönetilmekte olan bir cumhuriyettir ve ülkelerin kişibaşına nominal gayrisafi yurtiçi hasıla sıralamsında yirminci,[u] insanî gelişme endeksi sıralamasında yirminci, yaşam kalitesi endeksinde sekizinci sırada yer alan gelişmiş bir ülkedir. İtalya, 1957yılında başkent Roma 'da imzalanan Roma Antlaşması'yla kurulan Avrupa Birliği adlı siyasi ve ekonomik örgütlenmenin kurucu üyelerindendir. Yedinci en büyük gayri safi yurtiçi hasılasıyla G8 Zirveleri'nin, NATO'nun, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün, Avrupa Konseyi'nin, Batı Avrupa Birliği'nin ve Schengen Antlaşması'nın da katılımcılarındandır. 1 Ocak 2007 tarihinde sürekli üye sıfatı olmaksızın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde iki yıllık sürecek üyelik dönemine başlamıştır. |
İtalyada Tatil Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İcilir
İtalya adının kökeni
İtalya sözcüğünün kökeni (İtalyanca: Italia) Latince Italia sözcüğüne dayanmaktadır.[u] Ancak başlı başına bu sözcüğün ne anlama geldiği belirsizdir. Yaygın biçimde inanılan savlardan biri, İtalya sözcüğünün antik dönemlerde Campania bölgesinin kuzeyinde yaşayan toplumların dili aracılığıyla Antik Yunancadaki Víteliú (anlam olarak genç sığır, Latince: Vitulus - buzağı) sözcüğünden geldiğini öne sürmektedir. Víteliú sözcüğü ise hayvanlar tanrısı Mars adına verilmiştir.[u] Büyük olasılıkla bununla ilgili olarak boğa figürü uzun yıllar güneydeki İtalyan boylarının simgesi olmuş ve çoğunlukla Roma'nın kurt figürünü boynuzlarken betimlenmiştir. Bu betimlemeler bağımsız İtalya'nın simgesi olarak Samnit Savaşları'nda sık sık kullanılmıştır. İtalya adı ilk önceleri yalnızca, bugünkü İtalya'nın güneyindeki bir bölgeyi anlatmak için kullanılıyordu. Sirakuzalı Antiochus'a göre bu ad Calabria yarımadasının (o dönemki adıyla Bruttium) güney kesimleri için kullanılıyordu. Zamanla İtalya adı çevre bölgeleri de kapsayacak biçimde geniş bir kullanım alanı edindi. Antik Yunanistanlılar da bu bu adı daha geniş bir bölge için kullandılarsa da bu adın tüm yarımadayı anlatacak biçimde kullanılması ancak Romalıların bölgeyi ele geçirmesiyle oldu.[u] |
İtalyada Tatil Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İcilir
Tarihöncesi Çağlar ve Roma İmparatorluğu
İtalya Yarımadasındaki insan varlığının izleri bu İtalik kavimlerin yarımadaya ulaşmalarından çok öncelerine, 200 binyıl öncesi Yeni Taş Çağı'na kadar dayanır.[u] Lombardiya'daki Val Camonica vadisinde M.Ö. 8000 yılında kayalara oyulmuş resimler bulunmuştur. M.Ö. 1500-1100 yılları civarında kuzey İtalya'da izlerine rastlanan Terramare kültürü ise Tunç Çağına ait balta, kılıç ve hançer gibi cisimlerle günümüze kadar ulaşmıştır. Demir Çağının örnekleri ise M.Ö. 11.-7. yüzyıllar arasında Toskana civarında yerleşmiş Villinova kültürüne aittir. . Colosseum, Roma döneminden kalma İtalya'daki en bilinen simgerdendir. M.Ö. 800 yılından sonra ortaya çıkan Etrüskler İtalya yarımadasında Antik Roma kültüründen önce ortaya çıkmış en önemli kültürdür. Etrüsklerin kökeni hakkında birçok değişik hipotez mevcuttur. Konuştukları dilin bir Hint-Avrupa dili olmadığı bilinmektedir. Roma kentinin kendisi Etrüsk topraklarına dâhildi. M. Ö. 396 yılında Etrüsklerin en büyük kenti olan Veio kentinin Romalılar tarafından istila edilmesiyle sona eren bu uygarlık Roma kültürüne damgasını vurmuş, Roma kültürü, mimarisi ve sanatına çok büyük bir etki yapmıştır. Daha yakın dönemlerde, 8. ve 7. yüzyıllarda İtalya Yarımadası'nın güney kıyılarında ve Sicilya Adası'nda Yunan sömürge şehirleri kurulmuş ve bu bölgelere yoğun olarak Yunanlar yerleşmiştir. Daha sonraları bu nedenle Romalılar bu bu bölgeye Magna Graecia (Türkçe: Büyük Yunanistan) adını vermişlerdir.