![]() |
18 Mart Çanakkale Savaşı Belgeseli - Dursun Ali Erzincanlı
Çanakkale Savaşı
18 MART DESTANI Dünyaya Tarih Yazan Savaş Çanakkale Şehitlerine - Dursun Ali ERZİNCANLI Bir Destandır Çanakkale 1 Çanakkale Geçilmez.... Kınalı Kuzular Bir Destandır Çanakkale 2 SON KALE ÇANAKKALE canakkale-gerçek bir hikaye Canakkale 1915 Çanakkale geçilmez (çizgi film) Çanakkale türküsü LoWar - Hasret Yağar Çanakkale'ye ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE 1915 Çanakkale |
18 Mart Çanakkale Savaşı Belgeseli - Dursun Ali Erzincanlı
SAVAŞ ÖNCESİ DURUM
Yirminci yüzyılın başlarında Avrupa sınırlarından taşıyordu. Ekonomik rekabet, sömürgecilik ve milliyetçilik akımları Avrupayı ikiye bölüyordu. Almanya-Fransa ve Rusya-Avusturya arasındaki çekişmeler gerginliğe dönüşüyordu. 28 Haziran 1914te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Arşidük Ferdinandın bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi bu gerginliğe son noktayı koydu. http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg Savaş Öncesi Durumu Gösteren Harita Avusturyanın 28 Temmuz 1914te Sırbistana seferberlik ilanının ardından 1. Dünya Savaşı başlamış oluyordu. Bir yandan Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalyadan oluşan üçlü İttifak Devletleri, bir yanda da İngiltere, Fransa ve Rusyadan oluşan Üçlü İtilaf Devletleri sonunda Avrupayı ikiye bölmüşlerdi. Savaş ilanlarının ardından İtalya tarafsızlığını ilan ettiyse de bir yıl sonra İtilaf Devletlerine katıldı. Osmanlı İmparatorluğu tarihin gördüğü en geniş sınırlara sahip olmuş, her çeşit milleti ve inanışı içinde barındırmış ve yaklaşık 600 yıl süren saltanatını 20. Yüzyılın başında kaybediyordu. Dışta ve içte yaşadığı mücadeleler Osmanlı Devletini çökertiyor, topraklarını ve gücünü dağıtıyordu. Son olarak Trablusgarp ve Balkan Savaşları ile arka arkaya yenilgiler alan Osmanlı Devleti, Doğu Trakya dışında Avrupadaki bütün topraklarını kaybetmiş, saygınlığını ve gücünü yitirmişti. Artık Osmanlı Devletinin ölümü bekleniyor ve diğer ülkeler tarafından paylaşım planları hazırlanıyordu. Rusya boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmeyi hedeflerken, İngiltere Süveyş Kanalı ve Hint yolunun güvenliği için Filistini ele geçirmeyi tasarlıyor, Fransa; Lübnan, Suriye ve Kilikyanın kontrolünü düşlüyor; Almanlar doğuya yayılma politikası güdüyor, İtalyanlar ise Antalyaya sahip olmayı istiyorlardı. Birinci Dünya Savaşının patlamasının ardından Osmanlı Devleti önce İtilaf Devletleri ile birlikte olmaya niyetlendiyse de, Rusyanın bu duruma soğuk bakması Osmanlıyı Almanyaya doğru yönlendirdi ve 2 Ağustos 1914te yapılan gizli bir antlaşma ile Alman-Türk ittifakı kesinleşti. Bu tarihten sonra, güvenliği açısından seferberlik ve silahlı tarafsızlık ilan eden Osmanlı Devleti, 10 Ağustos 1914te İngiliz donanmasından kaçan GOEBEN ve BRESLAU adlı Alman savaş gemilerinin boğazlardan geçmesine izin verir ve boğazları tüm yabancı gemilere kapatır. GOEBEN ve BRESLAUın boğazlardan geçmesi itilaf devletlerinin tepkisine yol açar. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, bu iki gemiyi, daha önce İngilizlere sipariş ettikleri ve hatta parasını ödedikleri halde alamadıkları iki gemi yerine satın aldıklarını açıklar. Böylece, Yavuz ve Midilli adı verilen bu iki savaş gemisi Osmanlı Donanmasına katılmış olur. 27 Eylül 1914te Amiral Souchon komutasındaki Yavuz, tatbikat amacıyla çıktığı Karadenizde Ruslara ait Sivastapol ve Novorosisk limanlarını bombalayınca 1 Kasım 1914te Ruslar Kafkasyada sınırı geçerek fiilen savaş başlatmış ve Osmanlı Devleti de sıcak savaşın içine çekilmiş olur. Osmanlı Devletinin elinde bulunan boğazlar, konumları