![]() |
Gökmescit / Erivan / Ermenistan
Gökmescit / Erivan / Ermenistan
Ermenistanın başkenti Erivanda bulunan ve 250 yıl önce inşa edilen Gök Mescitin hikâyesi Ermeni—Azeri çatışmalarının hız kazandığı, soykırım iddialarının da temellendirildiği 1917 yılına dayanıyor. Iğdırda yaşı 50yi geçmiş herkes Gök Mescitin hikâyesini biliyor. Dedelerinin, ninelerinin anlattığı dille Göy Mescit o. Kanın, nefretin ve savaşların şekillendirdiği o yıllarda, dostluğu ve asırlık birlikteliği bırakmak zorunda kalan Ermeni, Azeri ve diğer Müslümanların ortak yaşama kültürlerini sergiledikleri bir mekanın ortak adresi. Bu yüzden Ermenistandan Türkiyeye göçen herkes için büyük önem taşıyor. Silahlı Ermeni cemiyetlerinin çok yaralar açtığı Iğdırlılar için Gök Mescitin hikâyesi 1917 yılında başlıyor. O yıl yaşanan çetin günler ve karakışın ardından bahar kendini hissettirmişti Kafkaslarda. Aras nehrinin iki yakasında önceki yılların aksine Azeri, Türk ve Ermeni köylülerinde bir bahar telaşı yoktu. Medeniyetlerin harman olduğu Sürmeli Ovasının en büyük şehri Erivanda da sıkıntılı günler yaşanıyordu. Rusların ve İngilizlerin 1876dan itibaren Osmanlı tebaası içindeki Ermenilere çengel atmasıyla başlayan süreç kavgayı, kanı ve savaşı getirmişti bereketli ovaya. Bir bahar sabahının alaca karanlığında 100 kişilik bir grup Kafkasların en bereketli yeri Sürmeli Ovasının ortasında akan Aras nehrinde karşı yakaya geçmeye çalışıyordu. Çoğu gençlerden ve kadınlardan oluşan grup saatlerce süren bir yolculuğun ardından nehre ulaşabilmişti. Soluk soluğa kalan kalabalık nehrin tam ortasında arkalarında patlayan silah sesleriyle irkildi. Herkes panikle koşuşmaya başladı. Bağrışmalar ve sessizce suya düşenler sel sularıyla sararan Arası kızıla boyadı. Onu sırtlayan ağabeyi vurulunca, 13 yaşındaki genç bir Azeri kızı da, Arasın sularına gömülmüştü. Ölüm genç kızı pençesine almıştı. Ta ki bir el onu soğuk ve kan kızılı nehirden alana kadar. Kaçanlar; Ermeni komitacılar ve Ruslar tarafından evleri yakılan ve yurtlarından sürülen Erivanlı Azeri ailelerdi. Kendilerini kurşunlardan ve nehirden kurtaranlar Iğdıra ulaştı. O gün Arasın sularında ölümle yaşam arasında gidip gelen Yaver adlı Azeri kızı, anne—babası ve yolda da ağabeyini kaybettiği Erivanı bir daha hiç göremedi. Her baharda, her bayramda Arasa gelip ağıtlar yaktı. Torunlarını Erivanda yaşadıkları Göy (Gök) Mescit etrafında kurulu Müslüman mahallesinin hikâyeleriyle büyüttü. Yaver Ninenin hikâyelerini dinleyen 37 yaşındaki Iğdırlı iş adamı Ali Tunay ise, iş görüşmeleri yapmak için gittiği Ermenistanın başkenti Erivanda, rüyalarında gördüğü, defter yapraklarına resimlerini çizdiği Göy(k) Mesciti buldu. O gün nehirden karşıya geçip, soylarını sürdüren Hamzaoğulları, Eşrefoğulları ve Kasımoğulları gibi aileler için atalarının yaşadığı semti, Ermeni–Azeri halklarının dostluğunu ve mavi rengiyle barışı simgeleyen bu mescide ulaşmak bir kızıl elmaydı adeta. Iğdırlılar için Gök Mescitin asırlık hasretini dindirmek Yaver Ninenin torunu Ali Tunaya nasip oldu. Ninesinin anlattığı gibi bir Müslüman semtini göremedi mescidin etrafında, ama hiç olmazsa Gök Mescitin imaretinin korunmuş olmasına sevindi. Belki de yok olmuştur