[u][u][u] Antik Roma, başlangıçta İ.Ö. 8. yüzyılda küçük bir tarım köyü olarak kurulmuş ancak yüzyıllar geçtikçe büyüyerek bütün Akdeniz'i çeveleyen muazzam bir uygarlık hâlini almıştır. Ele geçirdiği bölgelerde hâkim olan Yunan kültürüyle Roma kültürü birleşerek ortak bir uygarlık oluşturmuş; hukuk, devlet yönetimi, sanat ve felsefede bugün çağdaş Avrupa uygarlığının temelini oluşturan bir zemin yaratmıştır. Yaklaşık 12 yüzyıl boyunca varlığını sürdürmüş olan Roma uygarlığı bir monarşiden oligarşi ve cumhuriyetin bileşimi bir demokrasiye ve daha sonra da otokratik bir imparatorluğa dönüşmüştür. Roma İmparatorluğu zaman içinde düşüşe geçmiş ve çökmüştür. Hispanya, Galya ve İtalya'yı içine alan batı imparatorluğu 5. yüzyılda bağımsız krallıklara bölündü. Batı imparatorluğunun 476 yılında sona ermesi Roma'nın yıkılışı ve Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilir. Orta Çağ [değiştir] . Lombaridya krallarına takılan demir taç . Orta Çağın sonlarına doğru İtalya İtalya Yarımadası'nın İ.S. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından Ostragotlardan kısa süreli geri alınmasından sonra İtalya içlerine yeni bir Germen boyları dalgası başladı. Bu süreçte Lombardlar İtalya'nın kuzeyine gelerek buraya yerleşti. Yüzyıllar boyunca Bizans orduları, Arapların, Kutsal Roma İmparatorluğu'nun ve Papalık Devleti'nin birleşik bir İtalyan Krallığı kurmasını engelleyecek güçteydi. Ancak Bizans aynı zamanda Roma İmparatorluğu'nun eski topraklarını yeniden ele geçirecek güçten de yoksundu. Yine de Orta Çağ boyunca İtalya üzerindeki güç dengeleri çeşitli devlet ya da hanedanlar arasında değişkenlik gösterdi. İtalya'nın bölgeleri 19. yüzyıla kadar ya bağımsız yönetimler olarak kaldı ya da komşu devletlerin yönetimleri altında bulundu. Bu otorite boşluğu sırasında İtalyan şehirlerinde anarşik koşullar hüküm sürüyordu ve şehirler derebeylik düzenine göre birbirlerinden ayrılmış biçimde yönetiliyordu. İtalya bu dönemde ticaret cumhuriyetleriyle ünlenmişti. Bu şehir devletleri oligarşiye göre yönetilen tüccarların ayrıcalık sahibi olduğu yönetimlerdi. Venedik, Cenova, Pisa ve Amalfi bu dönemin deniz ticaret konusunda öne çıkan şehirleridir. Özellikle Venedik ve Cenova ticarette Avrupa'nın Doğu'ya açılan kapısıydı. Venedik, yöreye özgü bir tür camın üretilmesi ile ünlüydü. Floransa, ipek, yün, bankacılık ve mücevheratın önde gelen merkezlerindendi. Denizcilikte ileri bu şehir devletleri ayrıca Doğu'ya düzenlenen Haçlı seferlerinde de başı çeken güçlerdi. Kara ölüm olarak da anılan 1348 tarihli veba salgını, İtalya nüfusun neredeyse üçte birini öldürerek İtalya'nın tarihine damgasını vurmuştur.[u] Bu salgının yaralarının sarılmasının ardından İtalyan şehirleri gerek ticaret gerekse ekonomi alanında büyümüştür. Bu iyileşme durumu daha sonra gerçekleşen hümanizm ve Rönesans hareketine ortam hazırlamıştır. Orta Çağın sonlarında İtalya daha da küçük şehir devletlerine ve bölgelere bölündü: Napoli Krallığı İtalya'nın güneyinde etkili olan bir güçtü, Floransa Cumhuriyeti ve Papalık Devleti orta İtalya'yı yönetmekteydi, Cenova ve Milan kuzey ile batıda söz sahibi olan güçtü, Venedik ise doğu İtalya'da etkiliydi. 