nedeniyle özellikle Avrupa için çok büyük bir önem taşıyorlardı. Tarih boyunca uğurlarında nice savaşlar verilen boğazlar stratejik, ekonomik ve kültürel açıdan paha biçilmez değerdeydiler. Bugün bile bakıldığında değerlerini korumaya devam ettikleri açıktır. İtilaf Devletlerinin Boğazları açma nedenlerinin başında, elbette ki boğazların sahip olduğu bu stratejik önem yatıyordu. Rusyaya yardım edebilmek hedefiyle yapılanan bu düşünce ; aynı zamanda Almanyadan yeterli yardım alamayacağı ve fazla direnemeyeceği düşünülen Osmanlıyı tek başına ve planlanmış bir barışa mahkum etmeyi planlıyordu. Ayrıca boğazları kazanmak demek, İstanbulu ele geçirip Osmanlı ve tüm Avrupa üzerinde manevi bir yıkıma sebep olmak demekti. Tarafsız kalan pek çok ülke bu başarıya kayıtsız kalamayacak ve İtilaf Devletlerine katıldıklarını açıklayacaklardı. Boğazlardan geçilebilirse, kazanılacak olan başarı tüm Müslüman sömürgeleri sindirecek, güneyde sömürge devletlerini rahatsız eden hiçbir şey yaşanmayacaktı. Bu düşünceyle İngiltere 28 Ocak 1915te Osmanlıya savaş kararı aldı ve bu karara Fransa da katıldı. |
18 Mart Çanakkale Savaşı Belgeseli - Dursun Ali Erzincanlı
DENİZ HÂREKATI
“ Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur.” düşüncesiyle hareket eden İngilizler, boğazları ele geçirmek için donanmanın yeterli olacağına inanıyorlardı. Bahriye Nazırı Churchillin planları Akdeniz filosu komutanı Amiral Carden tarafından da desteklenince, Lord Fisherın şüpheli gördüğü bu harekatın donanma ile yapılmasına karar verildi. Tarihinde hiçbir yenilgi almamış olan İngiliz donanmasının silah, teknoloji ve başarı açısından kendine güveni tamdı. Dünyanın yenilmez donanması, Fransanın da desteği ile dünyanın en büyük armadasını oluşturuyordu. Bu donanmaya karşı gelebilecek hiçbir güç düşünülemezdi. Hele ki yıpranmış, teknoloji açısından zayıf ve parçalanmak üzere olan Osmanlı, bu armada ile asla baş edemezdi. İtilaf Devletlerinin deniz harekatı 19 Şubat 1915te başladı. 13 Mart 1915e kadar düşman gemileri tabyaları top ateşine tuttu, mayın tarama gemileri olabildiğince yol açtı. Boğazları zorlayarak geçebileceklerine inanan düşman kuvvetlerinin, kararlı ve dirençli bir karşılık almaları bu işin o kadar da kolay olmadığını gösteriyordu. Bir ay boyunca yapılan binlerce mermi atışının ardından çok da büyük bir gelişme elde edilememişti. http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg 18 Mart Genel Harekatı Gösteren Kroki 18 Marta kadar geçen bu dönemde boğazın girişinde bulunan Rumeli yakasındaki Seddülbahir ve Ertuğrul tabyaları ile, Anadolu yakasındaki Kumkale ve Orhaniye tabyaları tahrip edilmişti. Boğaza giriş kapıları aralanmış ama hala ilerde olacaklar belirsizdi. Ve 18 Mart 1915 sabahı geldiğinde kimse günün sonunda neyle karşılaşacağını bilmiyordu. 17 Mart 1915te Amiral Cardenin yerine Amiral De Robeckin atanmasıyla 18 Mart da gerçekleşecek plan uygulamaya konuluyordu. Plana göre; 18 Mart sabahı 3 deniz tümeninden oluşan düşman filosu boğazda belirdi. Filonun en güçlü gemilerinden oluşan 1. Tümen bizzat Amiral de Robeck tarafından kumanda ediliyordu. Queen Elizabeth, Agamemnon, Lord Nelson muharebe gemileri ve Inflexible muharebe kruvazöründe oluşan 1. Tümen, saat 10:30da boğazdan içeri girdi. Filonun önündeki muhripler savaş alanını tanıyorlardı. Planlanan noktaya ulaşıldığında Queen Elizabethin hedefi Rumeli Mecidiye Tabyası, Lord Nelsonun hedefi Namazgah Tabyası, İnflexible hedefi ise Rumeli Hamidiye Tabyası idi. “A Savaş Hattı” olarak adlandırılan bu plan 11.30da uygulanmaya başlandı ve 11.30da merkez tabyalarına ateş başladı. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.