diye düşündüğü camiyi yerinde bulmanın coşkusuyla abdest alıp namaz kıldı. Akrabalarına ve çocuklarına göstermek için fotoğraflarını çekti bol bol. Erivan hükümet meydanına komşu Mesrop Mashots Caddesinde 7 bin metrekarelik alanda kurulu Gök Mescit, Ermenilerin hitabıyla Blue Mosque, Sovyetler Birliği döneminde yıllarca müze olarak kullanıldı. Ermenistanın ticari hayatına hakimiyet kuran İranlı iş adamlarının baskısıyla 1995 yılında İran ile Ermenistan arasında imzalanan bir protokolden sonra ise tekrar camiye dönüştürüldü. İran devleti 1 milyon dolara yakın yatırım yaparak Göy(k) Mesciti tekrar ibadete açtı. Erivanda yaşayan 2 bine yakın İranlı ve yolu bu şehre düşen Müslümanlar yeni yeni adını duymaya başladıkları bu camiyi adres biliyor. M. Mashots Caddesi girişinde mavi çinili giriş kapısıyla dikkat çeken cami, 24 metrelik minaresi, bir ana kubbe ve iki küçük kubbeyle desteklenen ana yapı çevresinde revakların çevirdiği bir külliyeden oluşuyor. İlk yapıldığında Selçuklu mimarisinin özellikleriyle bezenen cami şimdi gök rengi mavi çinileri dışında, birçok yönüyle İranın izlerini taşıyor. Bahçesindeki çiçek ve ağaçlarıyla ziyaretçilerini farklı bir iklime, Hıristiyanlığın önemli merkezlerinin bulunduğu kiliseleriyle ünlü Ermenistan ve Erivandan koparıp bir başka dünyaya götürüyor. “Biz nenemizden Erivanı, Göy Mesciti duyduk. Yüreğimizdeki o eski dostlukların, kandan önce birbirine can diyen insanların birlikteliğinin simgesiydi o cami” diyor iş adamı Tunay. Yıllar sonra vuslata ermenin çoşkusuyla caminin öneminden bahsediyor. Türk, Ermeni ve Azeri komşuluğunun ve dostluğunun bir asır öncesinde kalmış simgesi olduğunu söylüyor Gök Mescitin. Ve ekliyor: “Şu anda Ermenistanın başkenti olan Erivan, Osmanlı bünyesinde harmanlanan birçok kültür gibi Azeri ve Ermeni kesiminin 1700lü yıllardan 1900lü yıllara kadarki birlikteliğinin simgesi haline gelmişti. Atalarımızın bir asır önce huzur içinde yaşadıkları bir mekanın en güzel eseri olduğu için de Gök Mescit bir simge. Hâlâ ayakta kalması bile bir mucize.” Ortodoks Grogoryen Kilisesinin merkezi olması nedeniyle kilise ve külliyelerle bezeli Ermenistanın tek camisi Gök Mescit. Bölgede Osmanlı Devletinin hakimiyeti sürdüğü dönemlerde, 1765 yılında Erivan Eyaleti başındaki Hüseyin Ali Han tarafından imar edilmiş. Savaş ve saldırılarda hedef yerler arasında olduğu için belli dönemlerde ciddi hasarlar görmüş. Sovyetler Birliği döneminde ise hüviyeti değiştirilerek Yerevan Tarih ve Zooloji Müzesi olarak kullanılmış. 1995 yılında İranlı iş adamlarının Ermenistan hükümetiyle yaptıkları görüşmelerden sonra ise tekrar cami olarak kullanılmaya başlanmış. İki yıldır caminin hizmetkarlığını yapan İranlı Kudret Feriveş, buranın sadece İranlıların değil, Ermenistana gelen her Müslümanın durağı haline geldiğini söylüyor. Ermeniler ve Azerilerin aynı mahallelerde oturduğu bölgenin simgesi haline gelen Akademi Mahallesinin Gök Mesciti yine kültürlerin kaynaşması için bir mekan olmuş. Cami ve külliyesinin yanında müzesi de açılan Gök Mescit, son iki yıldır Armenia State Üniversitesinde okuyan Farsça ve Pers tarihi öğrencilerinin de uğrak yeri. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.