15. yüzyıl İtalyası Avrupa'nın en yoğun nüfuslanmış bölgelerinden biriydi ve sanatta Rönesans hareketinin de doğumyeridir. Dante Alighieri (1265–1321), Francesco Petrarch (1304–1374) ve Giovanni Boccaccio (y. 1313–1375)'nun yazıları ve Giotto di Bondone (1267–1337)'nin resimleriyle özellikle de Floransa bu kültür-sanat hareketinin merkezi olarak görülmektedir. Bu dönemde Niccolò de' Niccoli ve Poggio Bracciolini gibi düşünürler kütüphanelerde Plato, Aristo, Öklid, Ptolemy, Cicero ve Vitruvius gibi ünlü Antik Yunan filozoflarının yapıtlarını incelemişlerdir. 1494 yılında Fransa Kralı VIII. Charles, İspanya'yı ele geçirebilmek amacıyla 16. yüzyıla dek sürecek olan saldırılar dizisinin ilk ayağını başlattı. Bu saldırılar ve rekabet sonunda İspanya Cateau-Cambrésis Antlaşması'yla galip taraf oldu. Böylece İspanya, Milan Düklüğü ve Napoli Krallığı üzerinde egemen güç durumuna geldi. Daha sonra İtalya üzerindeki etkili güç olma durumu, Utrech Antlaşması'yla Avusturya'ya geçti. Avusturya etkisi altında İtalya'nın kuzeyinde güçlü bir ekonomik dinamizm ve entelektüel canlılık oluştu. Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşları (1796-1815) İtalyanlar arasında eşitlik, demokrasi, hukuk ve ulus olma bilinci gibi düşünceler uyandırdı. Birleşme [değiştir] Ana madde: İtalya'nın birleşmesi . Giuseppe Garibaldi, "İki dünyanın kahramanı" 19. yüzyılın ilk yıllarında İtalya I. Napolyon tarafından işgal edilerek Fransız etkisi altına girdi. Viyana Kongresi İtalya'nın Fransız işgalinden önce yöneten hanedanlara geri verilmesini öngörüyordu. Böylece Papalık Devleti, Sardinya-Piemonte Krallığı, Toskana Grandüklüğü, Modena Düklüğü ve Lombardiya-Venedik Krallığı tekrar kuruldu. Ancak Carbonari adı verilen gizli dernekler İtalya'nın birleşmesi için çalışmaya başladılar. Giuseppe Mazzini ve Giuseppe Garibaldi birleşme hareketinin öncüleri arasında yer alıyorlardı. Ayrıca Sardinya kralı II. Victor Emmanuel de bu birleşme hareketini destekleyenler arasındaydı. 1848 yılında Lombardiya Avusturya'nın elinde bulunuyordu. İtalya'yı birleştirmek konusunda Fransa'nın desteğini almayı başaran İtalya, 1859'da Fransa ile birlikte Avusturya'yı mağlup etti ve 11 Kasım 1859'da Avusturya ile Piyemonte arasında Zürih'te barış antlaşması yapıldı. Buna göre; Avusturya, Lombardiya'yı Piyemonte'ye verdi. Venedik dâhil olmak üzere diğer İtalyan Devletleri arasında bir konfederasyon oluşturulması ve konfederasyonun fahri başkanının papa, fiilî başkanının Piyemonte olması kabul edildi. Bir süre sonra Kuzey İtalya'daki küçük devletler de Piyemonte'ye katılma kararı aldılar. Böylece bütün Kuzey ve Orta İtalya Piyemonte'ye katılmış oldu. 1870'de Roma ve 1886'da Venedik, İtalya birliğine dâhil oldular. Bunların da katılımı sonucu İtalyan Millî Birliği tamamlanmış oldu. İtalya Krallığı kuruldu. 20. ve 21. yüzyıllar [değiştir] İtalya, Roma devrinden sonra ilk kez tek bir ülke hâline gelebilmişti. Yeni İtalyan Krallığı'nda 20. yüzyılda kuzey İtalya hızlı sanayileşerek gelişirken, güney İtalya'da nüfus hızla yükseliyor ve milyonlarca insan daha iyi bir yaşam için yurdışına göç etme yolları arıyordu. 1861 yılında ülkede çıkarılan anayasa insanlara pek çok temel hak ve özgürlüğü sağlıyordu. Ancak seçme ve seçilme hakları bunun dışındaydı ve varlıklı olmayan kişilerle eğitimsiz sınıfın oy kullanma hakkı yoktu. Daha sonra, 1913'te ülkedeki tüm erkeklere oy kullanma hakkı tanındı. Böylece sosyalist parti liberalleri ve muhafazakârları alt ederek ana politik parti hâline geldi. 19. yüzyılın son yirmi yılından başlayarak İtalya da diğer Avrupa ülkeleri gibi sömürgeleşme yoluna gitti. Osmanlı Devleti'na karşı yaptığı Trablusgarp Savaşı'nı kazandı. Batı Türkiye'de Oniki Ada; Afrika'da Libya, Etyopya ve Somali gibi bazı ülkeleri de işgal ederek sömürgeleştirdi.[u] I. Dünya Savaşı başladığında önce tarafsızlığını ilan eden İtalya, sonuç olarak 1915'te Londra Paktı ile İtilaf Devletleri arasına katıldı. İtalya'ya savaşa girmesi koşuluyla Trento, Trieste, Istria, Dalmaçya ve Osmanlı Devleti'nin bazı bölgeleri vadedildi. Savaş süresince 600.000 İtalyan askeri yaşamını yitirdi ve İtalya ekonomisi çöktü. Savaşın sonucunda İtalya'ya verilen sözlerden çoğu tutulmadı. St. Germain Antlaşması ile İtalya galip tarafta olmasına karşın yalnızca Trento, Trieste ve Bolzano'yu alabildi. Bu sonuç İtalyan toplumu arasında büyük hoşnutsuzluklara yol açtı. . Aldo Moro'nun Kızıl Tugaylarca kaçırılması I. Dünya Savaşı'nın neden olduğı yıkımdan sonra oluşan karışılık ortamında, 1917 Ekim Devrimi'nin ateşlediği hareketlilik bir anarşi ve kargaşa ortamı yarattı. Sosyalist bir devrimden kaygı duyan liberal görüşler Benito Mussolini önderliğinde küçük bir Ulusal Faşist Parti kurdular. Ekim 1922'de faşistler krala karşı bir darbe girişiminde bulundular. Kral, ordularına darbeci güçlere karşı koymamaları yönünde buyruk verdi ve Mussolini ile iş birliği yapma yoluna gitti. Bunu izleyen birkaç yıl içinde Mussolini tüm siyasi partileri kapattı ve birtakım kişisel özgürlükleri kısıtlayarak kendi diktatörlük rejimini ilân etti. 1935'te İtalya Habeşistan'ı görece uzun süren bir direniş sürecinin ardından işgâl edince Milletler Cemiyeti olaya müdâhil oldu. Buna karşılık faşist İtalya, Nazist Almanya ile anlaşma ve iş birliği yoluna gitti. Nazi Almanya ile ilk antlaşma 1936 yılında yapıldı. Ardından 1938'de Çelik Paktı geldi. İspanya İç Savaşı'nda İtalya, Franco'u sonuna kadar destekledi. Avusturya'nın ve Çekoslovakya'nın Almanya'ya bağlanması girişimlerinde de Hitler'e destek verdi. |
İtalyada Tatil Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İcilir
Nüfus bilgileri
Nüfus: 58,133,509 (Temmuz 2006 verileri) Nüfus artış oranı: %0.04 (2006 verileri) Mülteci oranı: 2.06 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini) Bebek oranı: 5.83 ölüm ve 1,000 doğan bebek (2006 tahmini) Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 79.81 yıl erkeklerde: 76.88 yıl kadınlarda: 82.94 yıl (2006 verileri) Ortalama çocuk sayısı: 1.28 çocuk/1 kadın (2006 tahmini) HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.5 (2001 verileri) HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 140,000 (2001 verileri) HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 1,000 (2003 verileri) Ulus: İtalyan Nüfusun etnik dağılımı: İtalyan Din: Roma Katolikleri, Protestanlar, Museviler, Müslümanlar Diller: İtalyanca (resmi), Almanca, Fransızca, Slovence Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler toplam nüfusta: %98.6 (2003) |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.